11 Mart 2022 Cuma

2021 YILI GSYH BÜYÜMESİ

 

2021 Yılı GSYH Büyümesine İlişkin Değerlendirme

(Zafer YÜKSELER, 10 Mart 2022)

            1. Sektör ve Harcama Gruplarında Büyüme:

            2020 yılında Covit-19 salgını Türkiye ve Dünya’da ciddi sorunlara neden olmuştur. Salgına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle 2020 yılı ikinci çeyreğinde ekonomide yüzde 10,3 oranında küçülme yaşanmıştır. Haziran ayında kısıtlamalar önemli ölçüde kaldırılmış ve normalleşme süreci başlatılmıştır. Salgından olumsuz etkilenen firma ve çalışanlar için kısa çalışma ödeneği uygulaması yaygınlaştırılmış, işten çıkarma yasaklanmış ve ücretsiz izin uygulaması getirilmiştir. Ekonomi yılın ikinci yarısında tekrar büyüme sürecine girmiş ve yıl genelinde GSYH yüzde 1,8 oranında artış göstermiştir.

            2021 yılında büyüme süreci güçlenerek devam etmiştir. Ekonomi yılın son çeyreğinde yüzde 9,1, yıl genelinde ise yüzde 11 oranında büyümüştür. 2021 yılı son çeyreğinde, TCMB politika faizinin düşürülmesi ve ihracat öncelikli yeni ekonomi programına geçileceğine (düşük faiz-yüksek kur) ilişkin açıklamalar, döviz kurlarında aşırı dalgalanmaya neden olmuş ve enflasyonu yükseltmiştir. Bu olumsuzluklara rağmen yılın son çeyreğinde ve yıl genelinde sanayi ve GHİ hizmetler (ticaret-ulaştırma-konaklama) sektörü büyümenin belirleyici sektörleri olmuştur. 2021 yılında sanayi sektörü yüzde 16,6, GHİ Hizmetler (ticaret-ulaştırma-konaklama) sektörü yüzde 21,1 oranında büyümüştür. 2020 yılında Covit-19 kısıtlamalarından en fazla etkilenen GHİ Hizmetler sektörü, 2021 yılında turizm ve ticaret sektöründeki canlanmadan olumlu etkilenmiştir. 2021 yılında tarım sektörü yüzde 2,2, inşaat sektörü ise yüzde 0,9 oranında gerilemiştir (Tablo:1).    

Tablo:1-GSYH ve Seçilmiş Alt Bileşenlerin Büyüme Hızları (Sabit Fiy.Yıllık % Değişim)

 

Ekim-Aralık

Ocak-Aralık

2020

2021

2020

2021

1. GSYH

6,2

9,1

1,8

11,0

2. Sektörler Toplamı

5,1

10,8

0,8

12,2

   Sanayi Sektörü

12,1

10,7

3,1

16,6

   İnşaat Sektörü

-15,0

-3,9

-5,5

-0,9

   Hizmetler Sektörü Toplamı

4,9

8,0

0,2

12,5

    -Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.)

2,9

16,7

-5,9

21,1 

    -Finans ve Sigorta

7,9

13,7

23,4

-9,0

3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve Sübvansiyon

15,1

-3,4

10,4

0,9

4.Toplam Yurtiçi Talep

6,8

4,9

7,5

6,1

5.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi

7,8

21,4

3,2

15,1

6.Yerleşik+Yerleşik Olmayan H. Halkı Tüketim

4,1

23,8

-1,7

17,4

   -Dayanıklı Mallar

42,1

14,2

26,6

17,6

   -Yarı Dayanıklı Mallar

4,0

28,3

-4,0

29,2

   -Dayanıksız Mallar

9,0

17,6

4,7

11,5

   -Hizmetler

-6,5

30,9

-11,4

19,9

7.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu

11,7

-0,8

7,3

6,3

   -İnşaat

-14,1

-8,0

-7,4

-2,3

   -Makine ve teçhizat

39,3

7,0

21,0

20,6

   -Diğer Aktifler

24,6

-7,5

30,5

-9,0

Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.

            2021 yılı son çeyreğinde GSYH yüzde 9,1 oranında büyürken, yerleşik hane halkı tüketimi yüzde 21,4 oranında artmış, gayrisafi sabit sermaye yatırımları inşaat yatırımlarındaki düşüş nedeniyle yüzde 0,8 oranında gerilemiştir. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,9 oranında gerilemiş, toplam yurtiçi talep ise yüzde 4,9 artmıştır. 2021 yılı genelinde toplam yurtiçi talep artışı, geçen yıla göre yavaşlamış ve yüzde 6,1 oranında artış göstermiştir. Benzer yavaşlama gayrisafi sabit sermaye yatırımlarında da gözlenmiştir. Makine-teçhizat yatırımları yüzde 20,6 oranında artarken, inşaat yatırımları yüzde 2,3, diğer aktifler ise yüzde 9 oranında düşüş göstermiştir. 2021 yılında yerleşik hane halkı tüketiminde yüzde 15,1, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkı tüketiminde ise yüzde 17,4 oranında artış olmuştur. Tüketim harcamaları içinde en belirgin artış, turizmdeki canlanmanın etkisiyle, hizmetler tüketiminde gözlenmiştir. Geçen yıl yüzde 11,4 oranında düşüş gösteren hizmetler tüketimi, 2021 yılı geneline yüzde 19,9 artmıştır (Tablo:1).

            2. Büyümeye Katkılar

            Üretim ve harcama açısından 2020 yılı büyümesi incelendiğinde, büyümenin oldukça dengesiz olduğu görülmektedir. 2020 yılında yüzde 1,8 oranındaki GSYH büyümesine tüm sektörlerin katkısı 0,7 puan iken, ürün üzerindeki vergi ve sübvansiyonların katkısı 1,1 puan olmuştur. Vergi oranlarının yüksek olduğu taşıt ve dayanıklı tüketim malları satışlarındaki yüksek oranlı artışlar, tüketimin büyümeye katkısını olumlu etkilerken, aynı zamanda bu ürünlerden alınan ÖTV gelirlerini yükseltmiş ve ek gümrük vergisi uygulamasının yaygınlaştırılması da gümrük vergilerini artırmıştır.

            2021 yılında sektörlerin GSYH büyümesine katkısı 10,8 puan, vergi ve sübvansiyonların katkısı ise 0,1 olmuştur. Büyümeye en yüksek katkı 7 puan ile hizmetler sektöründen gelirken, sanayi sektörünün büyümeye katkısı 3,3 puan olmuştur (Tablo:2). 2020 yılı genelinde sektörler içinde GSYH büyümesine en yüksek katkı 1 puan ile finans ve sigorta sektöründen gelmişti.  2020 yılı genelinde yüzde 23,4 oranında büyüyen finans ve sigorta sektörü 2021 yılı genelinde yüzde 9 oranında küçülmüş ve GSYH büyümesine katkısı negatif 0,5 puan olmuştur.    

Tablo:2- GSYH Büyümesine Sektörlerin ve Talep Unsurlarının Katkıları (Yüzde Puan) (1)

 

Ekim-Aralık

Ocak-Aralık

2020

2021

2020

2021

1. GSYH

6,2

9,1

1,8

11,0

2. Sektörler Toplamı

4,6

9,4

0,7

10,8

   Sanayi Sektörü

2,3

2,2

0,6

3,3

   İnşaat Sektörü

-0,9

-0,2

-0,4

-0,1

   Hizmetler Sektörü Toplamı

2,8

4,6

0,1

7,0

    -Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.)

0,7

3,9

-1,4

4,6

    -Finans ve Sigorta

0,5

0,3

1,0

-0,5

3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve Sübvansiyon

1,8

-0,4

1,1

0,1

4.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi

4,5

12,5

1,9

8,9

5.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu

2,9

-0,2

1,8

1,7

6. Stok Değişimi

-1,3

-7,0

3,1

-4,9

7.Net İhracat

-0,6

4,2

-5,3

4,9

(1) Yuvarlamalar nedeniyle toplamlar tutmayabilir.

            2021 yılında yerleşik hane halkı tüketiminin GSYH büyümesine katkısı 8,9 puan olurken, gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının katkısı 1,7 puan olmuştur. 2020 ve 2021 yıllarında GSYH büyümesinde stok değişimi ve net ihracatın etkisi önemli büyüklüğe ulaşmıştır. 2020 yılında GSYH büyümesine pozitif 3,1 puan katkıda bulunan stok değişiminin 2021 yılında büyümeye katkısı negatif 4,9 puan olmuştur. 2021 yılı son çeyreğinde bu katkı negatif 7 puana yükselmiştir. Geçen yıl GSYH büyümesine katkısı negatif 5,3 puan olan net ihracat, 2021 yılında büyümeye pozitif 4,9 puan katkıda bulunmuştur. Bu gelişmede ihracattaki, özellikle turizmdeki canlanma nedeniyle hizmet ihracatındaki artışın yanı sıra, dış ticaret hadlerinin de katkısı bulunmaktadır.

            3. Büyümeyi Etkileyen Unsurlar:

            2020 yılında salgına rağmen GSYH büyümesinin 2019 yılının üzerine çıkmasına neden olan ana etken aşırı kredi genişlemesi olmuştur. Kamu bankalarının öncülük ettiği kerdi genişlemesine, özel bankaların da katılımını sağlamak için BDDK aktif rasyosu uygulamasını başlatmış, konut, motorlu kara taşıtları ve beyaz eşya satışlarına ilişkin kredilendirme koşullarını gevşetmiştir. 2020 yılı son çeyreğinde enflasyonda ve döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle politika faiz oranı yükseltilmiş, kredi koşulları sıkılaştırılmış ve aktif rasyosu yürürlükten kaldırılmıştır.

            2021 yılı ilk çeyreğinde kredilerdeki artış yavaşlamakla birlikte yüksek seviyesini korumuş ve başta otomobil olmak üzere dayanıklı tüketim malları satışları ile ticari taşıt satışlarını olumlu etkilemiştir.  Kredi genişlemesi ve salgın taşıt araçlarına yönelik talebi önemli ölçüde yükseltmiş ve bu eğilim 2021 yılında da devam etmiştir. 2021 yılında mal ve hizmet ihracat miktarındaki yüzde 24,9 oranındaki artış büyüme ve istihdamı önemli ölçüde olumlu etkilemiştir. Turizm gelirlerindeki artış yanı sıra, Türkiye’nin imalat sanayi ürünleri açısından önemli bir tedarik merkezi haline gelmesi, üretim ve büyümeyi teşvik etkilemiştir. Nitekim 2021 yılı genelinde sanayi üretimi yüzde 16,5 artarken, sanayi istihdamı da yüzde 12,4 artmıştır (Tablo:3).

Tablo:3-Üretim ve Talebi Etkileyen Unsurlardaki Yıllık Değişim (%)

 

2019

2020

2021

1. Toplam İstihdam

-2,3

-4,8

8,0

     -Sanayi Sektörü İstihdamı

-2,0

-1,4

12,4

     -Hizmetler Sektörü İstihdamı

0,6

-5,6

6,7

2. Fiilen İş Başında Olanlar

-2,5

-10,3

12,4

3. Sanayi Üretim Endeksi

-0,6

2,2

16,5

     -İmalat Sanayi Üretim Endeksi

-0,8

2,5

17,4

     -Elektrik, Gaz, Su Üretim Endeksi

0,0

0,5

8,4

4. İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (Yüzde)

75,9

71,9

76,6

5. Ekonomik Güven Endeksi

-5,0

-4,0

10,4

      - Reel Kesim Güven Endeksi   

-1,4

-2,3

12,6

      - Hizmet Sektörü Güven Endeksi   

-2,3

-12,5

19,3

      - Perakende Ticaret Güven Endeksi   

-0,2

-2,3

0,2

      - İnşaat Sektörü Güven Endeksi   

-16,7

26,6

-0,2

      - Tüketici Güven Endeksi   

-9,1

1,5

-2,4

6. Finansal Hizmetler Güven Endeksi

-7,3

9,0

1,5

      - İş Durumu (Son 3 ay)

-6,9

20,2

-7,6

      - Hizmetlere Talep (Ciro)(Son 3 ay)   

-20,2

22,0

0,1

7. Mal ve Hizmet İhracatı (Hacim)

4,4

-14,8

24,9

8. Mal ve Hizmet İthalatı (Hacim)

-5,2

7,6

2,0

Kaynak: TÜİK, TCMB.

            2021 yılı son çeyreğinde enflasyon ve döviz kurlarındaki yükseliş, beklentileri bozmakla birlikte büyüme ve istihdamdaki artış devam etmiştir. 2021 yılı genelinde üretim, istihdam, kapasite kullanımı ve güven endeksleri önceki yıllara göre oldukça olumlu bir performans göstermiştir. İnşaat sektörü ile tüketici güven endeksinde 2021 yılında gerileme gözlenmiştir. Döviz kurlarındaki yükselişin inşaat maliyetlerini ve enflasyonu yükseltmesi bu iki göstergeyi olumsuz etkilemiştir.

            Covit-19 salgını ve salgına ilişkin önlemler nedeniyle 2020 yılında toplam istihdam yüzde 4,8, fiilen iş başında olanlar ise yüzde 10,3 oranında gerilemiştir. Salgına ilişkin sınırlamaların kaldırılması, imalat sanayi üretimi ve turizm sektörü faaliyetlerindeki artış, 2021 yılı genelinde istihdamın yüzde 8, fiilen iş başında olanların ise yüzde 12,4 oranında artmasını sağlamıştır. 2020 yılında olağanüstü verimlilik artışları gözlenmiştir. Nitekim istihdam başına katma değer yüzde 7, fiilen çalışan başına katma değer ise yüzde 14 civarında artmıştı. 2021 yılında ise istihdam başına katma değer yüzde 2,7 artarken, fiilen çalışan başına katma değer yüzde 1,2 gerilemiştir. 2020 ve 2021 yıllarında işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payında belirgin bir düşüş gözlenmektedir. İşgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı 2019 yılında yüzde 31,4 iken, bu pay 2020 yılında yüzde 29,4’e, 2021 yılında ise yüzde 27’ye gerilemiştir. GSYH zımni fiyat deflatörü 2020 yılında yüzde 14,8, 2021 yılında yüzde 28,7 artarken, ücretli çalışan başına katma değerdeki artış, sırasıyla, yüzde 12,5 ve yüzde 22,1 olmuş, ücretli kişilerin reel gelirleri 2020 yılında yüzde 2,1, 2021 yılında ise yüzde 5,2 oranında gerilemiştir.

            4. Sanayi Sektörü Büyümesi:

            Ekonomide büyümenin en önemli belirleyicisi olan sanayi sektörü üretimi 2020 yılı ikinci çeyreğinde salgın nedeniyle yüzde 16,7 oranında gerilemiş, salgın tedbirlerinin gevşetilmesi ve normalleşme süreci ile birlikte üretim tekrar artmaya başlamıştır. 2020 yılı son çeyreğinde sanayi üretimi yüzde 10,3 oranında artmış ve yıl genelinde artış yüzde 2,2 olmuştur. 2021 yılında sanayi sektöründe üretim artışları devam etmiş, son çeyrekte yüzde 11,5, yıl genelinde ise yüzde 16,5 üretim artışı olmuştur. Üretim artışları katma değer ve istihdamda da önemli bir yükseliş sağlamıştır. Nitekim 2021 yılında sanayi sektörü katma değeri yüzde 16,6, sanayi sektörü istihdamı yüzde 12,4 oranında artmıştır. Yıl genelinde çalışılan saat endeksindeki artış ise yüzde 16,7 olmuştur (Tablo:4).

Tablo:4-Sanayi Sektörüne İlişkin Göstergeler ve Birim Ücret Endeksi (2015=100)

 

Ekim-Aralık Dönemi

Yıllık Ortalama

 

2020

 

2021

% Değişim

 

2020

 

2021

% Değişim

Sanayi Katma Değer Hacim En.

225,4

249,5

10,7

191,0

222,7

16,6

Sanayi Üretim Endeksi

137,0

152,7

11,5

115,8

134,9

16,5

Sanayi İstihdamı (Bin Kişi)

5.670

6.472

14,1

5.496

6.176

12,4

Çalışılan Saat Endeksi

104,7

114,2

9,1

92,6

108,1

16,7

Saatlik İşgücü Verimi

130,9

133,7

2,2

125,5

124,6

-0,7

İşgücü Maliyeti Endeksi

221,6

293,8

32,6

229,9

276,7

20,4

Nominal Birim Ücret (1)

169,4

219,7

29,7

183,5

221,9

20,9

Reel Birim Ücret Endeksi-TÜFE

88,8

91,6

3,1

102,2

103,4

1,1

Reel Birim Ücret Endeksi-ÜFE

75,8

61,2

-19,2

91,4

77,7

-15,0

Reel Birim Ücret Endeksi-$

58,6

53,5

-8,6

72,2

69,6

-3,6

İmalat San. Kapasite K.O (%)

75,6

78,3

2,7 puan

71,9

76,5

4,6 puan

Kaynak:TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.

(1) Nominal Birim Ücret= Saatlik İşgücü Maliyeti/Saatlik İşgücü Verimi.

Not: Reel Ücret Endeksi-TÜFE= Nominal Birim Ücret/TÜFE Endeksi.

        Reel Ücret Endeksi-ÜFE= Nominal Birim Ücret/Yİ-ÜFE Endeksi.

            2020 yılında yüzde 7,9 oranında artan saatlik işgücü verimi 2021 yılında yüzde 0,7 oranında gerilemiş, işgücü maliyeti ise yüzde 20,4 oranında artmıştır. İşgücü verimliliğindeki bu azalış nedeniyle 2021 yılı genelinde nominal birim ücret yüzde 20,9 oranında yükselmiştir. 2020 yılında yüzde 3,2 oranında gerileyen TÜFE bazlı reel birim ücret, 2021 yılında yüzde 1,1 oranında yükselmiştir. Sanayi üretim ve ihracatı açısından önemli olan ÜFE bazlı reel birim ücret endeksi 2020 yılında yüzde 2,6, 2021 yılında ise yüzde 15 oranında gerilemiştir. 2021 yılı son çeyreğinde döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle, Dolar cinsi reel birim ücret endeksi yüzde 8,6 oranında gerilemiştir. Yıl genelinde dolar cinsi reel birim ücretteki gerileme ise yüzde 3,6 olmuştur (Tablo:4).

            Sanayi sektöründe yıllıklandırılmış çalışılan saat endeksi ile üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2018 yılı ikinci yarısından itibaren her iki endeksin 2020 yılı son çeyreğine kadar düşüş gösterdiği görülmektedir. Bu dönemden itibaren her iki endeks önemli bir yükseliş eğilimine girmiş ve üretim endeksi ile çalışılan saat endeksi arasındaki fark ciddi ölçüde açılmıştır (Grafik:1). Diğer taraftan, sanayi sektörü üretiminde gözlenen bu artışın katma değere tam yansımadığı gözlenmektedir. Sanayi sektöründe istihdam başına katma değer incelendiğinde, 2021 yılı ikinci yarısında düşüş eğilimine girdiği görülmektedir. Ayrıca sanayi sektöründe çalışan başına katma değerin ekonomi genelinden daha düşük olduğu da dikkati çekmektedir (Grafik:2).

            5. Hizmetler Sektörü Büyümesi:

2020 yılında salgından en olumsuz etkilenen sektör hizmetler sektörü olmuştur. Salgın nedeniyle 2020 yılı ikinci çeyreğinde geçici olarak bazı iktisadi faaliyetlerin durdurulması, sokağa çıkma yasakları ve ulaşım kısıtlarına ilişkin düzenlemeler, hizmetler sektöründe istihdam ve gelir kaybını da beraberinde getirmiştir.  Özellikle özel kesimde çalışanlar, küçük esnaf ve sanatkârlar ciddi bir iş ve gelir kaybı yaşamışlardır. Nitekim bu dönemde GSYH yüzde 10,3, toplam hizmetler sektörü katma değeri yüzde 11,7 ve GHİ Hizmetler (ticaret-ulaştırma-konaklama) sektörü yüzde 26,7 oranında küçülmüştür. 2020 yılı son çeyreğinde de, vaka sayılarındaki artış nedeniyle, ekonomik faaliyetleri kısıtlayıcı önlemler tekrar devreye sokulmuştur. Türkiye genelinde hafta sonlarında sokağa çıkış yasağı başlatılmış, lokanta/kafe, sinema, tiyatro vb. iktisadi faaliyetler tekrar geçici olarak durdurulmuştur. Ancak bu dönemde, istihdam kaybı devam ederken, hizmet sektörlerinde büyüme ivme kazanmıştır. Bu gelişmeler sonucunda, 2020 yılında hizmetler sektörü, diğer hizmet sektörlerindeki büyümenin etkisiyle, yüzde 0,2 oranında büyümüş, ancak sektörün istihdamı yüzde 5,6 oranında azalmıştır.

Tablo:5-Hizmet Sektöründe Katma Değer ve İstihdam Büyümesi (Yıllık %)              

 

Katma Değer

İstihdam (4)

Toplam Hizmet S (1)

GHI-Hizmet (2)

Diğer Hizmet. (3)

T.Hizmet  (1)

GHI-Hizmet (2)

Diğer Hizmet. (3)

2020-  1

3,4

1,2

4,9

-1,1

-2,0

-0,5

           2

-11,7

-26,7

-1,2

-10,1

-15,8

-5,8

           3

4,0

-1,8

8,7

-5,3

-7,2

-2,4

           4

4,9

2,9

6,4

-5,6

-7,8

-2,4

      Yıllık

0,2

-5,9

4,7

-5,6

-8,2

-2,8

2021-  1

5,7

6,1

5,4

-2,1

-6,3

0,5

           2

22,8

46,1

10,6

8,5

10,4

6,4

           3

18,1

21,4

10,5

8,8

11,0

4,2

           4

12,7

16,7

9,9

12,0

17,4

5,6

      Yıllık

13,8

21,1

9,1

6,7

7,9

4,2

Kaynak: TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.

(1)Sektörler katma değerinden, tarım, sanayi ve inşaat sektörü katma değeri  düşülerek elde edildi.

(2)Ticaret, ulaştırma ve konaklama sektörlerinden oluşmaktadır.

(3)Toplam hizmetler sektöründen GHI sektörü düşülerek elde edilmiştir.

(4)GHİ Hizmet ve diğer hizmet 2020 yılı eski seri kullanılarak hesaplanmıştır.

2021 yılı ikinci çeyreğinden itibaren, turizm sezonunun açılması ile birlikte GHİ hizmetler sektörü istihdam ve katma değerinde yüksek bir artış gözlenmiş ve bu eğilim yıl boyunca devam etmiştir. 2021 yılı genelinde, GHİ hizmetler sektörü katma değerinde yüzde 21,1, toplam hizmetler sektörü katma değerinde ise yüzde 13,8 oranında büyüme sağlanmıştır. Katma değer artışına paralel olarak, 2021 yılında istihdamda da önemli bir artış gerçekleşmiştir. GHİ hizmet sektörü istihdamı yüzde 7,9, diğer hizmet sektörleri istihdamı yüzde 4,2 ve toplam hizmet sektörü istihdamı ise yüzde 6,7 oranında yükselmiştir (Tablo:5).

Genel olarak hizmetler sektörünün dış ticarete konu olmadığı kabul edilmektedir. Yurtiçindeki tüketim ve yatırım talebinin hizmetler sektörü üretim ve katma değerinin belirlenmesinde etkili olduğu kabul edilmektedir. Ancak Türkiye açısından turizm sektörü, hava ve deniz yolu taşımacılığı nedeniyle, hizmetler sektörü dış ticareti önemli bir yere sahiptir. 2019 yılında Türkiye, hizmetler sektörü ihracatından 63,6 milyar dolar gelir sağlamıştır. 2020 yılında Covit-19 salgını, turizm ve taşımacılık faaliyetlerini çok olumsuz etkilemiş ve hizmetler sektörü ihracat geliri 35,4 milyar dolara gerilemiştir. 2021 yılında, turizm sektöründeki canlanmanın etkisiyle, hizmet gelirleri tekrar 56,8 milyar dolara yükselmiştir. Böylece hizmetler sektörü üretimi açısından önemli bir dış talep artışı gerçekleşmiştir.  

Tablo:6- Hizmetler Sektörü Katma Değeri ve Hizmet Tüketimi (Yıllık % Değişim)

 

 

T.Hizmet Katma Değeri

 

Yerleşik HH Tüketimi

Yerleşik-Yerleşik Olmayan HH Tüketimi

Toplam

Hizmetler

2020-  1

3,4

4,9

4,1

5,6

           2

-11,7

-9,2

-15,4

-26,7

           3

4,0

8,4

0,0

-16,7

           4

4,9

7,8

4,1

-6,5

      Yıllık

0,2

3,2

-1,7

-11,4

2021-  1

5,7

6,9

5,1

-1,5

           2

22,8

23,3

26,8

31,6

           3

15,1

9,1

14,1

20,7

           4

12,7

21,4

23,7

30,9

      Yıllık

13,8

15,1

17,4

19,9

Kaynak: TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.

TÜİK verilerine göre, 2020 yılında yerleşik hane halkı tüketimi yıl genelinde yüzde 3,2 oranında artarken, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkları tüketimi yüzde 1,7 oranında gerilemiştir. Ancak yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının “hizmet tüketimine” bakıldığında yıl genelinde yüzde 11,4 oranında bir gerileme görülmektedir. Hizmetler tüketimi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,8 oranındaki artışın ardından, özellikle turizm gelirlerindeki çöküş nedeniyle, ikinci çeyrekte yüzde 26,7, üçüncü çeyrekte ise yüzde 16,7 oranında gerilemiştir. Yılın son çeyreğinde ise hizmetler tüketimi yüzde 6,5 azalmıştır. 2021 yılı ilk çeyreğinde de yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının hizmet tüketimi azalışını devam ettirmiş, ancak yılın ikinci çeyreğinden itibaren hizmet tüketiminde çok ciddi bir yükseliş gerçekleşmiştir. Hizmetler tüketimindeki bu artış, hizmetler sektörü katma değer büyümesini de olumlu etkilemiştir. Nitekim yıl genelinde yüzde 19,9 oranında artış gösteren hizmetler tüketimi, hizmetler sektörü katma değerinin de yüzde 13,8 oranında büyümesini sağlamıştır (Tablo:6).

Hizmetler sektörü büyümesi ile yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimleri karşılaştırıldığında, 2020 yılında büyük bir tutarsızlık gözlenmektedir. Yıllıklandırılmış verilere göre hazırlanmış aşağıdaki grafik incelendiğinde, tutarsızlık açık olarak görülmektedir (Grafik:3). 2020 yılı ikinci çeyreğinden itibaren salgının etkisiyle, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkları tüketimi hızla gerilerken, hizmetler sektörü katma değeri yılın ikinci yarısından itibaren yükselmeye başlamıştır. Hizmetler sektöründeki büyüme, sektörün istihdamındaki düşüş ile de desteklenmemektedir. 2021 yılı verileri değerlendirildiğinde, hizmet tüketimi ile, hizmetler sektörü katma değeri ve istihdamı arasında tekrar tutarlı bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Nitekim 2021 yılı genelinde yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkları tüketimi yüzde 19,9, hizmetler istihdamı yüzde 6,7 ve hizmetler katma değeri yüzde 13,8 oranında artmıştır.

Salgından önemli ölçüde olumsuz etkilenen hizmetler sektöründe, bu dönemde çalışan başına katma değerde ciddi bir artış gözlenmektedir (Grafik:4). Hizmetler sektöründe 2020 ve 2021 yıllarında çalışan başına katma değer, sırasıyla, yüzde 6,1 ve yüzde 6,7 oranında artmıştır.  Aynı dönemde sanayi sektöründe istihdam başına katma değer 2020 yılında yüzde 4,5, 2021 yılında ise yüzde 3,7 oranında yükselmiştir.  2018 yılı ortasından itibaren hizmetler sektöründe çalışan başına katma değerin sanayi sektöründen daha yüksek olduğu görülmekte ve bu farklılık 2021 yılı ikinci yarısında belirgin ölçüde artmış bulunmaktadır (Grafik:4).

            Covid-19 salgını istihdam ve işsizlik verilerinde ciddi sorunlar yaratmıştır. 2020 Mayıs ayından itibaren uygulamaya konulan kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin uygulaması ve işçi çıkarma yasağı, tarım dışı sektörlerde, özellikle kısıtlamaların yaygın olduğu hizmet sektöründe, istihdam verisini tartışmalı hale getirmiştir. Bilindiği gibi, kısa çalışma ödeneği ile ücretsiz izne ayrılanlara ödenen nakdi ücret desteğinden yararlanan kişiler istihdama dahil edilmektedir.

            Çalışmada kullandığımız hizmetler sektörü istihdam verisinin, fiilen istihdamda olmayan kısa çalışma ödeneğinden yararlanan ve ücretsiz izinli olan işçileri de kapsadığı göz ardı edilmemelidir. Hizmetler sektöründe fiilen çalışanlar dikkate alındığında, 2020 ve 2021 yıllarında sektörde olağanüstü bir verimlilik artışının yaşanması söz konusu olmaktadır. Ancak yeme-içme, konaklama, ulaştırma ve eğlence sektörüne ilişkin şikayet ve sıkıntılar dikkate alındığında, hizmetler sektöründeki büyüme ve verimlilik artışlarının dikkatli değerlendirilmesi gerektiğine inanılmaktadır.

            6.Net İhracatın Büyümeye Katkısı ve Dış Ticaret Hadleri Gelir Kaybı

2021 yılında GSYH verilerinde gözlenen önemli bir gelişme net ihracatın GSYH büyümesine katkısı ile ilgilidir. 2021 yılında net ihracatın (X-M) büyümeye katkısı, Ekim-Aralık döneminde 4,2 puan, yıl genelinde ise 4,9 puan olmuştur. TÜİK verilerine göre, cari ve sabit fiyatlarla net ihracat tutarları incelendiğinde bu ikisi arasında çok ciddi bir farklılaşma gözlenmektedir (Tablo:7). Bu durum, mal ve hizmet ihracat ve ithalatına uygulanan deflatörlerin önemli ölçüde farklılaşmasından kaynaklanmaktadır. 2021 yılı Ekim-Aralık ve yıl genelinde mal ve hizmet ihracatı zımni fiyat deflatöründeki yıllık artış, sırasıyla, yüzde 54,9 ve yüzde 41,2 olurken, mal ve hizmet ithalatı deflatörü yüzde 71,1 ve yüzde 54,5 oranında artış göstermiştir. Bu durum dış ticaret hadlerinde önemli bir bozulmaya neden olmuş ve geçen yılın Ekim-Aralık döneminde yüzde 95,2 olan dış ticaret hadlerinin, bu yılın aynı döneminde yüzde 86,2’ye gerilemesine neden olmuştur. 2020 yılı genelinde yüzde 91,1 olan dış ticaret haddi ise 2021 yılında yüzde 83,3’e gerilemiştir (Tablo:7 ve Grafik:5). 2021 Ekim-Aralık döneminde, cari fiyatlarla GSMH’nın yüzde 0,7’si kadar açık veren dış denge (X-M), 2009 fiyatlarıyla, GSYH’nın yüzde 3,1’i kadar fazla vermektedir. 2021 yılı genelinde de cari fiyatlarla GSYH’nın yüzde 0,4’ü kadar açık veren dış denge, sabit fiyatlarla yüzde 3,8 oranında fazla vermiştir. Sonuçta net ihracatın büyümeye katkısı 2021 yılı Ekim-Aralık döneminde 4,16 puana, yıl genelinde ise 4,86 puana yükselmektedir. 2021 yılında dış ticaret hadleri aleyhe dönmesine rağmen, sabit fiyatlarla mal ve hizmet ihracatının ithalatı karşılama oranı da önemli ölçüde yükselmekte ve GSYH büyümesini olumlu etkilemektedir.

Tablo:7- Net İhracatın Büyümeye Katkısı ve Dış Ticaret Hadlerinin Gelire Etkisi

 

Ekim-Aralık

Yıllık

2020

2021

2020

2021

1. Net İhracatın Büyümeye Katkısı (% Puan)

-0,63

4,16

-5,34

4,86

2. Net İhracat (X-M) (Cari Fiy.Milyar TL)

-41,4

-17,1

-192,3

-30,4

3. Net İhracat (X-M) (2009 Fiy.Milyar TL)

-3,9

17,5

-12,4

75,3

4. Zımni Fiyat Deflatörü (Yıllık % Değişim)

 

 

 

 

      Mal ve Hizmet İhracatı (Px)

30,1

54,9

20,6

41,2

      Mal ve Hizmet İthalatı (Pm)

44,5

71,1

17,6

54,5

5. Dış Ticaret Haddi (Px/Pm) (%)

95,2

86,2

91,1

83,3

6. Büyüme Hızı (2009 Fiyatlarıyla, %)

 

 

 

 

       GSYH

6,2

9,1

1,8

11,0

       GS Gelir

3,5

6,5

2,6

8,7

Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.

Dış ticaret hadlerinde büyük değişikliklerin olduğu dönemlerde, üretim yönünden GSYH hesaplamalarında ölçüm sorunu ortaya çıkmaktadır. Özellikle, dış ticaret hadlerinin bozulduğu, diğer bir ifadeyle mal ve hizmet ithalat fiyat endeksinin ihracat fiyatlarından hızla arttığı dönemlerde,üretim yönünden GSYH büyümesi daha yüksek hesap edilmektedir. Dış ticaret hadlerindeki bozulma üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH’yı olumlu etkilemesine karşın, yurtiçi yerleşik kişi ve firmaların satın alma gücünde bir kayıp söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, dış ticaret hadleri düzeltmesi yapılarak bu kaybın belirlenmesi ve dış ticaret hadleri düzeltmesi yapılmış Gayri Safi Yurtiçi Gelirin hesaplanması gerekmektedir (GSYI)[1]. Yapılan dış ticaret hadleri düzeltmesi sonucunda, 2021 yılında üretim yöntemiyle yüzde 11 oranında büyüyen GSYH’nın, dış ticaret hadleri düzeltmesi sonrasında Gayri Safi Yurtiçi Gelir (GSYI) olarak yüzde 8,7 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir (Tablo:7). 2021yılında GSYH’nın yüzde 4’ü kadar dış ticaret hadlerinden dolayı gelir kaybına uğranıldığı hesaplanmaktadır. 2020 yılı hariç son beş yıldır Türkiye’nin dış ticaret hadlerindeki bozulmadan dolayı önemli gelir kaybına uğradığı görülmektedir (Grafik:4). Bu durum toplumda büyüme oranlarına ilişkin kuşkuları da artırmaktadır.

7. Stok Değişimi-İstatistiki Hata:

2018 ve 2019 yıllarında stok değişimi-istatistiki hata kaleminde azalış söz konusu iken 2020 ve 2021 yıllarında, cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya oranında olağanüstü bir yükseliş gözlenmektedir (Tablo:8). Bu durumun 2020 yılında hizmet sektörü üretiminin yüksek hesaplanmasından, 2021 yılında ise son çeyrekte yaşanan döviz kurlarında ve enflasyondaki yükseliş nedeniyle ortaya çıktığı ve istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Son 20 yılda stok değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya oranı yüzde 0,7 iken, stok değişiminin GSYH büyümesine katkısı 0,15 puan olmuştur. Stok değişiminin büyümeye katkısı 2020 yılında pozitif 3,1 puan iken, 2021 yılında negatif 4,9 puan olmuştur. 2020 yılı son çeyreğinden itibaren stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli negatif olmuştur (Bakınız Tablo:8).

Tablo:8- Stok Değişimi-GSYH İlişkisi

 

Stok Değişimi/GSYH (Cari Fiy.) (%)

Stok Değişiminin GSYH’ya Katkısı (%puan)

 

2018

2019

2020

2021

2018

2019

2020

2020

 1.çeyrek

3,2

-1,4

4,7

5,4

3,6

-6,4

5,4

-1,2

 2.çeyrek

0,7

-1,3

2,6

3,4

-0,5

-0,9

4,2

-5,1

 3.çeyrek

1,0

0,5

6,5

3,5

-4,9

2,6

4,8

-5,4

 4.çeyrek

-5,5

-1,3

3,9

3,9

-4,2

6,8

-1,3

-7,0

      Yıllık

-0,4

-0,8

4,5

4,0

-1,9

0,7

3,1

-4,9

GSYH (%)

 

 

 

 

3,0

0,9

1,8

11,0

1999-2021 dönemi incelendiğinde stok değişiminin büyümeye pozitif katkısının en yüksek olduğu yılın 2020 yılı olduğu görülmektedir. 2021 yılı ise bu dönemde stokların büyümeye katkısının en yüksek negatif olduğu yıl olmuştur. Negatif katkının yüksek olduğu yıllar, 2001, 2012 ve 2018 yıllarıdır. Bu yılların ortak özelliği genelde büyümenin negatif veya düşük olduğu yıllar olmalarıdır. Büyümenin rekor kırdığı 2021 yılında stokların katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ilginç bir gelişmeye işaret etmektedir. Aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi, 2021 yılında cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine katkısı arasında bir uçurum oluşmuştur.

8. Genel Değerlendirme

Türkiye 2021 yılında oldukça yüksek bir büyüme performansı göstermiştir. Gerek ihracat talebi gerek tüketim talebi GSYH büyümesinin yüzde 11 oranında büyümesine katkıda bulunmuştur. Toplam yurtiçi talep büyümesi yüzde 6, iken, net ihracatın büyümeye katkısı 4,9 puan olmuştur. Yılın son çeyreğinde ekonomi politikasında önemli bir değişim gerçekleştirilerek düşük faiz-yüksek kur politikasına geçildiği yönünde açıklamalar yapılmış ve yüzde 19 olan TCMB politika faizi Aralık ayında yüzde 14’e kadar düşürülmüştür.

Enflasyon yükselme eğiliminde iken politika faiz oranının düşürülmesi, piyasalarda önemli bir istikrarsızlık yaratmış, döviz kurlarında aşırı yükselme gözlenirken enflasyonda hızlanmıştır. Uluslararası piyasalarda enerji fiyatları yükselirken, döviz kurlarındaki yükseliş yurtiçinde enerji maliyetlerini ve diğer üretim maliyetlerinin önemli ölçüde yükselmesine neden olmuştur. Faiz oranlarındaki indirim ilk etkisini döviz kurlarında göstermiştir. Eylül ayında 8,52 lira olan ortalama dolar kuru, 20 Aralık tarihinde 18 liraya kadar yükselmiş ve Aralık ayı ortalama dolar kuru 13,55 lira olmuştur. Diğer bir ifadeyle 3 ay içinde ortalama dolar kuru yüzde 60’a yakın artış göstermiştir. Döviz kurlarındaki bu sıçrama fiyat artışlarını da beraberinde getirmiştir. Nitekim 2020 yılı sonunda yüzde 25 civarında olan Yİ-ÜFE yıllık fiyat artışı 2021 Eylül ayında yüzde 44’e, 2021 Aralık ayında ise yüzde 80’e sıçramıştır. Benzer şekilde 2020 yılı sonunda yüzde 15 civarında olan yıllık TÜFE enflasyonu da, 2021 yılı Eylül ayında yüzde 20’ye, Aralık ayında ise yüzde 36 civarına yükselmiştir.  

2021 yılı son çeyreğinde piyasalarda yaşanan bu dalgalanmaların reel sektöre olumsuz etkileri pek gözlenmemiştir. Yüksek enflasyon ve döviz kuru dalgalanmalarının büyüme ve istihdam üzerindeki olumsuz etkileri 2022 yılında tam olarak gözlenebilecektir.

 


 






[1]Bakınız, Zafer YÜKSELER, “Dış Ticaret Hadlerinde Değişimin Cari İşlemler Dengesi ve GSYİH Üzerine Etkileri (1987-2006) https://www.researchgate.net/publication/259073067. 1986-2006 çalışmasında dolar cinsinden dış ticaret fiyat endeksleri kullanılmış ve hesaplamalar dolar cinsinden yapılmıştı. Ancak bu çalışmada hesaplamalar TL cinsinden mal ve hizmet ihracat ve ithalatı zımni fiyat deflatörleri ile TL cinsinden mal ve hizmet ihracat ve ithalat değerleri kullanılarak yapılmıştır.

2024 Şubat- İnşaat Maliyetleri, Konut Fiyatları ve Satışları

  2024 ŞUBAT: İNŞAAT MALİYETLERİ, KONUT FİYATLARI VE KONUT SATIŞLARI (Zafer YÜKSELER, 24 Nisan 2024)             2024 yılı şubat ayında,...