2021 Yılı GSYH
Büyümesine İlişkin Değerlendirme
(Zafer YÜKSELER, 10 Mart 2022)
1.
Sektör ve Harcama Gruplarında Büyüme:
2020 yılında Covit-19 salgını Türkiye ve Dünya’da ciddi sorunlara neden
olmuştur. Salgına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle 2020 yılı ikinci
çeyreğinde ekonomide yüzde 10,3 oranında küçülme yaşanmıştır. Haziran ayında
kısıtlamalar önemli ölçüde kaldırılmış ve normalleşme süreci başlatılmıştır.
Salgından olumsuz etkilenen firma ve çalışanlar için kısa çalışma ödeneği
uygulaması yaygınlaştırılmış, işten çıkarma yasaklanmış ve ücretsiz izin
uygulaması getirilmiştir. Ekonomi yılın ikinci yarısında tekrar büyüme sürecine
girmiş ve yıl genelinde GSYH yüzde 1,8 oranında artış göstermiştir.
2021
yılında büyüme süreci güçlenerek devam etmiştir. Ekonomi yılın son çeyreğinde
yüzde 9,1, yıl genelinde ise yüzde 11 oranında büyümüştür. 2021 yılı son
çeyreğinde, TCMB politika faizinin düşürülmesi ve ihracat öncelikli yeni
ekonomi programına geçileceğine (düşük faiz-yüksek kur) ilişkin açıklamalar,
döviz kurlarında aşırı dalgalanmaya neden olmuş ve enflasyonu yükseltmiştir. Bu
olumsuzluklara rağmen yılın son çeyreğinde ve yıl genelinde sanayi ve GHİ
hizmetler (ticaret-ulaştırma-konaklama) sektörü büyümenin belirleyici
sektörleri olmuştur. 2021 yılında sanayi sektörü yüzde 16,6, GHİ Hizmetler
(ticaret-ulaştırma-konaklama) sektörü yüzde 21,1 oranında büyümüştür. 2020
yılında Covit-19 kısıtlamalarından en fazla etkilenen GHİ Hizmetler sektörü,
2021 yılında turizm ve ticaret sektöründeki canlanmadan olumlu etkilenmiştir.
2021 yılında tarım sektörü yüzde 2,2, inşaat sektörü ise yüzde 0,9 oranında
gerilemiştir (Tablo:1).
Tablo:1-GSYH ve Seçilmiş Alt Bileşenlerin Büyüme Hızları (Sabit Fiy.Yıllık
% Değişim)
|
Ekim-Aralık |
Ocak-Aralık |
||
2020 |
2021 |
2020 |
2021 |
|
1.
GSYH |
6,2 |
9,1 |
1,8 |
11,0 |
2.
Sektörler Toplamı |
5,1 |
10,8 |
0,8 |
12,2 |
Sanayi Sektörü |
12,1 |
10,7 |
3,1 |
16,6 |
İnşaat Sektörü |
-15,0 |
-3,9 |
-5,5 |
-0,9 |
Hizmetler Sektörü Toplamı |
4,9 |
8,0 |
0,2 |
12,5 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
2,9 |
16,7 |
-5,9 |
21,1 |
-Finans ve Sigorta |
7,9 |
13,7 |
23,4 |
-9,0 |
3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve Sübvansiyon |
15,1 |
-3,4 |
10,4 |
0,9 |
4.Toplam
Yurtiçi Talep |
6,8 |
4,9 |
7,5 |
6,1 |
5.Yerleşik
Hane Halkı Tüketimi |
7,8 |
21,4 |
3,2 |
15,1 |
6.Yerleşik+Yerleşik
Olmayan H. Halkı Tüketim |
4,1 |
23,8 |
-1,7 |
17,4 |
-Dayanıklı Mallar |
42,1 |
14,2 |
26,6 |
17,6 |
-Yarı Dayanıklı Mallar |
4,0 |
28,3 |
-4,0 |
29,2 |
-Dayanıksız Mallar |
9,0 |
17,6 |
4,7 |
11,5 |
-Hizmetler |
-6,5 |
30,9 |
-11,4 |
19,9 |
7.Gayrisafi
Sabit Sermaye Oluşumu |
11,7 |
-0,8 |
7,3 |
6,3 |
-İnşaat |
-14,1 |
-8,0 |
-7,4 |
-2,3 |
-Makine ve teçhizat |
39,3 |
7,0 |
21,0 |
20,6 |
-Diğer Aktifler |
24,6 |
-7,5 |
30,5 |
-9,0 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
2021 yılı son çeyreğinde GSYH yüzde 9,1 oranında büyürken, yerleşik hane
halkı tüketimi yüzde 21,4 oranında artmış, gayrisafi sabit sermaye yatırımları
inşaat yatırımlarındaki düşüş nedeniyle yüzde 0,8 oranında gerilemiştir. Devletin
nihai tüketim harcamaları yüzde 1,9 oranında gerilemiş, toplam yurtiçi talep
ise yüzde 4,9 artmıştır. 2021 yılı genelinde toplam yurtiçi talep artışı, geçen
yıla göre yavaşlamış ve yüzde 6,1 oranında artış göstermiştir. Benzer yavaşlama
gayrisafi sabit sermaye yatırımlarında da gözlenmiştir. Makine-teçhizat
yatırımları yüzde 20,6 oranında artarken, inşaat yatırımları yüzde 2,3, diğer
aktifler ise yüzde 9 oranında düşüş göstermiştir. 2021 yılında yerleşik hane
halkı tüketiminde yüzde 15,1, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkı
tüketiminde ise yüzde 17,4 oranında artış olmuştur. Tüketim harcamaları içinde
en belirgin artış, turizmdeki canlanmanın etkisiyle, hizmetler tüketiminde
gözlenmiştir. Geçen yıl yüzde 11,4 oranında düşüş gösteren hizmetler tüketimi,
2021 yılı geneline yüzde 19,9 artmıştır (Tablo:1).
2. Büyümeye Katkılar
Üretim
ve harcama açısından 2020 yılı büyümesi incelendiğinde, büyümenin oldukça
dengesiz olduğu görülmektedir. 2020 yılında yüzde 1,8 oranındaki GSYH büyümesine
tüm sektörlerin katkısı 0,7 puan iken, ürün üzerindeki vergi ve
sübvansiyonların katkısı 1,1 puan olmuştur. Vergi oranlarının yüksek olduğu
taşıt ve dayanıklı tüketim malları satışlarındaki yüksek oranlı artışlar, tüketimin
büyümeye katkısını olumlu etkilerken, aynı zamanda bu ürünlerden alınan ÖTV
gelirlerini yükseltmiş ve ek gümrük vergisi uygulamasının yaygınlaştırılması da
gümrük vergilerini artırmıştır.
2021
yılında sektörlerin GSYH büyümesine katkısı 10,8 puan, vergi ve
sübvansiyonların katkısı ise 0,1 olmuştur. Büyümeye en yüksek katkı 7 puan ile
hizmetler sektöründen gelirken, sanayi sektörünün büyümeye katkısı 3,3 puan
olmuştur (Tablo:2). 2020 yılı genelinde sektörler içinde GSYH büyümesine en
yüksek katkı 1 puan ile finans ve sigorta sektöründen gelmişti. 2020 yılı genelinde yüzde 23,4 oranında
büyüyen finans ve sigorta sektörü 2021 yılı genelinde yüzde 9 oranında küçülmüş
ve GSYH büyümesine katkısı negatif 0,5 puan olmuştur.
Tablo:2- GSYH Büyümesine Sektörlerin ve Talep Unsurlarının Katkıları (Yüzde
Puan) (1)
|
Ekim-Aralık |
Ocak-Aralık |
||
2020 |
2021 |
2020 |
2021 |
|
1. GSYH |
6,2 |
9,1 |
1,8 |
11,0 |
2. Sektörler
Toplamı |
4,6 |
9,4 |
0,7 |
10,8 |
Sanayi Sektörü |
2,3 |
2,2 |
0,6 |
3,3 |
İnşaat Sektörü |
-0,9 |
-0,2 |
-0,4 |
-0,1 |
Hizmetler Sektörü Toplamı |
2,8 |
4,6 |
0,1 |
7,0 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
0,7 |
3,9 |
-1,4 |
4,6 |
-Finans ve Sigorta |
0,5 |
0,3 |
1,0 |
-0,5 |
3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve Sübvansiyon |
1,8 |
-0,4 |
1,1 |
0,1 |
4.Yerleşik
Hane Halkı Tüketimi |
4,5 |
12,5 |
1,9 |
8,9 |
5.Gayrisafi
Sabit Sermaye Oluşumu |
2,9 |
-0,2 |
1,8 |
1,7 |
6. Stok Değişimi |
-1,3 |
-7,0 |
3,1 |
-4,9 |
7.Net İhracat |
-0,6 |
4,2 |
-5,3 |
4,9 |
(1) Yuvarlamalar nedeniyle toplamlar tutmayabilir.
2021 yılında yerleşik hane halkı tüketiminin GSYH
büyümesine katkısı 8,9 puan olurken, gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının
katkısı 1,7 puan olmuştur. 2020 ve 2021 yıllarında GSYH büyümesinde stok
değişimi ve net ihracatın etkisi önemli büyüklüğe ulaşmıştır. 2020 yılında GSYH
büyümesine pozitif 3,1 puan katkıda bulunan stok değişiminin 2021 yılında
büyümeye katkısı negatif 4,9 puan olmuştur. 2021 yılı son çeyreğinde bu katkı
negatif 7 puana yükselmiştir. Geçen yıl GSYH büyümesine katkısı negatif 5,3
puan olan net ihracat, 2021 yılında büyümeye pozitif 4,9 puan katkıda
bulunmuştur. Bu gelişmede ihracattaki, özellikle turizmdeki canlanma nedeniyle
hizmet ihracatındaki artışın yanı sıra, dış ticaret hadlerinin de katkısı bulunmaktadır.
3. Büyümeyi Etkileyen Unsurlar:
2020
yılında salgına rağmen GSYH büyümesinin 2019 yılının üzerine çıkmasına neden
olan ana etken aşırı kredi genişlemesi olmuştur. Kamu bankalarının öncülük
ettiği kerdi genişlemesine, özel bankaların da katılımını sağlamak için BDDK
aktif rasyosu uygulamasını başlatmış, konut, motorlu kara taşıtları ve beyaz
eşya satışlarına ilişkin kredilendirme koşullarını gevşetmiştir. 2020 yılı son
çeyreğinde enflasyonda ve döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle politika faiz
oranı yükseltilmiş, kredi koşulları sıkılaştırılmış ve aktif rasyosu
yürürlükten kaldırılmıştır.
2021 yılı ilk çeyreğinde kredilerdeki
artış yavaşlamakla birlikte yüksek seviyesini korumuş ve başta otomobil olmak
üzere dayanıklı tüketim malları satışları ile ticari taşıt satışlarını olumlu
etkilemiştir. Kredi genişlemesi ve
salgın taşıt araçlarına yönelik talebi önemli ölçüde yükseltmiş ve bu eğilim
2021 yılında da devam etmiştir. 2021 yılında mal ve hizmet ihracat miktarındaki
yüzde 24,9 oranındaki artış büyüme ve istihdamı önemli ölçüde olumlu
etkilemiştir. Turizm gelirlerindeki artış yanı sıra, Türkiye’nin imalat sanayi
ürünleri açısından önemli bir tedarik merkezi haline gelmesi, üretim ve
büyümeyi teşvik etkilemiştir. Nitekim 2021 yılı genelinde sanayi üretimi yüzde
16,5 artarken, sanayi istihdamı da yüzde 12,4 artmıştır (Tablo:3).
Tablo:3-Üretim
ve Talebi Etkileyen Unsurlardaki Yıllık Değişim (%)
|
2019 |
2020 |
2021 |
1.
Toplam İstihdam |
-2,3 |
-4,8 |
8,0 |
-Sanayi
Sektörü İstihdamı |
-2,0 |
-1,4 |
12,4 |
-Hizmetler Sektörü İstihdamı |
0,6 |
-5,6 |
6,7 |
2.
Fiilen İş Başında Olanlar |
-2,5 |
-10,3 |
12,4 |
3.
Sanayi Üretim Endeksi |
-0,6 |
2,2 |
16,5 |
-İmalat Sanayi Üretim Endeksi |
-0,8 |
2,5 |
17,4 |
-Elektrik, Gaz, Su Üretim Endeksi |
0,0 |
0,5 |
8,4 |
4.
İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (Yüzde) |
75,9 |
71,9 |
76,6 |
5.
Ekonomik Güven Endeksi |
-5,0 |
-4,0 |
10,4 |
- Reel Kesim Güven Endeksi |
-1,4 |
-2,3 |
12,6 |
- Hizmet Sektörü Güven Endeksi |
-2,3 |
-12,5 |
19,3 |
- Perakende Ticaret Güven Endeksi |
-0,2 |
-2,3 |
0,2 |
- İnşaat Sektörü Güven Endeksi |
-16,7 |
26,6 |
-0,2 |
- Tüketici Güven Endeksi |
-9,1 |
1,5 |
-2,4 |
6.
Finansal Hizmetler Güven Endeksi |
-7,3 |
9,0 |
1,5 |
- İş Durumu (Son 3 ay) |
-6,9 |
20,2 |
-7,6 |
- Hizmetlere Talep (Ciro)(Son 3 ay) |
-20,2 |
22,0 |
0,1 |
7. Mal ve Hizmet İhracatı (Hacim) |
4,4 |
-14,8 |
24,9 |
8. Mal ve Hizmet İthalatı (Hacim) |
-5,2 |
7,6 |
2,0 |
Kaynak:
TÜİK, TCMB.
2021
yılı son çeyreğinde enflasyon ve döviz kurlarındaki yükseliş, beklentileri
bozmakla birlikte büyüme ve istihdamdaki artış devam etmiştir. 2021 yılı
genelinde üretim, istihdam, kapasite kullanımı ve güven endeksleri önceki
yıllara göre oldukça olumlu bir performans göstermiştir. İnşaat sektörü ile
tüketici güven endeksinde 2021 yılında gerileme gözlenmiştir. Döviz
kurlarındaki yükselişin inşaat maliyetlerini ve enflasyonu yükseltmesi bu iki
göstergeyi olumsuz etkilemiştir.
Covit-19
salgını ve salgına ilişkin önlemler nedeniyle 2020 yılında toplam istihdam
yüzde 4,8, fiilen iş başında olanlar ise yüzde 10,3 oranında gerilemiştir.
Salgına ilişkin sınırlamaların kaldırılması, imalat sanayi üretimi ve turizm
sektörü faaliyetlerindeki artış, 2021 yılı genelinde istihdamın yüzde 8, fiilen
iş başında olanların ise yüzde 12,4 oranında artmasını sağlamıştır. 2020
yılında olağanüstü verimlilik artışları gözlenmiştir. Nitekim istihdam başına
katma değer yüzde 7, fiilen çalışan başına katma değer ise yüzde 14 civarında
artmıştı. 2021 yılında ise istihdam başına katma değer yüzde 2,7 artarken,
fiilen çalışan başına katma değer yüzde 1,2 gerilemiştir. 2020 ve 2021
yıllarında işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payında belirgin bir düşüş
gözlenmektedir. İşgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı 2019 yılında yüzde 31,4
iken, bu pay 2020 yılında yüzde 29,4’e, 2021 yılında ise yüzde 27’ye
gerilemiştir. GSYH zımni fiyat deflatörü 2020 yılında yüzde 14,8, 2021 yılında
yüzde 28,7 artarken, ücretli çalışan başına katma değerdeki artış, sırasıyla,
yüzde 12,5 ve yüzde 22,1 olmuş, ücretli kişilerin reel gelirleri 2020 yılında
yüzde 2,1, 2021 yılında ise yüzde 5,2 oranında gerilemiştir.
4. Sanayi Sektörü Büyümesi:
Ekonomide
büyümenin en önemli belirleyicisi olan sanayi sektörü üretimi 2020 yılı ikinci
çeyreğinde salgın nedeniyle yüzde 16,7 oranında gerilemiş, salgın tedbirlerinin
gevşetilmesi ve normalleşme süreci ile birlikte üretim tekrar artmaya başlamıştır.
2020 yılı son çeyreğinde sanayi üretimi yüzde 10,3 oranında artmış ve yıl
genelinde artış yüzde 2,2 olmuştur. 2021 yılında sanayi sektöründe üretim
artışları devam etmiş, son çeyrekte yüzde 11,5, yıl genelinde ise yüzde 16,5
üretim artışı olmuştur. Üretim artışları katma değer ve istihdamda da önemli
bir yükseliş sağlamıştır. Nitekim 2021 yılında sanayi sektörü katma değeri
yüzde 16,6, sanayi sektörü istihdamı yüzde 12,4 oranında artmıştır. Yıl
genelinde çalışılan saat endeksindeki artış ise yüzde 16,7 olmuştur (Tablo:4).
Tablo:4-Sanayi Sektörüne İlişkin Göstergeler ve Birim Ücret Endeksi
(2015=100)
|
Ekim-Aralık Dönemi |
Yıllık Ortalama |
||||
2020 |
2021 |
%
Değişim |
2020 |
2021 |
%
Değişim |
|
Sanayi Katma Değer Hacim En. |
225,4 |
249,5 |
10,7 |
191,0 |
222,7 |
16,6 |
Sanayi
Üretim Endeksi |
137,0 |
152,7 |
11,5 |
115,8 |
134,9 |
16,5 |
Sanayi
İstihdamı (Bin Kişi) |
5.670 |
6.472 |
14,1 |
5.496 |
6.176 |
12,4 |
Çalışılan
Saat Endeksi |
104,7 |
114,2 |
9,1 |
92,6 |
108,1 |
16,7 |
Saatlik
İşgücü Verimi |
130,9 |
133,7 |
2,2 |
125,5 |
124,6 |
-0,7 |
İşgücü
Maliyeti Endeksi |
221,6 |
293,8 |
32,6 |
229,9 |
276,7 |
20,4 |
Nominal
Birim Ücret (1) |
169,4 |
219,7 |
29,7 |
183,5 |
221,9 |
20,9 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-TÜFE |
88,8 |
91,6 |
3,1 |
102,2 |
103,4 |
1,1 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-ÜFE |
75,8 |
61,2 |
-19,2 |
91,4 |
77,7 |
-15,0 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-$ |
58,6 |
53,5 |
-8,6 |
72,2 |
69,6 |
-3,6 |
İmalat
San. Kapasite K.O (%) |
75,6 |
78,3 |
2,7 puan |
71,9 |
76,5 |
4,6 puan |
Kaynak:TÜİK ve
kendi hesaplamalarımız.
(1)
Nominal Birim Ücret= Saatlik İşgücü Maliyeti/Saatlik İşgücü Verimi.
Not:
Reel Ücret Endeksi-TÜFE= Nominal Birim Ücret/TÜFE Endeksi.
Reel Ücret Endeksi-ÜFE= Nominal Birim
Ücret/Yİ-ÜFE Endeksi.
2020 yılında yüzde 7,9 oranında artan saatlik işgücü verimi 2021 yılında
yüzde 0,7 oranında gerilemiş, işgücü maliyeti ise yüzde 20,4 oranında
artmıştır. İşgücü verimliliğindeki bu azalış nedeniyle 2021 yılı genelinde
nominal birim ücret yüzde 20,9 oranında yükselmiştir. 2020 yılında yüzde 3,2
oranında gerileyen TÜFE bazlı reel birim ücret, 2021 yılında yüzde 1,1 oranında
yükselmiştir. Sanayi üretim ve ihracatı açısından önemli olan ÜFE bazlı reel
birim ücret endeksi 2020 yılında yüzde 2,6, 2021 yılında ise yüzde 15 oranında
gerilemiştir. 2021 yılı son çeyreğinde döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle,
Dolar cinsi reel birim ücret endeksi yüzde 8,6 oranında gerilemiştir. Yıl
genelinde dolar cinsi reel birim ücretteki gerileme ise yüzde 3,6 olmuştur
(Tablo:4).
Sanayi sektöründe yıllıklandırılmış çalışılan saat endeksi ile üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2018 yılı ikinci yarısından itibaren her iki endeksin 2020 yılı son çeyreğine kadar düşüş gösterdiği görülmektedir. Bu dönemden itibaren her iki endeks önemli bir yükseliş eğilimine girmiş ve üretim endeksi ile çalışılan saat endeksi arasındaki fark ciddi ölçüde açılmıştır (Grafik:1). Diğer taraftan, sanayi sektörü üretiminde gözlenen bu artışın katma değere tam yansımadığı gözlenmektedir. Sanayi sektöründe istihdam başına katma değer incelendiğinde, 2021 yılı ikinci yarısında düşüş eğilimine girdiği görülmektedir. Ayrıca sanayi sektöründe çalışan başına katma değerin ekonomi genelinden daha düşük olduğu da dikkati çekmektedir (Grafik:2).
5.
Hizmetler Sektörü Büyümesi:
2020 yılında salgından en olumsuz etkilenen sektör
hizmetler sektörü olmuştur. Salgın nedeniyle 2020 yılı ikinci çeyreğinde geçici
olarak bazı iktisadi faaliyetlerin durdurulması, sokağa çıkma yasakları ve
ulaşım kısıtlarına ilişkin düzenlemeler, hizmetler sektöründe istihdam ve gelir
kaybını da beraberinde getirmiştir.
Özellikle özel kesimde çalışanlar, küçük esnaf ve sanatkârlar ciddi bir
iş ve gelir kaybı yaşamışlardır. Nitekim bu dönemde GSYH yüzde 10,3, toplam
hizmetler sektörü katma değeri yüzde 11,7 ve GHİ Hizmetler
(ticaret-ulaştırma-konaklama) sektörü yüzde 26,7 oranında küçülmüştür. 2020 yılı son çeyreğinde de, vaka
sayılarındaki artış nedeniyle, ekonomik faaliyetleri kısıtlayıcı önlemler
tekrar devreye sokulmuştur. Türkiye genelinde hafta sonlarında sokağa çıkış
yasağı başlatılmış, lokanta/kafe, sinema, tiyatro vb. iktisadi faaliyetler
tekrar geçici olarak durdurulmuştur. Ancak bu dönemde, istihdam kaybı devam
ederken, hizmet sektörlerinde büyüme ivme kazanmıştır. Bu gelişmeler sonucunda,
2020 yılında hizmetler sektörü, diğer hizmet sektörlerindeki büyümenin
etkisiyle, yüzde 0,2 oranında büyümüş, ancak sektörün istihdamı yüzde 5,6
oranında azalmıştır.
Tablo:5-Hizmet
Sektöründe Katma Değer ve İstihdam Büyümesi (Yıllık %)
|
Katma Değer |
İstihdam (4) |
||||
Toplam Hizmet S (1) |
GHI-Hizmet (2) |
Diğer Hizmet. (3) |
T.Hizmet
(1) |
GHI-Hizmet (2) |
Diğer Hizmet. (3) |
|
2020-
1 |
3,4 |
1,2 |
4,9 |
-1,1 |
-2,0 |
-0,5 |
2 |
-11,7 |
-26,7 |
-1,2 |
-10,1 |
-15,8 |
-5,8 |
3 |
4,0 |
-1,8 |
8,7 |
-5,3 |
-7,2 |
-2,4 |
4 |
4,9 |
2,9 |
6,4 |
-5,6 |
-7,8 |
-2,4 |
Yıllık |
0,2 |
-5,9 |
4,7 |
-5,6 |
-8,2 |
-2,8 |
2021-
1 |
5,7 |
6,1 |
5,4 |
-2,1 |
-6,3 |
0,5 |
2 |
22,8 |
46,1 |
10,6 |
8,5 |
10,4 |
6,4 |
3 |
18,1 |
21,4 |
10,5 |
8,8 |
11,0 |
4,2 |
4 |
12,7 |
16,7 |
9,9 |
12,0 |
17,4 |
5,6 |
Yıllık |
13,8 |
21,1 |
9,1 |
6,7 |
7,9 |
4,2 |
Kaynak: TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.
(1)Sektörler katma değerinden, tarım, sanayi ve
inşaat sektörü katma değeri düşülerek
elde edildi.
(2)Ticaret, ulaştırma ve konaklama
sektörlerinden oluşmaktadır.
(3)Toplam hizmetler sektöründen GHI sektörü
düşülerek elde edilmiştir.
(4)GHİ Hizmet ve diğer hizmet 2020 yılı eski
seri kullanılarak hesaplanmıştır.
2021 yılı ikinci
çeyreğinden itibaren, turizm sezonunun açılması ile birlikte GHİ hizmetler
sektörü istihdam ve katma değerinde yüksek bir artış gözlenmiş ve bu eğilim yıl
boyunca devam etmiştir. 2021 yılı genelinde, GHİ hizmetler sektörü katma
değerinde yüzde 21,1, toplam hizmetler sektörü katma değerinde ise yüzde 13,8
oranında büyüme sağlanmıştır. Katma değer artışına paralel olarak, 2021 yılında
istihdamda da önemli bir artış gerçekleşmiştir. GHİ hizmet sektörü istihdamı
yüzde 7,9, diğer hizmet sektörleri istihdamı yüzde 4,2 ve toplam hizmet sektörü
istihdamı ise yüzde 6,7 oranında yükselmiştir (Tablo:5).
Genel olarak hizmetler
sektörünün dış ticarete konu olmadığı kabul edilmektedir. Yurtiçindeki tüketim
ve yatırım talebinin hizmetler sektörü üretim ve katma değerinin
belirlenmesinde etkili olduğu kabul edilmektedir. Ancak Türkiye açısından
turizm sektörü, hava ve deniz yolu taşımacılığı nedeniyle, hizmetler sektörü
dış ticareti önemli bir yere sahiptir. 2019 yılında Türkiye, hizmetler sektörü
ihracatından 63,6 milyar dolar gelir sağlamıştır. 2020 yılında Covit-19
salgını, turizm ve taşımacılık faaliyetlerini çok olumsuz etkilemiş ve
hizmetler sektörü ihracat geliri 35,4 milyar dolara gerilemiştir. 2021 yılında,
turizm sektöründeki canlanmanın etkisiyle, hizmet gelirleri tekrar 56,8 milyar
dolara yükselmiştir. Böylece hizmetler sektörü üretimi açısından önemli bir dış
talep artışı gerçekleşmiştir.
Tablo:6- Hizmetler Sektörü Katma Değeri ve Hizmet
Tüketimi (Yıllık % Değişim)
|
T.Hizmet Katma Değeri |
Yerleşik HH Tüketimi |
Yerleşik-Yerleşik Olmayan HH Tüketimi |
|
Toplam |
Hizmetler |
|||
2020-
1 |
3,4 |
4,9 |
4,1 |
5,6 |
2 |
-11,7 |
-9,2 |
-15,4 |
-26,7 |
3 |
4,0 |
8,4 |
0,0 |
-16,7 |
4 |
4,9 |
7,8 |
4,1 |
-6,5 |
Yıllık |
0,2 |
3,2 |
-1,7 |
-11,4 |
2021-
1 |
5,7 |
6,9 |
5,1 |
-1,5 |
2 |
22,8 |
23,3 |
26,8 |
31,6 |
3 |
15,1 |
9,1 |
14,1 |
20,7 |
4 |
12,7 |
21,4 |
23,7 |
30,9 |
Yıllık |
13,8 |
15,1 |
17,4 |
19,9 |
Kaynak: TÜİK ve
Kendi hesaplamalarımız.
TÜİK verilerine
göre, 2020 yılında yerleşik hane halkı tüketimi yıl genelinde yüzde 3,2
oranında artarken, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkları tüketimi yüzde
1,7 oranında gerilemiştir. Ancak yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının
“hizmet tüketimine” bakıldığında yıl genelinde yüzde 11,4 oranında bir gerileme
görülmektedir. Hizmetler tüketimi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,8 oranındaki
artışın ardından, özellikle turizm gelirlerindeki çöküş nedeniyle, ikinci
çeyrekte yüzde 26,7, üçüncü çeyrekte ise yüzde 16,7 oranında gerilemiştir.
Yılın son çeyreğinde ise hizmetler tüketimi yüzde 6,5 azalmıştır. 2021 yılı ilk
çeyreğinde de yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının hizmet tüketimi
azalışını devam ettirmiş, ancak yılın ikinci çeyreğinden itibaren hizmet
tüketiminde çok ciddi bir yükseliş gerçekleşmiştir. Hizmetler tüketimindeki bu
artış, hizmetler sektörü katma değer büyümesini de olumlu etkilemiştir. Nitekim
yıl genelinde yüzde 19,9 oranında artış gösteren hizmetler tüketimi, hizmetler
sektörü katma değerinin de yüzde 13,8 oranında büyümesini sağlamıştır (Tablo:6).
Hizmetler sektörü
büyümesi ile yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimleri
karşılaştırıldığında, 2020 yılında büyük bir tutarsızlık gözlenmektedir.
Yıllıklandırılmış verilere göre hazırlanmış aşağıdaki grafik incelendiğinde,
tutarsızlık açık olarak görülmektedir (Grafik:3). 2020 yılı ikinci çeyreğinden
itibaren salgının etkisiyle, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkları
tüketimi hızla gerilerken, hizmetler sektörü katma değeri yılın ikinci
yarısından itibaren yükselmeye başlamıştır. Hizmetler sektöründeki büyüme,
sektörün istihdamındaki düşüş ile de desteklenmemektedir. 2021 yılı verileri
değerlendirildiğinde, hizmet tüketimi ile, hizmetler sektörü katma değeri ve
istihdamı arasında tekrar tutarlı bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Nitekim
2021 yılı genelinde yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkları tüketimi yüzde 19,9,
hizmetler istihdamı yüzde 6,7 ve hizmetler katma değeri yüzde 13,8 oranında
artmıştır.
Salgından önemli ölçüde olumsuz etkilenen hizmetler sektöründe, bu dönemde çalışan başına katma değerde ciddi bir artış gözlenmektedir (Grafik:4). Hizmetler sektöründe 2020 ve 2021 yıllarında çalışan başına katma değer, sırasıyla, yüzde 6,1 ve yüzde 6,7 oranında artmıştır. Aynı dönemde sanayi sektöründe istihdam başına katma değer 2020 yılında yüzde 4,5, 2021 yılında ise yüzde 3,7 oranında yükselmiştir. 2018 yılı ortasından itibaren hizmetler sektöründe çalışan başına katma değerin sanayi sektöründen daha yüksek olduğu görülmekte ve bu farklılık 2021 yılı ikinci yarısında belirgin ölçüde artmış bulunmaktadır (Grafik:4).
Covid-19 salgını istihdam ve işsizlik verilerinde ciddi
sorunlar yaratmıştır. 2020 Mayıs ayından itibaren uygulamaya konulan kısa
çalışma ödeneği, ücretsiz izin uygulaması ve işçi çıkarma yasağı, tarım dışı
sektörlerde, özellikle kısıtlamaların yaygın olduğu hizmet sektöründe, istihdam
verisini tartışmalı hale getirmiştir. Bilindiği gibi, kısa çalışma ödeneği ile
ücretsiz izne ayrılanlara ödenen nakdi ücret desteğinden yararlanan kişiler
istihdama dahil edilmektedir.
Çalışmada
kullandığımız hizmetler sektörü istihdam verisinin, fiilen istihdamda olmayan
kısa çalışma ödeneğinden yararlanan ve ücretsiz izinli olan işçileri de
kapsadığı göz ardı edilmemelidir. Hizmetler sektöründe fiilen çalışanlar
dikkate alındığında, 2020 ve 2021 yıllarında sektörde olağanüstü bir verimlilik
artışının yaşanması söz konusu olmaktadır. Ancak yeme-içme, konaklama,
ulaştırma ve eğlence sektörüne ilişkin şikayet ve sıkıntılar dikkate
alındığında, hizmetler sektöründeki büyüme ve verimlilik artışlarının dikkatli
değerlendirilmesi gerektiğine inanılmaktadır.
6.Net İhracatın Büyümeye
Katkısı ve Dış Ticaret Hadleri Gelir Kaybı
2021 yılında GSYH
verilerinde gözlenen önemli bir gelişme net ihracatın GSYH büyümesine katkısı
ile ilgilidir. 2021 yılında net ihracatın (X-M) büyümeye katkısı, Ekim-Aralık
döneminde 4,2 puan, yıl genelinde ise 4,9 puan olmuştur. TÜİK verilerine göre,
cari ve sabit fiyatlarla net ihracat tutarları incelendiğinde bu ikisi arasında
çok ciddi bir farklılaşma gözlenmektedir (Tablo:7). Bu durum, mal ve hizmet
ihracat ve ithalatına uygulanan deflatörlerin önemli ölçüde farklılaşmasından
kaynaklanmaktadır. 2021 yılı Ekim-Aralık ve yıl genelinde mal ve hizmet
ihracatı zımni fiyat deflatöründeki yıllık artış, sırasıyla, yüzde 54,9 ve
yüzde 41,2 olurken, mal ve hizmet ithalatı deflatörü yüzde 71,1 ve yüzde 54,5
oranında artış göstermiştir. Bu durum dış ticaret hadlerinde önemli bir
bozulmaya neden olmuş ve geçen yılın Ekim-Aralık döneminde yüzde 95,2 olan dış
ticaret hadlerinin, bu yılın aynı döneminde yüzde 86,2’ye gerilemesine neden
olmuştur. 2020 yılı genelinde yüzde 91,1 olan dış ticaret haddi ise 2021
yılında yüzde 83,3’e gerilemiştir (Tablo:7 ve Grafik:5). 2021 Ekim-Aralık
döneminde, cari fiyatlarla GSMH’nın yüzde 0,7’si kadar açık veren dış denge
(X-M), 2009 fiyatlarıyla, GSYH’nın yüzde 3,1’i kadar fazla vermektedir. 2021
yılı genelinde de cari fiyatlarla GSYH’nın yüzde 0,4’ü kadar açık veren dış
denge, sabit fiyatlarla yüzde 3,8 oranında fazla vermiştir. Sonuçta net
ihracatın büyümeye katkısı 2021 yılı Ekim-Aralık döneminde 4,16 puana, yıl
genelinde ise 4,86 puana yükselmektedir. 2021 yılında dış ticaret hadleri
aleyhe dönmesine rağmen, sabit fiyatlarla mal ve hizmet ihracatının ithalatı
karşılama oranı da önemli ölçüde yükselmekte ve GSYH büyümesini olumlu
etkilemektedir.
Tablo:7- Net İhracatın Büyümeye Katkısı ve Dış
Ticaret Hadlerinin Gelire Etkisi
|
Ekim-Aralık |
Yıllık |
||
2020 |
2021 |
2020 |
2021 |
|
1. Net İhracatın Büyümeye Katkısı (% Puan) |
-0,63 |
4,16 |
-5,34 |
4,86 |
2.
Net İhracat (X-M) (Cari Fiy.Milyar TL) |
-41,4 |
-17,1 |
-192,3 |
-30,4 |
3.
Net İhracat (X-M) (2009 Fiy.Milyar TL) |
-3,9 |
17,5 |
-12,4 |
75,3 |
4.
Zımni Fiyat Deflatörü (Yıllık % Değişim) |
|
|
|
|
Mal ve Hizmet İhracatı (Px) |
30,1 |
54,9 |
20,6 |
41,2 |
Mal ve Hizmet İthalatı (Pm) |
44,5 |
71,1 |
17,6 |
54,5 |
5. Dış Ticaret Haddi (Px/Pm) (%) |
95,2 |
86,2 |
91,1 |
83,3 |
6. Büyüme Hızı (2009 Fiyatlarıyla, %) |
|
|
|
|
GSYH |
6,2 |
9,1 |
1,8 |
11,0 |
GS
Gelir |
3,5 |
6,5 |
2,6 |
8,7 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Dış ticaret hadlerinde büyük değişikliklerin olduğu dönemlerde, üretim yönünden GSYH hesaplamalarında ölçüm sorunu ortaya çıkmaktadır. Özellikle, dış ticaret hadlerinin bozulduğu, diğer bir ifadeyle mal ve hizmet ithalat fiyat endeksinin ihracat fiyatlarından hızla arttığı dönemlerde,üretim yönünden GSYH büyümesi daha yüksek hesap edilmektedir. Dış ticaret hadlerindeki bozulma üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH’yı olumlu etkilemesine karşın, yurtiçi yerleşik kişi ve firmaların satın alma gücünde bir kayıp söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, dış ticaret hadleri düzeltmesi yapılarak bu kaybın belirlenmesi ve dış ticaret hadleri düzeltmesi yapılmış Gayri Safi Yurtiçi Gelirin hesaplanması gerekmektedir (GSYI)[1]. Yapılan dış ticaret hadleri düzeltmesi sonucunda, 2021 yılında üretim yöntemiyle yüzde 11 oranında büyüyen GSYH’nın, dış ticaret hadleri düzeltmesi sonrasında Gayri Safi Yurtiçi Gelir (GSYI) olarak yüzde 8,7 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir (Tablo:7). 2021yılında GSYH’nın yüzde 4’ü kadar dış ticaret hadlerinden dolayı gelir kaybına uğranıldığı hesaplanmaktadır. 2020 yılı hariç son beş yıldır Türkiye’nin dış ticaret hadlerindeki bozulmadan dolayı önemli gelir kaybına uğradığı görülmektedir (Grafik:4). Bu durum toplumda büyüme oranlarına ilişkin kuşkuları da artırmaktadır.
7. Stok Değişimi-İstatistiki Hata:
2018 ve 2019 yıllarında
stok değişimi-istatistiki hata kaleminde azalış söz konusu iken 2020 ve 2021
yıllarında, cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya
oranında olağanüstü bir yükseliş gözlenmektedir (Tablo:8). Bu durumun 2020
yılında hizmet sektörü üretiminin yüksek hesaplanmasından, 2021 yılında ise son
çeyrekte yaşanan döviz kurlarında ve enflasyondaki yükseliş nedeniyle ortaya
çıktığı ve istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Son 20 yılda
stok değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya oranı yüzde 0,7 iken, stok
değişiminin GSYH büyümesine katkısı 0,15 puan olmuştur. Stok değişiminin
büyümeye katkısı 2020 yılında pozitif 3,1 puan iken, 2021 yılında negatif 4,9
puan olmuştur. 2020 yılı son çeyreğinden itibaren stok değişiminin büyümeye
katkısı sürekli negatif olmuştur (Bakınız Tablo:8).
Tablo:8- Stok Değişimi-GSYH İlişkisi
|
Stok Değişimi/GSYH (Cari Fiy.) (%) |
Stok Değişiminin GSYH’ya Katkısı
(%puan) |
||||||
|
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2018 |
2019 |
2020 |
2020 |
1.çeyrek |
3,2 |
-1,4 |
4,7 |
5,4 |
3,6 |
-6,4 |
5,4 |
-1,2 |
2.çeyrek |
0,7 |
-1,3 |
2,6 |
3,4 |
-0,5 |
-0,9 |
4,2 |
-5,1 |
3.çeyrek |
1,0 |
0,5 |
6,5 |
3,5 |
-4,9 |
2,6 |
4,8 |
-5,4 |
4.çeyrek |
-5,5 |
-1,3 |
3,9 |
3,9 |
-4,2 |
6,8 |
-1,3 |
-7,0 |
Yıllık |
-0,4 |
-0,8 |
4,5 |
4,0 |
-1,9 |
0,7 |
3,1 |
-4,9 |
GSYH (%) |
|
|
|
|
3,0 |
0,9 |
1,8 |
11,0 |
1999-2021 dönemi incelendiğinde stok
değişiminin büyümeye pozitif katkısının en yüksek olduğu yılın 2020 yılı olduğu
görülmektedir. 2021 yılı ise bu dönemde stokların büyümeye katkısının en yüksek
negatif olduğu yıl olmuştur. Negatif katkının yüksek olduğu yıllar, 2001, 2012
ve 2018 yıllarıdır. Bu yılların ortak özelliği genelde büyümenin negatif veya
düşük olduğu yıllar olmalarıdır. Büyümenin rekor kırdığı 2021 yılında stokların
katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ilginç bir gelişmeye işaret
etmektedir. Aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi, 2021 yılında cari
fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine
katkısı arasında bir uçurum oluşmuştur.
8. Genel Değerlendirme
Türkiye 2021 yılında
oldukça yüksek bir büyüme performansı göstermiştir. Gerek ihracat talebi gerek
tüketim talebi GSYH büyümesinin yüzde 11 oranında büyümesine katkıda
bulunmuştur. Toplam yurtiçi talep büyümesi yüzde 6, iken, net ihracatın
büyümeye katkısı 4,9 puan olmuştur. Yılın son çeyreğinde ekonomi politikasında
önemli bir değişim gerçekleştirilerek düşük faiz-yüksek kur politikasına
geçildiği yönünde açıklamalar yapılmış ve yüzde 19 olan TCMB politika faizi
Aralık ayında yüzde 14’e kadar düşürülmüştür.
Enflasyon yükselme
eğiliminde iken politika faiz oranının düşürülmesi, piyasalarda önemli bir
istikrarsızlık yaratmış, döviz kurlarında aşırı yükselme gözlenirken
enflasyonda hızlanmıştır. Uluslararası piyasalarda enerji fiyatları
yükselirken, döviz kurlarındaki yükseliş yurtiçinde enerji maliyetlerini ve
diğer üretim maliyetlerinin önemli ölçüde yükselmesine neden olmuştur. Faiz
oranlarındaki indirim ilk etkisini döviz kurlarında göstermiştir. Eylül ayında
8,52 lira olan ortalama dolar kuru, 20 Aralık tarihinde 18 liraya kadar
yükselmiş ve Aralık ayı ortalama dolar kuru 13,55 lira olmuştur. Diğer bir
ifadeyle 3 ay içinde ortalama dolar kuru yüzde 60’a yakın artış göstermiştir.
Döviz kurlarındaki bu sıçrama fiyat artışlarını da beraberinde getirmiştir. Nitekim
2020 yılı sonunda yüzde 25 civarında olan Yİ-ÜFE yıllık fiyat artışı 2021 Eylül
ayında yüzde 44’e, 2021 Aralık ayında ise yüzde 80’e sıçramıştır. Benzer
şekilde 2020 yılı sonunda yüzde 15 civarında olan yıllık TÜFE enflasyonu da,
2021 yılı Eylül ayında yüzde 20’ye, Aralık ayında ise yüzde 36 civarına
yükselmiştir.
2021 yılı son çeyreğinde
piyasalarda yaşanan bu dalgalanmaların reel sektöre olumsuz etkileri pek
gözlenmemiştir. Yüksek enflasyon ve döviz kuru dalgalanmalarının büyüme ve
istihdam üzerindeki olumsuz etkileri 2022 yılında tam olarak gözlenebilecektir.
[1]Bakınız, Zafer YÜKSELER, “Dış Ticaret Hadlerinde Değişimin Cari
İşlemler Dengesi ve GSYİH Üzerine Etkileri (1987-2006) https://www.researchgate.net/publication/259073067.
1986-2006 çalışmasında dolar cinsinden dış ticaret fiyat endeksleri kullanılmış
ve hesaplamalar dolar cinsinden yapılmıştı. Ancak bu çalışmada hesaplamalar TL
cinsinden mal ve hizmet ihracat ve ithalatı zımni fiyat deflatörleri ile TL
cinsinden mal ve hizmet ihracat ve ithalat değerleri kullanılarak yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder