STOK DEĞİŞİMİ VE GSYH’YA KATKISI:
Yöntem ve Uygulama Denemesi
(Zafer YÜKSELER, 13 Mart 2023)
1.Giriş:
TÜİK
tarafından açıklanan 2009 bazlı GSYH Harcama serisinde son yıllarda stok
değişimi-istatistiki hata kalemindeki gelişmeleri açıklamak önemli bir sorun
teşkil etmektedir. Bilindiği gibi stok değişimi arz ve talep arasındaki
dengesizliklerin etkilediği bir kalemdir. Talebe göre arzın yetersiz kaldığı
dönemlerde stok azalışı, talebin yetersiz kaldığı dönemlerde stok artışı ortaya
çıkmaktadır. Arz ve talep yanı sıra, üretici ve tüketici fiyatlarına ilişkin
beklentiler ve döviz kuru hareketleri de stok değişiminde etkili olmaktadır.
TÜİK milli muhasebe hesap sisteminde stok değişimi kalemi istatistiki hatayı
içerdiğinden, ekonomik konjonktür ile stok değişimi ilişkisini geçersiz hale
getirmiştir.
TÜİK
stoklardaki değişimini 4 kategoride toplulaştırdığını ve buna göre
hesapladığını ifade etmektedir [1]. Bunlar;
1.Mamul Stok Değişimleri:
Satılmak üzere üretilen ürünlerin stoklarındaki değişim
2. Yarı Mamul Stok
Değişimleri: Henüz üretim aşamasındaki ürünlerin stoklarındaki değişim
3.Ara Mal Stok
Değişimleri: Ara tüketime konu edilen hammadde ve malzemelerin stoklarındaki
değişim
4. Ticari Mal Stok
Değişimleri: Üzerinde değişiklik yapılmadan satılmak üzere alınan malların
stoklarındaki değişim
Veri kaynakları olarak, Yıllık
Sanayi ve Hizmet İstatistikleri, Yıllık Sanayi Ürün İstatistikleri, 2012 yılı
Arz ve Kullanım Tablosu Anketi ve Üretici Fiyatları Endeksi’nin kullanıldığı
ifade edilmektedir.
TÜİK stok değişimi
hesabının iki aşamada tamamlandığını belirtmektedir:
Birinci aşamada, Yıllık Sanayi
ve Hizmet İstatistikleri verisinden stok değişimi ile ilgili değişkenleri
kullanarak toplulaştırılmış dönem başı ve dönem sonu stok değerlerinin cari
düzeyleri hesaplanmaktadır.
İkinci aşamada, cari
olarak hesaplanan bu büyüklükler, elde tutma karından arındırılarak gerçek stok
değişim değerlerine ulaşılmaktadır.
TÜİK Kurumsal Sektör
Hesaplarında, cari fiyatlarla stok değişimini (envanterlerdeki değişmeler)
olarak açıklamaktadır. Aşağıda 2019-2022 döneminde Kurumsal Hesap
İstatistiklerindeki cari stok değişimi verileri yer almaktadır.
Tablo:1- Stok Değişimi (Envanterdeki Değişim), (Cari
fiyatlarla, Milyon TL)
|
2019 |
2020 |
2021 |
Mali Olmayan Şirketler |
-33.070 |
198.114 |
255.520 |
Genel Hükümet |
2.686 |
7.574 |
12.439 |
Hane Halkı |
1.292 |
3.453 |
2.791 |
Toplam Stok Değişimi |
-29.091 |
209.140 |
270.749 |
Stok Değişimi/GSYH (%) |
-0,67 |
4,14 |
3,74 |
Kaynak: TÜİK,
Kurumsal Sektör Hesapları.
2.
Stok Değişimi ve Sermaye Kazançlarının Belirlenmesi:
Cari
fiyatlarla stok değişimi değerlerine ulaşabilmek için, yıl sonlarındaki stok
düzeylerinin bilinmesi ve başlangıç ve yıl sonu stok düzeyi arasındaki farktan
elde tutma kazançlarının (sermaye kazancının) düşülmesi gerekmektedir. TÜİK
cari stok düzeyine ilişkin aşamaları açıklamakla birlikte hesaplamanın nasıl
olduğu konusunda veri ve yönteme ilişkin detay bilgi vermemektedir.
2009-2022 döneminde 2009
bazlı GSYH serisindeki stok değişimi/GSYH oranı ile stok değişiminin GSYH
büyümesine katkısı aşağıda verilmektedir (Grafik:1) 2010-2019 döneminde stok
değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya oranı yüzde 0,5 iken, stok
değişiminin GSYH büyümesine katkısı da negatif 0,4 puan olmuştur. Stok
değişiminin büyümeye katkısı 2020 yılında pozitif 2,7 puan iken, 2021 yılında
negatif 4,8 puan, 2022 yılında ise negatif 8,5 puana çıkmıştır. 2020 yılı son
çeyreğinden itibaren 9 çeyrektir stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli
negatif değer almıştır. Büyümenin rekor kırdığı 2021 yılında stokların
katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ve 2022 yılında da bu eğilimin
devam etmesi farklı bir duruma işaret etmektedir. 2021 ve 2022 yıllarında cari
fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine
katkısı arasında bir uçurum oluşmuş bulunmaktadır. TÜİK tarafından stok
değişiminin bağımsız olarak hesaplanmaması ve GSYH büyümesine katkısındaki bu uyumsuzluk
ciddi bir sorun olarak ortada durmaktadır.
Yıllık Sanayi ve Hizmet
İstatistiklerinde, mal ve hizmet stoklarındaki değişime ilişkin veriler yer almaktadır.
TÜİK açıklamalarında “stoklardaki değişme (pozitif ya da negatif) referans
döneminin başında ve sonundaki stokların değeri arasındaki farktır. Stoklardaki
değişme stoklara girişlerin değerinden stoktan çekişlerin ve stoklarda tutulan
malların her türlü cari kayıplarının değerinin çıkarılması ile ölçülebilir.
Stoklar eğer başka bir birimden alınırsa KDV hariç alıcı fiyatlarıyla, aksi
takdirde üretim maliyetiyle kaydedilmiştir” ifadesi yer almaktadır[2]. Bu açıklamaya göre, mal
ve hizmet stoklarındaki değişim verisi, yıl sonu yıl başı stok düzeyi
arasındaki farkı vermekte ve sermaye kazancını da (elde tutma kazancı)
içermektedir. 2009-2021 dönemi mal ve hizmet stok değişimi verileri
TÜİK-Merkezi Dağıtım Veri Sisteminden (MEDAS) alınmıştır. 2021 yılı “Yıllık
Sanayi ve Hizmet İstatistikleri (YSH)” haber bültenine göre mal ve hizmet
stoklarındaki değişimin GSYH’ya oranı yüzde 16,9’dur. Stoklardaki değişimin
yüzde 41,6’sı imalat sanayi, yüzde 16’sı inşaat, yüzde 35,2’si toptan ve
perakende ticaret sektörüne, kalan yüzde 8,2’si ise diğer sektörlere aittir.
|
|
TÜİK ikinci aşamada, cari olarak
hesaplanan mal ve hizmet stok değişimi verisini elde tutma karından (sermaye kazancı) arındırarak, GSYH
serisindeki cari stok değişimi değerlerine ulaşmaktadır. Arındırma yöntem ve işlemine
ilişkin TÜİK’in herhangi bir açıklaması bulunmamaktadır. 2021 yılında GSYH’nın
yüzde 13’ü kadar olan elde tutma karının, 2022 yılında yüzde 14 civarında
olduğu tahmin edilmektedir (Grafik:2).
3. Stok Düzeyi, Cari ve Sabit Fiyatlarla Stok
Değişimi:
Bilindiği gibi TÜİK, üçer
aylık dönemler itibariyle üretim ve harcama yöntemleriyle cari ve 1987 yılı
sabit fiyatlarıyla GSYH verilerini 1993 yılından itibaren açıklamaya başlamıştır.
Geçmişte, üretim yöntemine göre yıllık veriler TÜİK (eski Devlet İstatistik
Enstitüsü-DİE) tarafından açıklanırken, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) harcama
tahminlerini Yıllık Programlar aracılığıyla kamuoyuna açıklardı. Yıllık
Programlarda yer alan Kaynaklar-Harcamalar Dengesi, Ekonominin Genel Dengesi ve
Kamu Kesimi Genel Dengesi açısından cari ve sabit fiyatlarla stok değişiminin
bilinmesi, diğer harcama bileşenlerinin ve kamu borçlanma gereğinin hesaplanması
açısından önemli bir faktördü. Özellikle o yıllarda ekonomide büyük ağırlığa
sahip olan KİT’lerin finansman dengeleri ve borçlanma gereği açısından stok
hesabı ve stok düzeltmesi önemli bir hesaptı.
Beşinci
Kalkınma Planı’ndan önce, ekonominin genel denge tablosunda stok değişimi
hesaplanırken sermaye kazançlarına ilişkin bir düzeltme yapılmamaktaydı.
1980’li yılların başında enflasyon ve döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle,
özellikle KİT bilançolarından izlenen, stok değişimi rakamlarının önemli
boyutlara ulaşması nedeniyle sermaye kazançlarının etkisi giderilmeye
çalışılmıştır. Beşinci plan öncesi gelişmeleri değerlendirmek için hazırlanan “1972-1982
dönemi Makro Dengeleri” çalışmasında stok değişimine ilişkin yöntem ve veriler
yeniden belirlenmiş, stok verilerinden sermaye kazançlarının etkisi giderilmeye
çalışılmıştır [3].
Sermaye
kazançlarının etkisini gidermek için DİE tarafından 1972 yılı GSYH revize
çalışmaları sırasında stok değişimi ile ilgili yayındaki yöntem kullanılmıştır.
DİE, stok değişimi konusunda yaptığı bu yayında “normal muhasebe metotlarının
neticesi olarak fiyat artışlarının mevcut olduğu devrelerde stokların parasal
değerleri fiziki miktarlarından daha çok artmakta ve muhasebe defterlerindeki
karlar bir gelir değil, fakat bir sermaye kazancını ihtiva etmektedir” yorumunu
yapmaktadır[4]. Milli
gelir hesaplarına girmeyen bu sermaye kazancının aşağıda açıklanan stok
düzeltme yöntemi ile ortadan kaldırılması gerektiği belirtilmektedir. Stoklara ilişkin
düzeltme işlemi DİE yöntemine göre şu şekilde yapılmaktadır;
a.
Cari Stok Değişimi:
Yılın son 3 ayında stok
tutulduğu varsayımı ile yıl başı ve yıl sonu stok düzeyleri son üç ay ve yıllık
Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ortalamaları kullanılarak düzeltilmektedir.
Düzeltilmiş yıl sonu ve yıl başı stok düzeyi arasındaki fark cari stok düzeyini
vermektedir.
DSys (t dönemi) = Sys / P(3ay.t)/ P(yıllık.t)
DSyb (t dönemi) = Syb * P(yıllık.t) / P
(3ay.t-1)
S cari (t dönemi) = DSys – DSyb
DSys
= Düzeltilmiş Yıl Sonu Stok Düzeyi (t dönemi)
DSyb
= Düzeltilmiş Yıl Başı Stok Düzeyi (t dönemi)
S
Cari = Cari Stok Değişimi (t dönemi)
Sys
= t dönemi yıl sonu stok düzeyi
Syb
= t dönemi yıl başı stok düzeyi
P
(3ay.t) = t dönemi son 3 ay ÜFE ortalaması
P
(3ay.t-1) = (t-1) dönemi son 3 ay ÜFE ortalaması
P
(yıllık.t) = t dönemi yıllık ÜFE ortalaması
b.
Sabit Fiyatlarla Stok Değişimi:
Sabit fiyatlarla stok
değişimini elde edebilmek için cari stok değişimi rakamı, ilgili yıl ÜFE yıllık
ortalama endeks değerinin baz yılı ÜFE yıllık ortalama endeks değerine bölümünden
elde edilen değere bölünmektedir.
S
sabit (t dönemi) = S Cari /{P (yıllık.t) / P (yıllık. Baz yılı)}
S
sabit = Sabit Fiyatlarla Stok Değişimi (t dönemi)
S Cari = Cari Stok Değişimi (t dönemi)
P
(yıllık.t) = t dönemi yıllık ÜFE ortalaması
P
(Baz yılı) = Baz yılı yıllık ÜFE ortalaması
Cari
ve sabit fiyatlarla stok değişimi verilerinin hesaplanabilmesi için yıl başı ve
yıl sonu stok düzeyinin bilinmesi gerekmektedir. Geçmişte yıllık programların
makro dengeleri için DPT’de bu hesaplamalar yapılırken özel kesim stok verileri
“Özel İmalat Sanayi Yatırım Anketleri” ile Tarım Satış Kooperatifleri
Birliklerinden alınan bilgiler ve uzman tahminleri ile oluşturulurdu. Kamu
kesimi stok verileri ise KİT bilançoları ile diğer kamu kuruluşlarından alınan
bilgiler kullanılarak tahmin edilirdi. Yıllık programlarda ise yıllık GSYH
verileri kullanılmakta ve tahminlerde yıllık olarak yapılmaktaydı.
Dönemsel GSYH serilerini 1
Nisan1993 tarihinden itibaren açıklamaya başlayan TÜİK 1987 bazlı bu seride ilk
kez harcamalar yöntemiyle GSYH bileşenlerini açıklamış, cari ve sabit
fiyatlarla stok değişimine ilişkin verileri de yayınlamıştır. 2008 ve 2016
yıllarında GSYH serileri yeniden gözden geçirilmiş ve stok değişimi verileri
istatistiki hata dahil olarak açıklanmaya başlanmıştır. Ancak 2009 bazlı son
GSYH serisinde sabit fiyatlarla stok değişimi verisi açıklanmamaktadır.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı (eski DPT) yayınladığı yıllık programların “Ekonominin
Genel Denge Tablosunda” cari ve sabit fiyatlarla yıllık stok değişimi verisini
kamu ve özel kesim ayrımında vermektedir. Kamu kesimi borçlanma gereğinin
sağlıklı hesaplanabilmesi için, kamu kesimi stokları enflasyona göre düzeltilmekte
ve bu düzeltme kamu kesimi genel dengesinde “stok değerleme fonu” başlığı
altında verilmektedir.
4.
Cari ve Sabit Fiyatlarla Stok Değişimi Yöntemine İlişkin Bir Uygulama
TÜİK tarafından her yıl
açıklanan “Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistiklerinde (YSH)” mal ve hizmet stok
değişimleri sektörler itibariyle cari fiyatlarla verilmektedir. Bu stok değişimleri
sermaye kazançlarını (elde tutma kazançları) içermektedir. TÜİK bu stok değişimi
verilerinden sermaye kazançlarını arındırarak GSYH serisinde kullandığı cari
stok değişimi verilerini elde etmektedir. Yukarıda açıkladığımız düzeltilmiş
stok verilerini elde etmek için stok düzeylerinin bilinmesi gerekmektedir. Açıklanan
yönteme ilişkin uygulamayı yapabilmek için, TCMB Sektör Bilançolarından yararlanılacaktır.
TCMB, tarım, imalat,
madencilik, enerji, inşaat ve 12 adet hizmet sektörü olmak üzere toplam 17 ana
sektörün bilanço bilgilerini 2009 yılından itibaren yayınlamaktadır. 2009
yılında 558 bin firmadan bilgi alınırken, 2021 yılında bilgi alınan firma
sayısı 935 bine yükselmiştir. Çalışmanın bu bölümünde, TCMB Sektör
Bilançolarında verilen toplulaştırılmış bilanço büyüklüklerindeki stok düzeyi verileri
kullanılmıştır. İlk madde ve malzemeler, yarı mamuller, mamuller ve ticari mallar
stoklarının toplamı ilgili yılın stok düzeyi olarak kabul edilmiştir. Bilançoda
yer alan, diğer stoklar, verilen sipariş avansları ve stok değer düşüklüğü
karşılıkları stok düzeyine dahil edilmemiştir.
Bu bölümde sektör bilançolarındaki yıllık stok düzeyleri kullanılarak cari ve sabit stok değişimi verileri hesaplanmaya çalışılacaktır. Hesaplamalarda bir önceki yılın yıl sonu stok düzeyi takip eden yılın yıl başı stok düzeyi olarak kabul edilmiştir. Ayrıca stokların yılın son üç ayında tutulduğu varsayılmıştır. 2022 yılı stok düzeyi, 2021 yıl sonu stok düzeyinin son 3 aylık dönemin yıllık enflasyonu ve 2022 yılı GSYH büyüme oranı ile artırılarak elde edilmiştir. Cari fiyatlarla stok değişimi verileri kullanılarak, yine yukarıda açıklanan yönteme göre 2009 fiyatıyla stok değişimi de hesaplanmıştır.
Tablo:2- TCMB Sektör Bilançoları: Stok Düzeyleri
ile Cari ve Sabit Fiyatlı Stok Değişimleri
|
Yılsonu Stok Düzeyi (Sys) |
Yılbaşı Stok Düzeyi (Syb) |
ÜFE-Son 3 ay (P3ay) |
ÜFE-Yıllık (Pyıllık) |
ÜFE-Yıllık
(P Bazyılı) |
Stok Değişimi |
|
Cari Fiy. |
2009 Fiy. |
||||||
Milyon TL. |
Endeks (2003=100 bazlı) |
Milyon TL. |
|||||
2009 |
208.048 |
|
162,58 |
159,37 |
159,37 |
|
|
2010 |
245.163 |
208.048 |
177,18 |
172,95 |
159,37 |
17.992 |
18.579 |
2011 |
315.913 |
245.163 |
200,56 |
192,12 |
159,37 |
36.783 |
30.513 |
2012 |
356.006 |
315.913 |
206,32 |
203,82 |
159,37 |
30.644 |
23.961 |
2013 |
419.670 |
356.006 |
219,67 |
212,96 |
159,37 |
39.337 |
29.476 |
2014 |
484.706 |
419.670 |
237,82 |
234,78 |
159,37 |
29.973 |
20.346 |
2015 |
573.103 |
484.706 |
251,06 |
247,19 |
159,37 |
60.466 |
38.984 |
2016 |
682.265 |
573.103 |
267,06 |
257,81 |
159,37 |
70.122 |
43.347 |
2017 |
826.688 |
682.265 |
311,58 |
298,60 |
159,37 |
29.312 |
15.645 |
2018 |
1.018.646 |
826.688 |
433,09 |
379,25 |
159,37 |
-114.097 |
-47.946 |
2019 |
1.129.535 |
1.018.646 |
452,12 |
445,86 |
159,37 |
65.214 |
23.310 |
2020 |
1.393.005 |
1.129.535 |
552,30 |
500,17 |
159,37 |
11.945 |
3.806 |
2021 |
2.230.121 |
1.393.005 |
887,04 |
719,53 |
159,37 |
-5.809 |
-1.287 |
2022 T. |
5.361.500 |
2.230.121 |
2.019,47 |
1.643,94 |
159,37 |
231.449 |
22.438 |
Sektör bilançolarından elde edilen stok düzeyinin GSYH’ya oranı 2010
yılında yüzde 21 iken, bu oran zaman içinde sürekli yükselerek 2021 yılında yüzde
30’u aşmıştır. 2022 yılında son 3 ay ÜFE enflasyonu ve yıllık GSYH büyümesi
dikkate alındığında stok düzeyi/GSYH oranının yüzde 35’i aşacağı tahmin
edilmektedir. Sektör bilançolarındaki stok düzeylerinin ÜFE enflasyon oranları
ile düzeltilmesi sonucunda elde edilen cari ve sabit fiyatlarla stok değişimi
değerleri TÜİK verileri ile özellikle son yıllarda önemli ölçüde ayrışmaktadır.
Sektör bilanço verilerinden
hesaplanan cari ve sabit stok değişimlerinin GSYH’ya oranları ve GSYH
büyümesine katkılar aşağıdaki tabloda verilmektedir. Son üç yılda sektör
bilançolarından
Tablo:3- TCMB-Sektör Bilançoları ve TÜİK
Verileri (GSYH’ya Oranlar %)
(1)2022 yıl sonu stok düzeyi, 2021 yıl sonu stok
düzeyinin son 3 ay ortalama ÜFE enflasyonu ve yıllık GSYH büyümesine
göre artırılarak
tahmin edilmiş ve 2021 yılı sonu stok düzeyi ile farkı alınmıştır.
hesaplanan
cari stok değişiminin GSYH’ya oranı ortalama yüzde 0,57 iken, bu oran TÜİK
verilerinde yüzde 4,44’tür. Esas ayrışma sabit fiyatlarla hesaplanan stok
değişiminde gözlenmektedir. 2020-2022 döneminde TÜİK serilerine göre sabit
fiyatlarla stok değişiminin 2009 fiyatlarıyla GSYH’ya oranı negatif yüzde 5,22
iken, sektör bilançolarından hesaplanan oran pozitif yüzde 0,4’tür. Bu durumda
stok değişiminin GSYH büyümesine katkı oranları da ciddi ölçüde ayrışmaktadır
(Grafik:2 ve 3).
|
|
TÜİK tarafından açıklanan
GSYH verileri incelendiğinde stok değişimi ve istatistiki hata kaleminde, yıllara
ve dönemlere göre önemli bir farklılaşma görülmektedir. Stok değişimi ekonomide
arz ve talep arasındaki dengesizliği yansıtan bir kalemdir. Ayrıca ekonomik
birimlerin enflasyon ve döviz kurlarına ilişkin beklentileri de stok tutma
eğilimini etkileyen temel göstergelerdir. TÜİK tarafından stok değişimine
ilişkin verinin istatistiki hata dahil açıklanması, sağlıklı ekonomik
değerlendirme yapılmasını engellemektedir.
TÜİK’in, bağımsız stok
değişimi verisi oluşturma yönünde çaba göstermesi öncelikle ele alınmalıdır.
Gerek TÜİK tarafından açıklanan “Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri” gerek
TCMB tarafından hazırlanan Sektör Bilançoları”, yıllık GSYH serilerinde stok
değişiminin bağımsız olarak açıklanabileceğine işaret etmektedir. Ayrıca, “Kurumsal
Hesaplar Sisteminde”, “envanterlerdeki değişim” olarak cari stok değişimi
verileri de yer almaktadır. Ancak bu verilere istatistiki hatanın dahil olup,
olmadığı açık değildir.
Cari ve sabit stok değişimi
verileri arasında ciddi bir farklılaşma olmaktadır. Mal ve hizmet üretimi ve fiyat
hareketlerinin dönemler itibariyle farklılaşması hem cari hem sabit fiyatlarla
stok değişiminde ciddi bir oynaklık yaratmaktadır. TÜİK verilerinde gözlenen bu
durum, TCMB sektör bilançolarından yaptığımız stok değişimine ilişkin hesaplarda
da kısmen görülmektedir. Ancak son yıllarda TÜİK stok değişim verilerinde,
ekonomik konjonktürle (yüksek büyüme-yükselen enflasyon) uyuşmayan bir eğilim
gözlenmektedir. Özellikle cari stok değişimi/GSYH oranı pozitifken, sabit
fiyatlarla stok değişimi/GSYH oranı aşırı negatife dönüşmektedir (Tablo:3). Bu
eğilimdeki sapmanın stok değişiminden mi, istatistiki hatadan mı kaynaklandığı
bilinmemektedir. İstatistiki hatanın bu değişimde etkili olduğu tahmin
edilmektedir. TCMB sektör bilanço verilerine göre yaptığımız stoklara ilişkin düzeltmelerde,
cari ve sabit stok değişiminin GSYH’ya oranlarında bu ölçüde bir ayrışma
gözlenmemektedir.
TÜİK GSYH serisinde 2021 ve
2022 yıllarında cari fiyatlarla stok değişiminin GSYH’ya oranı, sırasıyla,
yüzde 3,7 ve yüzde 5,4 iken, bu oranlar sabit fiyatlarla negatif yüzde 4,1 ve
negatif yüzde 11,9 olmuştur (Tablo:3). Diğer bir ifadeyle 2021 yılında iki seri
arasındaki fark GSYH’nın yüzde 7,8’i kadar iken, 2022 yılında bu farkın GSYH’ya
oranının yüzde 17,3’e çıktığı görülmektedir. Sektör bilançolarından yaptığımız
stok düzeltme hesaplarında, cari ve sabit fiyatlarla stok değişiminin GSYH’ya
oranları arasında böyle aşırı bir farklılaşma söz konusu değilken, işaret değişikliği
de görülmemektedir.
Sabit fiyatlarla stok
değişimlerinden hesaplanan stok değişiminin GSYH büyümesine katkıları son
yıllarda anlamsız seviyelere gelmiş bulunmaktadır. Ekonomik büyümenin ivme
kazandığı, fiyat ve kurlarda önemli dalgalanmaların gözlendiği son dönemlerde
stok değişiminin büyümeye katkısı negatife dönüşmüş bulunmaktadır. Son dokuz
çeyrektir, stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli negatif olmuştur
(Grafik:1). 2021 yılında stokların GSYH büyümesine katkısı negatif 4,8 puan
iken, bu katkı 2022 yılında negatif 8,5 puana çıkmıştır. GSYH büyümesinin yüzde
5,6 olduğu bir yıl da büyümeden daha yüksek bir negatif katkı söz konusudur.
Bu durumun büyük ölçüde
istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Özellikle, milli
muhasebe hesap sisteminde sabit fiyatlarla hacim değerleri elde etmek için çok
sayıda fiyat endeksleri kullanılmaktadır. Son yıllarda enflasyondaki artışla
birlikte fiyat endeksleri arasında da ayrışma ortaya çıkmıştır. 2022 yılında yıllık
ortalama fiyat artışı Yİ-ÜFE’de yüzde 128,5, Hizmet ÜFE’de yüzde 89,9, Tarım
Ürünleri ÜFE’de yüzde 132,2 iken, TÜFE’de yüzde 72,3 olmuştur. GSYH zımni fiyat
deflatöründeki artış ise yüzde 96,1 olarak gerçekleşmiştir. Fiyat endeksleri
arasındaki bu farklılaşma, milli muhasebe hesap sisteminde hataları da
beraberinde getirmektedir.
Milli muhasebe hesap sisteminde
stok değişimi ve stok düzeltme işlemi önemli bir yer tutmaktadır. Ekonomideki
gelişmeleri daha sağlıklı takip edebilmek açısından, öncelikle stok değişiminin
istatistiki hata hariç ayrı bir kalem olarak açıklanması gerekmektedir. 1972
yılında yapılan milli gelir revize çalışmalarında bile stok değişimine ilişkin
ayrıntılı çalışma söz konusu iken, 2016 yılında yapılan yeni milli gelir
revizesinde, stoklara ilişkin düzeltme ve sabit fiyatlara çevirme konusunda kamuoyuna
açıklanan herhangi çalışma söz konusu değildir. Stok verilerinden sermaye kazançlarının arındırılmasının
yöntemi ile cari stok değişiminin sabit fiyatlara dönüştürülmesine ilişkin
yöntem konusunda, TÜİK tarafından bilgi verilmesi gerekmektedir. Sabit
fiyatlarla stok değişiminin büyümeye katkısının negatif veya pozitif işaret
alması ekonomik konjonktür nedeniyle bazı dönemlerde normal olabilir. TÜİK-GSYH
serisinde ve sektör bilançolarından hesapladığımız verilerde bu durum bazı
yıllarda açıkça görülmektedir. Ancak, herhangi bir yılda cari fiyatlarla
pozitif olan stok değişiminin sabit fiyatlarla negatife dönüşmesi anlamlı
bulunmamaktadır. TÜİK’in tüm bu konuları açıklığa kavuşturmak için gerekli çalışma
ve açıklamaları yapmasında yarar görülmektedir.
[1] TÜİK,” TÜRKİYE
ULUSAL HESAPLAR SİSTEMİ’NDE SNA-2008 ve ESA-2010’un UYGULANMASI ve ANA REVİZYON
Aralık 2016.
[2] TÜİK, Yıllık Sanayi ve
Hizmet İstatistikleri Bültenler, Metaveri Hesaplama Kuralları.
[3] Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), “Makro Dengeler Yöntem ve Veriler (1972-1982)”,
YPFD, İPB, DPT, Haziran 1983, Hazırlayan: Zafer Yükseler, yayınlanmamış
çalışma.
[4] Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE). “1962-1972 Stok Değişmeleri”, 1972.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder