2024 Yılı III.Çeyrek GSYH
Büyümesi ve Gelişmeler
(Zafer
YÜKSELER, 5 Aralık 2024)
1. Sektör ve Harcama Gruplarında Büyüme, Büyümeye
Katkı ve Deflatörler
2024
yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,3 olan GSYH büyüme hızı, yılın ikinci çeyreğinde
yüzde 2,4’e, üçüncü çyreğinde ise yüzde 2,1’e gerilemiştir. Ocak-Eylül
döneminde GSYH büyüme hızı 2023 yılında yüzde 5,3 iken, 2024 yılında yüzde 3,2
olmuştur. Bu dönemde sektörlerin genelinde büyüme hızı yüzde 4,3’ten yüzde 2,7’ye,
ürün üzerindeki vergi ve sübvansiyonlardaki büyüme yüzde 13,6’dan yüzde 6,6’ya gerilemiştir.
2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4,2 oranında büyüyen sanayi sektörü, ikinci çeyrekte yüzde 1,6, üçüncü çeyrekte ise
yüzde 2,2 gerilemiştir. Temmuz-Eylül döneminde tarım sektörü yüzde 4,6, inşaat
sektörü yüzde 9,2, hizmetler sektörü katma değeri ise yüzde 2,4 oranında büyüme
göstermiştir (Tablo:1).
2023 Ocak-Eylül döneminde yüzde 1,3 büyüyen sanayi
sektörü katma değeri, 2024 yılının aynı döneminde de yüzde 0,1 oranında büyümüştür.
Sanayi sektörü büyüme performansındaki zayıflamanın etkisiyle, 2023 ve 2024
yılı Ocak-Eylül döneminde sanayi katma değerinin GSYH içindeki payında belirgin
bir gerileme gözlenmektedir. 2022 yılı genelinde sanayi katma değerinin GSYH
içindekı payı yüzde 26,4 iken, bu pay 2023 yılı genelinde yüzde 22,9’a, 2024
yılı Ocak-Eylül döneminde ise yüzde20,1’e gerilemiştir.
2023 yılı Ocak-Eylül döneminde büyümeyen tarım
sektörü, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 4,6 büyüme göstermiştir. Bu dönemde
inşaat sektörü büyümesi yüzde 6,3’ten yüzde 8,9’a yükselirken, hizmetler
sektöründe büyüme yüzde 5,7’den yüzde 2,9’a düşmüştür. 2024 yılı Temmuz-Eylül
döneminde tüm sektörlerin GSYH büyümesine katkısı 1,8 puan iken, ürün
üzerindeki vergi ve sübvansiyonların katkısı 0,3 puan olmuştur. Hizmetler
sektörünün büyümeye katkısı 1,3 puan, inşaat sektörünün katkısı 0,4 puan
olurken, sanayi sektörünün katkısı negatif 0,4 puan olmuştur (Tablo:2). 2024
Ocak-Eylül döneminde tüm sektörlerin GSYH büyümesine katkısı 2,5 puan iken, vergi
ve sübvansiyonların katkısı 0,7 olarak gerçekleşmiştir.
Tablo:1-GSYH
ve Seçilmiş Alt Bileşenlerin Büyüme Hızları (Sabit Fiy.Yıllık % Değişim)
|
Nisan-Haziran |
Temmuz-Eylül |
Ocak-Eylül |
|||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
|
1. GSYH |
4,6 |
2,4 |
6,5 |
2,1 |
5,3 |
3,2 |
2. Sektörler Toplamı |
3,3 |
1,3 |
5,5 |
2,1 |
4,3 |
2,7 |
Tarım sektörü |
-0,6 |
4,3 |
0,8 |
4,6 |
0,0 |
4,6 |
Sanayi Sektörü |
-1,8 |
-1,6 |
5,9 |
-2,2 |
1,3 |
0,1 |
İnşaat Sektörü |
6,6 |
6,9 |
7,2 |
9,2 |
6,3 |
8,9 |
Hizmetler Sektörü
Toplamı |
5,1 |
1,6 |
6,1 |
2,4 |
5,7 |
2,9 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
8,0 |
3,2 |
5,9 |
1,4 |
8,8 |
2,8 |
16,2 |
10,9 |
15,2 |
2,3 |
13,6 |
6,6 |
|
4.Toplam Yurtiçi Talep |
11,8 |
0,9 |
9,6 |
-0,1 |
10,0 |
1,3 |
5.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
16,0 |
1,5 |
12,3 |
3,1 |
15,0 |
3,7 |
6.Yerleşik+Yerleşik Olmayan H. Halkı Tüketim |
13,4 |
1,4 |
10,7 |
1,2 |
13,2 |
2,9 |
-Dayanıklı Mallar |
20,4 |
-7,2 |
31,9 |
-7,7 |
31,6 |
-5,3 |
-Yarı Dayanıklı
Mallar |
14,7 |
0,3 |
12,5 |
0,9 |
17,1 |
2,0 |
-Dayanıksız Mallar |
15,6 |
5,6 |
8,1 |
9,1 |
11,9 |
7,3 |
-Hizmetler |
8,7 |
0,4 |
5,3 |
-2,1 |
7,7 |
2,1 |
7.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu |
5,3 |
0,8 |
14,2 |
-0,8 |
8,1 |
2,7 |
-İnşaat |
1,9 |
8,4 |
7,2 |
9,4 |
3,6 |
8,8 |
-Makine ve teçhizat |
7,9 |
-5,4 |
23,3 |
-8,6 |
12,8 |
-2,0 |
-Diğer Aktifler |
6,7 |
-4,8 |
1,9 |
-5,5 |
4,0 |
-2,7 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
2023 yılı Temmuz-Eylül döneminde yüzde 9,6 artan
toplam yurt içi talep, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 0,1 oranında
gerilemiştir. Bu dönemde yerleşik hane halkı tüketimi yüzde 3,1artarken, sabit
sermaye yatırımları yüzde 0,8 oranında düşüş göstermiştir. 2023 yılı üçüncü
çeyreğinde başta dayanıklı mallar olmak üzere yerleşik hane halkı tüketimi tüm
gruplarda önemli bir artış göstermiş ve yüzde 12,3 oranında yükselmişti. 2024
yılının aynı döneminde ise dayanıklı mallara yönelik harcamalar yüzde 7,7,
hizmetler tüketimi yüzde 2,1 gerilemiş ve hane halkı tüketim harcamaları yüzde
3,1 oranında artış göstermiştir. 2024 yılı üçüncü çeyreğinde yatırım
harcamalarındaki gerileme
makine-teçhizat yatırımlarındaki yüzde 8,6 oranındaki gerilemeden
kaynaklanmıştır. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde toplam yurt içi talep büyümesi
yüzde 10’dan yüzde 1,3’e, yerleşik hane halkı tüketimi büyümesi yüzde 15’ten
yüzde 3,7’ye, yatırım büyümesi ise yüzde 8,1’den yüzde 2,7’ye gerilemiştir. 2024
yılı Ocak-Eylül döneminde dayanıklı mallara ilişkin harcamalar yüzde 5,3,
makine-teçhizat yatırımları ise yüzde 2 gerilemiştir.
2024 yılı Temmuz-Eylül döneminde yüzde
2,1 oranında büyüyen GSYH’ya hane halkı tüketim harcamalarının katkısı pozitif 2,2
puan, devletin nihai tüketim harcamalarının katkısı negatif 0,1 puan, sabit
sermaye yatırımlarının katkısı ise negatif 0,2 puan olmuştur. Stok değişimi-istatistiki
hatanın büyümeye katkısı 2024 yılı Temmuz-Eylül döneminde negatif 2 puan
olmuştur. Bu dönemde yurt içi talebin büyümeye katkısı negatif iken, net
ihracatın büyümeye katkısı ise pozitif 2,2 puan olarak gerçekleşmiştir
(Tablo:2). 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde stok değişimi-istatistiki hatanın
büyümeye katkısı negatif 3,3 puan iken, 2024 yılının aynı döneminde negatif 2,2
puan olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında net ihracatın büyümeye katkısı
pozitife dönüşmüştür. 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde net ihracatın büyümeye
katkısı negatif 4,1 puan iken, 2024 yılının aynı döneminde pozitif 1,9 puan
olmuştur.
2024 yılı Ocak-Eylül döneminde mal ve hizmet
ihracatı reel olarak yüzde 2,1 oranında artarken, mal ve hizmet ithalatı yüzde 6,5
oranında gerilemiştir. 2024 yılında kıymetli taşlar ve altın ithalatı ile
enerji ithalatındaki gerileme, sanayi üretimdeki düşüşün ham madde ithalatını
geriletmesi, net ihracatın büyümeye katkısının pozitife dönmesine katkı
yapmıştır. Ayrıca dış ticaret hadlerinin lehimize gelişmesi de bu
sonuçta etkili olmuştur. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde mal ve hizmet
ihracatı deflatörü yüzde 47,9 artarken, mal ve hizmet ithalatı deflatörü yüzde 44,2
oranında artış göstermiştir.
Tablo:2-
GSYH Büyümesine Katkılar ve Deflatörler (Yüzde Puan) (1)
|
Nisan-Haziran |
Temmuz-Eylül |
Ocak-Eylül Deflatör (%) |
|||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
|
1. GSYH |
4,6 |
2,4 |
6,5 |
2,1 |
67,5 |
65,0 |
2. Sektörler Toplamı |
3,0 |
1,2 |
4,9 |
1,8 |
67,9 |
65,0 |
Sanayi Sektörü |
-0,4 |
-0,3 |
1,1 |
-0,4 |
50,1 |
49,2 |
İnşaat Sektörü |
0,3 |
0,4 |
0,3 |
0,4 |
90,5 |
72,7 |
Hizmetler Sektörü
Toplamı |
3,1 |
1,0 |
3,5 |
1,3 |
75,0 |
73,4 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
2,1 |
0,9 |
1,5 |
0,3 |
63,9 |
59,7 |
3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve
Sübvansiyon |
1,6 |
1,2 |
1,6 |
0,3 |
63,8 |
65,0 |
4.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
10,9 |
1,1 |
8,5 |
2,2 |
59,7 |
63,4 |
5.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu |
1,4 |
0,2 |
3,2 |
-0,2 |
78,9 |
60,4 |
6. Stok Değişimi |
-2,0 |
-0,4 |
-3,0 |
-2,0 |
|
|
7.Net İhracat |
-6,3 |
1,5 |
-2,6 |
2,2 |
|
|
TÜFE (Yıllık Ortalama % Değişim) |
40,4 |
72,3 |
56,2 |
54,1 |
50,3 |
63,7 |
Yİ-ÜFE (Yıllık Ortalama % Değişim) |
44,1 |
54,4 |
49,1 |
36,6 |
53,5 |
45,6 |
(1)
Yuvarlamalar nedeniyle toplamlar
tutmayabilir.
2022
yılı genelinde TÜFE ve Yİ-ÜFE enflasyonunda gözlenen farklılaşma sektörler ve
harcama gruplarının zımni fiyat deflatörlerine de yansımıştır. 2023 yılında da
farklılaşma devam etmiştir. GSYH deflatörü yüzde 68,2 iken, TÜFE yüzde 53,9,
ÜFE yüzde 49,9 artmıştır. Önceki yıllarda GSYH deflatörü TÜFE ve ÜFE
ortalamasına yakın iken, 2023 yılında her iki endeksin üzerinde artış
göstermiştir. Bu eğilim 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde de devam etmiştir. (Grafik:2). Sanayi sektörü zımni fiyat
deflatörü sanayi ürünlerinin fiyatlarından oluşan ÜFE’den etkilenirken,
hizmetler sektörü ve yerleşik hane halkı tüketim deflatörleri hizmet üretici
fiyatları ve TÜFE’den etkilenmektedir. Bu üç endeksin önemli ölçüde
farklılaşması GSYH deflartörünü etkilemekte ve uyumsuzluk yaratmaktadır. 2024
Ocak-Eylül döneminde GSYH deflatörü TÜFE’ye yakınsamıştır.
2.
Büyümeyi Etkileyen Unsurlar:
2024 yılı üçüncü çeyreğinde, ekonomik faaliyetlerde
durağanlaşma devam etmiştir. Bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre sanayi
üretimi yüzde 2,9, imalat sanayi üretimi
yüzde 3,3 gerilerken, hizmet üretim endeksi yüzde 0,4 artmıştır. Ekonomik Güven
Endeksi (EGE) ve bazı alt bileşenleri geçen yıla göre düşüş göstermiştir.
Özellikle reel kesim güven endeksindeki gerileme daha belirgindir. İkinci
çeyrekte gerileyen ticaret satış hacim endeksi, üçüncü çeyrekte yüzde 6 artmış,
perakende satış hacim endeksinde artış hız kazanmıştır. Bu dönemde mal ve
hizmet ihracat hacminde yüzde 0,8 oranında artış gözlenirken, mal ve hizmet
ithalat hacmi reel olarak yüzde 9,6 gerilemiştir (Tablo:2). Tüketim malları
ithalatı artarken, ham madde ve yatırım malları ithalatında düşüş söz
konusudur.
Tablo:3-Üretim ve Talebi Etkileyen
Unsurlardaki Yıllık Değişim (%)
|
|
2023 |
2024 |
||||
|
I |
II |
III |
I |
II |
III |
|
1. Toplam İstihdam |
Yıllık % Değ. |
4,9 |
2,4 |
2,8 |
3,7 |
3,8 |
3,0 |
-Sanayi Sektörü
İstihdamı |
Yıllık % Değ. |
4,3 |
0,8 |
-0,2 |
-0,8 |
-1,8 |
1,9 |
-Hizmetler
Sektörü İstihdamı |
Yıllık % Değ. |
6,9 |
5,1 |
4,6 |
4,9 |
5,0 |
3,8 |
2. Fiilen İş Başında Olanlar |
Yıllık % Değ. |
3,7 |
0,1 |
5,1 |
4,9 |
-0,8 |
1,4 |
3. Sanayi Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
-0,6 |
-3,4 |
8,5 |
5,3 |
-3,0 |
-2,9 |
-İmalat Sanayi
Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
0,6 |
-2,5 |
8,4 |
5,0 |
-4,2 |
-3,3 |
-Elektrik, Gaz, Su Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
-6,2 |
-4,9 |
5,4 |
7,5 |
6,2 |
4,1 |
4. İmalat Kapasite Kul. Oranı (%) |
% |
74,7 |
76,1 |
76,8 |
76,3 |
76,4 |
75,4 |
5. Hizmet Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
8,9 |
4,6 |
6,9 |
7,3 |
1,2 |
0,4 |
6. Ekonomik Güven Endeksi |
Endeks |
99,2 |
102,5 |
96,4 |
99,5 |
97,7 |
94,2 |
- Reel Kesim
Güven Endeksi |
Endeks |
103,3 |
105,3 |
104,9 |
102,8 |
102,1 |
98,6 |
- Hizmet Sektörü
Güven Endeksi |
Endeks |
116,8 |
117,8 |
115,2 |
118,6 |
116,5 |
112,8 |
- Perakende Tic.
Güven Endeksi |
Endeks |
122,3 |
116,9 |
115,6 |
114,5 |
112,0 |
108,5 |
- İnşaat Sektörü
Güven Endeksi |
Endeks |
90,5 |
89,8 |
87,9 |
90,4 |
88,3 |
87,6 |
- Tüketici Güven
Endeksi |
Endeks |
80,6 |
87,9 |
73,2 |
79,7 |
79,8 |
76,8 |
7.Ticaret Satış Hacim Endeksi |
Yıllık % Değ |
21,8 |
14,1 |
16,2 |
7,4 |
-1,3 |
6,0 |
-Perakende
Ticaret Satış Hac.En. |
Yıllık % Değ |
29,4 |
29,0 |
23,2 |
19,5 |
7,9 |
12,2 |
8. Finansal Hizmetler Güven Endeksi |
Endeks |
143,0 |
152,3 |
164,2 |
148,5 |
155,7 |
157,8 |
- İş Durumu (Son
3 ay) |
Endeks |
140,8 |
156,0 |
159,8 |
142,9 |
156,0 |
149,7 |
- Hizmetlere Talep (Son3 ay) |
Endeks |
150,4 |
148,0 |
173,3 |
154,1 |
157,0 |
155,0 |
7. Mal ve Hizmet İhracatı (Hacim) |
% Değişim |
-3,4 |
-9,5 |
1,0 |
4,3 |
0,0 |
0,8 |
8. Mal ve Hizmet İthalatı (Hacim) |
% Değişim |
13,5 |
19,7 |
14,5 |
-3,0 |
-5,7 |
-9,6 |
Kaynak:
TÜİK, TCMB.
2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı
ve genel seçimler öncesi ve seçim sonrasında uygulanan ekonomi politikaları,
siyah ve beyaz kadar farklılık göstermiştir. Seçim öncesinde TCMB müdahaleleri
ve makro ihtiyatı tedbirler ile döviz kurlarında istikrar sağlanırken, faiz
oranlarının düşük tutulmasına çaba gösterilmiştir (Tablo:4). Seçim
sonrasında göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı, bu politikaları irrasyonel
olarak tanımlamış ve rasyonel politikalara dönüleceğini belirtmiştir. 2023
Şubat ayında yüzde 8,5’e indirilen TCMB politika faizi 23 Haziran’a kadar bu seviyede
kalmış, o tarihte yüzde 15’e yükseltilmiştir. Politika faiz oranı kademeli
olarak artırılarak 20 Aralık 2023 tarihinde yüzde 42,5 olarak belirlenmiştir.
22 Mart 2024 tarihinde ise politika faiz oranı yüzde 50’ye yükseltilmiş, ikinci
ve üçüncü çeyrekte de bu seviyede tutulmuştur.
Tablo:4- Yıllık Ortalama Faiz Oranları, Enflasyon
ve Döviz Kuru (%)
|
2018-20 |
2021 |
2022 |
2023 |
2 0 2 4 |
||
1.Ç. |
2.Ç. |
3.Ç. |
|||||
TCMB Ort.Fon.Maliyeti |
16,73 |
17,50 |
12,28 |
23,73 |
51,22 |
51,37 |
50,00 |
Ticari Kredi Faizi |
19,39 |
20,79 |
21,60 |
28,61 |
56,01 |
64,86 |
60,70 |
Tüketici Kredisi Faizi |
22,15 |
23,48 |
30,87 |
44,91 |
66,24 |
78,36 |
73,86 |
Ortalama Mevduat Faizi |
14,94 |
17,14 |
16,40 |
28,69 |
48,22 |
58,55 |
55,82 |
3 Aylık Mevduat Faizi |
15,81 |
18,11 |
19,02 |
35,70 |
53,39 |
63,98 |
59,34 |
DİBS Faizi |
15,80 |
17,80 |
18,45 |
20,63 |
36,56 |
34,10 |
35,40 |
TÜFE Yıllık Ortalama |
14,60 |
19,60 |
72,31 |
53,86 |
66,84 |
72,27 |
54,09 |
Yİ-ÜFE Yıllık Ortalama |
18,92 |
43,86 |
128,47 |
49,93 |
47,68 |
54,38 |
36,61 |
Dolar Kuru Değişimi |
24,48 |
26,07 |
87,47 |
43,04 |
63,71 |
56,46 |
24,95 |
TCMB
politika faizindeki bu yükselişe paralel olarak, kredi ve mevduat faizlerinde
de 2024 yılında belirgin bir artış olmuştur. Kredi ve mevduat faizlerindeki bu
yükseliş, firma ve tüketicilerin davranışlarını etkileyerek ekonomide
yavaşlamaya neden olmuştur. Yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde mevsim ve takvim etkisinden
arındırılmış GSYH bir önceki döneme göre, yüzde 0,2 oranında gerilemiştir. Hane
halkı tüketim harcamaları ise ikinci çeyrekte yüzde 0,1, üçüncü çeyrekte yüzde
0,3 oranında düşüş göstermiştir. Önümüzdeki dönemde de yavaşlamanın
daha belirgin hale geleceği tahmin edilmektedir. Dış dengedeki iyileşmenin
büyük ölçüde ithalattaki gerilemeden kaynaklanması nedeniyle, iç talepteki bu
daralmanın dış talep ile telafi edilme olasılığı zayıf görülmektedir. Ayrıca
Türk lirasının reel değerlenmesi de bu olasılığı oldukça zayıflatmaktadır.
3. Sanayi Sektörü Büyümesi:
Ekonomide büyümenin en önemli
belirleyicisi olan sanayi sektöründe, 2024 yılı ikinci çeyreğindeki daralma,
üçüncü çeyrekte de devam etmiş, üretim yüzde 2,9, katma değer yüzde 2,2, çalışılan
saat endeksi ise yüzde 3,2 oranında gerilemiştir. Üçüncü
çeyrek itibariyle yıllık ortalama veriler kullanıldığında, geçen yıla göre
üretimin yüzde 0,4, katma değerin yüzde 0,8 arttığı, istihdamın yüzde 0,5, çalışılan
saat endeksinin ise yüzde 2,7 gerilediği görülmektedir (Tablo:5). Sanayi
istihdamı ve sanayide çalışılan saat azalmış, saatlik işgücü verimi ise yılın
ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 artmıştır. Yıllık ortalama verilere göre işgücü verimindeki artış yüzde 3,1 olmuştur. İmalat
sanayi kapasite kullanım oranı 2023 yılı Temmuz-Eylül döneminde yüzde 76,8
iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 75,4’e gerilemiştir.
Tablo:5-Sanayi
Sektörüne İlişkin Göstergeler ve Birim Ücret Endeksi (2021=100)
|
Temmuz-Eylül
Dönemi |
Yıllık
Ortalama |
||||
2023 |
2024 |
% Değişim |
2023 |
2024 |
% Değişim |
|
Sanayi
Katma Değer Hacim En. |
232,1 |
227,0 |
-2,2 |
230,3 |
232,1 |
0,8 |
Sanayi
Üretim Endeksi |
109,4 |
106,2 |
-2,9 |
106,1 |
106,5 |
0,4 |
Sanayi
İstihdamı (Bin Kişi) |
6.626 |
6.750 |
1,9 |
6.748 |
6.718 |
-0,5 |
Çalışılan
Saat Endeksi |
110,5 |
107,2 |
-3,2 |
108,7 |
105,8 |
-2,7 |
Saatlik
İşgücü Verimi |
99,0 |
99,3 |
0,3 |
97,6 |
100,6 |
3,1 |
Saatlik
İşgücü Kazanç Endeksi (1) |
393,2 |
706,2 |
79,6 |
301,8 |
623,1 |
106,5 |
Nominal
Birim Ücret (2) |
397,3 |
711,5 |
79,1 |
309,7 |
621,0 |
100,5 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-TÜFE |
139,9 |
162,6 |
16,2 |
130,8 |
160,7 |
22,9 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-ÜFE |
108,3 |
141,9 |
31,1 |
97,9 |
135,7 |
38,6 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-$ |
131,4 |
188,5 |
43,4 |
128,7 |
174,5 |
35,6 |
İmalat
San. Kapasite K.O (%) |
76,8 |
75,4 |
-1,4
puan |
76,0 |
76,4 |
+0,4
puan |
Kaynak:
TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
(1)İşgücü Kazanç Endeksi, EYT’liler için yapılan kıdem/ihbar tazminatı
ödemelerini kapsamamaktadır.
(2) Nominal
Birim Ücret= Saatlik İşgücü Kazancı/Saatlik İşgücü Verimi.
Not: Reel Ücret
Endeksi-TÜFE= Nominal Birim Ücret/TÜFE Endeksi. Reel Ücret Endeksi-ÜFE= Nominal
Birim Ücret/Yİ-ÜFE.
İşgücü maliyeti göstergesi olan
saatlik işgücü kazanç endeksi 2024 yılı Temmuz-Eylül döneminde yüzde 79,6, işgücü
verimliliği ile düzeltilmiş nominal birim ücret ise yüzde 79,1 oranında
yükselmiştir. TÜFE bazlı reel birim ücret, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde
16,2 oranında yükselmiştir. Sanayi üretim ve ihracatı açısından önemli olan ÜFE
bazlı reel birim ücret endeksi ise yüzde 31,1 oranında artmıştır. Bu dönemde Dolar
cinsi reel birim ücret endeksi ise yüzde 43,4 oranında yükselmiştir (Tablo:5).
Sanayi sektöründe yıllıklandırılmış çalışılan saat
endeksi ile üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2018 yılı ikinci yarısından
itibaren her iki endeksin 2020 yılı son çeyreğine kadar düşüş gösterdiği
görülmektedir. Bu dönemden itibaren her iki endeks önemli bir yükseliş
eğilimine girmiştir. Ancak 2023 yılından itibaren çalışılan saat endeksinde,
2024 yılında ise üretim endeksinde tekrar gerileme gözlenmektedir (Grafik:3). 2015 sonrası dönemde TÜFE bazlı reel birim ücret endeksinde
istikrar gözlenirken, dolar ve Yİ-ÜFE bazlı reel birim ücret endeksi gerilemiştir
(Grafik:4). Özellikle 2015 yılı 3.çeyreğinden itibaren, işgücü verimliliğindeki
artışın da katkısıyla, dolar cinsi reel birim ücret endeksinde hızlı bir düşüş
olduğu görülmektedir. Ancak bu eğilim 2022 yılı ikinci yarısından itibaren
tersine dönmüştür. Bu dönemde işgücü maliyetlerindeki yükseliş, TÜFE, dolar ve
Euro cinsi reel birim ücretlerde artış eğilimini başlatmıştır. 2023 yılında
nominal birim ücret endeksindeki artışın yüzde 100’ü aşması reel birim ücret
endekslerinin de hızla yükselmesine neden olmuş, bu eğilim 2024 yılında da
devam etmiştir. Bu durumun ithal talebini artırdığı, ihracatı olumsuz
etkilediği ve 2021 yılı sonrasında sanayi üretim endeksi ile çalışılan saat
endeksi büyümesinde önemli bir yavaşlamaya neden olduğu görülmektedir.
Hayat pahalılığı ve geçim sorununun arttığı bir dönemde, reel
birim ücretlerdeki bu yükseliş ekonomide ciddi bir ikilemi de beraberinde
getirmektedir. Bir taraftan ücret artışları baskı altına alınırken, diğer
taraftan döviz kurundaki değerlenme ile enflasyon kontrol edilmeye
çalışılmaktadır. Bu durumun geçim sorununu daha da ağırlaştırması
beklenmektedir.
4. Hizmetler Sektörü
Büyümesi:
2020 yılında Covit-19 salgınından en olumsuz
etkilenen sektör hizmetler sektörü olmuştur. Salgın nedeniyle 2020 yılı ikinci
çeyreğinde geçici olarak bazı iktisadi faaliyetlerin durdurulması, sokağa çıkma
yasakları ve ulaşım kısıtlarına ilişkin düzenlemeler, hizmetler sektöründe istihdam
ve gelir kaybını da beraberinde getirmişti. 2020 yılında hizmetler sektörü istihdamı,
üretimi ve tüketiminde büyük gerileme olmasına karşın, TÜİK hizmet sektörü
katma değerinde yüzde 0,4 oranında büyüme olduğunu açıklamıştı (Tablo:6).
Tablo:6- Hizmetler
Sektörü Katma Değeri ve Hizmet Tüketimi (Yıllık % Değişim)
|
Toplam Hizmet Sektörü Katma Değeri |
Hizmetler Üretim Endeksi |
Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
Yerleşik-Yerleşik Olmayan Hane Halkı Tüketimi |
Hizmetler Sektörü İstihdamı |
|
Toplam |
Hizmetler |
|||||
2020 |
0,4 |
-7,6 |
3,2 |
-1,9 |
-11,7 |
-5,8 |
14,3 |
20,9 |
15,4 |
18,0 |
21,3 |
6,7 |
|
2022 |
9,5 |
20,4 |
19,0 |
21,4 |
26,5 |
9,2 |
2023 |
5,2 |
5,5 |
13,6 |
12,0 |
6,1 |
4,9 |
2023- 1 |
5,8 |
8,9 |
17,3 |
16,3 |
9,5 |
6,9 |
2 |
5,1 |
4,6 |
16,0 |
13,4 |
8,7 |
5,1 |
3 |
6,1 |
6,9 |
12,3 |
10,7 |
5,3 |
4,6 |
4 |
4,1 |
2,5 |
10,1 |
8,8 |
2,3 |
3,3 |
2024-1 |
4,9 |
7,3 |
7,0 |
6,6 |
8,9 |
4,9 |
2 |
1,6 |
1,2 |
1,5 |
1,4 |
0,4 |
5,0 |
3 |
2,4 |
0,4 |
3,1 |
1,2 |
-2,1 |
3,8 |
Kaynak:
TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.
2021 ve 2022
yıllarında turizm sektöründeki canlanmanın etkisiyle hizmetler sektörü istihdam
ve katma değerinde yüksek bir artış gözlenmiş ve büyüme süreci 2023 yılında da
devam etmiştir. Ancak 2023 yılı son çeyreğinde hizmetler sektöründe bir
yavaşlama gözlenmiştir. Bu eğilim 2024 yılı ikinci çeyreğinden itibaren daha da
belirginleşmiştir. 2024 yılı ikinci çeyreğinde hizmet üretim endeksi yüzde 1,2,
yerleşik-yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimi yüzde 0,4 ve hizmet sektörü
katma değeri yüzde 1,6 oranında artmıştı. 2024 yılı üçüncü çeyreğinde, yerleşik-yerleşik
olmayan hanelerin hizmet tüketimi yüzde 2,1 gerilerken, hizmet üretim endeksi
yüzde 0,4 artmıştır. Bu olumsuz gelişmelere karşın, hizmetler sektörü katma
değer büyümesi yüzde 2,4’e yükselmiştir. Bu dönemde hizmetler sektörü istihdamımdaki
artış yüzde 5’ten yüzde 3,8’e düşmüştür (Tablo:6). 2024 yılı Ocak-Eylül
döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, hizmet ihracat gelirleri yüzde 7,4
artarak 86,4 milyar dolara, turizm gelirleri ise yüzde 10,4 oranında artarak 43,1
milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Hizmetler sektörü katma
değer büyümesi ile yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimleri ve
hizmet üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2020 yılında büyük bir tutarsızlık
olduğu görülmektedir (Grafik:5 ve 6). 2020 yılında hizmetler sektörü katma
değeri yüksek belirlenmişken, 2022-2023 yıllarında aksi yönde bir eğilim gözlenmektedir.
2024 yılında hizmetler sektörü verilerinin daha uyumlu hale geldiği
görülmektedir.
5. İstihdam Gelişmeleri:
TÜİK verilerine göre, 2024
yılı 3.çeyreğinde işsiz sayısı, geçen yıla göre 92 bin kişi azalmış ve işsizlik
oranı yüzde 8,8 gerilemiştir. Ancak,
alternatif işsizlik oranlarından İşsiz+Zamana Bağlı Eksik İstihdamdan oluşan
işsizlik oranı yüzde 17,9, İşsiz+Potansiyel işgücünün dâhil olduğu işsizlik
oranı yüzde 18,4, geniş tanımlı işsizlik olan Atıl İşgücü Oranı ise yüzde 26,5
olmuştur.
Salgın
sonrası ekonomideki normalleşme ve büyüme işgücü istatistiklerine olumlu
yansımış, salgının zirve yaptığı 2020 yılı ikinci çeyreğinde 25.853 bin kişiye
kadar gerileyen istihdam, takip eden dönemlerde yükselmiş ve 2024 yılı 3.
çeyreğinde 32.993 bin kişi olmuştur. Geçen yılın 3. çeyreğine göre, nüfus 485
bin kişi, istihdam 950 bin kişi artmış, işgücüne dahil olmayan nüfus 373 bin
kişi, işsiz sayısı ise 92 bin kişi gerilemiştir. Geçen yıla göre tarım
istihdamı 11 bin kişi azalırken, tarım dışı istihdam 941 bin kişi yükselmiştir.
Geçen yıla göre istihdam, sanayide 124 bin kişi, hizmetler sektöründe 688 bin
kişi, inşaatta ise 148 bin kişi artmıştır. 2023 yılı 3. çeyreğinde
fiilen iş başında olanların sayısı, geçen yıla göre 422 bin kişi artmış,
ortalama haftalık çalışma süresi de 44,3 saate gerilemiştir. Bu dönemde
haftalık toplam çalışılan saat ise yüzde 1,3 oranında azalış göstermiştir.
2024 yılı 3.çeyreğinde istihdamdaki yıllık 950 bin kişilik
artışın 422 bin kişisi (yüzde 44,4’ü) kadın istihdamındaki artıştan
kaynaklanmıştır.
2024 yılı 3.çeyreğinde ücretli kadın istihdamı 225 bin kişi, ücretli erkek
istihdamı ise 407 bin kişi artmış, toplam ücretli istihdamı ise 632 bin kişi
artış göstermiştir. 2024 yılı 3. çeyreğinde kayıt dışılık oranı 0,6 puan
artarak yüzde 27,8’e yükselmiştir.
Tablo:7-
Temel işgücü Göstergeleri (15+yaş, Bin Kişi)
|
2022 III.Çeyrek |
2023 III.Çeyrek |
2024 III.Çeyrek |
Yıllık Değişim |
||
2022 III.Çey. |
2023 III.Çey. |
2024 III.Çey. |
||||
15 ve daha yaştaki nüfus |
64.793 |
65.494 |
65.979 |
956 |
701 |
485 |
İşgücü |
34.661 |
35.315 |
36.173 |
1.097 |
654 |
858 |
İstihdam Edilenler |
31.180 |
32.043 |
32.993 |
1.508 |
883 |
950 |
Tarım |
5.263 |
5.174 |
5.183 |
-169 |
-89 |
9 |
Tarım Dışı |
25.917 |
26.869 |
27.810 |
1.697 |
952 |
941 |
Fiilen İş Başında Olanlar |
28.516 |
29.958 |
30.380 |
1.435 |
1.442 |
422 |
İşsiz (U-3) |
3.501 |
3.272 |
3.180 |
-411 |
-229 |
-92 |
İşgücüne Dahil Olmayan Nüfus |
30.132 |
30.179 |
29.806 |
-142 |
47 |
-373 |
Haftalık Ortalama Çalışma Saati |
44,6 |
45.5 |
44,3 |
-1,0 |
0,9 |
-1,2 |
Kayıt Dışılık Oranı (%) |
27,7 |
27,2 |
27,8 |
-2,8 |
-0,5 |
0,6 |
İşsizlik Oranı (%)
|
10,1 |
9,3 |
8,8 |
-1,6 |
-0,8 |
-0,5 |
TÜİK-Alternatif
İşsizlik Or.(%) |
|
|
|
|
|
|
1.İşsiz+Zamana Bağlı Eksik İst. |
14,2 |
14,8 |
17,9 |
-1,1 |
0,6 |
3,1 |
2.İşsiz+Potansiyel İşgücü |
17,0 |
17,3 |
18,4 |
-1,8 |
0,3 |
1,1 |
3.Atıl İşsizlik Oranı |
20,8 |
22,3 |
26,5 |
-1,3 |
1,5 |
4,2 |
İşgücüne
dahil olmayan “Ev İşleriyle Meşgul” kadın sayısında son iki yılda radikal bir
değişim gözlenmektedir. 2022 yılı 3.çeyreğinde 10.172 bin kadın ev işleriyle
meşgul grubunda yer alırken bu sayı 2024 yılının aynı döneminde 7.005 bin
kişiye gerilemiştir. EYT düzenlemesi nedeniyle erken emekli olan kişi sayısında
2 milyon kişiden fazla artış olmasına karşın, işgücüne dahil olmayan emekli
sayısında azalış gözlenmektedir (Grafik:9). Geçim koşullarının zorlamasının
etkisiyle emekli ve ev kadını sayılarında düşüş olduğu, bu kişilerin büyük
ölçüde zamana bağlı eksik istihdam ve potansiyel işgücündeki artışa yol açtığı
anlaşılmaktadır.
Son
iki yılda istihdamın kalitesinde belirgin bir bozulma gözlenmektedir. Tam
zamanlı istihdam azalırken, zamana bağlı eksik istidamda artış söz konusudur.
2024 yılı 3. çeyreğinde geçen yıla göre tam zamanlı istihdam 390 bin kişi
azalırken, eksik istihdam edilenlerin sayısı 1.340 bin kişi artmıştır
(Grafik:10). 2024 yılı 3.çeyreğinde toplam istihdam 950 bin kişi artarken,
eksik istihdam nedeniyle toplam çalışılan saat yüzde 1,3 civarında
gerilemiştir.
2024 yılı 3. çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre,
istihdamdaki artış devam etmiş, genel işsizlik oranında düşüş gözlenmiştir.
Ancak bu olumlu gelişmelere karşın, istihdamın kalitesinde bozulma ve atıl
işsizlik oranında 4,2 puanlık bir artış söz konusudur. Sanayi sektörü
istihdamında durağanlaşma gözlenirken, hizmetler ve inşaat sektörü istihdamında
artış devam etmiştir. Hayat
pahalılığının devam etmesi emeklilerin ve ev kadınlarının da çalışmalarını
zorunlu hale getirmiştir. Bu durum işgücüne dahil olmayanlar grubunun yapısının
önemli ölçüde değişmesine neden olmuş, ev kadını ve emekli sayısının önemli
ölçüde azalmasına neden olmuştur.
6. İşgücü Ödemeleri:
Covit-19 ve sonrasındaki ekonomik politika uygulamalarının
etkisiyle, işletme artığının GSYH’daki payı artarken, işgücü ödemelerinin payı
2021 ve 2022 yıllarında belirgin bir düşüş göstermişti. 2023 yılında işgücü
ödemelerinin payında tekrar yükseliş gözlenmiştir. Seçim sürecinde asgari ücret
ve maaşlara yapılan artışlar ile EYT’den emekli olan yaklaşık 2 milyon kişiye yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemeleri işgücü
ödemelerinin GSYH içindeki payının yükselmesini sağlamıştır. Nitekim 2019
yılında işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı yüzde 31,3 iken, bu pay 2022
yılında yüzde 23,6’ya kadar gerilemiş, 2023 yılında ise maaş-ücret ve kıdem-ihbar
tazminatlarının etkisiyle yüzde 28,9’a yükselmiştir. (Tablo:8). 2024 yılı
ikinci çeyreğinde yüzde 35,5 olan işgücü ödemelerinin GSYH’ya oranı, üçüncü
çeyrekte yüzde 32,4’e gerilemiştir (Tablo:8). 2023 yılı Ocak-Eylül
döneminde yüzde 30,2 olan işgücü ödemelerinin GSYH’ya oranı ise 2024 yılının
aynı döneminde yüzde 34,8’e yükselmiştir. 2024 yılı ikinci yarısında memur
maaşları yüzde 19 civarında artırılırken, asgari ücrete artış yapılmamıştır. Asgari
ücretin sabit tutulması, özel sektördeki diğer çalışanlarının ücret artışlarını
da oldukça sınırlandırmıştır. 2024 yılının ikinci yarısında işgücü ödemelerinin
GSYH içindeki payında belirgin bir gerileme olacağı tahmin edilmektedir.
Tablo:8- İstihdam ve
İşgücü Ödemeleri
|
Bin Kişi |
(%) |
Kişi Başı Reel İşgücü Ödemesi (% Değişim) |
||||
Ücretli Çalışan |
T.İstihdam |
Ücretli/ T.İstihdam |
İşgücü Ödemesi/GSYH |
TÜFE’ye Göre |
Deflatöre Göre |
İTO Ücretliler Geç.End.Göre |
|
2019 |
19.216 |
28.042 |
68,5 |
31,3 |
5,6 |
6,8 |
5,0 |
2020 |
18.721 |
26.685 |
70,2 |
29,3 |
0,1 |
-2,2 |
-0,2 |
2021 |
20.152 |
28.827 |
69,9 |
26,8 |
2,2 |
-5,2 |
2,6 |
2022 |
21.722 |
30.725 |
70,7 |
23,6 |
-2,2 |
-14,0 |
-10,5 |
2023 |
22.567 |
31.607 |
71,4 |
28,9 |
35,5 |
24,0 |
22,9 |
2023-1 |
22.194 |
30.856 |
71,9 |
33,4 |
37,5 |
19,3 |
19,9 |
2 |
22.415 |
31.507 |
71,1 |
30,1 |
48,6 |
34,2 |
32,2 |
3 |
22.638 |
32.043 |
70,6 |
28,2 |
34,5 |
23,3 |
23,3 |
4 |
23.021 |
32.020 |
71,9 |
26,1 |
26,6 |
21,1 |
18,4 |
2024-1 |
23.044 |
32.013 |
72,0 |
37,1 |
20,9 |
12,4 |
13,9 |
2 |
23.153 |
32.696 |
70,8 |
35,5 |
17,9 |
16,8 |
12,2 |
3 |
23.270 |
32.993 |
70,5 |
32,4 |
11,3 |
14,3 |
4,5 |
Kaynak: TÜİK ve kendi
hesaplamalarımız.
2022 yılında TÜFE bazlı kişi başı reel işgücü ödemesi yüzde 2,2
oranında gerilemiştir. Ancak GSYH deflatörüne göre kişi başı reel işgücü
ödemesindeki gerileme yüzde 14 olarak hesaplanmaktadır. 2023 yılında kişi
başı reel işgücü ödemesi TÜFE’ye göre yüzde 35,5, GSYH deflatörüne göre ise yüzde
24 oranında artış göstermiştir. Kişi başı reel işgücü ödemesindeki artış
2024 yılı ilk yarısında da devam etmiştir (Tablo:8 ve Grafik:10). 2024 yılı
ikinci yarısında asgari ücretin sabit tutulması reel işgücü ödemelerindeki
artışı yılın ikinci yarısında sınırlandıracaktır.
2022 yılı ve
sonrasında toplumda en çok tartışılan konuların başında TÜFE enflasyon oranları
gelmiştir. TÜFE, ÜFE, GSYH deflatörü ve İTO Ücretliler Geçinme Endeksleri ile
açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar oluşmuş ve TÜFE
enflasyonunun gerçekleri yansıtmadığı algısı yaygınlaşmıştır (Bakınız
Grafik:2). 2022 ve 2023 yıllarında TÜİK-TÜFE endeksinde yıllık ortalama artış,
sırasıyla, yüzde 72,3 ve yüzde 53,9 olarak açıklanmıştır. Aynı oranlar, İTO
Ücretliler geçinme endeksinde yüzde 88,0 ve yüzde 69,7 iken, GSYH deflatörü,
sırasıyla, yüzde 96,1 ve yüzde 68,2 olarak hesaplanmaktadır. 2024 Ocak-Eylül
döneminde ortalama TÜFE enflasyonu yüzde 63,7 iken, GSYH zımni deflatörü yüzde 65
yükselmiştir. Daha kapsamlı olması
nedeniyle reel işgücü ödemeleri hesaplanırken GSYH zımni deflatörünün
kullanılmasının daha gerçekçi olduğu düşünülmektedir.
7. Stok
Değişimi-İstatistiki Hata:
2020
yılı son çeyreğinden itibaren 15 çeyrektir stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli
negatif olmuştur.2024 yılı ikinci çeyreğinde stok değişiminin büyümeye katkısı negatif
0,4 puan ile oldukça sınırlı kalmış, üçüncü çeyrekte ise negatif 2 puana
yükselmiştir (Bakınız Tablo:9). Cari fiyatlarla stok değişiminin GSYH’ya oranı
ise, uzun yıllar sonra, ilk kez 2023 yılında negatif olmuş ve bu eğilim 2024
yılı Ocak-Eylül döneminde de devam etmiştir.
Tablo:9- Stok Değişimi-GSYH İlişkisi
|
Stok Değişimi/GSYH (Cari Fiy.) (%) |
Stok Değişiminin GSYH’ya Katkısı (%puan) |
||||||
|
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
1.çeyrek |
5,2 |
8,2 |
3,9 |
-2,1 |
-1,2 |
-8,8 |
-5,1 |
-4,5 |
2.çeyrek |
2,9 |
4,6 |
-4,4 |
-6,1 |
-5,4 |
-9,9 |
-2,0 |
-0,4 |
3.çeyrek |
2,6 |
8,0 |
-1,3 |
-5,8 |
-5,7 |
-8,0 |
-3,0 |
-2,0 |
4.çeyrek |
2,8 |
3,6 |
-4,0 |
|
-7,5 |
-4,9 |
-4,2 |
|
Yıllık |
3,2 |
5,9 |
-1,9 |
|
-5,1 |
-7,8 |
-3,6 |
|
GSYH (%) |
|
|
|
|
11,4 |
5,5 |
5,1 |
3,2 |
1999-2024 dönemi incelendiğinde stok
değişiminin büyümeye pozitif katkısının en yüksek olduğu yılın 2020 yılı olduğu
görülmektedir. 2021-2023 dönemi ise stokların büyümeye katkısının en yüksek
negatif değer aldığı yıllar olmuştur. Negatif katkının yüksek olduğu yıllar,
2001, 2012 ve 2018 yıllarıdır. Bu yılların ortak özelliği genelde büyümenin
negatif veya düşük olduğu yıllar olmalarıdır. Büyümenin rekor kırdığı 2021
yılında stokların katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ve 2022 ve
2023 yıllarında da bu eğilimin devam etmesi farklı bir duruma işaret
etmektedir. 2021 ve 2022 yıllarında cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki
hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine katkısı arasında bir uçurum oluşmuş
bulunmaktadır (Grafik:13).
Bu durumun büyük ölçüde
istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Özellikle, milli
muhasebe hesap sisteminde sabit fiyatlarla hacim değerleri elde etmek için çok
sayıda fiyat endeksleri kullanılmaktadır. Son yıllarda enflasyondaki artışla
birlikte fiyat endeksleri arasında da ayrışma ortaya çıkmıştır. Fiyat endeksleri
arasındaki farklılaşma, milli muhasebe hesap sisteminde hataları da beraberinde
getirmektedir. Mal ve hizmet ihracat ve ithalat
fiyatlarındaki ayrışmaya ilave olarak, hizmetler sektörü üretim, tüketim ve katma
değeri arasındaki uyumsuzluğun istatistiki hatayı daha da artırdığı tahmin
edilmektedir. Bu nedenle stok değişimi-istatistiki hata verisi anlamsızlaşmış
bulunmaktadır.
Milli muhasebe hesap
sisteminde stok değişimi ve stok düzeltme işlemi önemli bir yer tutmaktadır.
Ekonomideki gelişmeleri daha sağlıklı takip edebilmek açısından, öncelikle stok
değişiminin istatistiki hata hariç ayrı bir kalem olarak açıklanması gerekmektedir.
8. Genel Değerlendirme
2023 yılı Mayıs
ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri iktidarın
başarısı ile sonuçlanmıştır. Cumhurbaşkanı ekonomi yönetiminde değişiklik
yapmış ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı ile TCMB Başkanı atamıştır. Yeni
ekonomi yönetimi seçim öncesi dönemde uygulanan “düşük faiz politikası ve çok
sayıda kredi-mevduat düzenlemelerini içeren” “Yeni Ekonomi Modelinin”
irrasyonel olduğunu ve yeni dönemde rasyonel ekonomi politikalarına dönüş
yapılacağını açıklamıştır. Enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrar
için para, maliye ve diğer ekonomi politikalarında ve bunlara yönelik
düzenlemelerde daha öngörülebilir, tutarlı ve şeffaf bir yaklaşım benimseneceği
ifade edilmiştir. Böylece iki yıl sonra rasyonel politikalara dönüş
yapılmıştır.
Rasyonel
politikalara dönüşün ilk işareti olarak, yüksek iki haneli enflasyona rağmen
yüzde 8,5’e kadar düşürülen TCMB politika faizi 22 Haziran 2023 tarihinde yüzde
15’e, 21 Temmuz 2023 tarihinde de yüzde 17,5’e yükseltilmiştir. Takip eden
aylarda da polika faiz artırımı sürdürülmüştür. 2023 yılı Haziran-Temmuz aylarında politika faiz oranının
enflasyona ve beklentilere göre oldukça düşük kalması, döviz kurlarında ve
enflasyonda yükselişe neden olmuştur. Bu ortamda Temmuz ayında yapılan dolaylı
vergi düzenlemeleri de enflasyondaki yükselişe önemli katkı yapmıştır. Yetersiz faiz artırımının döviz
kurlarını sıçratması ve vergi düzenlemeleri ekonominin tekrar yüksek enflasyon
sürecine girmesine neden olmuştur. Enflasyondaki bu yükseliş eğilimi fiyatlama
davranışlarını bozarken, maaş ve ücret artış taleplerini de güçlendirmiştir. Ekonomi yönetimi tarafından hazırlanan
2024 Yılı Orta Vadeli Programında, 2024 yılında GSYH büyümesi yüzde 4, TÜFE yıl
sonu enflasyonu yüzde 33 olarak hedeflenirken, ortalama dolar kuru tahmini de
36,78 lira olarak belirlenmiştir. 2024 yılında asgari ücret Ocak
ayında artırılmış, Temmuz ayında ara zam yapılmaması kararlaştırılmıştır.
TCMB 2024 yılı
Mart ayında, politika faiz oranını yüzde 50’ye yükseltilmiştir. 2024 yılı ilk yarısında makro-ihtiyati düzenlemelerin
bir kısmı kaldırılırken, bir kısmı da gevşetilmiştir. TCMB faiz
kararlarına ilişkin yaptığı açıklamalarda, enflasyonun ana eğiliminde belirgin
ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri düşürülene kadar sıkı
para politikası duruşunun sürdürüleceğini belirtmektedir. TCMB, uygulanan
para politikası sayesinde yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel
değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme ile enflasyonun düşürüleceğini
ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğini belirtmiştir.
2024
yılı ikinci ve üçüncü çeyreğinde yurt içi talepte dengelenmenin etkisiyle, mevsim
ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyüme hızı, bir önceki çeyreğe göre,
negatife dönüşmüştür. Aynı eğilim yerleşik hane halkı tüketiminde de gözlenmiştir.
Bu dönemde döviz kurlarındaki artışın yavaşladığı ve Türk lirasının reel olarak
olarak değerlendiği görülmektedir. 2024 yılı üçüncü çeyreğinde, geçen yılın
aynı dönemine göre GSYH büyüme hızı yüzde 6,5’ten yüzde 2,1’e, yerleşik hane
halkı tüketim büyümesi yüzde 12,3’ten yüzde 3,1’e, sabit sermaye yatırımları
büyümesi de yüzde 14,2’den yüzde -0,8’e gerilemiştir. 2024 yılı ikinci
çeyreğinde Türk lirasının reel değerlenme süreci belirginleşmiş ve TL yüzde 8,7
değerlenmişti. 2024 yılı üçüncü çeyreğinde TL’deki değerlenme daha da güçlenmiş
ve TL yüzde 19,8 oranında değerlenmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde TL
öngörülenin üzerinde değerlenmesine karşın, henüz enflasyon hedeflerine
ulaşılamamıştır. 2024 yılı Orta Vadeli Programında (OVP), yıllık TÜFE
enflasyonunun yüzde 33’e düşürülmesi hedeflenmişti. Ancak yıl içinde enflasyon
gelişmeleri dikkate alınarak bu hedef sürekli revize edilmiş ve 2025 yılı OVP
hedefleri açıklanırken 2024 yılı TÜFE yılsonu enflasyonu yüzde 41,5 olarak
revize edilmiştir. Son veriler bu hedefinde aşılacağını ve yüzde 45 civarında
bir oranın gerçekleşeceğini göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder