2009-2024
KURUMSAL SEKTÖR HESAPLARI VE
MAKROEKONOMİK BÜYÜKLÜKLER
(Ulusal Hesap Sistemi Revizyonu Sonrası)
ZAFER YÜKSELER
18 Ekim 2025
1. GİRİŞ:
TÜİK 2016 yılında “Ulusal Hesaplara İlişkin
Ana Revizyon” yapmış ve bu revizyonla birlikte “Kurumsal Sektör Hesaplarını” da
kamuoyuna açıklamaya başlamıştır. Kurumsal sektör hesapları, Birleşmiş
Milletler Ulusal Hesaplar Sistemi ve Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA)
standartlarına göre hazırlanmaktadır. TÜİK, 1 Eylül 2025 tarihinde Ulusal
Hesaplara ilişkin yeni bir ana revizyon yapmış ve sonuçlarını kamuoyuna
açıklamıştır. Bu revizyonla birlikte 1995-2024 yılı ulusal hesap verilerinin
tümü yenilenmiştir. TÜİK, “2024 Yılı Kurumsal Sektör Hesapları” kamuoyuna
açıklarken, 2009 yılından itibaren, kurumsal sektörlere ilişkin verileri
yeniden hesaplamıştır.
Kurumsal sektörler, kurumsal birimlerin
birlikte gruplandırıldığı sektörlerdir. Kurumsal sektörler aşağıdaki birimlerden
oluşmaktadır[1];
“Mali Olmayan
Şirketler: Özellikle
piyasa malları ve mali olmayan hizmet üretimi ile uğraşan kurumsal birimlerdir.
Mali Şirketler: Özellikle mali aracılık veya yardımcı
mali faaliyetlerle uğraşan kurumsal birimlerdir.
Genel Devlet (yönetim): İdari yükümlülüklerini ve ekonomik düzenleme
rolünü yerine getirmeye ilave olarak, öncelikle bireysel veya kollektif tüketim
için piyasa dışı hizmetler (belki mallar) üreten geliri ve serveti yeniden
dağıtan kurumsal birimlerdir.
Hanehalkları: Ekonomideki tüm fiziksel kişilerle, bir bireyden
veya bireylerin bir grubundan meydana gelen hanehalkı sektöründeki kurumsal
birimdir. Hanehalklarının temel fonksiyonları, işgücü arzı, nihai tüketim ve
girişimci olarak piyasa mallarının ve mali olmayan (belki mali) hizmetlerin
üretimidir.
Hanehalklarına Hizmet Eden
Kâr Amacı Olmayan Kuruluşlar (HHKOK): Yasal varlıkları, özellikle hanehalklarına piyasa dışı hizmet
üretimi ile meşgul olmak ve ana kaynakları, hanehalkları tarafından gönüllü
katkılar olan kurumlardır”.
Kurumsal
Sektör Hesaplarında, üretim, gelirin dağılımı ve gelirin kullanımı
hesaplarından oluşan cari hesaplara ilişkin veri ve açıklamalar yer almaktadır. Üretim Hesabı,
kaynaklar olarak çıktıyı ve kullanımlar olarak ara tüketimi ve dengeleme unsuru
olarak da katma değer bileşenleri ile GSYH’nın oluşumunu göstermektedir. Gelirin Dağılımı Hesabı, işgücü
ve sermaye faktörleri ile devlete ait (üretim ve ithalat üzerindeki vergiler
eksi sübvansiyonlar yoluyla) katma değerin dağılımını göstermektedir. Gelirin
Kullanımı Hesabı ise
gelirin, nihai tüketim ve tasarruf arasında nasıl dağıtıldığını gösterir.
Sistem'de sadece devlet, HHKOK'lar ve hanehalkları nihai tüketime sahiptir.
Gelirin kullanımı hesabının dengeleme unsuru, tasarruflardır.[2]
Bu
çalışmada, ekonominin geneli için makroekonomik büyüklüklere ilişkin bilgi
verilmekle birlikte, temel inceleme konusu “Hanehalkları ve Hanehalklarına
Hizmet Eden Kar Amacı Olmayan Kuruluşların (HHKOK)” milli muhasebe hesap
sistemi içindeki yerleri ve makro büyüklüklerinin 2009-2024 döneminde
gösterdiği değişimi incelemektir. İlk kez 2016 yılında yayınlanmaya başlanan
kurumsal hesaplar, “Ulusal Hesaplar Ana Revizyonu” kapsamında gözden geçirilmiş
ve 2009-2024 dönemini kapsayan ayrıntılı hesaplar 9 Ekim 2025 tarihinde TÜİK
tarafından yeniden yayınlanmıştır.
2009-2024
dönemine ait özet makroekonomik göstergeler TÜİK tarafından kamuoyuna
açıklanmakla birlikte, kurumlar itibariyle ayrıntılı hesaplardan temel makro
büyüklüklere ulaşmak oldukça yoğun bir çaba gerektirmektedir. Bu çalışmada,
çıktı, katma değer, harcanabilir gelir, işletme artığı, gayrisafi sabit sermaye
oluşumu ve tasarrufların kurumsal sektörlere göre dağılımı yanı sıra, 2009-2024
döneminde sabit sermaye tüketimi, net sabit sermaye yatırımları ve Safi Yurtiçi
Hasıla (Milli Gelir) büyüklüğüne de ilişkin bilgi verilecektir.
Hanehalkı ve
HHKOK hesapları birlikte değerlendirilecektir. Hanehalkı harcanabilir gelir ve
bileşenlerinin 2009-2024 dönemindeki gelişmesi ele alınacak ve “Hanehalkı Genel
Dengesi” oluşturulacaktır. Hanehalkı başlığı altında incelenecek
olan, hanehalkı ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların
kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. TÜİK tarafından ulusal hesaplar
sistemindeki revizyon sırasında yayınlanan
dokümanda, hanehalkı ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan
kuruluşlara ilişkin kapsamlı tanımlar yer almaktadır. Bu çalışmadaki tanımlara
göre[3];
“Hanehalkı Sektörü: Hanehalkı, aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın
aynı konutta veya konutlarda, aynı konutun bir bölümünde yaşayan, kazanç ve
masraflarını ayırmayan, hanehalkı hizmet ve yönetimine katılan bir veya birden
fazla kişiden oluşan topluluktur. Hanehalkları
sadece tüketimle değil, ekonomik faaliyetin her çeşidiyle meşgul olabilir.
Hanehalklarının temel fonksiyonu, işgücü arzı yaratmak ve girişimci olarak
piyasa malı ile mali ve mali olmayan hizmet üretmektir. Hanehalkı sektörü üretimi,
bireysel veya diğerleri ile ortak olarak hanehalkı üyeleri tarafından sahip
olunan ve kontrol edilen şirketleşmemiş girişimlerin üretimini kapsar.
Hanehalkı sektörünün üretim faaliyeti tarım, perakende ticaret, hizmet gibi
üretim faaliyetinin her çeşidi ile ilgili olabilir. Hanehalkları işverenler
olabilecekleri gibi, kendi binası, sermayesi olmayan sokak satıcıları, ayakkabı
boyacıları olarak tek başına çalışanlar da olabilir. Bu kapsamda hanehalkı
sektörünün üretim hesabında kayıt dışı hesabı önemli bir yer tutmaktadır.
Hanehalklarının gelir, katma değer veya diğer vergilerden, sosyal güvenlik
katkılarını ödemekten, kanunla belirlenmiş yasal düzenlemelerden, idari
prosedürlerden kaçınmak gibi nedenlerle kamu otoritelerinden saklanan bütün
yasal üretimleri, sisteme hanehalkı sektörünün üretimi olarak eklenmektedir.
NACE Rev2’de “Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Faaliyetleri”, “Hanehalklarının
İşverenler Olarak Faaliyetleri”, “Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak
hanehalklarının hizmetleri” ve “Kültür, Sanat, Eğlence, Dinlence ve Spor
faaliyetleri”, hanehalkı sektörünün
üretim faaliyetlerinde önemli bir paya sahiptir.
Hanehalkına Hizmet Eden Kar Amacı Olmayan
Kuruluşlar (HHKOK): Bu
kuruluşlar, mal veya hizmet üretimi amacı için oluşturulmuş yasal veya sosyal
varlıklardır. Kar amacı olmayan kuruluşların (KOK) çoğunluğu, ekonomik olarak
anlamlı olmayan fiyatlarda veya bedelsiz olarak diğer kurumsal birimlere mal
veya hizmet sağlayan piyasa dışı üreticiler olmaktadır. HHKOK sektörü
kapsamında; sendikalar, mesleki oda ve borsalar, siyasi partiler, spor
federasyonları, dernek ve vakıflar bulunmaktadır.”
Yukarıdaki
tanım ve kapsamlardan görüleceği gibi, kurumsal sektör hesaplarında,
hanehalkının tüketim ve tasarruf hesabı yanı sıra, üretim hesabı, işletme
artığı ve gayrisafi sabit sermaye oluşumu hesabı da bulunmaktadır. Çıktı, katma
değer, harcanabilir gelir ve işletme artığının kurumlara dağılımından sonra,
hanehalkı ve HHKOK hesabının detayları konusunda bilgi verilecektir.
Çalışmanın ek tablolarında, Kurumsal
Hesaplardan elde ettiğimiz 2009-2024 dönemine ilişkin yıllık veriler ayrıntılı
olarak verilecektir. Eski verilerle son revize veriler karşılaştırıldığında,
2009-2023 döneminde, ortalama olarak, toplam çıktı, toplam katma değer, GSYH ve
toplam harcanabilir gelirde, sırasıyla, yüzde 0,42, yüzde 1,22, yüzde 1,06 ve
yüzde 1,04 oranında yukarı yönlü revize olduğu görülmektedir. Ana unsurlarda,
dönem ortalamasında, revize oranları sınırlı görülmekle birlikte, kurumsal
birimlerin ilgili hesaplarında önemli revizeler yapılmıştır. Hanehalkı ve
şirketler sektörü gelir kaynakları ve kullanımlarında bazı yıllarda, özellikle mülkiyet
gelirleri, işletme artığı, tasarruf ve yatırımlarında önemli revizeler
yapıldığı görülmektedir. Çalışmanın son
bölümünde, bazı revize veriler ile eski verilerin karşılaştırıldığı grafiklere de
yer verilecektir.
2. ÜRETİM
DEĞERİ (ÇIKTI) VE KURUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI
Ekonomide 2010
yılında 2,1 trilyon lira olan toplam üretim değeri, 2023 yılında ise 52,4
trilyon liraya, 2024 yılında ise 82,8 trilyon liraya yükselmiştir. Ekonominin
temel üretici kurumunu mali olmayan şirketler kesimi oluşturmaktadır. 2009-2019
döneminde toplam üretimin ortalama yüzde 76,3’ü mali olmayan şirketler
tarafından yapılırken, bu oran 2023 yılında yüzde 74,9’a yükselmiş, 2024
yılında ise yüzde 73,4 gerilemiştir. 2009-2024 dönemi genelinde mali şirketler
ve genel devletin toplam üretim içindeki paylarında belirgin bir değişim
olmazken, son yıllarda hane halkının payında yükseliş gözlenmiştir. Hane
halkının toplam üretim içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde 12,6 iken bu pay
2023 yılında yüzde 14,8’e, 2024 yılında yüzde 15’e yükselmiştir. Son yıllarda
kişisel hizmet sektörlerindeki gelişmeler ve hizmet fiyatlarındaki artışların,
toplam üretim değeri içindeki hanehalkının payının yükselmesine yol açtığı
tahmin edilmektedir.
Tablo:1-Çıktı
(Üretim) Değeri ve Kurumsal Sektörlere Dağılımı
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Ekonomi
genelinde, 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 47,8 olan katma değer üretim
oranı, 2021-2022 döneminde gerilemiş, 2024 yılında ise tekrar yüzde 47,8’e
yükselmiştir. 2009-2019 döneminde şirketler kesiminde (mali ve mali olmayan),
katma değer üretim oranı ortalama yüzde 41,9, genel devlet kesiminde yüzde 68, hane
halkında ise yüzde 68,4 olmuştur. Bu oranlar, 2020-2024 döneminde şirketler
kesiminde yüzde 37,7, genel devlette yüzde 71,5, hane halkı kesiminde ise yüzde
76,8 olarak gerçekleşmiştir.
İncelenen dönemde
üretim üzerinde etkili olan mal ve hizmet ihracat ve ithalatında da önemli
değişim gözlenmiştir. 2009-2019 döneminde üretim değeri içinde mal ve hizmet
ihracatının payı yüzde 13,8, mal ve hizmet ithalatının payı ise yüzde 14,9
olmuştur. Mal ve hizmet ihracat ve ithalatının payı, 2022 yılında sırasıyla,
yüzde 18,3 ve yüzde 20’ye yükselmiştir. Ancak, döviz kurlarının etkisiyle, ihracat
ve ithalatın payı, 2024 yılında önemli ölçüde gerilemiş ve sırasıyla yüzde 14,8
ve yüzde 15,6 olarak gerçekleşmiştir. 2009-2019 döneminde yüzde 17,5 olan mal
ve hizmet ihracatının şirketler kesimi üretimine oranı 2022 yılında yüzde 23,3’e
yükselmiş, 2024 yılında ise yüzde 19,4’e gerilemiştir.
3. KATMA
DEĞER VE KURUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI:
2010
yılında ekonomide toplam çıktı (üretim) değeri 2,1 trilyon lira, sektörlerin
toplam katma değeri ise 1,0 trilyon lira olmuştur. Ekonomide katma değer/üretim
oranı 2010 yılında yüzde 49,6 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2023 yılında
yüzde 46’ya gerilemiş, 2024 yılında ise yüzde 47,8 olmuştur. Kurumlar
itibariyle katma değer verileri incelendiğinde, mali olmayan şirketlerin önemli
bir ağırlığa sahip olduğu görülmektedir. 2009-2019 döneminde bu şirketlerin
toplam katma değer içindeki payı yüzde 66,1, hane halkının payı yüzde 18,5,
genel devletin payı yüzde 12, mali şirketlerin payı ise yüzde 3,5’tir. 2024 yılında
mali olmayan şirketlerin payı yüzde 59,4’e gerilerken, hane halkının payı yüzde
23,9’a, genel devletin payı yüzde 13,1’e yükselmiş, mali şirketlerin payı ise
yüzde 3,7 olmuştur.
Tablo:2-Toplam
Katma Değer, GSYH ve Safi Yurt İçi Hasıla (SYH) (Cari Fiyatlarla, Milyar TL.)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
A.TOP. KATMA DEĞER (Milyar TL.) |
1.035,8 |
2.076,4 |
4.589,6 |
6.669,7 |
13.756,8 |
24.093,8 |
39.613,6 |
B.TOP. KATMA DEĞER (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali
Olmayan Şirketler |
68,32 |
59,79 |
60,11 |
62,51 |
59,03 |
60,06 |
59,38 |
2.Mali
Şirketler |
3,33 |
3,33 |
4,32 |
3,27 |
3,73 |
3,63 |
3,71 |
3.Genel
Devlet |
12,49 |
10,99 |
13,13 |
11,34 |
9,78 |
11,30 |
13,05 |
4.Hanehalkı
ve HHKOK |
14,87 |
25,89 |
22,45 |
22,88 |
27,46 |
25,02 |
23,89 |
C.TOP. KATMA DEĞER (Milyar TL.) |
1.035,8 |
2.076,4 |
4.589,6 |
6.669,7 |
13.756,8 |
24.093,8 |
39.613,6 |
5.Ürün
Üzerindeki Vergiler |
145,1 |
284,2 |
565,7 |
780,5 |
1.600,7 |
3.079,7 |
5.024,9 |
6.Sübvansiyonlar |
4,9 |
6,6 |
13,6 |
16,4 |
31,7 |
82,0 |
51,3 |
D.NET VERGİ (5-6) |
140,2 |
277,6 |
552,1 |
764,1 |
1.569,0 |
2.997,7 |
4.973,6 |
E. GSYH (C+D) |
1.176,0 |
2.354,0 |
5.141,7 |
7.433,8 |
15.325,8 |
27.091,5 |
44.587,2 |
F. Sabit Sermaye Tüketimi |
174,1 |
343,3 |
874,7 |
1.265,8 |
2.860,6 |
5.333,1 |
8.577,6 |
G.SYH (Safi Yurtiçi Hasıla) (E-F) |
1.001,9 |
2.010,7 |
4.267,0 |
6.168,0 |
12.465,2 |
21.758,4 |
36.009,6 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Ürün üzerindeki
vergiler ve sübvansiyonlar farkının kurumların katma değer toplamına ilave
edilmesiyle GSYH ‘ya ulaşılmaktadır. Kurumsal hesaplarda yer alan sabit sermaye
tüketiminin GSYH’dan çıkartılması ile de Safi Yurtiçi Hasıla (Milli Gelir) elde
edilmektedir. 2009-2019 döneminde net verginin (ürün üzerindeki
vergiler-sübvansiyonlar farkı) GSYH ‘ya oranı yüzde 11,3, sabit sermaye
tüketiminin GSYH ‘ya oranı ise yüzde 15,0 olmuştur. 2024 yılında bu oranlar,
sırasıyla, yüzde 11,1 ve yüzde 19,2 olarak gerçekleşmiştir.
Toplam katma değerin kurumlara dağılımı ile net vergi ve sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranları incelendiğinde, dönem boyunca şirketler (mali + mali olmayan) kesiminin katma değer içindeki payı ile sabit sermaye tüketiminin GSYH içindeki payının yükseldiği gözlenmektedir (Grafik.3 ve 4). Son yıllarda sabit sermaye tüketiminde gözlenen bu yükseliş sonucunda, milli gelirin (Safi Yurtiçi Hasıla) GSYH’ya oranında bir gerileme gözlenmektedir. 2009-2019 döneminde milli gelirin GSYH’ya oranı ortalama yüzde 85 iken, bu oran 2023 yılında yüzde 80,3, 2024 yılında ise yüzde 80,8’e gerilemiştir. Bu durum, GSYH büyümesinin ekonomik birimlerin satın alma gücüne bire bir yansımadığının da bir göstergesidir. 2009-2019 döneminde GSYH ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 5,9, milli gelir büyüme hızı ise yüzde 5,8 olarak gerçekleşmiştir. Ancak, son iki üç yılda sabit sermaye tüketimindeki hızlı büyüme, GSYH ile milli gelir büyüme hızlarını önemli ölçüde farklılaştırmıştır. 2022-2024 döneminde GSYH ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 4,6 iken, milli gelir büyüme hızı yüzde 3,7 olmuştur (Grafik:4).
4. HARCANABİLİR GELİR VE KURUMSAL SEKTÖRLERE
DAĞILIMI:
Kurumların
harcanabilir gelirlerindeki gelişmelere ilişkin veriler Tablo:3 yer almaktadır.
Ekonomi genelinde GSYH ‘ya, net dış alem faktör geliri ve net dış alem cari
transfer gelirinin ilave edilmesi ile Gayrisafi Harcanabilir Gelir büyüklüğüne
ulaşılmaktadır. Dış alem faktör gelirleri ve karşılıksız resmi
ve özel transferlerin varlığı, GSYH, GSMH ve Gayrisafi Harcanabilir Gelir
(GSHG) hesaplarını etkilemektedir. Bilindiği gibi GSYH milliyet farkı
gözetmeksizin ülkede yerleşik üretim birimleri tarafından üretilen nihai mal ve
hizmetlerin tümünü dikkate almaktadır. Buna karşın GSMH milliyet esasını
dikkate alarak, milli üretim faktörlerinin yurtdışında elde ettikleri gelirleri
ve yabancı üretim faktörlerine yapılan ödemeleri de kapsamaktadır. Ödemeler
dengesi verilerine göre net dış alem faktör gelirleri; işçi gelirleri, faiz gelirleri,
girişimci hizmet gelirleri, faiz ödemeleri ve kâr transferlerinden
oluşmaktadır. Net dış alem faktör gelirleri tanımında yer alan ilk üç kalem
yurtdışından elde edilen faktör gelirleridir ve GSMH'yı artırıcı etkide
bulunurken; faiz ödemeleri ve kâr transferleri yurtdışına yapılan faktör
ödemelerini oluşturmakta ve GSMH'yı azaltıcı etkide bulunmaktadır. Net dış alem
faktör gelirleri tanımında yer almayan, ödemeler dengesindeki diğer özel ve
resmi karşılıksız transferlerden cari transfer niteliğinde olanların da Gayrisafi
Harcanabilir Gelir (GSHG) hesabında dikkate alınması gerekmektedir.
Tablo:3-Kurumsal
Sektörlere Göre Gayri Safi Harcanabilir Gelir (Cari Fiyatlarla, Milyar TL.)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
1.168,1 |
2.331,2 |
5.079,3 |
7.346,9 |
15.170,0 |
26.828,9 |
44.046,2 |
|
B.GS. HARCANABİLİR GELİR (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali
Olmayan Şirketler |
13,87 |
10,31 |
18,72 |
19,79 |
19,64 |
19,38 |
19,13 |
2.Mali
Şirketler |
2,30 |
3,03 |
4,34 |
3,76 |
5,14 |
3,47 |
3,81 |
3.Genel
Devlet (1) |
16,38 |
18,37 |
15,14 |
16,93 |
15,14 |
16,55 |
16,19 |
4.Hanehalkı
ve HHKOK |
67,45 |
68,29 |
61,81 |
59,52 |
60,80 |
60,60 |
60,88 |
Hatırlatma |
|
||||||
1.GSYH |
1.176,0 |
2.354,0 |
5.141,7 |
7.433,8 |
15.325,8 |
27.091,5 |
44.587,2 |
a. Net Dış Alem Faktör Geliri |
-10,3 |
-27,3 |
-65,1 |
-95,5 |
-153,5 |
-276,8 |
-542,6 |
2.GSMH (1+a) |
1.165,7 |
2.326,7 |
5.076,6 |
7.338,3 |
15.172,3 |
26.824,7 |
44.044,6 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız. (1) Devlet
hesaplarından farkı sabit sermaye tüketiminden kaynaklanıyor.
Yukarıdaki tabloda kurumların harcanabilir
gelirleri ile GSYH, GSMH ve Gayrisafi Harcanabilir Gelir ilişkisi
gösterilmektedir. Ekonomide Toplam Gayrisafi Harcanabilir Gelirin (GSHG) en
büyük kısmını hane halkı harcanabilir geliri (HHKOK dahil) oluşturmaktadır.
Brüt hane halkı harcanabilir geliri, işletme artığı, çalışanlara yapılan
ödemeler, mülkiyet gelirleri, sosyal katkılar ve diğer cari transfer
gelirlerinden oluşmaktadır. Bu büyüklükten, gelir ve servet vergileri, sosyal
güvenlik sistemine katkılar, mülkiyet giderleri (faiz, kira) ve diğer cari
transfer giderleri düşülünce net harcanabilir gelire ulaşılmaktadır.
Hane halkı harcanabilir gelirinin Toplam
Gayrisafi Harcanabilir Gelir içindeki payı son yıllarda düşüş göstermiştir
(Grafik:5). 2009-2019 döneminde hane halkı harcanabilir gelirinin toplam
harcanabilir gelir içindeki payı yüzde 66,8’den, 2023 yılında yüzde 60,6’ya kadar
gerilemiş, 2024 yılında ise yüzde 60,9 olarak gerçekleşmiştir. Benzer durum,
genel devlet harcanabilir gelirinde de gözlenmiştir. Genel devletin payı da
yüzde 17,4’ten 2022 yılında yüzde 15,1’e gerilemiş, 2024 yılında ise yüzde 16,2
olmuştur (Grafik:6). İncelenen dönemde mali olmayan ve mali şirketlerin
harcanabilir gelir içindeki paylarında yükseliş gözlenmiştir. Mali olmayan
şirketlerin Gayrisafi Harcanabilir Gelir içindeki payı 2009-2019 döneminde
yüzde 12,9 iken, bu pay 2021 yılında yüzde 19,8’e kadar yükselmiştir. 2023 ve
2024 yıllarında mali olmayan şirketlerin payı, sırasıyla, yüzde 19,4 ve yüzde 19,1’e
gerilemiştir. Mali şirketlerin payı 2022 yılında olağanüstü bir yükseliş göstererek
yüzde 5,1’e çıkmış, 2024 yılında ise yüzde 3,8 olarak gerçekleşmiştir.
2020-2022
döneminde yaşanan Covit-19 salgını ve düşük faiz politikası, hane halkı
gelirini olumsuz etkilemiştir. Covit-19 salgını hizmetler kesiminde istihdam ve
gelir kaybına neden olmuş, daha sonra enflasyondaki yükseliş de reel ücretleri ve
işgücü ödemelerini düşürerek hane halkı harcanabilir gelirini olumsuz
etkilemiştir. Salgının neden olduğu vergi kayıpları ve transfer
harcamalarındaki artışta genel devlet harcanabilir gelirinde düşüşe neden
olmuştur.
2018 sonrasında
mali olmayan ve mali şirketlerin toplam harcanabilir gelirden aldıkları payda
yükseliş gözlenmiş ve 2020-2024 döneminde de yüksek seviyelerini korumuşlardır.
2022 yılı ortasından itibaren maaş ve ücretlere yapılan artışlar hane halkı
harcanabilir gelirini olumlu etkilerken, mali olmayan şirketlerin harcanabilir
gelir içindeki payını düşürmüştür. Ancak 2024 yılındaki seviyeleri, 2009-2019
döneminin önemli ölçüde üzerinde bulunmaktadır.
5. İŞLETME ARTIĞI VE K URUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI
Gayri safi işletme artığı, katma değerden,
çalışanlara yapılan ödemeler ve üretim üzerindeki vergilerin çıkarılması ve
sübvansiyonların eklenmesiyle elde edilmektedir. Katma değer içinde sermayenin
payını ifade etmektedir[4].
Ekonomide gayri safi işletme artığından en yüksek payı mali olmayan şirketler
ve hane halkı almaktadır. 2009-2019 döneminde mali olmayan şirketlerin toplam
işletme artığı içindeki payı yüzde 66,1’den 2024 yılında yüzde 56,2’e gerilemiştir
(Grafik:7). Aynı dönemlerde hane halkının payı, sırasıyla, yüzde 26,8, ve yüzde
36 olarak gerçekleşmiş, genel devlet ve mali şirketlerin payında fazla bir değişiklik
gözlenmemiştir.
İşletme artığı, mülkiyet geliri (faiz, kâr
payları, sigorta ve kira gelirleri), sabit sermaye tüketimi ile dağıtılmayan
şirket kârları-diğer gelirlerden oluşmaktadır. Mülkiyet gelirleri, faiz
gelirleri, şirketlerin dağıtılmış gelirleri (dividend), kira ve diğer yatırım
gelirlerini (sigorta) kapsamaktadır. Mülkiyet gelirlerinin işletme artığı
içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde 48,1 iken, bu pay 2020-2024 döneminde
yüzde 46,3’e gerilemiştir. Bu gerilemeye, dağıtılmış şirket gelirleri payının
yüzde 38,6’dan yüzde 18,9’a düşmesi etkili olmuştur. Mülkiyet gelirlerinin payı
2024 yılında yüzde 56,8 olurken, dağıtılmış şirket gelirlerinin payı yüzde 12,8
olarak gerçekleşmiştir. İşletme artığı içinde sabit sermaye tüketiminin payı
2009-2019 döneminde yüzde 24,9’dan 2020-2024 döneminde yüzde 29,5’e yükselmiş,
2024 yılında ise yüzde 33,4 olmuştur.
Tablo:4-İşletme
Artığı ve Kurumsal Sektörlere Dağılımı (Cari Fiyatlarla)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
721,4 |
1.384,1 |
3.158,4 |
4.787,2 |
10.253,1 |
16.659,4 |
25.668,1 |
|
1.Mülkiyet
Gelirleri |
416,3 |
702,8 |
1.282,2 |
2.240,7 |
4.205,3 |
7.707,2 |
14.584,0 |
2.Kâr |
131,0 |
338,0 |
1.001,5 |
1.280,8 |
3.187,2 |
3.619,1 |
2.506,5 |
3.Sabit Sermaye
Tüketimi (SST) |
174,1 |
343,3 |
874,7 |
1.265,7 |
2.860,6 |
5.333,1 |
8.577,6 |
B.G.S.
İŞLETME ARTIĞI/GSYH (%) |
61,34 |
58,80 |
61,39 |
64,40 |
66,90 |
61,49 |
57,57 |
C. G.S.
İŞLETME ARTIĞI (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali Olmayan Şirketler |
72,04 |
56,01 |
59,17 |
61,80 |
56,36 |
57,24 |
56,20 |
2.Mali Şirketler |
2,45 |
2,97 |
4,76 |
3,31 |
3,85 |
3,68 |
4,04 |
3.Genel Devlet |
4,33 |
2,96 |
4,27 |
3,87 |
3,47 |
3,62 |
3,81 |
4.Hanehalkı ve HHKOK |
21,19 |
38,06 |
31,80 |
31,22 |
36,32 |
35,51 |
35,95 |
547,3 |
1.040,8 |
2.281,5 |
3.521,5 |
7.392,5 |
11.326,2 |
17.090,5 |
|
D. NET İŞLETME ARTIĞI/GSYH (%) |
46,54 |
44,21 |
44,38 |
47,37 |
48,24 |
41,81 |
38,33 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Gayri safi işletme artığının GSYH içindeki
payı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 60 iken, bu pay 2022 yılında yüzde 66,4’e
yükselmiş, 2024 yılında ise yüzde 56’ya gerilemiştir. Bu gerileme mali olmayan
kuruluşların payındaki düşüşten kaynaklanmıştır. 2009-2019 döneminde mali
olmayan kuruluşların işletme artığının GSYH oranı ortalama yüzde 40 iken, bu
pay 2023 yılında yüzde 35,2’ye, 2024 yılında ise yüzde 32,4’e gerilemiştir.
Gayri safi işletme artığından sabit sermaye
tüketimi düşüldüğünde net işletme artığı elde edilmektedir.
2009-2019 döneminde net işletme artığının GSYH ‘ya oranı yüzde 45,3 iken, bu
pay 2022 yılında yüzde 48,2’ye yükselmiş, 2024 yılında ise yüzde 38,3’e
gerilemiştir (Grafik:8).
6. KURUMSAL SEKTÖRLERİN TASARRUFLARI VE
TASARRUF ORANLARI
2009-2019 döneminde yüzde 26,8 olan toplam yurtiçi
tasarrufların GSYH ‘ya oranı, 2022 yılında yüzde 34’e yükselmiş, 2024 yılında
ise yüzde 30,1’e gerilemiştir (Grafik:9).
Ekonominin temel tasarruf kurumunu şirketler ve hane halkı oluşturmaktadır.
Toplam tasarruflar içinde mali ve mali olmayan şirketlerin payı 2009-2019
döneminde ortalama yüzde 57’den 2020-2024 döneminde yüzde 69,4’e yükselmiştir.
Bu pay 2020 ve 2024 yıllarında yüzde 70’i geçerek tarihi zirve yapmıştır
(Grafik:10). Milli muhasebe hesap sisteminde tüketim harcaması bulunmayan
şirketler kesiminin tasarruf oranı 2009-2019 döneminde yüzde 96,6, 2020-2024
döneminde ise ortalama yüzde 95,3 olmuştur.
Tablo:5-Kurumsal
Sektörlerin Tasarrufları ve Tasarruf Oranları (Cari Fiyatlarla)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
A. TOPLAM TASARRUFLAR (Milyar TL.) |
282,4 |
653,9 |
1.544,0 |
2.506,6 |
5.206,1 |
8.604,8 |
13.400.8 |
B. TOPLAM TASARRUFLAR (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali+Mali
Olmayan Şirketler |
64,78 |
45,75 |
73,00 |
65,99 |
68,54 |
67,37 |
71,86 |
2.Genel
Devlet |
6,57 |
16,89 |
-0,26 |
10,32 |
9,33 |
9,94 |
5,11 |
3.Hanehalkı
ve HHKOK |
28,65 |
28,58 |
27,25 |
23,09 |
22,13 |
22,69 |
23,03 |
C. TASARRUF ORANLARI (%) |
|
|
|
|
|
|
|
1.Toplam Tasarruflar/GSYH |
24,01 |
27,78 |
30,03 |
33,72 |
33,97 |
31,78 |
30,06 |
2.Hanehalkı
ve HHKOK/Hane Halkı HG |
10,19 |
15,23 |
13,22 |
13,00 |
12,38 |
11,77 |
11,31 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
Genel devlet
tasarruf oranı, 2009 ve 2020 yıllarında bütçe performansındaki bozulma
nedeniyle negatif değerler almış, 2009-2019 döneminde genelinde ortalama yüzde 14,7,
2020-2024 döneminde ise yüzde 14,3 olmuştur.
7. GAYRİSAFİ SABİT SERMAYE YATIRIMI VE KURUMSAL SEKTÖRLERE DAĞILIMI
Bir ekonomide bir yıl içinde kurumlar tarafından üretim kapasitesini
artırmak amacıyla yapılan harcamalar “gayrisafi sabit sermaye yatırımlarını”
oluşturmaktadır. Gayrisafi
sabit sermaye oluşumunun en büyük kısmını maddi sabit aktifler oluşturmaktadır.
Bu aktifler, makine-teçhizat ve inşaat olmak üzere iki alt grupta
incelenmektedir. Sabit aktifler, bir yıldan fazla bir süre için üretim
işleminde kullanılmaktadır”[5]. Mevcut sermaye stokunun üretim sürecindeki aşınma ve
eskimesini ifade eden sabit sermaye tüketimi payı, bu toplama dahil olduğundan
“gayrisafi” olarak ifade edilmektedir. Diğer bir ifadeyle, ülkenin üretim kapasitesi yapılan
gayrisafi sabit sermaye yatırımı kadar artmamaktadır. Üretim kapasitesindeki
fiili artış, sabit sermaye tüketimi hariç net sabit sermaye yatırımı kadardır.
“Sabit
sermaye tüketimi, bir muhasebe dönemi süresinde fiziksel bozulma, normal
koşullarda kullanım dışı kalma veya normal kaza zararı sonucunda sahip olunan
ve üretim sürecinde kullanılan sabit aktif stoklarının cari değerinde meydana
gelen azalma olarak tanımlanır. Sermaye tüketimi üreticilerin sahip oldukları
tüm sabit aktifler (değerli metaller hariç) için hesaplanır. Böylece sabit
sermaye tüketimi, üretim faaliyeti için kullanılan bir sabit aktifin üretim
süresince değerinde meydana gelen azalmayı ölçer”[6]. “Sabit
sermaye tüketimi vergi amaçlı amortismandan farklıdır. Sabit sermaye
tüketiminin hesaplanmasında sabit varlıkların stokları ve bu varlıkların tür ve
niteliklerine bağlı olarak farklı aktifler için beklenen ortalama ömür önem
kazanmaktadır.”[7]
Gayrisafi
sabit sermaye yatırımına stoklardaki değişimin ilave edilmesiyle “gayrisafi
sermaye oluşumuna” ulaşılmaktadır. Gayrisafi sabit sermaye oluşumuna
“değerlilerin edinimi” de dahil edilmektedir. Değerlilerin edinimi ağırlıklı
olarak parasal olmayan altın ile kıymetli takılar, antikalar ile tablolardan
oluşmaktadır.
Tablo:6-Kurumsal
Sektörlerin Gayrisafi Sabit Sermaye Yatırımı (Cari Fiyatlarla, Milyar TL.)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
A.TOP.GSS. SER. YATIRIMI (Milyar TL.) |
289,5 |
707,7 |
1.418,8 |
2.100,2 |
4.653,1 |
8.805,1 |
13.677,2 |
B.TOP.GSS. SER. YATIRIMI/GSYH (%) |
24,62 |
30,06 |
27,59 |
28,25 |
30,36 |
32,50 |
30,68 |
C.TOP.GSS. SER. YATIRIMI (% Dağılım) |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
1.Mali+Mali
Olmayan Şirketler |
60,60 |
56,14 |
62,50 |
64,48 |
67,51 |
64,79 |
60,46 |
2.Genel
Devlet |
14,65 |
13,04 |
13,41 |
12,08 |
11,48 |
11,47 |
13,21 |
3.Hanehalkı
ve HHKOK |
24,75 |
30,82 |
24,08 |
23,44 |
21,01 |
23,74 |
26,34 |
D. SABİT SER. TÜKETİMİ (Milyar TL.) |
174,1 |
343,3 |
874,7 |
1.265,7 |
2.860,6 |
5.333,1 |
8.577,6 |
E.NET SABİT SER.YATIRIMI (A-D) |
115,4 |
364,4 |
544,1 |
834,5 |
1.792,5 |
3.472,0 |
5.099,6 |
F.
Değerlilerin Edinimi |
3,0 |
4,8 |
18,4 |
10,4 |
28,2 |
101,0 |
285,6 |
G.TOP.GS. SABİT SER. YAT. (A+F) |
292,5 |
712,5 |
1.437,2 |
2.110,6 |
4.681,3 |
8.906,1 |
13.962,8 |
H. Stok
Değişimi |
42,0 |
1,2 |
319,0 |
444,8 |
1.234,8 |
464,4 |
-260,5 |
I. GAYRİSAFİ SER. OLUŞUMU (G+H) |
334,5 |
713,7 |
1.756,2 |
2.555,4 |
5.916,1 |
9.370,5 |
13.702,3 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
TÜİK Kurumsal
Hesaplar Sisteminde, hane halkı, genel devlet ve şirketlerin (mali ve mali
olmayan) gayrisafi sabit sermaye yatırımları, stok değişimi, değerlilerin
edinimi ve sabit sermaye tüketimine ilişkin veriler de yer almaktadır. Mali
ve mali olmayan şirketler ile genel devletin ekonomide mal ve hizmet üretim
sektörlerine yönelik yatırımları bulunmaktadır. Hane halkının sabit sermaye
yatırımları, çiftçilerin tarım sektörü ile ilgili yatırımları (tarım alet ve
makinaları, zirai bina ve onarımı), kendi nam ve hesabına çalışanların kendi
faaliyetlerine yönelik yatırımları ile ikamet amaçlı bina inşaatı hane halkının
sabit sermaye yatırımını oluşturmaktadır.
Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı 2009
yılında yüzde 22,7 iken, bu pay 2024 yılında yüzde 30,7’ye yükselmiştir. Gayrisafi
sabit sermaye yatırımlarının GSYH’ya oranı 2009-2019 döneminde yüzde 28,3,
2020-2024 döneminde ise yüzde 29,9 olmuştur. Bu dönemde hane halkı
yatırımlarının GSYH ‘ya oranı yüzde 8,1’den yüzde 7,1’e gerilerken, şirketlerin
sabit sermaye yatırımlarının oranı yüzde 16,3’ten yüzde 19,1’e yükselmiştir
(Grafik:11). Genel devlet yatırımlarının GSYH ‘ya oranı ise 3,9’dan yüzde 3,7’ye
gerilemiştir.
Şirketlerin
toplam sabit sermaye yatırımları içindeki payı 2009-2019 döneminde yüzde 57,7’den,
2020-2024 döneminde yüzde 64’e çıkmıştır. Bu dönemde genel devlet yatırımlarının
payı sınırlı ölçüde düşmüş, hane halkı yatırımların payı ise yüzde 28,6’dan
yüzde 23,7’ye gerilemiştir. Genel devletin sabit sermaye yatırımları içindeki
payı, 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 13,8 iken, 2020-2024 döneminde yüzde 12,3
olmuştur. 2009-2010 döneminde yüzde 16,1 olan genel devlet yatırımlarının
toplam içindeki payı, Kamu Özel İş Birliği projelerinin yoğunlaştığı 2011-2015
döneminde yüzde 12,2’ye gerilemiş ve bu eğilim sonraki yıllarda da devam
etmiştir.
Sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 15 iken 2020-2024 döneminde 18,3’e yükselmiştir. Bu oran 2023 yılında yüzde 19,7, 2024 yılında ise yüzde 19,2 olmuştur. Gayrisafi sabit sermaye yatırımlarından sabit sermaye tüketimi düşüldüğünde net sabit sermaye yatırımlarına ulaşılmaktadır. 2009-2019 döneminde net sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı ortalama yüzde 13,3 iken, bu oran 2020-2024 döneminde yüzde 11,6’ya gerilemiştir (Grafik:12). Bu oranlar, son yıllarda ekonominin fiili ek ilave kapasite yaratmakta yetersiz kaldığını göstermektedir.
Gayrisafi
sabit sermaye oluşumuna dahil olan “değerlilerin edinimi” büyük ölçüde parasal
olmayan altından oluşmakta ve hane halkı tarafından yapılmaktadır. 2009-2019
döneminde GSYH’nın yüzde 0,22’si kadar olan değerlilerin edinimi, takip eden
yıllarda hane halkının altın yatırımlarına yönelmesi sonucunda parasal olmayan
altın ithalatı artmış ve “değerliler ediniminin” GSYH ‘ya oranı 2024 yılında yüzde
0,64’e yükselmiştir.
İncelenen dönemde, stoklarda 2016 ve
2024 yıllarında azalış gözlenmiş ve stok değişimi negatif değerler almıştır.
Stok değişiminin GSYH oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 1,7 iken, bu
oran 2020-2024 döneminde yüzde 4,3’e çıkmıştır. Özellikle 2020-2022 döneminde
stoklarda aşırı artış gözlenmiş, stok değişiminin GSYH’ya oranı yüzde 6,8’e yükselmiştir.
Son yıllarda tüm göstergelerde olduğu gibi, yatırımlar ve bileşenlerinde de
benzer dalgalanmalar yaşanmıştır.
8. HANE HALKI HARCANABİLİR GELİRİ BİLEŞENLERİ
VE HANE HALKI GENEL DENGESİ:
Bir bireyden veya bireyler grubundan meydana gelen hane halkı
ekonominin en önemli kurumsal sektörlerinden birisini oluşturmaktadır.
Hane halkları sadece tüketimle değil, ekonomik faaliyetin her çeşidiyle meşgul
olabilir. Hane halkı sektörü tüketici veya piyasa çıktısı sağlayan üretici
birey veya birey gruplarını kapsar. Hane halkları
kendi nihai kullanımları için mal ve hizmet üreten birimlerdir. Hane halklarının
ekonomik faaliyetlere temel katkıları, iş gücü arzı yaratmak ve girişimci
olarak piyasaya mal ve hizmet üretmektir.
Hane
halkı sektörü üretimi, hane halkı üyeleri tarafından sahip olunan ve kontrol
edilen şirketleşmemiş, kendi nam ve hesabına çalışan girişimlerin üretimini
kapsar. Hane halkı sektörünün üretim faaliyetleri ağırlıklı olarak, tarım,
perakende ticaret, ulaştırma ve diğer hizmet sektörü gibi üretim
faaliyetlerinde yer almaktadır. Hane halkları işveren olabilecekleri
gibi, kendi binası, sermayesi olmayan sokak satıcıları, ayakkabı boyacıları
olarak tek başına çalışanlar da olabilir. Bu kapsamda hane halkı sektörünün
üretim hesabında kayıt dışı hesabı önemli bir yer tutmaktadır.
Hane
halklarının gelir kaynakları, kullanımları ve hane halkı harcanabilir gelirinin
GSYH’ya oranına ilişkin veriler Tablo:7’de verilmektedir. TÜİK Kurumsal
Hesaplar Sistemine göre, hane halkının toplam brüt gelir kaynakları şu
unsurlardan oluşmaktadır; işletme artığı (kâr), çalışanlara yapılan ödemeler
(ücret-maaş-yevmiye), mülkiyet gelirleri (faiz geliri, şirketlerin dağıtılmış
gelirleri, kira geliri), ayni transfer dışı sosyal fayda (emekli-dul-yetim
aylıkları ve benzeri gelirler) ve diğer cari transfer gelirleri. Hane halkı toplam brüt gelirlerinin GSYH’ya oranı 2009-2019
döneminde ortalama yüzde 81,5 olmuştur. Bu oran 2022 yılında yüzde 70,9’a kadar
gerilemiş, 2020-2024 döneminde ise ortalama yüzde 74 olmuştur (Tablo:7).
Tablo:7-Hane Halkı Harcanabilir Geliri
Bileşenlerinin GSYH ‘ya Oranı (%)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
A. TOPLAM GELİR
KAYNAKLARI |
81,45 |
83,34 |
75,60 |
73,34 |
70,85 |
73,84 |
76,33 |
1.İşletme Artığı |
13,00 |
22,38 |
19,52 |
20,10 |
24,30 |
21,84 |
20,69 |
2.Çalışanlara Yapılan Ödemeler |
26,84 |
29,47 |
28,92 |
26,45 |
23,36 |
28,58 |
32,83 |
3.Mülkiyet Gelirleri |
28,47 |
20,24 |
14,44 |
16,24 |
14,47 |
12,53 |
11,80 |
4.Ayni Transfer Dışı Sosyal Fayda |
10,11 |
8,54 |
9,89 |
8,22 |
6,40 |
7,83 |
8,25 |
5.Diğer Cari Transferler |
3,04 |
2,71 |
2,83 |
2,32 |
2,32 |
3,07 |
2,75 |
B. TOPLAM
KULLANIMLARI |
14,46 |
15,72 |
14,55 |
14,51 |
11,38 |
13,82 |
16,20 |
I.HH.
HARCA.GELİRİ (Net)(A-B) (1) |
67,50 |
69,13 |
61,91 |
59,86 |
60,71 |
61,24 |
61,20 |
II.Tüketim Harcaması |
60,62 |
57,75 |
53,72 |
52,08 |
53,20 |
54,03 |
54,28 |
III.Tasarruflar |
6,88 |
10,38 |
8,18 |
7,78 |
7,52 |
7,21 |
5,92 |
IV.GS.Sabit Sermaye Oluşumu (2) |
6,35 |
9,47 |
7,00 |
6,76 |
6,56 |
8,09 |
8,72 |
V.Tasarruf-Yatırım Farkı (III-IV) |
0,53 |
0,91 |
1,18 |
1,02 |
0,96 |
-0,88 |
-1,80 |
GSYH |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
100,00 |
Kaynak: TÜİK ve
kendi hesaplamalarımız.
(1) Emeklilik
haklarına ilişkin düzeltme dahil. (2) Değerlilerin edinimi dahil.
Hane halkının
brüt toplam gelirlerinden yapılan kesinti ve kullanımlar ise şu şekilde
sıralanmaktadır; gelir ve servet vergisi ödemeleri, net sosyal katkı ödemeleri
(sosyal güvenlik prim ödemeleri), mülkiyet giderleri (faiz ve kira ödemeleri)
ve diğer cari transfer giderleri. Hane halkı toplam gelirinden yapılan bu
kesinti ve kullanımların GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 15,3,
2020-2024 döneminde yüzde 14,1’e gerilemiştir. Ancak bu oran 2024 yılında yüzde
16,2’ye yükselmiştir (Tablo:7).
Hane halkının temel gelir kaynağını işgücü
arzı karşılığı elde ettikleri ücret-maaş ve yevmiye ödemelerinden oluşan
“Çalışanlara Yapılan Ödemeler” kalemi oluşturmaktadır. 2009-2019 döneminde,
çalışanlara yapılan ödemelerin GSYH ‘ya oranı ortalama yüzde 28,7’den, 2020-2024
döneminde yüzde 28’e gerilemiştir. 2022 yılında enflasyondaki sıçrama sonucunda
çalışanların reel gelir kayıpları nedeniyle bu oran 2022 yılında yüzde 23,4’e kadar
düşmüştür. Maaş ve asgari ücretteki reel artışlar ve EYT’lilere ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının
etkisiyle, çalışanlara yapılan ödemelerin GSYH içindeki payı 2023 yılında yüzde
28,6’ya, 2024 yılında ise yüzde 32,8’e yükselmiştir. Ağırlıklı olarak kendi
nam ve hesabına çalışanlar ile çiftçilerin gelirlerinden oluşan işletme artığının
GSYH’ya oranın 2009-2019 döneminde yüzde 16,1 iken, 2020-2024 döneminde yüzde
21,3’e yükselmiştir. 2022 yılında yüzde 24,3’e kadar yükselen bu oran, 2024
yılında yüzde 20,7’ye gerilemiştir. (Grafik:15).
Sosyal güvenlik sistemi tarafından hane halkına
ödenen emekli maaşları ve benzerlerinden oluşan “Ayni Transfer Dışındaki Sosyal
Fayda” kaleminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 9,1 iken, 2020-2024
döneminde yüzde 8,1’e gerilemiştir. Bu oran 2022 yılında yüzde 6,4’e kadar gerilemiş,
2024 yılında ise yüzde 8,3’e yükselmiştir. Hane halkı tarafından sosyal güvenlik sistemine yapılan
katkılar ise “Net Sosyal Katkı Ödemelerini” oluşturmaktadır. 2009-2019
döneminde yüzde 8,1 olan hane halkı net sosyal katkı ödemelerinin GSYH ‘ya oranı,
2020-2024 döneminde yüzde 7,8’e gerilemiştir. 2022 yılında yüzde 6,7 olan bu
oran, 2024 yılında yüzde 8,6 olmuştur (Grafik:16).
İncelenen
dönemde hane halkı mülkiyet giderlerinin (faiz ve kira ödemeleri) GSYH ‘ya
oranı yüzde 1,2 civarında kalırken, mülkiyet gelirlerinin (şirketlerin
dağıtılmış gelirleri ile faiz ve kira gelirleri) GSYH ‘ya oranında belirgin bir
düşüş gözlenmiştir. Mülkiyet gelirlerinin GSYH’ya oranı 2009-2019 döneminde yüzde
24,9 iken 2020-2024 döneminde yüzde 13,9’a gerilemiştir. 2024 yılında bu oran yüzde
11,8’e kadar gerilemiştir. Hane halkının mülkiyet gelirlerindeki bu düşüş büyük
ölçüde şirketlerin dağıtılmış gelirlerindeki azalıştan kaynaklanmıştır.
2009-2023
dönemi genelinde mülkiyet gelirleri içindeki faiz gelirlerinin GSYH ‘ya oranı
yüzde 3,4 civarında seyretmiştir. Bu oran 2023 yılında yüzde 4,1, 2024 yılında
ise yüzde 5,7 olmuştur. Bu yükselişin KKM ödemelerinden ve faiz oranlarındaki yükselişten
kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Mülkiyet gelirleri içinde radikal
değişiklik, şirketlerden elde edilen gelirlerde gözlenmiştir. Son yıllarda mali
ve mali olmayan şirketlerin işletme artığında gerileme gözlenmekle birlikte, hane
halkının şirketlerden sağladıkları gelirin GSYH ‘ya oranında olağanüstü bir
düşüş olmuştur. Nitekim 2009-2019 döneminde bu gelirlerin GSYH ‘ya oranı yüzde 21,5’i
iken, bu oran 2020-2024 döneminde yüzde 9,7’ye, 2024 yılında ise yüzde 5,6’ya
gerilemiştir.
Tablo:8-Hanehalkı Mülkiyet Gelir ve
Giderleri (Cari Fiyatlarla)
|
2010 |
2015 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
A. MÜLKİYET
GELİRİ (Milyar TL.) |
334,9 |
476,5 |
742,3 |
1.207,4 |
2.217,7 |
3.395,1 |
5.262,3 |
B. MÜLKİYET
GELİRİ/GSYH (%) |
28,47 |
20,24 |
14,44 |
16,24 |
14,47 |
12,53 |
11,80 |
1.FISIM Sonrası Faiz Geliri |
3,08 |
2,39 |
2,27 |
3,13 |
3,52 |
4,12 |
5,72 |
2.Şirketlerden Alınan Gelir |
24,94 |
17,54 |
11,76 |
12,61 |
10,52 |
7,88 |
5,61 |
3.Diğer Yatırım Geliri (Sigorta) |
0,37 |
0,24 |
0,33 |
0,45 |
0,40 |
0,49 |
0,44 |
4.Kira Geliri |
0,09 |
0,07 |
0,07 |
0,05 |
0,03 |
0,03 |
0,04 |
C. MÜLKİYET
GİDERİ (Milyar TL.) |
3,3 |
34,3 |
50,3 |
103,1 |
112,0 |
350,5 |
948,3 |
D. MÜLKİYET
GİDERİ/GSYH (%) |
0,28 |
1,46 |
0,98 |
1,39 |
0,73 |
1,29 |
2,13 |
E.NET MÜLKİYET
GELİRİ (Milyar TL.) |
331,6 |
442,2 |
692,0 |
1.104,3 |
2.105,7 |
3.044,6 |
4.314,0 |
F.NET MÜLKİYET
GELİRİ/GSYH (%) |
28,19 |
18,78 |
13,46 |
14,85 |
13,74 |
11,24 |
9,67 |
Kaynak: TÜİK ve
kendi hesaplamalarımız.
Hane halkı
harcanabilir gelir bileşenlerini topluca incelediğimizde, son yıllarda çalışanlar
ve emeklilerin harcanabilir gelirlerinde ciddi bir erime gözlenmektedir. Özellikle
2021-2023 döneminde çalışanlara yapılan ödemeler (ücret-maaş-yevmiye) ile
emekli aylıkları (ayni transfer dışındaki sosyal fayda) toplamının GSYH ‘ya
oranında belirgin bir düşüş olmuştur. 2009-2019 döneminde çalışanlara ve emeklilere
yapılan ödemelerin GSYH ‘ya oranı yüzde 37,8 iken, bu pay 2021-2023 döneminde
yüzde 33,6’ya gerilemiştir.
2022 yılında çalışanlara ve emeklilere yapılan
ödemelerin GSYH ‘ya oranı, tarihi en düşük seviye olan yüzde 29,8’e
gerilemiştir. 2022 yılında yaşanan enflasyonist sürecin, çalışanlar ve
emekliler açısından ciddi bir reel gelir kaybına neden olduğu görülmektedir. Maaş-ücret
artışları ve EYT’lilere kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin etkisiyle bu oran
2023 yılında yüzde 36,4’e, 2024 yılında ise yüzde 41,1’e yükselmiştir.
Hane halkının toplam gelir ve kullanım
farkından oluşan Hane Halkı Harcanabilir Gelirinin GSYH‘ya oranı 2009-2019
döneminde yüzde 66,7 iken, bu pay 2020-2024 döneminde yüzde 61’e gerilemiştir.
Hane halkı harcanabilir gelirinin GSYH ‘ya oranı genelde 2017 yılına kadar
yüzde 67 civarında gerçekleşmiştir. 2018 yılından itibaren bu pay hızla
gerilemiş ve 2021 yılında yüzde 59,9’a kadar gerilemiştir. Bu oran 2024 yılında
yüzde 61,2’ye yükselmiştir. 2009-2023 döneminde hane halkı harcanabilir
gelirinde gözlenen bu gelişmeler, hane halkı tüketim, tasarruf ve yatırımlarını
da etkilemiştir. 2009-2019 döneminde ortalama yüzde 57,8 olan hane halkı
tüketim harcamalarının GSYH ‘ya oranı, 2020-2024 döneminde yüzde 53,5’e
gerilemiş, 2024 yılında ise yüzde 54,3 olmuştur.
İncelenen dönemde hane halkının tasarruf ve yatırımlarının GSYH ‘ya oranlarında da düşüş gözlenmektedir. 2009-2019 döneminde ortalama tasarruf/GSYH oranı yüzde 8,9, yatırım/GSYH oranı yüzde 8,3 olmuştur. Bu oranlar, 2020-2024 döneminde, sırasıyla, yüzde 7,5 ve yüzde 7,4’e gerilemiştir. Hane halkının bazı yıllarda tasarruf-yatırım açığı verdiği görülmektedir. Yüksek büyüme hızının gerçekleştiği 2011-2012 döneminde hane halkı tasarruf-yatırım farkı negatif olmuştur. Benzer durum 2023 ve 2024 yıllarında da gerçekleşmiştir. En yüksek tasarruf açığı 2024 yılında gerçekleşmiş, hane halkı tasarruf açığının GSYH’ya oranı yüzde 1,8 olmuştur.
9. GENEL DEĞERLENDİRME
TÜİK tarafından hazırlanan “Kurumsal Sektör Hesapları”
oldukça detaylı ve değerli bilgiler içermekte ve ekonominin bütüncül bir
resmini ortaya koymaktadır. Ancak TÜİK tarafından, kurumsal sektör hesaplarına
ilişkin olarak yeterli ve anlaşılabilir bir açıklama sisteminin
oluşturulamadığı görülmektedir. Öncelikle TÜİK tarafından “kurumsal sektör
Hesapları” sisteminde yer alan temel değişkenlerin tanım ve kapsamı ile veri
kaynağına ilişkin bir açıklama dokümanının hazırlanmasına ihtiyaç
bulunmaktadır. Kurumsal sektör hesaplarında yer alan her bir kurumsal birim
için, devlet hesaplarında olduğu gibi, toplulaştırılmış tabloların
oluşturularak açıklanması yararlı olacaktır. Böylece kamuoyunun ve makro
büyüklüklerle ilgilenen pek çok iktisatçının kurumsal sektör hesaplarına olan
ilgisi artırılırken, ekonomik büyüklükler ve ekonomik yapıya ilişkin daha
sağlıklı değerlendirmelerin yapılması da sağlanacaktır.
2009-2024
dönemi “Kurumsal Sektör Hesaplarını” inceleyen bu çalışmada, yukarıda
saydığımız eksiklikleri kısmen gidermeye çaba gösterdik. Hane halkı, genel
devlet ile mali ve mali olmayan şirketlerin, çıktı, katma değer, harcanabilir
gelir, tasarruf ve yatırım harcamalarına ilişkin bilgiler derlenerek, incelenen
dönemdeki gelişmeler açıklanmaya çalışıldı.
Kurumsal Sektör
Hesaplarına ilişkin daha önce yapmış olduğumuz çalışmalar,[8]
[9]
ulusal hesap sisteminde yapılan son revizenin kurumsal hesaplara yansıtılması
nedeniyle güncelliğini yitirmiş bulunmaktadır. Bu nedenle TÜİK tarafından
açıklanan revize kurumsal sektör hesapları kullanılarak daha önce yapmış
olduğumuz çalışmalar güncellenmiştir. Bu çalışmanın sonunda yer alan ek tablo
ve grafiklerde, 2009-2024 dönemine ait ana kurumsal sektör hesapları ve bu
büyüklüklerde yapılan revizeler konusunda bilgiler yer almaktadır.
İncelenen dönemde ekonomik yapıda önemli bir
değişiklik olduğu gözlenmektedir. Özellikle hane halkına ilişkin büyüklüklerin
GSYH içindeki paylarında genelde gerileme gözlenmiştir. Bu eğilim son yıllarda
belirgin olarak ortaya çıkmıştır. Hane halkı
harcanabilir gelirinin Gayrisafi Harcanabilir Gelire (GSHG) oranı 2009-2019
döneminde ortalama yüzde 66,8 iken, bu oran 2020-2024 döneminde ortalama yüzde
60,5’e gerilemiştir. 2017
sonrası yaşanan gelişmeler ve Covit-19 salgını hane halkı harcanabilir gelirini
olumsuz etkilemiştir. 2022 yılında yaşanan enflasyonist süreçte, hane halkının,
özellikle, çalışan ve emeklilerin harcanabilir gelirlerinde ciddi bir düşüşe
neden olmuş ve 2021-2022 döneminde hane halkı harcanabilir gelirinin GSYH’ya
oranı yüzde 59,8’e gerilemiştir. 2009-2019 döneminde çalışanlara ve
emeklilere yapılan ödemelerin GSYH ‘ya oranı yüzde 37,8 iken, bu pay 2022
yılında yüzde 29,8’e kadar gerilemiştir. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel
seçimlerinin yapıldığı 2023 yılında durum tekrar tersine dönmüştür. Hane halkı
harcanabilir gelirinin GSYH’ya oranı yüzde 60,1’e yükselmiş, çalışanlara ve
emeklilere yapılan ödemelerin GSYH’ya oranı ise, 2023 yılında yüzde 36,4’e,
2024 yılında da yüzde 41,1 olmuştur. Bu gelişmede 2023 yılındaki asgari ücret
ve maaş artışı yanı sıra, 2 milyon kişiye yakın EYT’lilere yapılan kıdem ve
ihbar tazminatı ödemeleri etkili olmuştur.
Hane
halkı verilerinde gözlenen olumsuz gelişmeye karşın, 2020-2024 döneminde şirketler
kesiminin performansında iyileşme gözlenmiştir. Mali ve mali olmayan şirketlerin
harcanabilir gelirlerinin GSYH ’ya oranı 2009-2019 döneminde yüzde 12,8 iken,
bu oran 2020-2024 döneminde yüzde 19,1’e yükselmiştir
Gayrisafi sabit
sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde yüzde 28,3 iken,
2020-2024 döneminde yüzde 29,9’a yükselmiştir. Bu dönemde hane halkı yatırımlarının GSYH ‘ya oranı yüzde 8,1’den
yüzde 7,1’e gerilerken, şirketlerin sabit sermaye yatırımlarının oranı yüzde
16,3’ten yüzde 19,1’e yükselmiştir. Sabit sermaye tüketiminin GSYH ‘ya oranı 2009-2019 döneminde
ortalama yüzde 15, 2020-2024 döneminde ise yüzde 18,3 olmuştur. Gayrisafi sabit
sermaye yatırımlarından sabit sermaye tüketimi düşüldüğünde net sabit sermaye
yatırımlarına ulaşılmaktadır.
2009-2019 döneminde net sabit sermaye yatırımlarının GSYH ‘ya oranı ortalama
yüzde 13,3 iken, bu oran 2020-2024 döneminde yüzde 11,6’ya gerilemiştir. Bu
oranlar, son yıllarda ekonominin fiilen ilave üretim kapasitesi yaratmakta
yetersiz kaldığını göstermektedir.
2009-2019
döneminde yüzde 26,8 olan toplam yurtiçi tasarrufların GSYH ‘ya oranı, 2020-2024
döneminde yüzde 31,9’a yükselmiş, 2024 yılında ise yüzde 30,1 olmuştur. Toplam tasarruflar içinde şirketlerin payı
2009-2019 döneminde ortalama yüzde 56,9’dan 2020-2024 döneminde yüzde 69,4’e
yükselmiştir. Bu pay 2024 yılında yüzde 71,9 ile tarihi zirve yapmıştır. Hane
halkının tasarruflar içindeki payında son yıllarda önemli bir düşüş
gözlenmektedir. 2009-2019 döneminde hane halkı tasarruflarının toplam
tasarruflar içindeki payı yüzde 33,2’den, 2020-2024 döneminde yüzde 23,6’ya
gerilemiştir. Hane halkı tasarruflarının hane halkı harcanabilir gelirine oranı
2009-2019 döneminde yüzde 13,4, 2020-2024 döneminde ise yüzde 12,3 olmuştur.
2024 yılında bu oran yüzde 11,3’e gerilemiştir.
TÜİK
tarafından kurumsal hesaplarda yapılan son revize, ana hesaplarda daha sınırlı
değişikliğe neden olurken, hane halkı ve şirketler gibi kurumsal birimlerin
hesaplarında önemli farklılaşma yaratmıştır. Revize oranlarını gösteren Ek
Tablo:3 incelendiğinden, özellikle 2015 öncesi verilerde önemli bir revizyon
yapıldığı görülmektedir. Özellikle hane halkı gelir unsurları ile mali olmayan
şirketlerin işletme artıklarında yüksek oranlı revize söz konusudur. Bu durum, geçmiş
yıllara ilişkin kurumsal birimlerin detay hesaplarının doğruluğu konusunda kuşku
yaratmaktadır.
[1] TÜİK, Kurumsal Hesap Sistemleri-(Metaveri). Analitik Çerçeve,
Kapsam, Tanımlar ve Sınıflamalar
[2] A.g.e.
[3] TÜİK, “TÜRKİYE ULUSAL HESAPLAR SİSTEMİNDE
ANA REVİZYON KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR”, 1 Eylül 2025.
[4] TÜİK, “Ulusal Hesaplar Sistemi, Sorularla Resmi İstatistikler
Dizisi-12”.
[5] TÜİK, “Ulusal Hesaplar Sistemi, Sorularla Resmi İstatistikler
Dizisi-12”.
[6] TÜİK, “Ulusal Hesaplar Sistemi, Sorularla Resmi İstatistikler
Dizisi-12”.
[7] TÜİK, “TÜRKİYE ULUSAL HESAPLAR SİSTEMİ’NDE SNA-2008 ve ESA-2010’un
UYGULANMASI ve ANA REVİZYON”
[8] Zafer YÜKSELER,” Makroekonomik Hesaplar ve Hane Halkı Ekonomik
Büyüklükleri (2009-2020)”, Kasım 2021.
https://www.academia.edu/attachments/74586049/download_file?s=portfolio
[9] Zafer YÜKSELER,”2018-2023 Kurumsal Sektör Hesapları ve Makroekonomik
Büyüklükler”, Ekim 2024. https://www.researchgate.net/publication/385097684_2018-2023_KURUMSAL_SEKTOR_HESAPLARI_VE_MAKROEKONOMIK_BUYUKLUKLER?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder