2009-2022 DÖNEMİNDE
KURUMSAL SEKTÖR HESAPLARI
ZAFER YÜKSELER
Ekim 2023
1. GİRİŞ:
TÜİK 2016 yılında
“Kurumsal Sektör Hesaplarını” kamuoyuna açıklamaya başlamıştır. Birleşmiş
Milletler Ulusal Hesaplar Sistemi (SNA-2008) ve Avrupa Hesaplar Sistemi
(ESA-2010) standartlarına göre TÜİK tarafından yayınlanan Kurumsal Sektör Hesaplarında,
“Mali Olmayan Şirketler, Mali Şirketler, Genel Devlet, Hane Halkları ve Hane
Halklarına Hizmet Eden Kâr Amacı Olmayan Kuruluşlar (HHKOK)” kapsanmaktadır. Kurumsal Sektör Hesaplarında, üretim,
gelir, gelirin kaynakları ve kullanımı hesaplarından oluşan cari hesaplara
ilişkin veri ve açıklamalar yer almaktadır[1].
Kurumsal Sektör Hesaplarına ilişkin 2021 yılında yapmış olduğumuz bir
çalışmada, TÜİK tarafından yayımlanan 2009-2020 dönemi verileri kullanılarak, Türkiye’nin
üretim, gelir ve gelirin kullanımına ilişkin büyüklüklerindeki gelişim
incelenmiştir.[2]
TÜİK 2022 Yılı Kurumsal Sektör Hesaplarını kamuoyuna açıklarken, 2018 yılından
itibaren verileri güncelleştirmiş bulunmaktadır. Bu çalışma ile daha önce
yapmış olduğumuz çalışmadaki tüm veriler güncelleştirilerek, 2009-2022 dönemi
üretim, gelir ve gelirin kullanımına ilişkin “Milli Muhasebe Verileri” toplu
olarak değerlendirilmektedir.
2009-2022
dönemine ait özet makroekonomik göstergeler TÜİK tarafından kamuoyuna
açıklanmakla birlikte, kurumlar itibariyle ayrıntılı hesaplardan temel makro
büyüklüklere ulaşmak oldukça yoğun bir çaba gerektirmektedir. Bu çalışmada, çıktı,
katma değer, harcanabilir gelir, işletme artığı, gayrisafi sabit sermaye
oluşumu ve tasarrufların kurumsal sektörlere göre dağılımı yanı sıra, 2009-2022
döneminde sabit sermaye tüketimi, net sabit sermaye yatırımları ve Safi Yurtiçi
Hasıla (Milli Gelir) büyüklüğüne ilişkin de bilgi verilmektedir. Hane halkı
harcanabilir geliri ve bileşenleri olan çalışanlara yapılan ödemeler, işletme
artığı, mülkiyet gelirleri gibi unsurlar hakkında bilgi verilmekte ve 2009-2022
dönemindeki “Hane Halkı Genel Dengesi” oluşturulmaktadır.
2. ÇIKTI
(ÜRETİM) DEĞERİ VE KURUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI
Ekonomide 2009 yılında 1,8 trilyon lira olan toplam çıktı (üretim) değeri, 2018 yılında 7,4 trilyon lira, 2022 yılında ise 32 trilyon lira olmuştur. Ekonominin temel üretici kurumunu mali olmayan şirketler kesimi oluşturmaktadır. 2009-2019 döneminde toplam üretimin ortalama yüzde 71 mali olmayan şirketler tarafından yapılırken, bu oran 2020-2022 döneminde yüzde 74,4’e yükselmiştir. 2009-2022 dönemi genelinde mali şirketlerin toplam üretim içindeki paylarında belirgin bir değişim olmazken, son yıllarda genel devlet ve hane halkının payında düşüş gözlenmiştir. Hane halkının toplam üretim içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde 18,3 iken bu pay 2020-2022 döneminde yüzde 15,9’a gerilemiştir. Ekonomide şirketleşmenin yaygınlaşması, çiftçiler ile kendi nam ve hesabına çalışanların gelirlerindeki düşüş, hane halkının üretim değeri içindeki payının gerilemesine yol açmıştır.
Tablo:1-Çıktı
(Üretim) Değeri ve Kurumsal Sektörlere Dağılımı
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Ekonomi genelinde,
2009-2019 döneminde ortalama yüzde 47,5 olan katma değer üretim oranı, 2020-2022
döneminde yüzde 44,5’e gerilemiş, 2022 yılında ise yüzde 42 olarak
gerçekleşmiştir. 2009-2019 döneminde şirketler kesiminde (mali ve mali
olmayan), katma değer üretim oranı ortalama yüzde 38,3, genel devlet kesiminde
yüzde 67,2 ve hane halkında ise yüzde 76 olmuştur. Bu oranlar, 2020-2022
döneminde şirketler kesiminde yüzde 35,8’e, hane halkı kesiminde yüzde 75,6’ya
gerilemiş, genel devlette ise yüzde 68,4’e yükselmiştir.
İncelenen dönemde
üretim üzerinde etkili olan mal ve hizmet ihracat ve ithalatında da önemli
değişim gözlenmiştir. 2009-2019 döneminde üretim değeri içinde mal ve hizmet
ihracatının payı yüzde 13,5, mal ve hizmet ithalatının payı ise yüzde 15
olmuştur. Bu oranlar, 2020-2022 döneminde, sırasıyla, yüzde 17,1 ve yüzde 18,2’ye
yükselmiştir. Toplam mal ve hizmet ihracatının şirketler kesimi üretimine oranı
ise, sırasıyla, yüzde 18,4 ve yüzde 22,2 olmuştur.
|
|
Son yıllarda Türk lirasındaki reel değer kaybının özellikle mal ve
hizmet ihracatı üzerinde olumlu etkileri olduğu görülmektedir (Grafik:2). Ancak
2020 yılında mal ve hizmet ihracatının üretime oranında, Covit-19 nedeniyle
turizm gelirlerindeki düşüşten kaynaklanan ciddi bir düşüş meydana gelmiştir.
Mal ve hizmet ithalatında gözlenen yükselişe ise faizlerdeki düşüşün etkisiyle
parasal olmayan altın ithalatında yaşanan aşırı artış neden olmuştur.
3. KATMA DEĞER VE KURUMSAL SEKTÖRLERE
DAĞILIMI:
2009
yılında ekonomide toplam çıktı (üretim) değeri 1.8 trilyon lira, sektörlerin
toplam katma değeri ise 0,9 trilyon lira olmuştur. Ekonomide katma değer/üretim
oranı yüzde 49,7 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2018 yılında yüzde 45,4’e, 2022
yılında ise yüzde 42’ye gerilemiştir. Kurumlar itibariyle katma değer verileri
incelendiğinde, mali olmayan şirketlerin önemli bir ağırlığa sahip olduğu
görülmektedir. 2009-2019 döneminde bu şirketlerin toplam katma değer içindeki
payı yüzde 55,9, hane halkının payı yüzde 29,2, genel devletin payı yüzde 11,4
ve mali şirketlerin payı yüzde 3,5’tir. 2020-2022 döneminde mali şirketlerin
payı yüzde 58,4’e yükselirken, hane halkının payı yüzde 27,2’ye, genel devletin
payı ise yüzde 10,7’ye gerilemiş, mali şirketlerin payı ise yüzde 3,7 olmuştur.
Tablo:2-Toplam
Katma Değer, GSYH ve Safi Yurt İçi Hasıla (SYH) (Cari Fiyatlarla, Milyar TL.)
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
A.TOP. KATMA DEĞER (Milyar TL.) |
898,3 |
3.372,0 |
3.888,0 |
4.488,0 |
6.488,5 |
13.436,8 |
B.TOP. KATMA DEĞER (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali
Olmayan Şirketler |
52,12 |
58,14 |
58,47 |
57,82 |
58,02 |
59,35 |
2.Mali
Şirketler |
4,17 |
3,32 |
3,45 |
4,18 |
3,26 |
3,68 |
3.Genel
Devlet |
12,04 |
11,40 |
12,29 |
12,44 |
10,64 |
9,13 |
4.Hanehalkı
ve HHKOK |
31,66 |
27,14 |
25,79 |
25,56 |
28,09 |
27,84 |
C.TOP. KATMA DEĞER (Milyar TL.) |
898,3 |
3.372,0 |
3.888,0 |
4.488,0 |
6.488,5 |
13.436,8 |
5.Ürün
Üzerindeki Vergiler |
112,9 |
397,5 |
439,6 |
574,1 |
783,9 |
1.606,6 |
6.Sübvansiyonlar |
4,8 |
8,4 |
9,8 |
13,5 |
16,3 |
31,6 |
D.NET VERGİ (5-6) |
108,1 |
389,2 |
429,9 |
560,6 |
767,6 |
1.575,0 |
E. GSYH (C+D) |
1.006,4 |
3.761,2 |
4.317,8 |
5.048,6 |
7.256,1 |
15.011,8 |
F. Sabit Sermaye Tüketimi |
162,1 |
607,5 |
731,5 |
867,6 |
1.247,6 |
2.784,5 |
G.SYH (Safi Yurtiçi Hasıla) (E-F) |
844,2 |
3.153,7 |
3.586,3 |
4.181,0 |
6.008,5 |
12.227,3 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Ürün üzerindeki vergiler ve sübvansiyonlar farkının
kurumların katma değer toplamına ilave edilmesiyle GSYH ‘ya ulaşılmaktadır.
Kurumsal hesaplarda yer alan sabit sermaye tüketiminin GSYH’dan çıkartılması
ile de Safi Yurtiçi Hasıla (Milli Gelir) elde edilmektedir. 2009-2019 döneminde
net verginin (ürün üzerindeki vergiler-sübvansiyonlar farkı) GSYH ‘ya oranı
yüzde 11,4, sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranı ise yüzde 15,1 olmuştur.
2020-2022 döneminde bu oranlar, sırasıyla, yüzde 10,7 ve yüzde 17,6 olarak
gerçekleşmiştir.
|
|
Toplam katma değerin kurumlara
dağılımı ile net vergi ve sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranları
incelendiğinde, dönem boyunca şirketler (mali+mali olamayan) kesiminin katma
değer içindeki payı ile sabit sermaye tüketiminin GSYH içindeki payının
yükseldiği gözlenmektedir (Grafik.3 ve 4). Son yıllarda sabit sermaye
tüketiminde gözlenen yükseliş sonucunda, SYH’nın GSYH ’ya oranında gerileme
gözlenmektedir. Nitekim 2009-2019 döneminde bu oran ortalama yüzde 84,9 iken,
2020-2022 döneminde yüzde 82,4’e gerilemiştir.
4. HARCANABİLİR
GELİR VE KURUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI:
Kurumların harcanabilir gelirlerindeki gelişmelere ilişkin
veriler Tablo:3 yer almaktadır. Ekonomi genelinde GSYH ‘ya, net dış alem
faktör geliri ve net dış alem cari transfer gelirinin ilave edilmesi ile
Gayrisafi Harcanabilir Gelir büyüklüğüne ulaşılmaktadır. Dış alem faktör gelirleri ve karşılıksız resmi ve özel transferlerin
varlığı, GSYH, GSMH ve Gayrisafi Harcanabilir Gelir (GSHG) hesaplarını etkilemektedir.
Bilindiği gibi GSYH milliyet farkı gözetmeksizin ülkede yerleşik üretim
birimleri tarafından üretilen nihai mal ve hizmetlerin tümünü dikkate
almaktadır. Buna karşın GSMH milliyet esasını dikkate alarak, milli üretim
faktörlerinin yurtdışında elde ettikleri gelirleri ve yabancı üretim faktörlerine
yapılan ödemeleri de kapsamaktadır. Ödemeler dengesi
verilerine göre net dış alem faktör gelirleri; işçi gelirleri, faiz gelirleri, girişimci
hizmet gelirleri, faiz ödemeleri ve kâr transferlerinden oluşmaktadır. Net dış
alem faktör gelirleri tanımında yer alan ilk üç kalem yurtdışından elde edilen
faktör gelirleridir ve GSMH'yı artırıcı etkide bulunurken; faiz ödemeleri ve kâr
transferleri yurtdışına yapılan faktör ödemelerini oluşturmakta ve GSMH'yı
azaltıcı etkide bulunmaktadır. Net dış alem faktör gelirleri tanımında yer
almayan, ödemeler dengesindeki diğer özel ve resmi karşılıksız transferlerden
cari transfer niteliğinde olanların da Gayrisafi Harcanabilir Gelir (GSHG)
hesabında dikkate alınması gerekmektedir.
Aşağıdaki
tabloda kurumların harcanabilir gelirleri ile GSYH, GSMH ve Gayrisafi
Harcanabilir Gelir ilişkisi gösterilmektedir. Ekonomide Toplam Gayrisafi
Harcanabilir Gelirin (GSHG) en büyük kısmını hane halkı harcanabilir geliri (HHKOK
dahil) oluşturmaktadır. Brüt hane halkı harcanabilir geliri, işletme artığı,
çalışanlara yapılan ödemeler, mülkiyet gelirleri, sosyal katkılar ve diğer cari
transfer gelirlerinden oluşmaktadır. Bu büyüklükten, gelir ve servet vergileri,
sosyal güvenlik sistemine katkılar, mülkiyet giderleri (faiz, kira) ve diğer
cari transfer giderleri düşülünce net harcanabilir gelire ulaşılmaktadır.
Tablo:3-Kurumsal Sektörlere Göre Gayri Safi Harcanabilir
Gelir (Cari Fiyatlarla, Milyar TL.))
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
997,7 |
3.710,2 |
4.253,0 |
4.986,7 |
7.171,0 |
14.860,5 |
|
B.GS. HARCANABİLİR GELİR (%
Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali
Olmayan Şirketler |
12,89 |
13,52 |
15,17 |
16,93 |
17,20 |
16,46 |
2.Mali
Şirketler |
3,96 |
3,82 |
4,25 |
4,55 |
4,11 |
6,93 |
3.Genel
Devlet(1) |
14,28 |
16,50 |
15,32 |
14,57 |
16,56 |
14,54 |
4.Hanehalkı
ve HHKOK |
68,86 |
66,16 |
65,26 |
63,96 |
62,13 |
62,07 |
Hatırlatma |
|
|||||
1.GSYH |
1.006,4 |
3.761,2 |
4.317,8 |
5.048,6 |
7.256,1 |
15.011,8 |
a. Net Dış Alem Faktör Geliri |
-12,4 |
-55,1 |
-69,8 |
-64,0 |
-95,0 |
-147,5 |
2.GSMH (1+a) |
994,0 |
3.706,1 |
4.248,0 |
4.984,6 |
7.161,1 |
14.864,3 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız. (1)
Devlet hesaplarından farkı sabit sermaye tüketiminden kaynaklanıyor.
Hane halkı harcanabilir gelirinin Toplam Gayrisafi
Harcanabilir Gelir içindeki payı son yıllarda düşüş göstermiştir (Grafik:5).
2009-2019 döneminde hane halkı harcanabilir gelirinin toplam harcanabilir gelir
içindeki payı yüzde 68,6’dan, 2020-2022 döneminde yüzde 62,7’ye gerilemiştir. Benzer
durum, genel devlet harcanabilir gelirinde de gözlenmiştir. Genel devletin payı
da yüzde 16,9’dan yüzde 15,2’ye gerilemiştir (Grafik:6). İncelenen dönemde mali
olmayan ve mali şirketlerin harcanabilir gelir içindeki paylarında yükseliş
gözlenmiştir. Mali olmayan şirketlerin Gayrisafi Harcanabilir Gelir içindeki
payı 2009-2019 döneminde yüzde 11,1 iken, bu pay 2020-2022 döneminde yüzde 16,9’a
çıkmıştır. Aynı dönemde mali şirketlerin payı da yüzde 3,4’ten yüzde 5,2’ye
yükselmiştir.
|
|
Covit-19 salgını hizmetler
kesiminde istihdam ve gelir kaybına neden olmuştur. Özellikle kendi nam ve
hesabına çalışanların istihdam ve gelir kaybı ile işgücü ödemelerindeki azalış
hane halkı harcanabilir gelirini olumsuz etkilemiştir. Salgının neden olduğu
vergi kayıpları ve transfer harcamalarındaki artışta genel devlet harcanabilir
gelirinde düşüşe neden olmuştur. 2015 sonrasında mali olmayan ve mali
şirketlerin toplam harcanabilir gelirden aldıkları payda yükseliş gözlenmiş ve 2020-2022
döneminde de yüksek seviyelerini korumuşlardır.
5.
İŞLETME ARTIĞI VE K URUMSAL SEKTÖRLERE
DAĞILIMI
Gayri
safi işletme artığı, katma değerden, çalışanlara yapılan
ödemeler ve üretim üzerindeki vergilerin çıkarılması ve sübvansiyonların
eklenmesiyle elde edilmektedir. Katma değer içinde sermayenin payını ifade
etmektedir[3]. Ekonomide gayri safi işletme artığından en yüksek payı mali olmayan
şirketler ve hane halkı almaktadır. 2009-2019 döneminde mali olmayan
şirketlerin toplam işletme artığı içindeki payı yüzde 51,3’ten 2020-2022
döneminde yüzde 55,3’e yükselmiştir (Grafik:7). Aynı dönemde hane halkının payı
yüzde 42,5’ten yüzde 37,5’e gerilerken, genel devlet ve mali şirketlerin payında
fazla değişiklik gözlenmemiştir.
İşletme
artığı, mülkiyet geliri (faiz, kâr payları, sigorta ve kira gelirleri), sabit
sermaye tüketimi ile dağıtılmayan şirket kârları-diğer gelirlerden
oluşmaktadır. Mülkiyet gelirleri, faiz gelirleri, şirketlerin dağıtılmış
gelirleri (dividend), kira ve diğer yatırım gelirlerini (sigorta)
kapsamaktadır. Mülkiyet gelirlerinin işletme artığı
içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde 49,4 iken, bu pay 2022-2022 döneminde
yüzde 44,3’e gerilemiştir. Bu gerilemeye, dağıtılmış şirket gelirleri payındaki
düşüş etkili olmuştur. İşletme artığı içinde sabit sermaye tüketiminin payı
2009-2019 döneminde yüzde 25,1’den 2020-2022 döneminde yüzde 27,6’ya, şirket
bünyesinde bırakılan kâr ve diğer gelirlerin payı ise aynı dönemde yüzde 25,5’ten
yüzde 28,1’e yükselmiştir.
Tablo:4-İşletme
Artığı ve Kurumsal Sektörlere Dağılımı (Cari Fiyatlarla)
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
628,3 |
2.276,8 |
2.574,7 |
3.079,9 |
4.639,8 |
9.999,4 |
|
1.Mülkiyet
Gelirleri |
284,8 |
1.211,2 |
1.290,2 |
1.273,7 |
2.040,4 |
4.748,7 |
2.Kâr |
181,3 |
458,1 |
553,0 |
938,6 |
1.351,8 |
2.455,1 |
3.Sabit
Sermaye Tüketimi (SST) |
162,1 |
607,5 |
731,5 |
867,6 |
1.247,6 |
2.784,5 |
B.G.S. İŞLETME ARTIĞI/GSYH (%) |
62,41 |
60,53 |
59,63 |
61,01 |
63,94 |
66,61 |
C. G.S. İŞLETME ARTIĞI (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali Olmayan Şirketler |
47,86 |
53,63 |
54,43 |
55,08 |
54,61 |
56,13 |
2.Mali Şirketler |
3,78 |
3,22 |
3,42 |
4,40 |
3,07 |
3,74 |
3.Genel Devlet |
3,63 |
3,60 |
3,92 |
3,90 |
3,54 |
3,14 |
4.Hanehalkı ve HHKOK |
44,71 |
39,55 |
38,24 |
36,62 |
38,77 |
36,99 |
466,1 |
1.669,3 |
1.843,2 |
2.212,3 |
3.392,2 |
7.214,9 |
|
D. NET İŞLETME ARTIĞI/GSYH (%) |
46,32 |
44,38 |
42,69 |
43,82 |
46,75 |
48,06 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Gayri safi
işletme artığının GSYH içindeki payı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 60
iken, bu pay 2020-2022 döneminde yüzde 63,9’a yükselmiştir. Gayri safi
işletme artığından sabit sermaye tüketimi düşüldüğünde net işletme artığı elde
edilmektedir. 2009-2019 döneminde net işletme artığının GSYH ‘ya oranı
yüzde 44,9 iken, bu pay 2020-2022 döneminde yüzde 46,2’ye yükselmiştir.
Özellikle 2022 yılında işletme artığının payında belirgin bir yükseliş
gözlenmiştir (Grafik:8).
|
|
6.
KURUMSAL SEKTÖRLERİN TASARRUFLARI VE TASARRUF ORANLARI
2009 yılında yüzde 21,9 olan toplam yurtiçi
tasarrufların GSYH ‘ya oranı, 2018 yılında yüzde 25,8’e, 2022 yılında ise yüzde
30’a yükselmiştir (Grafik:9). Ekonominin
temel tasarruf kurumunu şirketler ve hane halkı oluşturmaktadır. Toplam
tasarruflar içinde şirketlerin payı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 56,9’dan
2020-2022 döneminde yüzde 69,7’ye yükselmiştir. Bu pay 2020 yılında yüzde 75,3
ile tarihi zirve yapmıştır (Grafik:10). Milli muhasebe hesap sisteminde tüketim
harcaması bulunmayan şirketler kesiminin tasarruf oranı 2009-2022 döneminde
ortalama yüzde 95 civarında bulunmaktadır.
Tablo:5-Kurumsal
Sektörlerin Tasarrufları ve Tasarruf Oranları (Cari Fiyatlarla)
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
A. TOPLAM TASARRUFLAR (Milyar
TL.) |
220,5 |
969,5 |
1.137,0 |
1.363,8 |
2.223,0 |
4.508,1 |
B. TOPLAM TASARRUFLAR (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali+Mali
Olmayan Şirketler |
74,01 |
64,92 |
69,54 |
75,31 |
65,28 |
68,48 |
2.Genel
Devlet |
-6,83 |
-1,58 |
-0,67 |
-2,23 |
11,17 |
9,13 |
3.Hanehalkı
ve HHKOK |
32,80 |
36,67 |
31,14 |
26,93 |
23,55 |
22,39 |
C. TASARRUF ORANLARI (%) |
|
|
|
|
|
|
1.Toplam Tasarruflar/GSYH |
21,91 |
25,78 |
26,33 |
27,01 |
30,64 |
30,03 |
2.Hanehalkı
ve HHKOK/Hane Halkı HG |
10,45 |
14,40 |
12,60 |
11,36 |
11,55 |
10,50 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Genel devlet tasarruf oranı, 2009
ve 2018-2020 döneminde bütçe performansındaki bozulma nedeniyle negatif değerler
almış, 2009-2022 dönemi genelinde ortalama yüzde 12 civarında gerçekleşmiştir.
|
|
Tasarruf eğilimindeki değişimin temel belirleyicisinin
işletme artığı olduğu anlaşılmaktadır. Son yıllarda hane halkı tasarruf
oranındaki gerilemenin temel nedeninin hane halkı harcanabilir geliri içinde
önemli bir yer tutan işletme artığında gözlenen düşüştür. Ekonomide yaratılan
işletme artığı içinde hane halkının payı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 42,5’ten,
2020-2022 döneminde yüzde 37,5’e gerilemiştir. Şirketlerin payında ise, toplam
tasarruftan aldıkları paya benzer şekilde önemli bir yükseliş gerçekleşmiştir.
2009-2019 döneminde şirketlerin toplam işletme artığı içindeki payı yüzde 51,3’ten
2020-2022 döneminde yüzde 55,3’e çıkmıştır.
7. GAYRİSAFİ SABİT SERMAYE YATIRIMI VE KURUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI
Bir ekonomide bir yıl içinde kurumlar tarafından üretim kapasitesini
artırmak amacıyla yapılan harcamalar “gayrisafi sabit sermaye yatırımlarını”
oluşturmaktadır. Gayrisafi sabit sermaye oluşumunun en büyük kısmını maddi sabit
aktifler oluşturmaktadır. Bu aktifler, makine-teçhizat ve inşaat olmak üzere
iki alt grupta incelenmektedir. Sabit aktifler, bir yıldan fazla bir süre için
üretim işleminde kullanılmaktadır”[4]. Mevcut sermaye stokunun üretim sürecindeki aşınma ve
eskimesini ifade eden sabit sermaye tüketimi payı, bu toplama dahil olduğundan
“gayrisafi” olarak ifade edilmektedir. Diğer bir ifadeyle, ülkenin üretim kapasitesi yapılan
gayrisafi sabit sermaye yatırımı kadar artmamaktadır. Üretim kapasitesindeki
fiili artış, sabit sermaye tüketimi hariç net sabit sermaye yatırımı kadardır.
“Sabit sermaye tüketimi, bir muhasebe dönemi süresinde fiziksel bozulma,
normal koşullarda kullanım dışı kalma veya normal kaza zararı sonucunda sahip
olunan ve üretim sürecinde kullanılan sabit aktif stoklarının cari değerinde
meydana gelen azalma olarak tanımlanır. Sermaye tüketimi üreticilerin sahip
oldukları tüm sabit aktifler (değerli metaller hariç) için hesaplanır. Böylece
sabit sermaye tüketimi, üretim faaliyeti için kullanılan bir sabit aktifin
üretim süresince değerinde meydana gelen azalmayı ölçer”[5]. “Sabit
sermaye tüketimi vergi amaçlı amortismandan farklıdır. Sabit sermaye
tüketiminin hesaplanmasında sabit varlıkların stokları ve bu varlıkların tür ve
niteliklerine bağlı olarak farklı aktifler için beklenen ortalama ömür önem
kazanmaktadır.”[6]
Gayrisafi
sabit sermaye yatırımına stoklardaki değişimin ilave edilmesiyle “gayrisafi
sermaye oluşumuna” ulaşılmaktadır. Gayrisafi sabit sermaye oluşumuna
“değerlilerin edinimi” de dahil edilmektedir. Değerlilerin edinimi ağırlıklı
olarak parasal olmayan altın ile kıymetli takılar, antikalar ile tablolardan
oluşmaktadır.
Tablo:6-Kurumsal
Sektörlerin Gayrisafi Sabit Sermaye Yatırımı (Cari Fiyatlarla, Milyar TL.)
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
A.TOP.GSS. SER. YATIRIMI (Milyar
TL.) |
220,0 |
1.115,8 |
1.117,7 |
1.349,7 |
2.035,3 |
4.353,4 |
B.TOP.GSS. SER. YATIRIMI/GSYH (%) |
21,86 |
29,67 |
25,89 |
26,73 |
28,05 |
29,00 |
C.TOP.GSS. SER. YATIRIMI (%
Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali+Mali
Olmayan Şirketler |
56,98 |
56,28 |
60,67 |
60,99 |
65,07 |
65,61 |
2.Genel
Devlet |
17,49 |
15,79 |
13,37 |
14,32 |
12,28 |
11,90 |
3.Hanehalkı
ve HHKOK |
25,54 |
27,94 |
25,96 |
24,70 |
22,65 |
22,49 |
D. SABİT SER. TÜKETİMİ (Milyar
TL.) |
162,1 |
607,5 |
731,5 |
867,6 |
1.247,6 |
2.784,5 |
E.NET SABİT SER.YATIRIMI (A-D) |
57,8 |
508,3 |
386,2 |
482,2 |
787,7 |
1.568,9 |
F. Değerlilerin
Edinimi |
3,7 |
3,8 |
4,0 |
39,8 |
8,9 |
24,5 |
G.TOP.GS. SABİT SER. YAT. (A+F) |
223,7 |
1.119,6 |
1.121,7 |
1.389,5 |
2.044,2 |
4.377,9 |
H. Stok
Değişimi |
5,9 |
-11,6 |
-47,5 |
192,8 |
234,5 |
882,2 |
I. GAYRİSAFİ SER. OLUŞUMU (G+H) |
229,6 |
1.108,0 |
1.074,2 |
1.582,3 |
2.278,7 |
5.260,1 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
TÜİK Kurumsal Hesaplar Sisteminde,
hane halkı, genel devlet ve şirketlerin (mali ve mali olmayan) gayrisafi sabit sermaye
yatırımları, stok değişimi, değerlilerin edinimi ve sabit sermaye tüketimine
ilişkin veriler de yer almaktadır. Mali ve mali olmayan şirketler ile genel
devletin ekonomide mal ve hizmet üretim sektörlerine yönelik yatırımları
bulunmaktadır. Hane halkının sabit sermaye yatırımları, çiftçilerin tarım
sektörü ile ilgili yatırımları (tarım alet ve makinaları, zirai bina ve
onarımı), kendi nam ve hesabına çalışanların kendi faaliyetlerine yönelik
yatırımları ile ikamet amaçlı bina inşaatı hane halkının sabit sermaye
yatırımını oluşturmaktadır.
Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya
oranı 2009 yılında yüzde 21,9 iken, bu pay 2022 yılında yüzde 29’a yükselmiştir.
Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının GSYH’ya oranı 2009-2019 döneminde yüzde 27,3,
2020-2022 döneminde ise yüzde 27,9 olmuştur. Bu dönemde hane halkı
yatırımlarının GSYH ‘ya oranı yüzde 7,7’den yüzde 6,5’e gerilerken, şirketlerin
sabit sermaye yatırımlarının oranı yüzde 16,1’den yüzde 17,9’a yükselmiştir
(Grafik:11). Genel devlet yatırımlarının GSYH ‘ya oranı her iki dönemde de sabit
kalmış ve yüzde 3,6 olarak gerçekleşmiştir.
Şirketlerin toplam sabit sermaye
yatırımları içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde 58,9’dan, 2020-2022
döneminde yüzde 63,9’a çıkmıştır. Bu dönemde genel devlet yatırımlarının
payında sınırlı bir düşüş gözlenirken, hane halkı yatırımların payı yüzde 28’den
yüzde 23,3’e gerilemiştir (Grafik:12). Genel devletin sabit sermaye yatırımları
içindeki payı, 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 13,2 iken, 2020-2022
döneminde yüzde 12,8’e gerilemiştir. Kamu Özel İş Birliği projelerinin
yoğunlaştığı 2011-2015 döneminde genel devlet yatırımlarının payı yüzde 11,5
seviyesine gerilemiştir.
|
|
Sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019
döneminde ortalama yüzde 15,1, 2020-2022 döneminde yüzde 17,6, 2020 yılında ise
yüzde 18,6 olmuştur. Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarından sabit sermaye
tüketimi düşüldüğünde net sabit sermaye yatırımlarına ulaşılmaktadır. 2009-2019
döneminde net sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı ortalama yüzde 12,2
iken, bu oran 2020-2022 döneminde yüzde 10,3’e gerilemiştir (Grafik:13). Bu
oranlar, son yıllarda ekonominin fiili ek ilave kapasite yaratmakta yetersiz
kaldığını göstermektedir.
|
|
Gayrisafi
sabit sermaye oluşumuna dahil olan “değerlilerin edinimi” büyük ölçüde parasal olmayan
altından oluşmakta ve hane halkı tarafından yapılmaktadır. Dönem genelinde
GSYH’nın yüzde 0,3’ü kadar olan değerlilerin edinimi, 2020 yılında hane halkının
altın yatırımlarına yönelmesi sonucunda parasal olmayan altın ithalatı aşırı
ölçüde artmış ve “değerliler ediniminin” GSYH ‘ya oranı yüzde 0,8’e
yükselmiştir (Grafik:14). Benzer eğilim stok değişiminde de yaşanmıştır. Stok
değişiminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 0,5 iken, bu oran
2018 ve 2019 yıllarında negatife dönüşmüş, ancak 2020-2022 döneminde olağanüstü
bir artış göstererek GSYH’nın yüzde 4,3’üne yükselmiştir. Son yıllarda tüm
göstergelerde olduğu gibi, yatırımlar ve bileşenlerinde de benzer dalgalanmalar
yaşanmıştır.
8. HANE HALKI HARCANABİLİR GELİRİ BİLEŞENLERİ
VE HANE HALKI GENEL DENGESİ:
Bir bireyden veya bireyler grubundan meydana gelen
hane halkı ekonominin en önemli kurumsal sektörlerinden birisini
oluşturmaktadır. Hane halkları
sadece tüketimle değil, ekonomik faaliyetin her çeşidiyle meşgul olabilir. Hane
halkı sektörü tüketici veya piyasa çıktısı sağlayan üretici birey veya birey
gruplarını kapsar. Hane halkları
kendi nihai kullanımları için mal ve hizmet üreten birimlerdir. Hane halklarının
ekonomik faaliyetlere temel katkıları, iş gücü arzı yaratmak ve girişimci
olarak piyasaya mal hizmet üretmektir.
Hane halkı
sektörü üretimi, hane halkı üyeleri tarafından sahip olunan ve kontrol edilen
şirketleşmemiş, kendi nam ve hesabına çalışan girişimlerin üretimini kapsar. Hane
halkı sektörünün üretim faaliyetleri ağırlıklı olarak, tarım, perakende
ticaret, ulaştırma ve diğer hizmet sektörü gibi üretim faaliyetlerinde yer
almaktadır. Hane halkları işveren olabilecekleri gibi,
kendi binası, sermayesi olmayan sokak satıcıları, ayakkabı boyacıları olarak
tek başına çalışanlar da olabilir. Bu kapsamda hane halkı sektörünün üretim
hesabında kayıt dışı hesabı önemli bir yer tutmaktadır.
Hane halklarının gelir kaynakları,
kullanımları ve hane halkı harcanabilir gelirinin GSYH’ya oranına ilişkin
veriler Tablo:7’de verilmektedir. TÜİK Kurumsal Hesaplar Sistemine göre,
hane halkının toplam brüt gelir kaynakları şu unsurlardan oluşmaktadır; işletme
artığı (kâr), çalışanlara yapılan ödemeler (ücret-maaş-yevmiye), mülkiyet
gelirleri (faiz geliri, şirketlerin dağıtılmış gelirleri, kira geliri), ayni
transfer dışı sosyal fayda (emekli maaşları ve benzeri gelirler) ve diğer cari
transfer gelirleri. Hane halkı toplam brüt gelirlerinin GSYH’ya oranı 2009-2019
döneminde ortalama yüzde 83,4 olmuştur. Bu oran 2020-2022 döneminde yüzde
76,2’ye, 2022 yılında ise yüzde 74,5’e gerilemiştir (Tablo:7).
Tablo:7-Hane Halkı Harcanabilir
Geliri Bileşenlerinin GSYH ‘ya Oranı (%)
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
A.
TOPLAM GELİR KAYNAKLARI |
83,09 |
81,58 |
80,69 |
78,07 |
76,02 |
74,53 |
1.İşletme Artığı |
27,92 |
23,94 |
22,80 |
22,34 |
24,79 |
24,64 |
2.Çalışanlara Yapılan Ödemeler |
26,81 |
29,98 |
31,23 |
29,24 |
26,77 |
23,50 |
3.Mülkiyet Gelirleri |
15,72 |
16,03 |
14,02 |
13,25 |
13,52 |
17,47 |
4.Ayni Transfer Dışı Sosyal Fayda |
9,38 |
9,04 |
9,89 |
10,07 |
8,41 |
6,53 |
5.Diğer Cari Transferler |
3,26 |
2,59 |
2,75 |
3,17 |
2,53 |
2,40 |
B.
TOPLAM KULLANIMLARI |
14,82 |
16,32 |
16,41 |
14,90 |
14,63 |
13,09 |
I.HH.
HARCA.GELİRİ (Net)(A-B) (1) |
68,76 |
65,63 |
65,09 |
64,05 |
62,46 |
64,03 |
II.Tüketim Harcaması |
61,57 |
56,18 |
56,90 |
56,77 |
55,25 |
57,31 |
III.Tasarruflar |
7,19 |
9,45 |
8,20 |
7,29 |
7,21 |
6,72 |
IV.GS.Sabit Sermaye Oluşumu (1) |
5,95 |
8,39 |
6,81 |
7,39 |
6,48 |
6,68 |
V.Tasarruf-Yatırım Farkı (III-IV) |
1,23 |
1,06 |
1,39 |
-0,10 |
0,74 |
0,04 |
GSYH |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
kaynak: TÜİK ve
kendi hesaplamalarımız.
(1) Değerlilerin
edinimi dahil.
Hane halkının brüt toplam
gelirlerinden yapılan kesinti ve kullanımlar ise şu şekilde sıralanmaktadır;
gelir ve servet vergisi ödemeleri, net sosyal katkı ödemeleri (sosyal güvenlik
prim ödemeleri), mülkiyet giderleri (faiz ve kira ödemeleri) ve diğer cari
transfer giderleri. Hane halkı toplam gelirinden yapılan bu kesinti ve
kullanımların GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 15,4, 2020-2022
döneminde yüzde 14,2, 2022 yılında ise yüzde 13,1 olmuştur (Tablo:7).
Hane halkının temel gelir kaynağını işgücü
arzı karşılığı elde ettikleri ücret-maaş ve yevmiye ödemelerinden oluşan
“Çalışanlara Yapılan Ödemeler” kalemi oluşturmaktadır. 2009-2019 döneminde,
çalışanlara yapılan ödemelerin GSYH ‘ya oranı ortalama yüzde 28,8’den, 2020-2022
döneminde yüzde 26,5’e gerilemiştir. 2022 yılında enflasyondaki sıçrama
sonucunda çalışanların reel gelir kayıpları nedeniyle bu oran 2022 yılında
yüzde 23,5’e düşmüştür. Ağırlıklı olarak kendi nam ve hesabına çalışanlar
ile çiftçilerin gelirlerinden oluşan “İşletme artığında” da 2015 sonrasında
gerileme gözlenmiştir. 2009-2019 döneminde işletme artığının GSYH ‘ya oranı
ortalama yüzde 25,5’ten, 2020-2022 döneminde yüzde 23,9’a gerilemiştir. Bu oran
2022 yılında yüzde 24,6 olmuştur (Grafik:15).
|
|
Sosyal güvenlik sistemi tarafından hane halkına ödenen emekli
maaşları ve benzerlerinden oluşan “Ayni Transfer Dışındaki Sosyal Fayda”
kaleminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 9 iken, 2020-2022
döneminde yüzde 8,3’e, 2022 yılında ise yüzde 6,5’e gerilemiştir. Hane halkı tarafından sosyal güvenlik
sistemine yapılan katkılar ise “Net Sosyal Katkı Ödemelerini” oluşturmaktadır. 2009-2019
döneminde yüzde 7,9 olan hane halkı net sosyal katkı ödemelerinin GSYH ‘ya oranı,
2020-2022 döneminde yüzde 8,1’e yükselmiştir (Grafik:16).
İncelenen dönemde hane halkı mülkiyet giderlerinin (faiz ve
kira ödemeleri) GSYH ‘ya oranı yüzde 1,3 civarında kalırken, mülkiyet
gelirlerinin (şirketlerin dağıtılmış gelirleri ile faiz ve kira gelirleri) GSYH
‘ya oranında belirgin bir dalgalanma gözlenmiştir. 2009-2019 döneminde
mülkiyet gelirlerinin GSYH ‘ya oranı ortalama yüzde 17,9 olmuştur. 2020 ve 2021
yıllarında yüzde 13 civarına gerileyen bu oran, 2022 yılında, şirketlerin
dağıtılmış gelirlerindeki artışın etkisiyle, yüzde 17,5’e yükselmiştir.
Tablo:8-Hanehalkı Mülkiyet
Gelir ve Giderleri (Cari Fiyatlarla)
|
2009 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
A.
MÜLKİYET GELİRİ (Milyar TL.) |
158,2 |
602,8 |
605,4 |
668,8 |
980,9 |
2.622,2 |
B.
MÜLKİYET GELİRİ/GSYH (%) |
15,72 |
16,03 |
14,02 |
13,25 |
13,52 |
17,47 |
1.FISIM Sonrası Faiz Geliri |
5,54 |
4,15 |
3,47 |
2,98 |
3,81 |
4,40 |
2.Şirketlerden Alınan Gelir |
9,62 |
11,40 |
10,04 |
9,78 |
9,11 |
12,51 |
3.Diğer Yatırım Geliri (Sigorta) |
0,39 |
0,36 |
0,37 |
0,35 |
0,48 |
0,42 |
4.Kira Geliri |
0,16 |
0,07 |
0,13 |
0,14 |
0,12 |
0,15 |
C.
MÜLKİYET GİDERİ (Milyar TL.) |
13,3 |
59,4 |
65,9 |
54,8 |
88,5 |
121,8 |
D.
MÜLKİYET GİDERİ/GSYH (%) |
1,32 |
1,58 |
1,53 |
1,08 |
1,22 |
0,81 |
E.NET
MÜLKİYET GELİRİ (Milyar TL.) |
144,9 |
542,4 |
539,5 |
614,0 |
892,4 |
2.500,4 |
F.NET
MÜLKİYET GELİRİ/GSYH (%) |
14,40 |
14,45 |
12,49 |
12,16 |
12,30 |
16,66 |
Kaynak: TÜİK ve
kendi hesaplamalarımız.
2009-2022 dönemi genelinde mülkiyet gelirleri içindeki faiz
gelirlerinin GSYH ‘ya oranı yüzde 3,7 civarında seyretmiştir. Bu oran 2022
yılında yüzde 4,4’e çıkmıştır. Bu yükselişin kurlardaki sıçrama nedeniyle döviz
hesaplarından kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Mülkiyet gelirleri içinde
radikal değişiklik, şirketlerden elde edilen gelirlerde gözlenmiştir. Son
yıllarda mali ve mali olmayan şirketlerin işletme artığında yükseliş olmasına
karşın, hane halkının şirketlerden sağladıkları gelirin GSYH ‘ya oranında
belirgin bir düşüş olmuştur. Nitekim 2009-2019 döneminde bu gelirlerin GSYH ‘ya
oranı yüzde 13,2 iken, bu oran 2020-2021 döneminde yüzde 9,4’e gerilemiş, ancak
2022 yılında yüzde 12,5’e yükselmiştir.
Hane halkı harcanabilir gelir bileşenlerini topluca
incelediğimizde, son yıllarda çalışanlar ve emeklilerin harcanabilir gelirlerinde
ciddi bir erime gözlenmektedir. 2009-2022 döneminde çalışanlara yapılan ödemeler
(ücret-maaş-yevmiye) ile emekli aylıkları (ayni transfer dışındaki sosyal
fayda) toplamının GSYH ‘ya oranında belirgin bir düşüş gözlenmektedir.
2009-2019 döneminde çalışanlara ve emeklilere yapılan ödemelerin GSYH ‘ya oranı
yüzde 37,8, bu pay 2020-2022 döneminde yüzde 34,8’e gerilemiştir.
2022 yılında çalışanlara ve emeklilere yapılan ödemelerin GSYH
‘ya oranı, tarihi en düşük seviye olan yüzde 30’a gerilemiştir. 2022 yılında
yaşanan enflasyonist sürecin, çalışanlar ve emekliler açısından ciddi bir reel
gelir kaybına neden olduğu görülmektedir. 2022 yılında mülkiyet gelirleri
payındaki yükseliş dikkate alındığında, gelir dağılımındaki bozulmanın daha
belirgin hale geleceği anlaşılmaktadır.
|
|
Hane halkının toplam gelir ve kullanım
farkından oluşan Hane Halkı Harcanabilir Gelirinin GSYH‘ya oranı 2009-2019
döneminde yüzde 68,5 iken, bu pay 2020-2022 döneminde yüzde 63,5’e
gerilemiştir. Hane halkı harcanabilir gelirinin GSYH ‘ya oranı genelde 2017
yılına kadar yüzde 69 civarında gerçekleşmiştir. 2018 yılından itibaren bu pay
hızla gerilemiş ve 2020-2022 döneminde yüzde 63,5 olmuştur. 2009-2020 döneminde
hane halkı harcanabilir gelirinde gözlenen bu gelişmeler, hane halkı tüketim,
tasarruf ve yatırımlarını da etkilemiştir. 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 60
civarında olan hane halkı tüketim harcamalarının GSYH ‘ya oranı, zaman içinde
azalmış ve 2020-2022 döneminde ortalama 56,4 olarak gerçekleşmiştir.
İncelenen dönemde hane halkının tasarruf ve yatırımlarının GSYH
‘ya oranlarında da düşüş gözlenmektedir. 2009-2019 döneminde ortalama tasarruf/GSYH
oranı yüzde 8,4, yatırım/GSYH oranı yüzde 7,9 olmuştur. Bu oranlar, 2020-2022
döneminde, sırasıyla, yüzde 7,1 ve yüzde 6,9’a gerilemiştir. Hane halkının bazı
yıllarda tasarruf-yatırım açığı verdiği görülmektedir. Yüksek büyüme hızının
gerçekleştiği 2011-2013 döneminde hane halkı tasarruf-yatırım farkı negatif
olmuştur. Benzer durum 2020 yılında da gerçekleşmiş, hane halkı tasarruf
açığının GSYH ‘ya oranı yüzde 0,1 olmuştur.
9. GENEL DEĞERLENDİRME
TÜİK tarafından hazırlanan “Kurumsal Sektör
Hesapları” oldukça detaylı ve değerli bilgiler içermekte ve ekonominin bütüncül
bir resmini ortaya koymaktadır. Ancak TÜİK tarafından, kurumsal sektör
hesaplarına ilişkin olarak yeterli ve anlaşılabilir bir açıklama sisteminin
oluşturulamadığı görülmektedir. Öncelikle TÜİK tarafından “kurumsal sektör Hesapları”
sisteminde yer alan temel değişkenlerin tanım ve kapsamı ile veri kaynağına
ilişkin bir açıklama dokümanının hazırlanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Kurumsal
sektör hesaplarında yer alan her bir kurumsal birim için, devlet hesaplarında
olduğu gibi, toplulaştırılmış tabloların oluşturularak açıklanması yararlı
olacaktır. Böylece kamuoyunun ve makro büyüklüklerle ilgilenen pek çok
iktisatçının kurumsal sektör hesaplarına olan ilgisi artırılırken, ekonomik
büyüklükler ve ekonomik yapıya ilişkin daha sağlıklı değerlendirmelerin
yapılması da sağlanacaktır.
2009-2022 dönemi “Kurumsal
Sektör Hesaplarını” inceleyen bu çalışmada, yukarıda saydığımız eksiklikleri
kısmen gidermeye çaba gösterdik. Hane halkı, genel devlet ile mali ve mali
olmayan şirketlerin, çıktı, katma değer, harcanabilir gelir, tasarruf ve
yatırım harcamalarına ilişkin bilgiler derlenerek, incelenen dönemdeki
gelişmeler açıklanmaya çalışıldı.
İncelenen dönemde ekonomik yapıda
önemli bir değişiklik olduğu gözlenmektedir. Özellikle hane halkına ilişkin
büyüklüklerin GSYH içindeki paylarında genelde gerileme gözlenmiştir. Bu eğilim
son yıllarda belirgin olarak ortaya çıkmıştır. Hane halkı harcanabilir gelirinin Gayrisafi Harcanabilir Gelire (GSHG)
oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 68 iken, bu oran 2020-2022 döneminde
ortalama yüzde 62’ye gerilemiştir. 2017 sonrası yaşanan gelişmeler ve Covit-19 salgını hane halkı
harcanabilir gelirini olumsuz etkilemiştir. 2022 yılında yaşanan enflasyonist
süreçte, hane halkının, özellikle, çalışan ve emeklilerin harcanabilir gelirlerinde
ciddi bir düşüşe neden olduğu görülmektedir. 2009-2019 döneminde
çalışanlara ve emeklilere yapılan ödemelerin GSYH ‘ya oranı yüzde 37,8 iken, bu
pay 2020-2022 döneminde yüzde 34,8’e, 2022 yılında ise yüzde 30’a gerilemiştir.
Hane halkı verilerinde
gözlenen olumsuz gelişmeye karşın, son üç yılda şirketler kesiminin performansı
önemli ölçüde iyileşme göstermiştir. Şirketlerin katma değerinin GSYH ’ya oranı
2009-2019 döneminde yüzde 59,4 iken, bu oran 2020-2022 döneminde yüzde 62,1’e
yükselmiştir. Aynı dönemde şirketlerin harcanabilir gelirlerinin GSYH ‘ya
oranı ise, yüzde 14,3’ten yüzde 21,8’e çıkmıştır.
Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya
oranı 2009 yılında yüzde 21,9 iken, bu pay 2022 yılında yüzde 29’a
yükselmiştir. Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı 2009-2019
döneminde yüzde 27,3, 2020-2022 döneminde ise yüzde 27,9 olmuştur. Bu dönemde hane halkı yatırımlarının GSYH ‘ya
oranı yüzde 7,7’den yüzde 6,5’e gerilerken, şirketlerin sabit sermaye
yatırımlarının oranı yüzde 16,1’den yüzde 17,9’a yükselmiştir. Şirketlerin
toplam sabit sermaye yatırımları içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde
58,9’dan, 2020-2022 döneminde yüzde 63,9’a çıkmıştır. Bu dönemde genel devlet
yatırımlarının payında sınırlı bir düşüş gözlenirken, hane halkı yatırımların
payı yüzde 28’den yüzde 23,3’e gerilemiştir,
Sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019
döneminde ortalama yüzde 15,1, 2020-2022 döneminde yüzde 17,6, 2020 yılında ise
yüzde 18,6 olmuştur.
Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarından sabit sermaye tüketimi düşüldüğünde net
sabit sermaye yatırımlarına ulaşılmaktadır. 2009-2019 döneminde net sabit
sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı ortalama yüzde 12,2 iken, bu oran
2020-2022 döneminde yüzde 10,3’e gerilemiştir. Bu oranlar, son yıllarda
ekonominin fiili ek ilave kapasite yaratmakta yetersiz kaldığını
göstermektedir.
2009 yılında yüzde 21,9 olan toplam yurtiçi tasarrufların
GSYH ‘ya oranı, 2018 yılında yüzde 25,8’e, 2022 yılında ise yüzde 30’a
yükselmiştir. Toplam
tasarruflar içinde şirketlerin payı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 56,9’dan
2020-2022 döneminde yüzde 69,7’ye yükselmiştir. Bu pay 2020 yılında yüzde 75,3
ile tarihi zirve yapmıştır. Hane halkının tasarruflar içindeki payında son
yıllarda önemli bir düşüş gözlenmektedir. 2009-2019 döneminde hane halkı
tasarruflarının toplam tasarruflar içindeki payı yüzde 34,3’ten, 2020-2022
döneminde yüzde 24,3’e gerilemiştir.
Son yıllarda hane halkı tasarruf oranındaki gerilemenin temel
nedeninin hane halkı harcanabilir geliri içinde önemli bir yer tutan işletme
artığında gözlenen düşüştür. Ekonomide yaratılan işletme artığı içinde hane
halkının payı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 42,5’ten, 2020-2022 döneminde
yüzde 37,5’e gerilemiştir. Şirketlerin payında ise, toplam tasarruftan
aldıkları paya benzer şekilde önemli bir yükseliş gerçekleşmiştir. 2009-2019
döneminde şirketlerin toplam işletme artığı içindeki payı yüzde 51,3’ten
2020-2022 döneminde yüzde 55,3’e çıkmıştır.
[1] TÜİK,” Kurumsal Sektör
Hesapları,2022”, 13 Ekim 2023 tarihli Haber Bülteni.
[2]YÜKSELER, Zafer, “Makroekonomik Hesaplar ve Hane Halkı Ekonomik
Büyüklükleri.
(20) (PDF) MAKROEKONOMİK HESAPLAR VE HANEHALKI
EKONOMİK BÜYÜKLÜKLERİ (researchgate.net)
[3] TÜİK, “Ulusal Hesaplar Sistemi, Sorularla Resmi İstatistikler
Dizisi-12”.
[4] TÜİK, “Ulusal Hesaplar Sistemi, Sorularla Resmi İstatistikler
Dizisi-12”.
[5] TÜİK, “Ulusal Hesaplar Sistemi, Sorularla Resmi İstatistikler
Dizisi-12”.
[6] TÜİK, “TÜRKİYE ULUSAL HESAPLAR SİSTEMİ’NDE SNA-2008 ve ESA-2010’un
UYGULANMASI ve ANA REVİZYON”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder