2024
Yılı IV.Çeyrek GSYH Büyümesi ve Gelişmeler
(Zafer
YÜKSELER, 6 Mart 2025)
1. Sektör ve Harcama Gruplarında Büyüme, Büyümeye
Katkı ve Deflatörler
2023
yılı Ekim-Aralık döneminde yüzde 4,6 olan GSYH büyüme hızı, 2024 yılının aynı döneminde
yüzde 3’e gerilemiştir. Ocak-Aralık döneminde GSYH büyüme hızı 2023 yılında
yüzde 5,1 iken, 2024 yılında yüzde 3,2 olmuştur. Bu dönemde sektörlerin
genelinde büyüme hızı yüzde 4,2’den yüzde 2,6’ya, ürün üzerindeki vergi ve
sübvansiyonlardaki büyüme yüzde 12,6’dan yüzde 7,7’ye gerilemiştir. 2024 yılında
tarım ve inşaat sektörü büyümesinde yükselme gözlenirken, sanayi ve hizmetler
sektörü büyüme performansı zayıflamıştır. 2023 yılında yüzde 2,5 oranında artan
imalat sanayi katma değeri, 2024 yılında yüzde 0,2 oranında gerilemiştir
(Tablo:1).
2023 yılında yüzde 1,7 büyüyen sanayi sektörü
katma değeri, 2024 yılında yüzde 0,5 oranında büyümüştür. 2023 ve 2024 yıllarında
sanayi katma değerinin GSYH içindeki payında da belirgin bir gerileme
gözlenmektedir. 2022 yılı genelinde sanayi katma değerinin GSYH içindekı payı
yüzde 26,4 iken, bu pay 2023 yılında yüzde 22,9’a, 2024 yılında ise yüzde20’ye gerilemiştir.
Sanayi sektörü büyüme performansındaki zayıflama ve GSYH payındaki gerileme imalat
sanayiinden kaynaklanmaktadır.
2023 yılı Ekim-Aralık döneminde yüzde 0,6 büyüyen
tarım sektörü, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 4,7 büyüme göstermiştir. Bu
dönemde inşaat sektörü büyümesi yüzde 9,8’den yüzde 8,7’ye, hizmetler
sektöründe büyümesi ise yüzde 4,1’den yüzde 1,5’e düşmüştür. 2024 yılı Ekim-Aralık
döneminde tüm sektörlerin GSYH büyümesine katkısı 1,8 puan iken, ürün
üzerindeki vergi ve sübvansiyonların katkısı 1,2 puan olmuştur. Hizmetler
sektörünün büyümeye katkısı 0,9 puan, inşaat sektörünün katkısı 0,4 puan
olurken, sanayi sektörünün katkısı 0,3 puan, tarım sektörünün katkısı ise 0,2
puan olmuştur (Tablo:2). 2024 Ocak-Aralık döneminde tüm sektörlerin GSYH
büyümesine katkısı 2,3 puan iken, vergi ve sübvansiyonların katkısı 0,9 olarak
gerçekleşmiştir.
Tablo:1-GSYH
ve Seçilmiş Alt Bileşenlerin Büyüme Hızları (Sabit Fiy.Yıllık % Değişim)
|
Ekim-Aralık |
Ocak-Aralık |
||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
|
1. GSYH |
4,6 |
3,0 |
5,1 |
3,2 |
2. Sektörler Toplamı |
3,9 |
2,0 |
4,2 |
2,6 |
Tarım sektörü |
0,6 |
4,7 |
0,2 |
3,9 |
Sanayi Sektörü |
2,8 |
1,4 |
1,7 |
0,5 |
İmalat sanayi |
2,8 |
1,4 |
2,5 |
-0,2 |
İnşaat Sektörü |
9,8 |
8,7 |
7,2 |
9,3 |
Hizmetler Sektörü
Toplamı |
4,1 |
1,5 |
5,2 |
2,6 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
4,1 |
3,2 |
7,5 |
3,1 |
10,2 |
10,4 |
12,6 |
7,7 |
|
4.Toplam Yurtiçi Talep |
5,3 |
3,8 |
8,6 |
2,1 |
5.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
10,1 |
3,9 |
13,6 |
3,7 |
6.Yerleşik+Yerleşik Olmayan H. Halkı Tüketim |
8,8 |
3,5 |
12,0 |
2,9 |
-Dayanıklı Mallar |
35,6 |
-3,2 |
32,8 |
-4,6 |
-Yarı Dayanıklı
Mallar |
6,5 |
3,4 |
14,1 |
2,5 |
-Dayanıksız Mallar |
8,9 |
8,7 |
11,1 |
7,1 |
-Hizmetler |
2,3 |
1,4 |
6,1 |
1,9 |
7.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu |
9,1 |
6,1 |
8,4 |
3,9 |
-İnşaat |
4,5 |
9,7 |
3,8 |
9,0 |
-Makine ve teçhizat |
12,8 |
4,2 |
12,8 |
-0,3 |
-Diğer Aktifler |
12,6 |
3,8 |
6,6 |
1,3 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
2023 yılı Ekim-Aralık döneminde yüzde 5,3 artan
toplam yurt içi talep, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 3,8 oranında artmıştır.
Bu dönemde yerleşik hane halkı tüketimi yüzde 3,9, sabit sermaye yatırımları ise
yüzde 6,1 oranında büyüme göstermiştir. 2023 yılı dördüncü çeyreğinde başta
dayanıklı mallar olmak üzere yerleşik hane halkı tüketimi tüm gruplarda önemli
bir artış göstermiş ve yüzde 10,1 oranında yükselmişti. 2024 yılının aynı
döneminde ise dayanıklı mallara yönelik harcamalar yüzde 3,2 oranında
gerilerken, dayanıksız mal tüketimi yüzde 8,7, hizmetler tüketimi yüzde 1,4 artmıştır.
2024 yılı üçüncü çeyreğinde gerileyen yatırım harcamaları, Ekim-Aralık
döneminde yüzde 6,1 artmıştır. Makine-teçhizat yatırımları yüzde 4,2, inşaat
yatırımları ise yüzde 9,7 artış göstermiştir. 2024 yılı genelinde toplam yurt
içi talep büyümesi yüzde 8,6’dan yüzde 2,1’e, yerleşik hane halkı tüketimi
büyümesi yüzde 13,6’dan yüzde 3,7’ye, yatırım büyümesi ise yüzde 8,4’ten yüzde 3,9’a
gerilemiştir. 2024 yılında dayanıklı mallara ilişkin harcamalar yüzde 4,6,
makine-teçhizat yatırımları ise yüzde 0,3 gerilemiştir.
2024 yılı Ekim-Aralık döneminde yüzde 3
oranında büyüyen GSYH’ya hane halkı tüketim harcamalarının katkısı 3 puan,
devletin nihai tüketim harcamalarının katkısı 0,2 puan, sabit sermaye
yatırımlarının katkısı ise 1,5 puan olmuştur. Stok değişimi-istatistiki hatanın
büyümeye katkısı 2024 yılı Ekim-Aralık döneminde negatif 0,9 puan olmuştur. Bu
dönemde yurt içi talebin büyümeye katkısı pozitif iken, net ihracatın büyümeye
katkısı ise negatif 0,9 puan olarak gerçekleşmiştir (Tablo:2). 2023 yılı Ocak-Aralık
döneminde stok değişimi-istatistiki hatanın büyümeye katkısı negatif 3,6 puan
iken, 2024 yılının aynı döneminde negatif 1,8 puan olarak gerçekleşmiştir. 2024
yılında net ihracatın büyümeye katkısı pozitife dönüşmüştür. 2023 yılı Ocak-Aralık
döneminde net ihracatın büyümeye katkısı negatif 3,1 puan iken, 2024 yılında
pozitif 1,1 puan olmuştur.
2024 yılında mal ve hizmet ihracatı reel olarak yüzde
0,9 oranında artarken, mal ve hizmet ithalatı yüzde 4,1 oranında gerilemiştir. 2024
yılında kıymetli taşlar ve altın ithalatı ile enerji ithalatındaki gerileme,
sanayi üretimdeki düşüşün ham madde ithalatını geriletmesi, net ihracatın
büyümeye katkısının pozitife dönmesine katkı yapmıştır. Ayrıca dış
ticaret hadlerinin lehimize gelişmesi de bu sonuçta etkili olmuştur. 2024
yılı Ocak-Aralık mal ve hizmet ihracatı deflatörü yüzde 42,4 artarken, mal ve
hizmet ithalatı deflatörü yüzde 37,9 oranında artış göstermiştir.
Tablo:2-
GSYH Büyümesine Katkılar ve Deflatörler (Yüzde Puan) (1)
|
GSYH Büyümesine Katkı (% Puan) |
Deflatörler (%) |
||||
Ekim-Aralık |
Ocak-Aralık |
Ocak-Aralık |
||||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
|
1. GSYH |
4,6 |
3,0 |
5,1 |
3,2 |
68,2 |
58,5 |
2. Sektörler Toplamı |
3,5 |
1,8 |
3,8 |
2,3 |
68,1 |
58,8 |
Tarım Sektörü |
0,0 |
0,2 |
0,0 |
0,2 |
67,9 |
42,9 |
Sanayi Sektörü |
0,5 |
0,3 |
0,3 |
0,1 |
50,7 |
42,2 |
İmalat Sanayi |
0,5 |
0,2 |
0,4 |
-0,0 |
52,5 |
43,5 |
İnşaat Sektörü |
0,4 |
0,4 |
0,3 |
0,5 |
85,7 |
62,0 |
Hizmetler Sektörü
Toplamı |
2,5 |
0,9 |
3,1 |
1,6 |
75,8 |
67,3 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
1,1 |
0,8 |
1,9 |
0,8 |
65,4 |
53,4 |
3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve Sübvansiyon |
1,1 |
1,2 |
1,3 |
0,9 |
69,6 |
55,9 |
4.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
7,3 |
3,0 |
9,4 |
2,7 |
61,3 |
57,9 |
5.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu |
2,2 |
1,5 |
2,0 |
1,0 |
78,3 |
53,2 |
6. Stok Değişimi |
-4,2 |
-0,9 |
-3,6 |
-1,8 |
|
|
7.Net İhracat |
-0,6 |
-0,9 |
-3,1 |
1,1 |
|
|
TÜFE (Yıllık Ortalama % Değişim) |
62,7 |
46,6 |
53,9 |
58,5 |
53,9 |
58,5 |
Yİ-ÜFE (Yıllık Ortalama % Değişim) |
42,0 |
30,1 |
49,9 |
41,1 |
49,9 |
41,1 |
(1)
Yuvarlamalar nedeniyle toplamlar
tutmayabilir.
2022
yılı genelinde TÜFE ve Yİ-ÜFE enflasyonunda gözlenen farklılaşma sektörler ve
harcama gruplarının zımni fiyat deflatörlerine de yansımıştır. 2023 yılında da
farklılaşma devam etmiştir. GSYH deflatörü yüzde 68,2 iken, TÜFE yüzde 53,9,
ÜFE yüzde 49,9 artmıştır. Önceki yıllarda GSYH deflatörü TÜFE ve ÜFE
ortalamasına yakın iken, 2023 yılında her iki endeksin üzerinde artış
göstermiştir. Bu eğilim 2024 yılında da kısmen devam etmiştir. (Grafik:2). Sanayi sektörü zımni fiyat
deflatörü sanayi ürünlerinin fiyatlarından oluşan ÜFE’den etkilenirken,
hizmetler sektörü ve yerleşik hane halkı tüketim deflatörleri hizmet üretici
fiyatları ve TÜFE’den etkilenmektedir. Bu üç endeksin önemli ölçüde
farklılaşması GSYH deflartörünü etkilemekte ve uyumsuzluk yaratmaktadır. 2024 GSYH
deflatörü TÜFE’ye yakınsamış, ancak ÜFE üzerinde seyretmiştir.
2. Büyümeyi Etkileyen Unsurlar:
2024 yılı ikinci ve üçüncü çeyreğinde durağanlaşan
ekonomik faaliyetler, yılın son çeyreğinde beklentilerin aksine kısmen canlanma
göstermiştir. Bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre sanayi üretimi yüzde 2,2, imalat sanayi üretimi yüzde 1,8, hizmet
üretim endeksi ise yüzde 0,8 artmıştır. Ekonomik Güven Endeksi (EGE), tüketici
güven endeksindeki artışın etkisiyle yükselirken, reel kesim güven endeksi
düşüş göstermiştir. Ticaret satış hacim endeksi, son çeyrekte yüzde 8,8 artmış,
perakende satış hacim endeksinde artış hız kazanmıştır. Bu dönemde mal ve
hizmet ihracat hacminde yüzde 2 oranında gerileme gözlenirken, mal ve hizmet
ithalat hacmi reel olarak yüzde 1,6 oranında artmıştır (Tablo:3). Tüketim
malları ithalatı artarken, ham madde ve yatırım malları ithalatında düşüş söz
konusudur.
Tablo:3-Üretim ve Talebi Etkileyen
Unsurlardaki Gelişmeler
|
|
Ekim-Aralık |
Ocak-Aralık |
||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
||
1. Toplam İstihdam |
Yıllık % Değ. |
1,5 |
2,0 |
2,9 |
3,1 |
-Sanayi Sektörü
İstihdamı |
Yıllık % Değ. |
-1,0 |
2,7 |
1,0 |
0,5 |
-Hizmetler
Sektörü İstihdamı |
Yıllık % Değ. |
3,3 |
4,3 |
4,9 |
8,4 |
2. Fiilen İş Başında Olanlar |
Yıllık % Değ. |
0,6 |
0,7 |
2,3 |
1,5 |
3. Sanayi Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
2,2 |
2,2 |
1,6 |
0,3 |
-İmalat Sanayi
Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
2,4 |
1,8 |
2,2 |
-0,4 |
-Elektrik, Gaz, Su Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
2,9 |
10,0 |
-0,6 |
7,7 |
4. İmalat Kapasite Kul. Oranı (%) |
% |
77,6 |
75,6 |
76,3 |
75,9 |
5. Hizmet Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
2,5 |
0,8 |
5,5 |
2,1 |
6. Ekonomik Güven Endeksi |
Endeks |
96,1 |
98,0 |
98,6 |
97,4 |
- Reel Kesim
Güven Endeksi |
Endeks |
104,2 |
102,8 |
104,4 |
101,6 |
- Hizmet Sektörü
Güven Endeksi |
Endeks |
112,2 |
112,9 |
115,5 |
115,2 |
- Perakende Tic.
Güven Endeksi |
Endeks |
114,1 |
111,8 |
117,2 |
111,7 |
- İnşaat Sektörü
Güven Endeksi |
Endeks |
89,4 |
87,9 |
89,4 |
88,6 |
- Tüketici Güven
Endeksi |
Endeks |
75,8 |
80,5 |
79,4 |
79,2 |
7.Ticaret Satış Hacim Endeksi |
Yıllık % Değ |
7,7 |
8,8 |
14,4 |
5,8 |
-Perakende
Ticaret Satış Hac.En. |
Yıllık % Değ |
14,7 |
15,7 |
23,3 |
14,0 |
8. Finansal Hizmetler Güven Endeksi |
Endeks |
158,2 |
170,2 |
154,4 |
158,1 |
- İş Durumu (Son
3 ay) |
Endeks |
159,0 |
163,5 |
153,9 |
153,0 |
- Hizmetlere Talep (Son3 ay) |
Endeks |
172,0 |
173,1 |
160,9 |
159,5 |
7. Mal ve Hizmet İhracatı (Hacim) |
% Değişim |
0,1 |
-2,0 |
-2,8 |
0,9 |
8. Mal ve Hizmet İthalatı (Hacim) |
% Değişim |
2,8 |
1,6 |
11,8 |
-4,1 |
Kaynak:
TÜİK, TCMB.
2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı
ve genel seçimler öncesi ve seçim sonrasında uygulanan ekonomi politikaları,
siyah ve beyaz kadar farklılık göstermiştir. Seçim öncesinde TCMB müdahaleleri
ve makro ihtiyatı tedbirler ile döviz kurlarında istikrar sağlanırken, faiz
oranlarının düşük tutulmasına çaba gösterilmiştir. Seçim sonrasında politika
faiz oranı kademeli olarak artırılarak 20 Aralık 2023 tarihinde yüzde 42,5
olarak belirlenmiştir. 22 Mart 2024 tarihinde ise politika faiz oranı yüzde
50’ye yükseltilmiş, Aralık ayına kadar da bu seviyede tutulmuştur.
TCMB politika faizindeki bu yükselişe paralel
olarak, kredi ve mevduat faizlerinde de 2024 yılında belirgin bir artış
olmuştur. Kredi ve mevduat faizlerindeki bu yükseliş, firma ve tüketicilerin
davranışlarını etkileyerek ekonomide yavaşlamaya neden olmuştur. Yılın ikinci
ve üçüncü çeyreğinde mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH bir önceki
döneme göre, sırasıyla, yüzde 0,2 ve yüzde 0,1 oranında gerilemiştir. Hane
halkı tüketim harcamaları ise ikinci çeyrekte yüzde 0,4, üçüncü çeyrekte yüzde
0,2 oranında gerilemiştir. 2024 yılı son çeyreğinde ekonomide
tekrar canlanma başlamış, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH yüzde
1,7 oranında büyüme göstermiştir. Büyüme iç talep kaynaklı olmuştur. Yerleşik
hane halkı tüketimi bir önceki çeyreğe göre yüzde 4,3, yatırımlar ise yüzde 3,9
artış göstermiştir. Mal ve hizmet ihracatı bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,3
gerilerken, mal ve hizmet ithalatı yüzde 5,2 artmıştır. Büyük ölçüde
ithalattaki gerilemeden kaynaklanan dış dengedeki iyileşme son bulmuştur. Türk
lirasındaki reel değerlenme de bu gelişmede etkili olmuştur.
Tablo:4- Yıllık Ortalama Faiz Oranları, Enflasyon
ve Döviz Kuru (%)
|
Ekim-Aralık |
Ocak-Aralık |
||||
2022 |
2023 |
2024 |
2022 |
2023 |
2024 |
|
TCMB Ort.Fon.Maliyeti |
9,6 |
38,9 |
49,4 |
12,7 |
20,5 |
49,6 |
Ticari Kredi Faizi |
16,5 |
51,3 |
59,9 |
21,6 |
28,6 |
60,4 |
Tüketici Kredisi Faizi |
30,8 |
60,9 |
70,3 |
30,9 |
44,9 |
72,2 |
Ortalama Mevduat Faizi |
16,4 |
41,6 |
56,0 |
16,4 |
28,7 |
54,0 |
3 Aylık Mevduat Faizi |
21,2 |
47,3 |
59,3 |
19,0 |
35,7 |
59,6 |
DİBS Faizi |
11,0 |
32,9 |
39,3 |
18,5 |
20,6 |
36,5 |
TÜFE Yıllık Ortalama |
77,4 |
62,7 |
46,6 |
72,3 |
53,9 |
58,5 |
Yİ-ÜFE Yıllık Ortalama |
127,7 |
42,0 |
30,1 |
128,5 |
49,9 |
41,1 |
Dolar Kuru Değişimi |
68,1 |
53,1 |
21,1 |
87,2 |
49,3 |
38,4 |
3. Sanayi Sektörü Büyümesi:
Ekonomide büyümenin en önemli
belirleyicisi olan sanayi sektöründe, katma değer ve üretim 2024 yılı ikinci ve
üçüncü çeyreğinde daralmış, son çeyrekte ise katma değer yüzde 1,5, üretim
yüzde 2,2 artmıştır. 2024 yılı genelinde, geçen yıla göre,
üretimin yüzde 0,3, katma değerin yüzde 0,4 arttığı görülmektedir. Sanayi
istihdamı yüzde 0,5 artarken, sanayide çalışılan saat endeksi yüzde 3,2
oranında gerilemiştir (Tablo:5). Böylece sanayide çalışılan saatlik işgücü
verimi, yılın son çeyreğinde yüzde 5,7, yıl genelinde ise yüzde 3,7
yükselmiştir. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı 2024 yılı son çeyreğinde
2 puan gerilemiş, 2023 yılı genelinde yüzde 76,3 olan kapasite kullanım oranı
2024 yılında yüzde 75,9 olmuştur.
Tablo:5-Sanayi
Sektörüne İlişkin Göstergeler ve Birim Ücret Endeksi (2021=100)
|
Ekim-Aralık
Dönemi |
Yıllık
Ortalama |
||||
2023 |
2024 |
% Değişim |
2023 |
2024 |
% Değişim |
|
Sanayi
Katma Değer Hacim En. |
247,6 |
251,2 |
1,5 |
232,0 |
233,0 |
0,4 |
Sanayi
Üretim Endeksi |
115,9 |
118,4 |
2,2 |
106,7 |
107,1 |
0,3 |
Sanayi
İstihdamı (Bin Kişi) |
6.656 |
6.833 |
1,0 |
6.731 |
6.762 |
0,5 |
Çalışılan
Saat Endeksi |
111,5 |
107,7 |
-3,4 |
108,4 |
104,9 |
-3,2 |
Saatlik
İşgücü Verimi |
104,0 |
109,9 |
5,7 |
98,5 |
102,1 |
3,7 |
Saatlik
İşgücü Kazanç Endeksi (1) |
421,8 |
743,6 |
76,3 |
357,0 |
703,6 |
97,1 |
Nominal
Birim Ücret (2) |
405,7 |
676,4 |
66,7 |
361,1 |
689,0 |
90,8 |
Reel Birim
Ücret Endeksi-TÜFE |
126,2 |
143,5 |
13,7 |
137,0 |
165,1 |
20,5 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-ÜFE |
101,8 |
130,5 |
28,2 |
105,6 |
142,9 |
35,3 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-$ |
126,3 |
173,9 |
37,7 |
136,4 |
186,4 |
36,7 |
İmalat
San. Kapasite K.O (%) |
77,6 |
75,6 |
-2,0
puan |
76,3 |
75,9 |
-0,4
puan |
Kaynak:
TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
(1)İşgücü Kazanç Endeksi, EYT’liler için yapılan kıdem/ihbar tazminatı
ödemelerini kapsamamaktadır.
(2) Nominal
Birim Ücret= Saatlik İşgücü Kazancı/Saatlik İşgücü Verimi.
Not: Reel Ücret
Endeksi-TÜFE= Nominal Birim Ücret/TÜFE Endeksi. Reel Ücret Endeksi-ÜFE= Nominal
Birim Ücret/Yİ-ÜFE.
İşgücü maliyeti göstergesi olan
saatlik işgücü kazanç endeksi 2024 yılı son çeyreğinde yüzde 76,3, işgücü
verimliliği ile düzeltilmiş nominal birim ücret ise yüzde 66,7 oranında
yükselmiştir. TÜFE bazlı reel birim ücret, 2024 yılı son çeyreğinde yüzde 13,7
oranında yükselmiştir. Sanayi üretim ve ihracatı açısından önemli olan ÜFE
bazlı reel birim ücret endeksi ise yüzde 28,2 oranında artmıştır. Bu dönemde Dolar
cinsi reel birim ücret endeksi ise yüzde 37,7 oranında yükselmiştir (Tablo:5).
Sanayi sektöründe yıllıklandırılmış çalışılan saat
endeksi ile üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2018 yılı ikinci yarısından
itibaren her iki endeksin 2020 yılı son çeyreğine kadar düşüş gösterdiği
görülmektedir. Bu dönemden itibaren her iki endeks önemli bir yükseliş
eğilimine girmiştir. Ancak 2023 yılından itibaren çalışılan saat endeksinde,
2024 yılında ise üretim endeksinde tekrar gerileme gözlenmektedir (Grafik:3). 2015 sonrası dönemde TÜFE bazlı reel birim ücret endeksinde
istikrar gözlenirken, dolar ve Yİ-ÜFE bazlı reel birim ücret endeksi gerilemiştir
(Grafik:4). Özellikle 2015 yılı 3.çeyreğinden itibaren, işgücü verimliliğindeki
artışın da katkısıyla, dolar cinsi reel birim ücret endeksinde hızlı bir düşüş
olduğu görülmektedir. Ancak bu eğilim 2022 yılı ikinci yarısından itibaren
tersine dönmüştür. Bu dönemde işgücü maliyetlerindeki yükseliş, TÜFE, dolar ve
Euro cinsi reel birim ücretlerde artış eğilimini başlatmıştır. 2023 yılında
nominal birim ücret endeksindeki artışın yüzde 100’ü aşması reel birim ücret
endekslerinin de hızla yükselmesine neden olmuş, bu eğilim 2024 yılında da
devam etmiştir. Bu durumun ithal talebini artırdığı, ihracatı olumsuz
etkilediği ve 2021 yılı sonrasında sanayi üretim endeksi ile çalışılan saat
endeksi büyümesinde önemli bir yavaşlamaya neden olduğu görülmektedir.
Hayat pahalılığı ve geçim
sorununun arttığı bir dönemde, reel birim ücretlerdeki bu yükseliş ekonomide
ciddi bir ikilemi de beraberinde getirmektedir. Bir taraftan ücret artışları
baskı altına alınırken, diğer taraftan döviz kurundaki değerlenme ile enflasyon
kontrol edilmeye çalışılmaktadır. Bu durumun geçim sorununu daha da
ağırlaştırması beklenmektedir.
4. Hizmetler Sektörü Büyümesi:
2020 yılında Covit-19 salgınından en olumsuz
etkilenen sektör hizmetler sektörü olmuştur. Salgın nedeniyle 2020 yılı ikinci
çeyreğinde geçici olarak bazı iktisadi faaliyetlerin durdurulması, sokağa çıkma
yasakları ve ulaşım kısıtlarına ilişkin düzenlemeler, hizmetler sektöründe istihdam
ve gelir kaybını da beraberinde getirmişti. 2020 yılında hizmetler sektörü istihdamı,
üretimi ve tüketiminde büyük gerileme olmasına karşın, TÜİK hizmet sektörü
katma değerinde yüzde 0,4 oranında büyüme olduğunu açıklamıştı (Tablo:6).
Tablo:6- Hizmetler
Sektörü Katma Değeri ve Hizmet Tüketimi (Yıllık % Değişim)
|
Toplam Hizmet Sektörü Katma Değeri |
Hizmetler Üretim Endeksi |
Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
Yerleşik-Yerleşik Olmayan Hane Halkı Tüketimi |
Hizmetler Sektörü İstihdamı |
|
Toplam |
Hizmetler |
|||||
2020 |
0,4 |
-7,6 |
3,2 |
-1,9 |
-11,7 |
-5,8 |
14,3 |
20,9 |
15,4 |
18,0 |
21,3 |
6,7 |
|
2022 |
9,5 |
20,4 |
19,0 |
21,4 |
26,5 |
9,2 |
2023 |
5,2 |
5,5 |
13,6 |
12,0 |
6,1 |
4,9 |
2024 |
2,6 |
2,2 |
3,7 |
2,9 |
1,9 |
3,7 |
2023- 1 |
5,8 |
8,9 |
17,3 |
16,3 |
9,5 |
6,9 |
2 |
5,1 |
4,6 |
16,0 |
13,4 |
8,7 |
5,1 |
3 |
6,1 |
7,0 |
12,3 |
10,7 |
5,3 |
4,6 |
4 |
4,1 |
2,5 |
10,1 |
8,8 |
2,3 |
3,3 |
2024-1 |
5,2 |
7,2 |
7,3 |
6,8 |
9,3 |
4,9 |
2 |
1,6 |
1,2 |
1,2 |
1,1 |
0,3 |
5,0 |
3 |
2,6 |
0,4 |
2,6 |
0,8 |
-2,1 |
3,8 |
4 |
1,5 |
0,9 |
3,9 |
3,5 |
1,4 |
1,1 |
Kaynak:
TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.
2021 ve 2022
yıllarında turizm sektöründeki canlanmanın etkisiyle hizmetler sektörü istihdam
ve katma değerinde yüksek bir artış gözlenmiş ve büyüme süreci 2023 yılında da
devam etmiştir. Ancak 2023 yılı son çeyreğinde hizmetler sektöründe bir
yavaşlama gözlenmiştir. Bu eğilim 2024 yılı ikinci çeyreğinden itibaren daha da
belirginleşmiştir. Nitekim 2024 yılı son çeyreğinde hizmet üretim endeksi yüzde
0,9, yerleşik-yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimi yüzde 1,4 ve hizmet
sektörü katma değeri yüzde 1,5 oranında artmıştır. 2024 yılı son çeyreğinde
hizmetler sektörü istihdamımdaki artış ta yüzde 1,1’e düşmüştür (Tablo:6). 2024
yılı genelinde hizmetler sektörü katma değeri yüzde 2,6, üretimi yüzde 2,2,
yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimi ise yüzde 1,9 artmıştır.
2024 yılında, geçen yıla göre, hizmet ihracat gelirleri yüzde 8,1 artarak 115,2
milyar dolara, turizm gelirleri ise yüzde 12,5 oranında artarak 56,3 milyar
dolar olarak gerçekleşmiştir.
Hizmetler sektörü katma
değer büyümesi ile yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimleri ve
hizmet üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2020 yılında büyük bir tutarsızlık
olduğu görülmektedir (Grafik:5 ve 6). 2020 yılında hizmetler sektörü katma
değeri yüksek belirlenmişken, 2022-2023 yıllarında aksi yönde bir eğilim gözlenmektedir.
2024 yılında hizmetler sektörü verilerinin daha uyumlu hale geldiği
görülmektedir.
5. İstihdam Gelişmeleri:
TÜİK verilerine göre, 2024
yılı 4.çeyreğinde işsiz sayısı, geçen yıla göre 14 bin kişi artmış, işsizlik
oranı ise yüzde 8,5’e gerilemiştir. Ancak,
alternatif işsizlik oranlarından İşsiz+Zamana Bağlı Eksik İstihdamdan oluşan
işsizlik oranı yüzde 18,5, İşsiz+Potansiyel işgücünün dâhil olduğu işsizlik
oranı yüzde 19,3, geniş tanımlı işsizlik olan Atıl İşgücü Oranı ise yüzde
28,1’e yükselmiştir.
Salgın sonrası ekonomideki
normalleşme ve büyüme işgücü istatistiklerine olumlu yansımış, salgının zirve
yaptığı 2020 yılı ikinci çeyreğinde 25.853 bin kişiye kadar gerileyen istihdam,
takip eden dönemlerde yükselmiş ve 2024 yılı 4. çeyreğinde 32.658 bin kişi
olmuştur. Geçen yılın 4. çeyreğine göre, nüfus 451 bin kişi, istihdam 638 bin
kişi artmış, işgücüne dahil olmayan nüfus ise 201 bin kişi gerilemiştir. Geçen
yıla göre tarım istihdamı 164 bin kişi, tarım dışı istihdam da 474 bin kişi
yükselmiştir. Geçen yıla göre istihdam, sanayide 177 bin kişi, hizmetler
sektöründe 205 bin kişi, inşaatta ise 91 bin kişi artmıştır. 2024 yılı
4. çeyreğinde fiilen iş başında olanların sayısı, geçen yıla göre 222 bin kişi
artmış, ortalama haftalık çalışma süresi de 42,9 saate gerilemiştir. Bu dönemde
haftalık toplam çalışılan saat ise yüzde 2 civarında azalış göstermiştir.
2024 yılı 4.çeyreğinde istihdamdaki yıllık 638 bin kişilik
artışın 309 bin kişisi (% 48,4’ü) kadın istihdamındaki artıştan
kaynaklanmıştır.
2024 yılı 4.çeyreğinde ücretli kadın istihdamı 99 bin kişi, ücretli erkek
istihdamı ise 174 bin kişi artmış, toplam ücretli istihdamındaki yıllık artış
ise 273 bin kişi olmuştur. İstihdamdaki artışın yüzde 56,7’si ücretsiz aile
işçisi ve kendi nam ve hesabına çalışanlardan gelmiştir. 2024 yılı 4.
çeyreğinde kayıt dışılık oranı, geçen yıla göre, 0,9 puan artarak yüzde 26,3’e
yükselmiştir.
Tablo:7- Temel işgücü Göstergeleri (15+yaş, Bin Kişi)
|
2021 IV.Çeyrek |
2022 IV.Çeyrek |
2023 IV.Çeyrek |
2024 IV.Çeyrek |
Yıllık Değişim |
||
2022 IV.Çey |
2023 IV.Çey. |
2024 IV.Çey. |
|||||
15 ve daha yaştaki nüfus |
64.094 |
65.026 |
65.637 |
66.088 |
932 |
611 |
451 |
İşgücü |
33.495 |
35.089 |
35.049 |
35.701 |
1.594 |
-40 |
652 |
İstihdam Edilenler |
29.815 |
31.556 |
32.020 |
32.658 |
1.741 |
464 |
638 |
Tarım |
4.734 |
4.650 |
4.494 |
4.658 |
-84 |
-156 |
164 |
Tarım Dışı |
25.081 |
26.906 |
27.526 |
28.000 |
1.825 |
620 |
474 |
Fiilen İş Başında Olanlar |
28.647 |
30.546 |
30.725 |
30.547 |
1.899 |
179 |
222 |
İşsiz (U-3) |
3.680 |
3.533 |
3.029 |
3.043 |
-147 |
-504 |
14 |
İşgücüne Dahil Olmayan Nüfus |
30.599 |
29.937 |
30.588 |
30.387 |
-662 |
651 |
-201 |
Haftalık Ortalama Çalışma Saati |
44,8 |
44,4 |
44,1 |
42,9 |
-0,4 |
-0,3 |
-1,2 |
Kayıt Dışılık Oranı (%) |
28,7 |
26,0 |
25,4 |
26,3 |
-2,7 |
-0,6 |
0,9 |
İşsizlik Oranı (%)
|
11,0 |
10,1 |
8,6 |
8,5 |
-0,9 |
-1,5 |
-0,1 |
TÜİK-Alternatif
İşsizlik Or.(%) |
|
|
|
|
|
|
|
1.İşsiz+Zamana Bağlı Eksik İst. |
15,3 |
14,3 |
14,8 |
18,5 |
-1,0 |
0,5 |
3,7 |
2.İşsiz+Potansiyel İşgücü |
18,4 |
16,7 |
17,1 |
19,3 |
-1,7 |
0,4 |
2,2 |
3.Atıl İşsizlik Oranı |
22,3 |
20,6 |
22,7 |
28,1 |
-1,7 |
2,1 |
5,4 |
2024 yılında işgücüne dahil olmayan kişi verilerindeki yıllık
değişimler incelendiğinde, potansiyel işgücü, çalışamaz olanlar ve diğer
grubunda önemli artışlar gözlenirken, ev işleri ile meşgul olan kadın sayısının
1.949 bin kişi, emekli sayısının ise 1.015 bin kişi azaldığı görülmektedir. Son yıllarda EYT nedeniyle
SGK verilerine göre emekli sayılarında önemli bir artış gözlenirken, işgücü
anketlerinde emekli sayısında gerileme gözlenmektedir. EYT ile emekli olanların
önemli bir kısmının Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek tekrar işgücüne dahil
olduğu bilinmekle birlikte, önemli bir kısmının da kayıt dışı olarak çalıştığı
anlaşılmaktadır.
Tablo:8- İşgücü, İstihdam ve İşgücüne Dahil Olmayanlar
(15+yaş, Bin Kişi)
|
2021 IV.Çeyrek |
2022 IV.Çeyrek |
2023 IV.Çeyrek |
2024 IV.Çeyrek |
Yıllık Değişim |
||
2022 IV.Çey |
2023 IV.Çey. |
2024 IV.Çey. |
|||||
1.Genişletilmiş İşgücü |
36.542 |
37.885 |
38.638 |
40.451 |
1.343 |
753 |
1.813 |
İşgücü |
33.496 |
35.089 |
35.049 |
35.701 |
1.593 |
-40 |
652 |
Potansiyel İşgücü
(1) |
3.046 |
2.796 |
3.589 |
4.750 |
-250 |
793 |
1.161 |
2.İstihdam |
29.815 |
31.556 |
32.020 |
32.658 |
1.741 |
464 |
638 |
Tam Zamanlı |
28.370 |
30.071 |
29.862 |
29.096 |
1.701 |
-210 |
-765 |
Zamana Bağlı Eksik
İstihdam |
1.445 |
1.485 |
2.158 |
3.562 |
40 |
674 |
1.403 |
3.İşgücüne Dahil Olmayanlar |
30.599 |
29.937 |
30.588 |
30.387 |
-662 |
651 |
-201 |
Potansiyel İşgücü |
3.046 |
2.796 |
3.589 |
4.750 |
-250 |
793 |
1.161 |
Emekli |
4.996 |
5.055 |
5.139 |
4.124 |
59 |
84 |
-1.015 |
Ev İşleriyle
Meşgul |
9.770 |
9.663 |
8.606 |
6.657 |
-107 |
-1.057 |
-1.949 |
Diğerleri (2) |
12.787 |
12.423 |
13.254 |
14.856 |
-364 |
831 |
1.602 |
(1)İş bulma ümidi olmayanlar, işbaşı yapabilecek olup iş aramayanlar,
iş arayıp işbaşı yapamayacak olanlar oluşturmaktadır.
(2)Eğitim/öğrenimde ve
çalışamaz halde olanlar ile diğeri kapsamaktadır.
İşgücüne
dahil olmayan “Ev İşleriyle Meşgul” kadın sayısında son iki yılda radikal bir
değişim gözlenmektedir. 2022 yılı 4.çeyreğinde 9.663 bin kadın ev işleriyle
meşgul grubunda yer alırken bu sayı 2024 yılının aynı döneminde 6.657 bin
kişiye gerilemiştir. Geçim koşullarının zorlamasının etkisiyle emekli ve ev
kadını sayılarında düşüş olduğu, bu kişilerin büyük ölçüde zamana bağlı eksik
istihdam ve potansiyel işgücündeki artışa yol açtığı anlaşılmaktadır.
Son
iki yılda istihdamın kalitesinde belirgin bir bozulma gözlenmektedir. Tam
zamanlı istihdam azalırken, zamana bağlı eksik istidamda artış söz konusudur.
2024 yılı 4. çeyreğinde geçen yıla göre tam zamanlı istihdam 765 bin kişi
azalırken, eksik istihdam edilenlerin sayısı 1.403 bin kişi artmıştır. 2024
yılı 4.çeyreğinde toplam istihdam 638 bin kişi artarken, eksik istihdam
nedeniyle toplam çalışılan saat yüzde 2 civarında gerilemiştir.
2024 yılı 4. çeyreğinde, geçen
yılın aynı dönemine göre, istihdamdaki artış devam etmiş, genel işsizlik
oranında düşüş gözlenmiştir. Ancak bu olumlu gelişmelere karşın, istihdamın
kalitesinde bozulma ve atıl işsizlik oranında 5,4 puanlık bir artış söz konusudur.
Sanayi sektörü istihdamında durağanlaşma gözlenirken, hizmetler ve inşaat
sektörü istihdamında artış devam etmiştir.
Hayat pahalılığının devam etmesi emeklilerin ve ev kadınlarının da
çalışmalarını zorunlu hale getirmiştir. Bu durum işgücüne dahil olmayanlar
grubunun yapısının önemli ölçüde değişmesine neden olmuş, ev kadını ve emekli
sayısının önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur.
6. İşgücü
Ödemeleri:
Covit-19 ve sonrasındaki ekonomik politika uygulamalarının
etkisiyle, işletme artığının GSYH’daki payı artarken, işgücü ödemelerinin payı
2021 ve 2022 yıllarında belirgin bir düşüş göstermişti. 2023 yılında işgücü
ödemelerinin payında tekrar yükseliş gözlenmiştir. Seçim sürecinde asgari ücret
ve maaşlara yapılan artışlar ile EYT’den emekli olan yaklaşık 2 milyon kişiye yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemeleri işgücü
ödemelerinin GSYH içindeki payının yükselmesini sağlamıştır. Nitekim 2019
yılında işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı yüzde 31,3 iken, bu pay 2022
yılında yüzde 23,6’ya kadar gerilemiş, 2023 yılında ise maaş-ücret ve kıdem-ihbar
tazminatlarının etkisiyle yüzde 28,9’a yükselmiştir. 2024 yılı genelinde de
işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı yüzde 33,5 olarak gerçekleşmiştir
(Tablo:9). Ancak 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 37 olan işgücü ödemelerinin
GSYH’ya oranı, ikinci çeyrekte yüzde 35,5’e üçüncü çeyrekte yüzde 32,2’ye, son
çeyrekte ise yüzde 30,8’e gerilemiştir.
Tablo:9- İstihdam ve
İşgücü Ödemeleri
|
Bin Kişi |
(%) |
Kişi Başı Reel İşgücü Ödemesi (% Değişim) |
||||
Ücretli Çalışan |
T.İstihdam |
Ücretli/ T.İstihdam |
İşgücü Ödemesi/GSYH |
TÜFE’ye Göre |
Deflatöre Göre |
İTO Ücretliler Geç.End.Göre |
|
2019 |
19.216 |
28.042 |
68,5 |
31,3 |
5,6 |
6,8 |
5,0 |
2020 |
18.721 |
26.685 |
70,2 |
29,3 |
0,1 |
-2,2 |
-0,2 |
2021 |
20.152 |
28.827 |
69,9 |
26,8 |
2,2 |
-5,2 |
2,6 |
2022 |
21.722 |
30.725 |
70,7 |
23,6 |
-2,2 |
-14,0 |
-10,5 |
2023 |
22.567 |
31.607 |
71,4 |
28,9 |
35,5 |
24,0 |
22,9 |
2024 |
23.190 |
32.590 |
71,2 |
33,5 |
16,6 |
16,6 |
9,8 |
2023-1 |
22.194 |
30.856 |
71,9 |
33,4 |
37,5 |
19,3 |
19,9 |
2 |
22.415 |
31.507 |
71,1 |
30,1 |
48,6 |
34,2 |
32,2 |
3 |
22.638 |
32.043 |
70,6 |
28,2 |
34,5 |
23,3 |
23,3 |
4 |
23.021 |
32.020 |
71,9 |
26,1 |
26,6 |
21,1 |
18,4 |
2024-1 |
23.044 |
32.013 |
72,0 |
37,1 |
20,9 |
12,4 |
13,9 |
2 |
23.153 |
32.696 |
70,8 |
35,5 |
17,9 |
16,8 |
12,2 |
3 |
23.270 |
32.993 |
70,5 |
32,4 |
10,8 |
13,7 |
4,0 |
4 |
23.294 |
32.658 |
71,3 |
30,8 |
18,2 |
19,8 |
10,1 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Ücretli çalışan sayısındaki artışa rağmen, dönemler itibariyle
işgücü ödemelerinin payındaki düşüş, 2024 yılında asgari ücretin yılda bir kez
artırılmasından kaynaklanmıştır. 2024 yılı ikinci yarısında memur maaşları
yüzde 19 civarında artırılırken, asgari ücrete artış yapılmamıştır. Asgari
ücretin sabit tutulması, özel sektördeki diğer çalışanlarının ücret artışlarını
da oldukça sınırlandırmıştır. 2024 yılının ikinci yarısında işgücü ödemelerinin
GSYH içindeki payında belirgin bir gerileme olmuş, bu eğilimin önümüzdeki yılda
devam etmesi beklenmektedir.
2022 yılında TÜFE bazlı kişi başı reel işgücü ödemesi yüzde 2,2
oranında gerilemiştir. Ancak GSYH deflatörüne göre kişi başı reel işgücü
ödemesindeki gerileme yüzde 14 olarak hesaplanmaktadır. 2023 yılında kişi
başı reel işgücü ödemesi TÜFE’ye göre yüzde 35,5, GSYH deflatörüne göre ise yüzde
24 oranında artış göstermiştir. Kişi başı reel işgücü ödemesindeki artış
2024 yılında ise, TÜFE ve GSYH deflatörüne göre yüzde 16,6 olmuştur. (Tablo:9
ve Grafik:12).
2022 yılı ve
sonrasında toplumda en çok tartışılan konuların başında TÜFE enflasyon oranları
gelmiştir. TÜFE, ÜFE, GSYH deflatörü ve İTO Ücretliler Geçinme Endeksleri ile
açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar oluşmuş ve TÜFE
enflasyonunun gerçekleri yansıtmadığı algısı yaygınlaşmıştır (Bakınız
Grafik:2). 2022 ve 2023 yıllarında TÜİK-TÜFE endeksinde yıllık ortalama artış,
sırasıyla, yüzde 72,3 ve yüzde 53,9 olarak açıklanmıştır. Aynı oranlar, İTO
Ücretliler geçinme endeksinde yüzde 88,0 ve yüzde 69,7 iken, GSYH deflatörü,
sırasıyla, yüzde 96,1 ve yüzde 68,2 olarak hesaplanmaktadır. 2024 yılında
ortalama TÜFE enflasyonu ve GSYH zımni deflatörü yüzde 58,5 yükselirken, İTO
Ücretliler geçinme endeksi yüzde 68,4 artmıştır. Daha kapsamlı olması nedeniyle reel işgücü
ödemeleri hesaplanırken GSYH zımni deflatörünün kullanılmasının daha gerçekçi
olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, TÜİK tarafından gerçekçi bir ücretliler geçinme
endeksinin oluşturulması ve reel ücretlerin hesaplanmasında bu endeksin
kullanılması ihtiyacı acil hale gelmiştir.
7. Stok
Değişimi-İstatistiki Hata:
2020
yılı son çeyreğinden itibaren 17 çeyrektir stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli
negatif olmuştur.2024 yılında stok değişiminin büyümeye katkısı, son çeyrekte negatif
0,9 puan, yıl genelinde ise negatif 1,8 puan olmuştur (Bakınız Tablo:10). Cari
fiyatlarla stok değişiminin GSYH’ya oranı ise, üç yıl sonra, ilk kez 2023
yılında negatif olmuş, bu eğilim 2024 yılında güçlenmiş ve GSYH’ya oranı
negatif yüzde 5,5 olmuştur. Yılın son çeyreğinde tarım ve sanayi üretimindeki
artışa rağmen stok değişiminin GSYH’ya oranı negatif yüzde 7’ye yükselmiştir.
Tablo:10- Stok Değişimi-GSYH İlişkisi
|
Stok Değişimi/GSYH (Cari Fiy.) (%) |
Stok Değişiminin GSYH’ya Katkısı (%puan) |
||||||
|
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
1.çeyrek |
5,2 |
8,2 |
3,9 |
-2,2 |
-1,2 |
-8,8 |
-5,1 |
-4,6 |
2.çeyrek |
2,9 |
4,6 |
-4,4 |
-6,0 |
-5,4 |
-9,9 |
-2,0 |
-0,2 |
3.çeyrek |
2,6 |
8,0 |
-1,3 |
-5,7 |
-5,7 |
-8,0 |
-3,0 |
-1,9 |
4.çeyrek |
2,8 |
3,6 |
-4,0 |
-7,0 |
-7,5 |
-4,9 |
-4,2 |
-0,9 |
Yıllık |
3,2 |
5,9 |
-1,9 |
-5,5 |
-5,1 |
-7,8 |
-3,6 |
-1,8 |
GSYH (%) |
|
|
|
|
11,4 |
5,5 |
5,1 |
3,2 |
1999-2024 dönemi incelendiğinde stok
değişiminin büyümeye pozitif katkısının en yüksek olduğu yılın 2020 yılı olduğu
görülmektedir. 2021-2023 dönemi ise stokların büyümeye katkısının en yüksek
negatif değer aldığı yıllar olmuştur. Negatif katkının yüksek olduğu yıllar,
2001, 2012 ve 2018 yıllarıdır. Bu yılların ortak özelliği genelde büyümenin
negatif veya düşük olduğu yıllar olmalarıdır. Büyümenin rekor kırdığı 2021
yılında stokların katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ve 2022 ve
2023 yıllarında da bu eğilimin devam etmesi farklı bir duruma işaret
etmektedir. 2021 ve 2022 yıllarında cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki
hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine katkısı arasında bir uçurum oluşmuş
bulunmaktadır (Grafik:13).
Bu durumun büyük ölçüde
istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Özellikle, milli
muhasebe hesap sisteminde sabit fiyatlarla hacim değerleri elde etmek için çok
sayıda fiyat endeksleri kullanılmaktadır. Son yıllarda enflasyondaki artışla
birlikte fiyat endeksleri arasında da ayrışma ortaya çıkmıştır. Fiyat endeksleri
arasındaki farklılaşma, milli muhasebe hesap sisteminde hataları da beraberinde
getirmektedir. Mal ve hizmet ihracat ve ithalat
fiyatlarındaki ayrışmaya ilave olarak, hizmetler sektörü üretim, tüketim ve katma
değeri arasındaki uyumsuzluğun istatistiki hatayı daha da artırdığı tahmin
edilmektedir. Bu nedenle stok değişimi-istatistiki hata verisi anlamsızlaşmış
bulunmaktadır.
Milli muhasebe hesap
sisteminde stok değişimi ve stok düzeltme işlemi önemli bir yer tutmaktadır.
Ekonomideki gelişmeleri daha sağlıklı takip edebilmek açısından, öncelikle stok
değişiminin istatistiki hata hariç ayrı bir kalem olarak açıklanması gerekmektedir.
8. Genel Değerlendirme
2023 yılı Mayıs
ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi sonrasında
oluşturulan yeni ekonomi yönetimi seçim öncesi dönemde uygulanan “düşük faiz
politikası ve çok sayıda kredi-mevduat düzenlemelerini içeren” “Yeni Ekonomi
Modelinin” irrasyonel olduğunu ve yeni dönemde rasyonel ekonomi politikalarına
dönüş yapılacağını açıklamıştır. Enflasyonla mücadele ve ekonomik
istikrar için para, maliye ve diğer ekonomi politikalarında ve bunlara yönelik
düzenlemelerde daha öngörülebilir, tutarlı ve şeffaf bir yaklaşım benimseneceği
ifade edilmiştir.
Rasyonel
politikalara dönüşün ilk işareti olarak, yüksek iki haneli enflasyona rağmen
yüzde 8,5’e kadar düşürülen TCMB politika faizi 22 Haziran 2023 tarihinde yüzde
15’e, 21 Temmuz 2023 tarihinde de yüzde 17,5’e yükseltilmiştir. Takip eden
aylarda da polika faiz artırımı sürdürülmüştür. Ancak 2023 yılı Haziran-Temmuz
aylarında politika faiz oranının enflasyona ve beklentilere göre oldukça düşük
kalması, döviz kurlarında ve enflasyonda yükselişe neden olmuştur. Bu ortamda
Temmuz ayında yapılan dolaylı vergi düzenlemeleri de enflasyondaki yükselişe
önemli katkı yapmıştır. Yetersiz faiz artırımının döviz kurlarını
sıçratması ve vergi düzenlemeleri ekonominin tekrar yüksek enflasyon sürecine
girmesine neden olmuştur. 2023 Mayıs ayında yüzde 39,6’ya gerileyen yıllık TÜFE
enflasyonu, Aralık ayında yüzde 64,8’e yükselmiştir. Enflasyondaki bu yükseliş
eğilimi fiyatlama davranışlarını bozarken, enflasyon beklentilerini de olumsuz
etkilemiştir.
Ekonomi yönetimi
tarafından hazırlanan 2024 Yılı Orta Vadeli Programında, 2024 yılında GSYH
büyümesi yüzde 4, TÜFE yıl sonu enflasyonu yüzde 33 olarak hedeflenirken,
ortalama dolar kuru tahmini de GSYH deflatörüne paralel artırılarak 36,78 lira
olarak belirlenmiştir. 2024 yılında asgari ücret Ocak ayında
artırılmış, Temmuz ayında ara zam yapılmaması kararlaştırılmıştır.
TCMB 2024 yılı
ilk enflasyon raporunda, OVP’de yer alan yüzde 33 enflasyon hedefini revize
etmiştir. TCMB, 2024 yılında enflasyonun, orta noktası yüzde 36 olan, yüzde 30
ile yüzde 42 aralığında gerçekleşeceği tahminini açıklamıştır. 2024 yılı ilk yarısında makro-ihtiyati düzenlemelerin
bir kısmı kaldırılırken, bir kısmı da gevşetilmiştir. TCMB faiz
kararlarına ilişkin yaptığı açıklamalarda, enflasyonun ana eğiliminde belirgin
ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri düşürülene kadar sıkı
para politikası duruşunun sürdürüleceğini belirtmiştir. 2024 yılı Mart ayında da politika faiz
oranı yüzde 50’ye yükseltilmiş ve Aralık ayına kadar sabit tutulmuştur. TCMB,
uygulanan para politikası sayesinde yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında
reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme ile enflasyonun düşürüleceğini
ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğini belirtmiştir.
2024
yılı ikinci ve üçüncü çeyreğinde yurt içi talepte dengelenmenin etkisiyle,
mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyüme hızı, bir önceki çeyreğe
göre, negatife dönüşmüştür. Aynı eğilim yerleşik hane halkı tüketiminde de
gözlenmiştir. Yılın son çeyreğinde GSYH ve harcama bileşenlerinde bir önceki
çeyreğe göre artış gözlenmiş ve GSYH büyümesi yüzde 3 olmuştur. 2024 yılı
genelinde GSYH büyümesi ise OVP hedefinin altında kalarak yüzde 3,2 olarak
gerçekleşmiştir. Yıllık TÜFE enflasyonu, OVP hedefi ve TCMB tahmininin üzerinde
yüzde 44,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu
dönemde döviz kurlarındaki artışın yavaşladığı ve Türk lirasının reel olarak
olarak değerlendiği görülmektedir.
2024
yılında, geçen yıla göre GSYH büyüme hızı yüzde 5,1’den yüzde 3,2’e, yerleşik
hane halkı tüketim büyümesi yüzde 13,6’dan yüzde 3,7’ye, sabit sermaye
yatırımları büyümesi de yüzde 8,4’ten yüzde 3,9’a gerilemiştir. 2023 yılında 39,9
milyar dolar olan cari işlemler açığı, 2024 yılında 10 milyar dolara
gerilemiştir. Cari işlemler açığındaki bu daralmanın etkisiyle, net ihracatın
büyümeye katkısı pozitif 1,1 puan olmuştur. Ancak yılın son çeyreğinde cari
işlemler açığındaki artışın etkisiyle net ihracatın büyümeye katkısı negatife
dönüşmüş ve negatif 0,9 puan olmuştur.
2024
yılı ikinci çeyreğinden itibaren Türk Lirasının reel değerlenme süreci
belirginleşmiştir. 2024 yılında ortalama dolar kurundaki artış yüzde 38,4
olmuştur. Bu dönemde ortalama TÜFE artışı yüzde 58,5, ortalama Yİ-ÜFE artışı
ise yüzde 41,1 olmuştur. 2024 yılında Türk Lirası TÜFE bazlı Reel Kur Endeksine
göre yüzde 11,9, Yİ-ÜFE bazlı Reel Kur Endeksine göre ise yüzde 3,8 oranında
değerlenmiştir.
2024
yılında Türk Lirası öngörülenin üzerinde değerlenmesine ve yurtiçi talepteki yavaşlamaya
karşın enflasyon hedeflerine ulaşılamamıştır. 2024 yılı Orta Vadeli Programında
(OVP), yıllık TÜFE enflasyonunun yüzde 33’e düşürülmesi hedeflenmişti. Ancak
yıl içinde enflasyon gelişmeleri dikkate alınarak bu hedef sürekli revize
edilmiş ve Eylül ayında 2025 yılı OVP hedefleri açıklanırken 2024 yılı TÜFE
yılsonu enflasyonu yüzde 41,5 olarak revize edilmiştir. Benzer revizeler TCMB
enflasyon raporlarında da yapılmıştır. TCMB Ağustos ayında yayınlanan enflasyon
raporunda tahminini yüzde 38’e, Kasım ayında yayınlanan son enflasyon raporunda
ise tahminini yüzde 44’e yükseltmiştir.
Tahminlerin
sürekli yukarı yönlü revize edilmesi ve bu tercihin maaş-ücret artışlarının kontrol
edilmesi amacıyla yapıldığı inancının toplumda yerleşmesi, fiyatlama
davranışlarını ve beklentileri olumsuz etkilemektedir. Sonuçta enflasyon hedef
ve tahminlerinin ekonomik birimlere yol gösterme-işaret verme fonksiyonu da tamamen
ortadan kalkmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder