TÜİK, 2020 Ekim-Aralık dönemine
ilişkin işgücü girdi göstergelerini açıklamıştır. Bu notta yılın son çeyreğine
ve 2020 yılı geneline ilişkin sanayi sektörü işgücü göstergeleri, sanayi
sektörü üretimi ve reel birim ücret gelişmelerini açıklamaya çalışacağız. Reel
kur endeksi yanı sıra ekonominin rekabet gücündeki değişimi gösteren en önemli
gösterge Dolar /Euro cinsinden reel birim ücret endeksleridir.
2020 yılı son çeyreğinde sanayi
sektöründe çalışılan saat endeksi, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 2,1
artarken, üretim endeksi yüzde 10,2 oranında artmıştır. Böylece, saatlik işgücü
verimindeki artış yüzde 8 olmuştur. Aynı dönemde işgücü maliyetindeki artış ise
yüzde 13,3 olarak gerçekleşmiştir. İşgücü verimine göre düzeltilmiş nominal
birim ücret artışı ise (İşgücü maliyeti/İşgücü verimi) yüzde 4,9 olmuştur (Tablo:1).
Bu dönemde TÜFE yüzde 13,5, Yİ-ÜFE yüzde 22,2 oranında artış gösterdiğinden,
sanayi sektöründe TL cinsinden reel birim ücret TÜFE’ye göre yüzde 7,6,
Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 14,1 oranında gerilemiştir. Aynı dönemde Dolar cinsinden
reel birim ücret yüzde 22,8, Euro cinsinden reel birim ücret ise yüzde 26,6
oranında düşüş göstermiştir.
Sanayi sektöründe çalışılan saat,
ikinci çeyrekte salgının etkisiyle yüzde 26,2 oranında azalmıştır. Diğer
çeyreklerde artış olmasına karşın, 2020 yılı genelinde çalışılan saat yüzde 5,1
oranında gerilemiştir. Buna karşın üretim yüzde 2,2 oranında artarken, saatlik
işgücü verimi de yüzde 7,9 yükselmiştir. İşgücü maliyetindeki ortalama artış
TÜFE ve Yİ-ÜFE artışının üzerinde olmasına karşın, işgücü verimliliğindeki
artış nominal birim ücret artışını sınırlamış ve 2020 yılı genelinde nominal
birim ücret yüzde 8,5 yükselmiştir. Böylece TL. cinsinden reel birim ücret
TÜFE’ye göre yüzde 3,3, Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 2,6 oranında gerilemiştir. Dolar
ve Euro kurunda 2020 genelinde ortalama artış, sırasıyla, yüzde 23,5 ve yüzde
23,9 olmuştur. 2020 yılında dolar ve Euro cinsinden reel birim ücretlerde yüzde
10’un üzerinde bir düşüş gerçekleşmiştir.
Tablo:1-Sanayi Sektörüne İlişkin Göstergeler ve Birim
Ücret Endeksi (2015=100)
Kaynak:TÜİK ve kendi hesaplamalarımız. (1) Nominal Birim Ücret= Saatlik İşgücü Maliyeti/Saatlik
İşgücü Verimi. (2) Reel Ücret Endeksi-TL. Cinsi-TÜFE’ye Göre= Nominal Birim Ücret/TÜFE Endeksi. |
Aşağıdaki
grafiklerde yıllıklandırılmış veriler yer almaktadır. 2015 yılı ortasından
itibaren sanayi üretimi ile çalışılan saat arasındaki ilişkinin belirgin ölçüde
zayıfladığı görülmektedir. Üretim artarken çalışılan saatte gerileme meydana
gelmiştir. Dolayısıyla saatlik işgücü verimi 2015-2020 döneminde yılda ortalama
yüzde 4,6 oranında artmıştır. 2016 yılından itibaren dolar ve Euro kuru
endeksleri, TÜFE ve Yİ-ÜFE endekslerinin üzerinde seyretmeye başlamıştır. Döviz
kurlarındaki yükseliş zamanla, Yİ-ÜFE endeksinin TÜFE endeksine göre daha hızlı
yükselmesini de beraberinde getirmiştir.
2015 yılı üçüncü
çeyreğine kadar Dolar cinsinden reel birim ücret endeksinin TL cinsi TÜFE ve
Yİ-ÜFE reel birim ücret endeksi üzerinde seyrettiği görülmektedir. Bu eğilim
2015 yılı ortasına kadar sanayi sektöründe rekabet gücü kaybı yaşandığına
işaret etmektedir. 2015 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren Dolar cinsi reel birim
ücret endeksinde hızlı bir düşüş olduğu görülmektedir. Son yıllarda uygulanan
ekonomik politikalar, jeopolitik sorunlar ve virüs salgını döviz kurlarında
istikrarsızlık yaratmış ve dolar cinsinden reel birim ücret endeksinin daha da
düşmesine yol açmıştır. Bu durum sanayi sektörünün rekabet gücünde önemli bir
iyileşmeye işaret etmektedir. Ancak, cari işlemler dengesi ve dış ticaret açığındaki
gelişmeler göz önüne alındığında, bu olumlu gelişmeden ekonominin yeterince
yararlanamadığı, uzun vadeli bir politika çerçevesi oluşturamadığı
görülmektedir.
2004 yılı sonrasında Türk Lirasının değerlenmesi ithal girdi kullanımını artırmış ve bu eğilim uzun süre devam etmiştir. Bu dönemde firmaların dış kredi kullanımı ve yabancı para borçlarındaki yükselme de firmaların maliyet yapılarını değiştirmiştir. Gelinen bu noktada döviz kurlarındaki bir yükselişin firmaların maliyetlerini ve enflasyonu önemli ölçüde olumsuz etkilemesi söz konusu olmaktadır. Bu durum, rekabet gücünde gözlenen gelişmenin ekonomi geneline olumlu yansımalarını sınırlandırmakta ve ücretlerin döviz cinsinden reel olarak gerilemesi ile sonuçlanmaktadır.
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder