26 Haziran 2023 Pazartesi

2017-2023 - ÜCRETLİ VE ÜCRET DIŞI ÇALIŞANLARIN REEL GELİR ENDEKSİ

ÜCRETLİ VE ÜCRET DIŞI ÇALIŞAN BAŞINA REEL GELİR ENDEKSLERİ

                2017-1 ile 2023-1 arasındaki dönem incelendiğinde, yıllıklandırılmış verilere göre, toplam istihdamın yılda ortalama yüzde 2,25 oranında arttığı görülmektedir. Bu altı yıllık dönemde, ücretli çalışan sayısındaki yıllık ortalama artış yüzde 3,06 iken, ücret dışı çalışan sayısındaki artış yüzde 0,56 olmuştur (Tablo:1). Aynı dönemde, işgücü ödemelerindeki yıllık ortalama artış cari fiyatlarla yüzde 31,38, net işletme artığındaki artış ise yüzde 37,79 olarak gerçekleşmiştir.

                Ücretli çalışan başına işgücü ödemesi yüzde 27,48, ücret dışı çalışan başına net işletme artığı yüzde 37,19 oranında artış göstermiştir. İncelenen dönemde TÜFE’deki yıllık ortalama artış yüzde 24,59 olmuştur. Enflasyondan arındırılmış reel birim ücret endeksindeki yıllık ortalama artış yüzde 2,32, reel birim net işletme artığı endeksinde ise yüzde 10,11 olmuştur.  

Tablo:1- Çalışan Sayıları ve Çalışan Kişi Başı Gelir (Cari Fiyatlarla Yıllıklandırılmış Veriler)

 

 

 

2017-1

 

2023-1

Yıllık Ortalama % Değişim

1.Toplam İstihdam

Bin Kişi

27.241

31.132

2,25

    Ücretli Çalışan

Bin Kişi

18.430

22.088

3,06

    Ücret Dışı Çalışan

Bin Kişi

8.811

9.044

0,56

2.İşgücü Ödemesi

Milyar TL.

862,5

4.436,9

31,38

3.Net İşletme Artığı

Milyar TL.

1.145,6

7.840,3

37,79

4.İşgücü Ödemesi/Ücretli Çalışan

TL.

46.799

200.875

27,48

5.Net İşletme Artığı/Ücret Dışı Çalışan

TL.

130.013

866.908

37,19

6.TÜFE

2017-1=100

100,00

374,04

24,59

7.Reel Birim Ücret Endeksi

2017-1=100

100,00

114,75

2,32

8.Reel Birim Net İşletme Artığı Endeksi

2017-1=100

100,00

178,26

10,11

Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.

                Aşağıdaki grafik, COVİT-19 ve sonrasında birim ücret (işgücü ödemesi/ücretli çalışan) ve birim net işletme artığı reel endekslerinde belirgin bir farklılaşma olduğunu göstermektedir. 2023 yılı ilk çeyreğinde reel birim ücret endeksinde belirgin bir yükseliş gözlenmiştir. Bu yükseliş önemli ölçüde EYT nedeniyle yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinden kaynaklanmıştır. 2020 yılı ikinci çeyreğinden itibaren, ekonomideki büyümeden büyük ölçüde ücret dışı çalışanların yararlandığı görülmektedir. Son dönemlerde yapılan ücret artışlarına ilişkin değerlendirmelerin bu yapıyı da dikkate alması gerekmektedir.


 

2023 MAYIS- BİLEŞİK ÜFE



 

20 Haziran 2023 Salı

Yİ-ÜFE ve YD-ÜFE Gelişmeleri ve İhracatta Rekabet Gücü

YURTİÇİ VE YURTDIŞI ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ GELİŞMELER

VE İHRACATTA REKABET GÜCÜ

(Zafer YÜKSELER, 20 Haziran 2023)

        Ekonomide imalat sanayi üretim ve ihracat açısından temel sektör olma özelliğine sahiptir. Sanayi üretiminin yüzde 87,5’i imalat sanayi sektörüne aittir. Toplam ihracat içinde imalat sanayinin payı ise yüzde 94,5 civarında bulunmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan Yurtiçi ÜFE (Yİ-ÜFE) ve Yurtdışı ÜFE (YD-ÜFE) endeksleri de ağırlıklı olarak imalat sanayi ürün fiyatlarındaki gelişmelerden etkilenmektedir.

        Üretici Fiyat Endeksleri, belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan yurt içine ve yurt dışına satışa konu olan ürünlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen fiyat endeksleridir. Yİ-ÜFE, madencilik, imalat, elektrik-gaz ve su temini sektörlerinden oluşurken, YD-ÜFE sadece madencilik ve imalat sanayi sektörlerinden oluşmaktadır. İmalat sanayi ürünlerinin Yİ-ÜFE’deki ağırlığı 2021-2022 döneminde yüzde 87,4 iken, bu pay enerji fiyatlarındaki aşırı yükselişin etkisiyle 2023 yılında yüzde 83,8’e gerilemiştir. YD-ÜFE’de imalat sanayinin ağırlığı ise değişiklik göstermemiş ve 2021-2023 döneminde yüzde 98,3 olmuştur.

        Yİ-ÜFE kapsamındaki üretici fiyatları, yurt içinde üretimi yapılan ürünlerin, KDV, ÖTV vb. dolaylı vergiler hariç, peşin satış fiyatıdır. Yİ-ÜFE’de sanayi kapsamında yer alan maddelerin fiyatları her ayın 5-15-25’inde, web üzerinden elektronik ortamda derlenmektedir.

        YD-ÜFE, belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt dışına satışa konu olan ürünlerin üretici fiyatlarındaki değişimleri ölçen bir fiyat endeksidir. Ürün fiyatları siparişin verildiği andaki (varsa iskonto sonrası) malın navlun, sigorta ve yurtdışında yapılan diğer masraflar hariç mal bedeli (FOB) satış fiyatıdır. Ürünlerin ihracat fiyatları doğrudan sanayi sektöründeki üretici firmalardan web üzerinden elektronik ortamda alınmaktadır. Fiyatlar, ilgili ayda yapılan ihracatın aylık ortalama fiyatlarıdır.

        Bu notta, imalat sanayi sektörüne ait Yİ-ÜFE ve YD-ÜFE ile döviz kuru sepetindeki gelişmeler incelenmiştir. Döviz kuru sepeti (0,5 Dolar+ 0,5 Euro) ağırlığına göre hesaplanmıştır.


        Grafik:1’de Yİ ve YD-ÜFE ile döviz kuru sepetindeki yıllık değişim yer almaktadır. 2018-2020 döneminde YD-ÜFE ile döviz kuru sepeti arasında güçlü bir paralellik gözlenirken, 2021 yılından itibaren, ihracat fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle YD-ÜFE endeksindeki artış döviz kuru sepetinin üzerinde kalmıştır. İhracat birim değer endeksi ortalama olarak 2021 yılında yüzde 9,7, 2022 yılında ise yüzde 9,3 oranında artmıştır. Bu eğilim 2023 Ocak-Nisan döneminde de devam etmiştir. Nitekim 2023 Ocak-Nisan döneminde ihracat birim değer endeksi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,4 oranında yükselmiştir.

        2018-2020 döneminde imalat sanayi Yİ-ÜFE yıllık artışları genelde, YD-ÜFE yıllık artışlarının gerisinde kalmıştır. Bu durum imalat sanayi ihracatında karlılığın arttığını ifade etmektedir. Nitekim Grafik:3’te YD-ÜFE/Yİ-ÜFE oranının 2021 yılına kadar yükseliş eğiliminde olduğu görülmektedir. 2010=100 bazına göre hesaplanan YD-ÜFE/Yİ-ÜFE oranı 2010-2017 döneminde ortalama 103 değerini alırken, 2018 yılında bu oran, yılın ikinci yarısında döviz kurlarındaki artışın etkisiyle, 118,8’e yükselmiştir. 2019 yılındaki gerileme sonrasında YD-ÜFE/Yİ-ÜFE oranı 2020 yılında hızla yükselmiştir. Özellikle COVİT-19 nedeniyle ortaya çıkan tedarik sorunları ve artan navlun fiyatları, Türk İmalat sanayi sektörü için ciddi bir avantaj yaratmıştır.

        2021 yılı ikinci yarısında Yİ-ÜFE, YD-ÜFE’nin üzerinde seyretmiş ve ihracatta avantaj kaybı yaşanmıştır. 2021 yılı son çeyreğinde TCMB’nin faiz oranlarını indirerek, üretim-ihracat-istihdam teşvikine yönelik politikaları sonucunda hızla artan döviz kurları, YD-ÜFE artışının tekrar Yİ-ÜFE artışının üzerine çıkmasına ve ihracatta karlılığın artmasına katkıda bulunmuştur. Ancak bu geçici bir etki olmuştur. Döviz kurundaki artışların kısa sürede Yİ-ÜFE enflasyonunu yükseltmesi, 2022 Mart ayında itibaren Yİ-ÜFE artışının YD-ÜFE artışı üzerine çıkmasına neden olmuş ve bu eğilim günümüze kadar devam etmiştir. Grafik:3’ten görüleceği gibi YD-ÜFE/Yİ-ÜFE oranı belirgin ölçüde gerilemiş ve firmaların ihracatta rekabet avantajını zayıflatmıştır. 2021 yılı genelinde 123,5 olan YD-ÜFE/Yİ-ÜFE oranı 2022 yılında 117,7’ye, 2023 Ocak-Mayıs döneminde ise 113,3’e gerilemiştir. Diğer bir ifade ile döviz kurlarındaki yüksek artış, yurtiçinde enflasyonu sıçratmış ve ihracat avantajının zayıflamasına da neden olmuştur (Grafik:2).

        2023 yılında seçim öncesinde döviz kurlarında istikrar sağlamaya yönelik çabalar ihracat performansının zayıflamasına neden olmuştur. 2023 Ocak-Mayıs döneminde toplam ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 0,2 oranında artış göstermiştir. Aynı dönemde toplam ithalattaki artış yüzde 8,9 olmuş ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 70,2’den yüzde 64,6’ya gerilemiştir. İhracattaki rekabet gücü kaybı önümüzdeki dönemin temel sorunlarından birisini oluşturmaktadır. 











19 Haziran 2023 Pazartesi

2023 Nisan- Uluslararası Yatırım Pozisyonu ve Ödemeler Dengesi

 

ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU (UYP) VE ÖDEMELER DENGESİ

(Zafer YÜKSELER, 19 Haziran 2023)

2022 yılı Aralık ayında 301,5 milyar dolar olan Net UYP açığı, 2023 yılı Nisan ayında, geçen yılsonuna göre, 37 milyar dolar azalarak 264,5 milyar dolara gerilemiştir. Bu dönemde varlıklar kısmı 10,9 milyar dolar, yükümlülükler kısmı ise 47,9 milyar dolar azalmıştır. Yükümlülükler kısmındaki azalış doğrudan yatırım ve portföy yatırımlarından kaynaklanmış, krediler ve mevduatta artış gözlenmiştir. Varlıklar kısmında mevduat ve doğrudan yatırımlar artmış, resmi rezerv varlıklar ve ticari krediler ise azalmıştır.

ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU (Milyon Dolar)

 

 

2022 Aralık

(1)

 

2023 Nisan

(2)

 

Fark 

 (2-1)

Farkın Kaynakları

Ödemeler Denge. Akımı Oc-Nis.2023

Değerleme-Kur ve Parite Farkları

NET UYP (1-2)

-301.516

-264.539

36.977

-36.478

73.455

1.Varlıklar

308.294

297.334

-10.960

-19.812

8.852

   Doğrudan Yatırımlar

55.984

57.845

1.861

1.861

0

   Portföy Yatırımları

2.758

3.471

713

1.741

-1.028

   Ticari Krediler

49.044

46.177

-2.867

-3.552

685

   Krediler

7.358

7.152

-206

-112

-94

   Mevduat

60.800

64.104

3.304

2.670

634

   Diğer Varlıklar

3.614

3.708

94

25

69

   Rezerv Varlıklar

128.736

114.877

-13.859

-22.445

8.586

2.Yükümlülükler

609.810

561.873

-47.937

16.666

-64.603

   Doğrudan Yatırımlar

189.358

131.690

-57.668

3.766

-61.434

   Portföy Yatırımları

93.159

87.325

-5.834

206

-6.040

   Ticari Krediler

51.882

52.693

811

399

412

   Krediler

179.657

182.999

3.342

741

2.601

   Mevduat

88.532

99.837

11,305

11.532

-227

   Diğer Yükümlülükler+SDR

7.222

7.329

107

22

85

 

 

 

 

 

 

ULUSLARARASI REZERVLER

166.414

153.886

-12.528

-21.962

9.434

   TCMB

128.736

114.877

-13.859

-22.445

8.586

   Bankalar

37.678

39.009

1.331

483

848

Kaynak:TCMB.

UYP stok değerleri, finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin ödemeler dengesi akım girişlerinden, farklı para birimlerinin dolara karşı değerlerindeki değişimden, Türk lirasının dolar karşısındaki değerinden, hisse senetleri, DİBS ve altın fiyatlarındaki değişimden etkilenmektedir. Stok veriler incelendiğinde, en belirgin değişimin, doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, rezerv, kredi ve mevduat kalemlerinde olduğu görülmektedir. 2023 yılı Ocak-Nisan dönemi ödemeler dengesi akımları incelendiğinde, rezerv varlıklarda 22,4 milyar dolar azalışın etkisiyle toplam varlıkların 19,8 milyar dolar azaldığı görülmektedir. Ocak-Nisan döneminde, yükümlülükler kısmında doğrudan yatırımlar 3,7 milyar dolar, portföy yatırımları 0,2 milyar dolar, mevduat ise 11,5 milyar dolar artmış ve toplam yükümlülüklerdeki artış 16,7 milyar dolar olmuştur. Sonuç olarak finans hesabından 36,5 milyar dolar civarında giriş olmuş ve net yükümlülüğümüz de aynı tutarda artmıştır. 2023 yılı Nisan ayı itibariyle, değerleme, kur ve parite farkları etkisi, varlıkları 8,9 milyar dolar artırırken, yükümlülükleri 64,6 milyar dolar azaltmıştır. Böylece Net UYP’yi 73,5 milyar dolar azaltıcı etkide bulunmuştur. Ocak-Nisan döneminde doğrudan ve portföy yatırımları ile kredi ve rezervlere ilişkin değerleme varlık ve yükümlülükleri önemli ölçüde etkilemiştir. Değerleme ve parite etkisi resmi rezervleri 8,5 milyar dolar, banka rezervlerini ise 0,8 milyar dolar olmak üzere uluslararası rezervleri 9,4 milyar dolar artırmıştır.

Aşağıdaki grafikte Net UYP verisi yanı sıra doğrudan yatırımlar ve hisse senetleri hariç Net UYP ile uluslararası rezervler verisi de yer almaktadır. 2022 yılı Aralık ayında -140,5 milyar dolar olan doğrudan yatırımlar ve hisse senedi hariç net UYP, 2023 Nisan ayında -168,5 milyar dolar olmuştur.


 

 

 

 

 

 

 

 

2024 19 Nisan Haftasında-Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi

  Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi (Zafer YÜKSELER)             T.C. Merkez Bankası, 2024 Mart ayı ve 19 Nisan haftasına ait “Ul...