17 Haziran 2021 Perşembe
15 Haziran 2021 Salı
GELİR VE YAŞAM
KOŞULLARI ARAŞTIRMASI,2020
2020 Gelir ve
Yaşam Koşulları Anketi, bir önceki takvim yılı olan 2019 yılı gelirlerini
referans alarak hazırlanmıştır. 2018-2020 yıllarına ilişkin yayınlanan
anketleri birlikte değerlendirdiğimiz zaman, 2018 krizinin gelir dağılımına
etkilerini analiz etme imkânı bulunmaktadır. Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütü
olan Gini katsayısı, 2019 anketine göre yükselmiş ve 0,410 değerini almıştır.
Ayrıca medyan gelirin % 50’sine göre hesaplanan yoksulluk oranı da yüzde 14,4’ten,
yüzde 15’e çıkmıştır.
Yıllık ortalama esas iş gelirleri
ile gelir referans yılına göre yıllık net asgari ücret karşılaştırılması
aşağıda verilmektedir. 2018 yılında yıllık ortalama esas iş geliri asgari
ücretin 1,82 katı iken, bu oran 2019 yılında 1,81’e, 2020 yılında ise 1,78’e
gerilemiştir. 2019 ile 2020 yılları karşılaştırıldığında, işverenler hariç, tüm
gruplarda gerileme söz konusudur.
TÜİK Anketinde yer alan seçilmiş
yaşam koşulları göstergeleri incelendiğinde gelir dağılımı ve yoksulluktan daha
olumlu bir durumla karşılaşılmaktadır. Borç ve taksit ödemeleri olmayanların
oranı 2019’da yüzde 28,9 iken, bu oran 2020’de yüzde 41,7’ye yükselmiştir.
Diğer bir ifadeyle, toplumda taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı
yüzde 71,1’den yüzde 58,3’e gerilemiştir. Bu sonuçlar asgari ücrete göre gelir
seviyesindeki düşme ve yoksulluk oranındaki artışlar ile çelişki
göstermektedir.
Seçilmiş Yaşam Koşulları Göstergeleri
Yük Getirme Durumu |
Borç veya taksit ödemeleri (%)(*) |
Konut Masrafları (%) |
||||
2018 |
2019 |
2020 |
2018 |
2019 |
2020 |
|
Çok yük getiriyor |
15,8 |
19,0 |
18,8 |
11,5 |
14,1 |
13,3 |
Biraz yük getiriyor |
43,7 |
42,5 |
32,5 |
55,0 |
54,3 |
57,7 |
Yük getirmiyor |
10,9 |
9,6 |
7,0 |
33,4 |
31,6 |
29,0 |
Borç veya taksiti olmayanlar |
29,6 |
28,9 |
41,7 |
|
|
|
(*)Konut masrafları dışında.
10 Haziran 2021 Perşembe
İSTİHDAM VE ACI GERÇEKLER
İSTİHDAM VE ACI GERÇEKLER
(Zafer YÜKSELER, 10 Haziran 2021)
2018 krizi ve 2020 yılında yaşanan Covid-19 salgını işgücü
piyasasını önemli ölçüde olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle işgücü piyasasındaki
gerçek resmi görebilmek için, 2021 Nisan ayı verisi ile kriz öncesi 2018 Nisan
ayı verisinin karşılaştırılmasında yarar vardır. Bu dönemdeki gelişmeler şu
şekilde özetlenebilir (Tablo:1);
1. 2018 Nisan-2021 Nisan döneminde 15
ve daha yukarı yaştaki kurumsal olmayan nüfus 2.969 bin kişi artmıştır. Nüfus artışı erkeklerde 1.479 bin,
kadınlarda 1.490 bin kişidir.
2. Artan bu nüfusun sadece 316 bin
kişisi işgücüne katılmış, 2.653 bin kişisi ise işgücüne dahil olmayanlar
grubunda yer almıştır. Diğer bir ifade ile
artan bu nüfusta işgücüne katılım oranı toplamda yüzde 10,6, erkeklerde yüzde
16,5, kadınlarda ise yüzde 1,9’dur.
3. 2018 yılı Nisan ayında 28.950 bin kişi olan toplam
istihdam, 2021 yılı Nisan ayında 28.083 bin kişiye gerilemiştir. Bu dönemde toplam istihdam edilen kişi
sayısı 867 bin kişi azalmıştır. Azalış erkeklerde 648 bin, kadınlarda ise 220
bin kişidir.
4. 2020 yılında Covid-19 salgını nedeniyle
yaygınlaştırılan kısa çalışma ödeneği ile ücretsiz izin uygulaması, istihdam ve
resmi işsizlik verisini anlamsızlaştırmıştır. İstihdam verisi içinde, fiilen
çalışmayan ancak kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği alan kişilerde
yer almaktadır. 2021 yılı Nisan ayında
1.087 bin kişi kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izne ayrılan 863 bin kişi de
nakdi ücret desteği almaktadır. Diğer bir ifade ile fiilen çalışmayan yaklaşık 2
milyon kişi istihdamda gösterilmektedir.
5. 2018 Nisan-2021 Nisan döneminde istihdamdaki bu olağanüstü
düşüşe karşın, TÜİK verilerine göre ekonomide büyüme devam etmiştir. 2018 yılı 1.çeyreği ile 2021 yılı 1.çeyreği
arasında, yıllıklandırılmış reel GSYH yüzde 5,7 oranında büyümüştür. GSYH ve
istihdam verilerine göre, bu dönemde verimlilik göstergesi olan istihdam başına
GSYH yüzde 11,3 oranında artmıştır.
Yukarıdaki veriler çerçevesinde sorulması
gereken temel soru; Mevcut istihdam düzeyi ile büyüme ve verimlilik artışları sağlanabiliyorsa,
önümüzdeki dönemde istihdam nasıl artırılacak, işsizlik nasıl azaltılacaktır? Kısa
çalışma ve ücretsiz izin uygulaması sona erdirildiğinde bu kişiler fiilen
çalışma imkanına kavuşabilecekler mi? Bu kişilerin fiilen çalışmadığı dönemde
de ekonomik büyüme sağlandığına göre, firmalar bu kişileri tekrar fiilen
istihdam edecekler mi?
Tablo:1- Temel İşgücü Göstergeleri (Bin Kişi)
|
2018 Nisan |
2021 Nisan |
Fark |
1.15
ve daha yukarı Yaş Nüfusu |
60.519 |
63.488 |
2.969 |
Erkek |
29.955 |
31.434 |
1.479 |
Kadın |
30.564 |
32.054 |
1.490 |
2.İşgücü |
31.933 |
32.249 |
316 |
Erkek |
21.577 |
21.865 |
288 |
Kadın |
10.356 |
10.384 |
28 |
3.İstihdam |
28.950 |
28.083 |
-867 |
Erkek |
19.811 |
19.163 |
-648 |
Kadın |
9.139 |
8.919 |
-220 |
4.İşsiz |
2.983 |
4.166 |
1.183 |
Erkek |
1.766 |
2.701 |
935 |
Kadın |
1.217 |
1.465 |
248 |
5.İşgücüne
Dahil Olmayanlar |
28.586 |
31.239 |
2.653 |
Erkek |
8.378 |
9.569 |
1.191 |
Kadın |
20.207 |
21.670 |
1.463 |
6.İşsizlik
Oranı (%) |
9,3 |
12,9 |
3,6 |
Erkek |
8,2 |
12,4 |
4,2 |
Kadın |
11,8 |
14,1 |
2,3 |
8 Haziran 2021 Salı
BİLEŞİK ÜRETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ
BİLEŞİK ÜRETİCİ FİYATLARI
ENDEKSİ VE TÜFE İLİŞKİSİ
(Zafer
YÜKSELER, 8 Haziran 2021)
Son yıllarda üretici ve
tüketici enflasyonu arasında ciddi bir farklılaşma gözlenmektedir. 2018 yılında
itibaren döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, TÜFE içinde mal ve hizmet
fiyatları arasında ciddi bir ayrışma yaratırken, ÜFE ile TÜFE arasındaki
farklılaşmayı da artırmıştır. 2021 yılı
Mayıs ayında yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 16,59 iken, Yİ-ÜFE’de yüzde 38,33
olarak ölçülmüştür. TÜFE içinde mal fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 17,86
iken, hizmet fiyatları yüzde 13,62 oranında artmıştır.
Tablo:1-
2021 Yılı Mayıs Ayı Enflasyonu (Yüzde)
|
Aylık |
12
Aylık |
Yıllık
Ort. |
TÜFE |
0,89 |
16,59 |
14,13 |
Mallar |
0,79 |
17,86 |
15,08 |
Hizmetler |
1,18 |
13,62 |
11,91 |
Yİ-ÜFE |
3,92 |
38,33 |
22,24 |
İmalat |
3,94 |
41,27 |
23,97 |
Bu farklılaşma önemli ölçüde, döviz kurları ve ithal
enerji fiyatlarındaki yükselişin Yİ-ÜFE üzerinde daha fazla etkiye sahip
olmasından kaynaklanmaktadır. İki endeks arasındaki belirgin farklılaşma, 2018
krizi döneminde de yaşanmıştır. 2018 yılı Eylül ayında TÜFE yıllık enflasyonu
yüzde 24,52’ye çıkarken, Yİ-ÜFE enflasyonu yüzde 46,15’e sıçramıştı. Döviz kurlarının TÜFE hizmet grubu fiyatlarında
daha az etkili olması, iki endeks arasındaki farklılaşmanın temel nedenini
oluşturmaktadır (Grafik:1 ve 2).
Yİ-ÜFE sadece
yurtiçinde üretilen sanayi ürünlerini (madencilik, imalat ve enerji sektörü)
kapsarken, TÜFE hem mal hem hizmet grubuna ait maddelerden oluşmaktadır. Yİ-ÜFE
ve TÜFE kapsamında yer alan maddelerin fiyat kapsamı ve fiyatların derlenme
sıklıkları da önemli bir farlılık göstermektedir. TÜİK son yıllarda, çeşitli
sektörlere ilişkin üretici fiyatları endeksi yayınlamaya başlamıştır. Bu
çerçevede, Yİ-ÜFE yanı sıra, tarım ürünleri üretici fiyatları endeksi ile
hizmet üretici fiyat endeksi yayınlanmıştır. TÜİK tarafından yayınlanan üretici
fiyatları endekslerinin özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz;[1]
Yİ-ÜFE: 2003=100 bazlı olan Yurtiçi ÜFE, imalat sanayi ürünleri yanı sıra,
madencilik ve taş ocakçılığı ile elektrik-gaz-su teminini kapsamaktadır. Yurtiçinde
üretimi yapılan ürünlerin fiyatlar web üzerinden elektronik ortamda
derlenmektedir. KDV, ÖTV vb. dolaylı vergiler hariç peşin satış fiyatları
kullanılmaktadır. ÜFE’de sanayi kapsamında yer alan maddelerin her ayın 5., 15.
ve 25. günlerindeki fiyatları derlenmektedir. Ham petrol ve doğalgaz ve
Elektrik-Gaz üretim ve dağıtım sektörleri için bir ay gecikmeli olarak
ağırlıklı ortalama fiyatlar derlenmektedir.
Hizmet ÜFE: 2017=100 bazlı olan hizmetler üretici fiyat endeksi, ulaştırma
ve depolama hizmetleri, konaklama ve yiyecek hizmetleri, bilgi-iletişim,
gayrimenkul hizmetleri, mesleki-bilimsel ve teknik hizmetler, idari ve destek
hizmetlerini kapsamaktadır. Üretici fiyatı, ülke ekonomisinde üretimi yapılan
hizmetlerin, KDV ve benzeri vergiler hariç satış fiyatıdır. Fiyatlar web
üzerinden elektronik ortamda derlenmekte ve kapsamda olan firmaların aylık
ortalama fiyatlarıdır.
Tarım ÜFE: 2015=100 bazlı tarım ürünleri üretici fiyat endeksi, çiftçinin
üreterek piyasaya satışını yaptığı ürünlerin ilk el satış fiyatlarındaki
değişimi göstermektedir. Tarım, orman, hayvancılık ve su ürünleri ile ilgili
hizmetleri kapsamaktadır. Endeksin fiyat kapsamı, çiftçinin ilgili ayın 1 ile
31 arası pazarlama kanallarında sattığı ürünlerin fiyatlarını kapsamaktadır.
KDV ve benzeri vergiler hariç satış fiyatı kullanılmaktadır.
TÜFE: 2003=100 bazlı Tüketici Fiyatları Endeksinin
temel amacı; piyasada tüketime konu olan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki
değişimi ölçerek enflasyon oranını hesaplamaktır. Bu amaca yönelik olarak hane halklarının,
yabancı ziyaretçilerin ve kurumsal nüfusun yurtiçinde yaptığı tüm nihai parasal
tüketim harcamaları dikkate alınmaktadır. Endeksin fiyat kapsamı, satın
alış fiyatları olarak tespit edilmektedir. Fiyatlar, vergiler dahil peşin
ödemeler olarak belirlenerek, taksitli satışlar üzerinden fiyatlandırmalar veya
anlaşmalı fiyatlar dikkate alınmamaktadır. Taze sebze ve meyveler, futbol
maçına giriş ücreti, LPG, tüp gaz ve seçilmiş 16 gıda ürünü haftada bir kez ve
diğer ürünler ayda iki kez (ayın 10. ve 20. günlerini içine alan haftalarda); kiralar ve seçilmiş 66 madde çeşidi
ayda bir kez derlenmektedir.
Sigara, mücevher (altın), benzin ve mazot fiyatları ise günlük olarak takip
edilmektedir. Tüketici
fiyatları endeksi verileri sadece Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
işlenmektedir.
Tablo:2-
Fiyat Endeksleri Kapsamları (2021 yılı verileri)
|
TÜFE |
Yİ-ÜFE |
Hizmet
ÜFE |
Tarım
ÜFE |
Baz Yılı |
2003=100 |
2003=100 |
2017=100 |
2015=100 |
Madde
Sayısı |
415 |
677 |
677 |
100 |
İşyeri
Sayısı |
27.980 |
5.436 |
3.743 |
Çiftçi, Borsa, Birlik, Tarımsal KİT’ler |
Fiyat
Sayısı |
550.632 |
14.566 |
12.415 |
… |
Kira
Sayısı |
4.274 |
- |
- |
- |
Vergi
(KDV,ÖTV vb.) |
Var |
Yok |
Yok |
Yok |
Yukarıdaki açıklamalardan da görüldüğü gibi, üretici
ve tüketici fiyat endekslerinin kapsam ve fiyat derleme farklılıkları bulunmaktadır.
Üretici fiyatları endekslerinde vergisiz fiyatlar kullanılırken, tüketici
fiyatları endeksinde ÖTV, KDV ve benzeri dolaylı vergiler dahil piyasa
fiyatları kullanılmaktadır. Bu durum, özellikle TÜFE ile Yİ-ÜFE arasında önemli
bir farklılığa neden olmaktadır. Petrol ürünleri, motorlu kara taşıtları,
alkollü ve alkolsüz içecekler, tütün mamulleri ve dayanıklı tüketim mallarında,
KDV yanı sıra ÖTV uygulanması, TÜFE ile Yİ-ÜFE’de önemli bir farklılaşmayı da
beraberinde getirmektedir. Özellikle petrol ürünlerinde, tavan fiyat ve
eşel-mobil uygulaması Yİ-ÜFE’de herhangi bir etkiye sahip değilken, TÜFE’de
önemli bir etkisi bulunmaktadır. Gerek vergi oranlarının yüksek olması ( yüzde
50-55 civarında) gerek ÖTV’nin maktu olması, üretici fiyatlarındaki değişimlerin
tüketici fiyatlarına yansımasını sınırlandırabilmektedir.[2]
Kamuoyunda
sık, sık TÜFE ile Yİ-ÜFE endeksi karşılaştırılmakta ve aylık ve yıllık
enflasyonda gözlenen farklılıklar sorgulanmaktadır. TÜFE sadece sanayi
ürünlerinden oluşan Yİ-ÜFE endeksi ile değil, aynı zamanda tarım ve hizmet
üretici fiyatları endekslerinden de etkilenmektedir. Bu çalışmada, TÜFE ile
üretici fiyatları endeksleri arasındaki ilişkiyi daha sağlıklı analiz etmek
için, “Bileşik Üretici Fiyatları Endeksi” oluşturulmaya çalışılmıştır. Bileşik
ÜFE oluşturulurken, TÜFE endeksi içindeki mal, hizmet, işlenmemiş gıda, konut
ve kişisel araçların bakım ve onarımına ilişkin ürünlerin ağırlık setlerinden
yararlanılmıştır.
Bileşik
ÜFE’nin bileşenlerin oluşturan üretici fiyat endeksleri ile TÜFE 2017=100
bazına çevrilmiştir. Kapsama ilişkin ek bilgiler aşağıda yer almaktadır;
İşlenmemiş Gıda: TÜFE kapsamında
bulunan, taze meyve-sebze, yumurta, bal, balık, zeytin, kuru fasulye, nohut ve
mercimek gibi 48 adet ürün işlenmemiş gıda başlığı altında toplanmıştır. Tarım
Üretici Fiyatları Endeksi kapsamında da yer alan bu ürünlerin, TÜFE içindeki
ağırlığı yüzde 7,09’dur. Bileşik ÜFE oluşturulurken, işlenmemiş gıda grubuna
Tarım ÜFE uygulanmıştır.
Konut: TÜFE kapsamında konuta ilişkin
harcamalar, gerçek kira, su, elektrik, doğalgaz, tüp, kömür, odun ve konutun
bakım onarımına ilişkin 12 madde bulunmaktadır. Bu maddelerin TÜFE içindeki
ağırlığı yüzde 15,36’dır. Bu grup için TÜFE konut grubu endeksi
kullanılacaktır. Kiralara ilişkin tek bilgi kaynağını TÜFE oluşturmaktadır.
Ayrıca, TÜFE içinde yüzde 12,06 ağırlığa sahip enerji harcamalarının 8,27 puanı
konut harcamaları içinde yer almaktadır. Enerji fiyatları üzerindeki vergiler
ve genelde enerji fiyatlarının kamu tarafından belirlenmesi nedeniyle, Yİ-ÜFE’de
yer alan enerji fiyatları yerine TÜFE endeksinde yer alan fiyat endekslerinin
kullanılması daha gerçekçi olmaktadır.
Kişisel Araçların İşletim ve Bakımı:
TÜFE kapsamında yer alan benzin, LPG, motorin ve motor yağları dahil 6 ürün bu
grupta yer almaktadır. Bu grupta yer alan ürünlerin TÜFE içindeki ağırlığı
yüzde 5,03’tür. Bunun 3,79 puanını kişisel araçların yakıt ve yağları
oluşturmaktadır. Enerji harcamalarının kalan kısmı da kişisel araçların işletim
ve bakım grubunda yer aldığından ve bu gruba da TÜFE’nin ilgili endeksi
uygulanacaktır.
Hizmetler: Bu grupta 97 adet madde
bulunmakta ve bunların TÜFE içindeki ağırlığı yüzde 20,49’dur. Bu maddeler aynı
zamanda Hizmet ÜFE kapsamında olduğundan, bu grup için Hizmet ÜFE endeksi
kullanılmaktadır.
Mallar:
TÜFE’de 415 madde yer almaktadır. Yukarıdaki gruplarda yer alan maddeler hariç
tutulduğunda, mal grubunda 252 madde bulunmaktadır. Bu maddelerin TÜFE içindeki
ağırlığı yüzde 52,03’tür. TÜFE mal grubu için, Yİ-ÜFE endeksinin dayanıklı ve
dayanıksız mallar endekslerinin ortalaması kullanılacaktır. Böylece Yİ-ÜFE’de
yar alan madencilik, taş ocakçılığı ürünleri, ara malları ve enerji ürünleri
dışında kalan maddelerin fiyat değişimleri bu grupta etkili olacaktır.
Tablo:3- Bileşik ÜFE Endeksi ve Bileşenleri
(2021 Yılı Nisan)
|
Madde Sayısı |
Ağırlıklar |
Kullanılan
Endeks |
Nisan
Ayı Yüzde Değişim |
||
Aylık |
12
Aylık |
Yıl.Ort. |
||||
1.İşlenmemiş Gıda |
48 |
7,09 |
Tarım
ÜFE |
-0,79 |
21,77 |
18,80 |
2. Konut |
12 |
15,36 |
TÜFE |
0,95 |
13,60 |
11,56 |
3.Kişisel Araç. İşletim-Bakım |
6 |
5,03 |
TÜFE |
-0,07 |
28,48 |
7,08 |
4.Hizmetler |
97 |
20,49 |
Hizmet
ÜFE |
3,43 |
26,26 |
18,76 |
5.Mallar |
252 |
52,03 |
Yİ-ÜFE
(1) |
2,02 |
27,12 |
19,64 |
.Dayanıklı Tüketim Mal. |
… |
… |
|
2,05 |
29,24 |
22,95 |
.Dayanıksız Tüketim Mal. |
… |
… |
|
1,99 |
24,97 |
16,34 |
BİLEŞİK ÜFE ENDEKSİ |
415 |
100,00 |
|
1,87 |
24,59 |
17,59 |
TÜFE GENEL |
415 |
|
|
1,68 |
17,15 |
13,70 |
Kaynak: TÜİK ve kendi
hesaplamalarımız.
(1) Dayanıklı ve dayanıksız tüketim
malları endekslerinin ortalaması.
Yukarıdaki
açıklamalar kapsamında yapılan hesaplar sonucunda, 2021 Nisan ayı itibariyle
Bileşik ÜFE endeksindeki aylık artış yüzde 1,87, yıllık artış yüzde 24,59 ve
yıllık ortalama artış yüzde 17,59’dur. Bu oranlar TÜFE için sırasıyla, yüzde
1,68, yüzde 17,15 ve yüzde 13,70’dir (Tablo:2).
Sonuç ve Değerlendirme:
Bileşik
Üretici Fiyatları Endeksinin ölçtüğü enflasyon, gerçekte Potansiyel TÜFE
enflasyonuna işaret etmektedir. Vergi ve kar oranları ile talep koşullarında
radikal değişikliklerin olmadığı bir ortamda, Bileşik ÜFE enflasyonu, büyük
ölçüde TÜFE enflasyonuna yakınsayacaktır. Aşağıdaki grafiklerden de görüleceği
gibi, TÜFE ile Yİ-ÜFE endeksi arasındaki kapsam farklılığı ve Yİ-ÜFE’de
fiyatlara KDV ve ÖTV gibi vergilerin dahil olmaması sonucunda, iki endeks
arasında çok büyük ayrışma gözlenmektedir. Bu durum, son yıllarda özellikle kur
dalgalanmasının arttığı dönemlerde daha belirginleşmektedir (Grafik:3).
Bileşik ÜFE enflasyonu, tarım,
hizmetler ve dayanıklı-dayanıksız mallar ÜFE endeksleri yanı sıra konut ve
kişisel araçların işletim ve bakımına ilişkin TÜFE alt endekslerinden oluştuğu
için, TÜFE enflasyonu ile önemli ölçüde yakınsamaktadır. Ancak 2020 Ağustos
ayından itibaren, Bileşik ÜFE ile TÜFE arasındaki fark açılmaya başlamıştır
(Grafik:4). Bu fark 2021 yılında daha da belirgin hale gelmiştir. Son
dönemlerde, TÜİK tarafından yayınlanan verilere karşı kamuoyunda bir
güvensizlik oluşmuştur. TÜFE ile Yİ-ÜFE arasındaki büyük farklılık tüketici
enflasyonu konusunda şüpheleri artırmıştır. Bu çalışmada, Yİ-ÜFE’nin iyi bir
gösterge olmadığı, Yİ-ÜFE ile birlikte diğer üretici fiyat endekslerin de
kullanıldığı Bileşik ÜFE endeksi oluşturulmaya çalışılmıştır. Ancak, Bileşik
ÜFE ile TÜFE arasındaki farkta gittikçe açılmaktadır. 2021-2021 yıllarında,
büyüme, istihdam ve işgücü verimliliği konularında da geçmiş dönemlerden daha
farklı eğilimler gözlenmektedir. Bu eğilim farklılığının TÜFE’de de olduğu
görülmektedir.
[1] TÜİK,
Fiyat Endeksleri Meta Verileri.
[2] Bu
konuda bakınız, Zafer YÜKSELER,”TÜFE ve
Yİ-ÜFE Enflasyonu Farklılaşması ve Nedenleri. https://zaferyukseler.blogspot.com.
2025 MART-REEL KESİMİN MALİYET, ENFLASYON VE GENEL GİDİŞAT BEKLENTİLERİ
REEL KESİMİN MALİYET-ENFLASYON VE GENEL GİDİŞAT BEKLENTİLERİ (Zafer YÜKSELER, 25 Mart 2025) TCMB İktisadi Yönelim Anke...

-
TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİNE İLİŞKİN ÖNERİLER (Zafer YÜKSELER, 12 Temmuz 2024) 1. Uzun yıllardan beri TÜFE genel endeksi yanı sıra...
-
KONUT SEKTÖRÜ GÖSTERGELERİ VE ÇALIŞANLARIN KONUT SATIN ALMA GÜÇLERİ (Zafer YÜKSELER, 13 Ekim 2024) Mevcut Durum: ...
-
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ VE EYT ETKİSİ (Zafer YÜKSELER, 7 Haziran 2024) Milli Muhasebe Hesap sisteminde “İşgücü Ödemeleri” bir işverenin bir ç...