2024 Yılı II.Çeyrek GSYH
Büyüme Değerlendirmesi
(Zafer
YÜKSELER, 7 Eylül 2024)
1. Sektör ve Harcama Gruplarında Büyüme, Büyümeye
Katkı ve Deflatörler
2024
yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,3 olan GSYH büyüme hızı, yılın ikinci çeyreğinde
yüzde 2,5’e gerlemiştir. Sektörlerin genelinde büyüme hızı yüzde 5,1’den yüzde 1,6’ya
gerilerken, ürün üzerindeki vergi ve sübvansiyonlardaki büyüme yüzde 7,2’den
yüzde 9,6’ya çıkmıştır. Seçim sonrasında deprem harcamalarının finansmanı
amacıyla 2023 yılı Temmuz ayında artırılan dolaylı vergilerdeki artış bu
gelişmede etkili olmuştur. 2024 yılı ikinci çeyreğinde sanayi sektöründe katma
değer yüzde 1,8 gerilerken, tarım sektörü yüzde 3,7, inşaat sektörü yüzde 6,5,
hizmetler sektörü katma değeri ise yüzde 2,1 artmıştır. Ocak-Haziran döneminde
GSYH büyümesi geçen yıl yüzde 4,6 iken, 2024 yılında yüzde 3,8’e gerilemiştir
(Tablo:1). 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde yüzde 1 oranında gerileyen sanayi
katma değeri, 2024 yılı ilk çeyreğindeki büyümenin katkısıyla, 2024 yılı
Ocak-Haziran döneminde yüzde 1,2 artış göstermiştir. 2023 ve 2024 yılı ilk
çeyreğinde sanayi katma değerinin GSYH içindeki payında belirgin bir gerileme
gözlenmektedir. 2022 yılı genelinde sanayi katma değerinin GSYH içindekı payı
yüzde 26,4 iken, bu pay 2023 yılı genelinde yüzde 22,9’a, 2024 yılı
Ocak-Haziran döneminde ise yüzde20,8’e gerilemiştir.
2023 yılı Ocak-Haziran döneminde yüzde 1,5
oranında gerileyen tarım sektörü ise, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 4,2
büyüme göstermiştir. Bu dönemde inşaat sektörü büyümesi yüzde 5,9’dan yüzde
8,6’ya yükselirken, hizmetler sektöründe büyüme yüzde 5,4’ten yüzde 3,5’e
düşmüştür. 2024 yılı Nisan-Haziran döneminde tüm sektörlerin GSYH büyümesine
katkısı 1,4 puan iken, ürün üzerindeki vergi ve sübvansiyonların katkısı 1,1
puan olmuştur. Hizmetler sektörünün büyümeye katkısı 1,3 puan, inşaat
sektörünün katkısı 0,4 puan olurken, sanayi sektörünün katkısı negatif 0,4 puan
olmuştur (Tablo:2).
Tablo:1-GSYH
ve Seçilmiş Alt Bileşenlerin Büyüme Hızları (Sabit Fiy.Yıllık % Değişim)
|
Ocak-Mart |
Nisan-Haziran |
Ocak-Haziran |
|||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
|
1. GSYH |
4,5 |
5,3 |
4,6 |
2,5 |
4,6 |
3,8 |
2. Sektörler Toplamı |
4,0 |
5,1 |
3,3 |
1,6 |
3,7 |
3,3 |
Tarım sektörü |
-2,9 |
4,9 |
-0,6 |
3,7 |
-1,5 |
4,2 |
Sanayi Sektörü |
-0,1 |
4,2 |
-1,8 |
-1,8 |
-1,0 |
1,2 |
İnşaat Sektörü |
5,0 |
11,0 |
6,6 |
6,5 |
5,9 |
8,6 |
Hizmetler Sektörü
Toplamı |
5,8 |
4,9 |
5,1 |
2,1 |
5,4 |
3,5 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
13,1 |
3,8 |
8,0 |
2,9 |
10,4 |
3,3 |
9,0 |
7,2 |
16,2 |
9,6 |
12,7 |
8,5 |
|
4.Toplam Yurtiçi Talep |
8,5 |
3,3 |
11,8 |
1,2 |
10,2 |
2,5 |
5.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
17,3 |
6,8 |
16,0 |
1,6 |
16,6 |
4,1 |
6.Yerleşik+Yerleşik Olmayan H. Halkı Tüketim |
16,3 |
6,3 |
13,4 |
1,5 |
14,8 |
3,8 |
-Dayanıklı Mallar |
44,0 |
-0,4 |
20,4 |
-7,3 |
31,4 |
-3,7 |
-Yarı Dayanıklı
Mallar |
25,1 |
4,6 |
14,7 |
0,3 |
19,9 |
2,5 |
-Dayanıksız Mallar |
12,9 |
7,6 |
15,6 |
5,4 |
14,4 |
6,4 |
-Hizmetler |
9,5 |
7,9 |
8,7 |
0,8 |
9,1 |
4,2 |
7.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu |
4,3 |
9,3 |
5,3 |
0,5 |
4,8 |
4,7 |
-İnşaat |
1,4 |
8,5 |
1,9 |
8,0 |
1,7 |
8,2 |
-Makine ve teçhizat |
6,6 |
10,4 |
7,9 |
-5,6 |
7,3 |
1,9 |
-Diğer Aktifler |
3,6 |
4,6 |
6,7 |
-5,1 |
5,2 |
-0,7 |
Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
2023 yılı Nisan-Haziran döneminde yüzde 11,8 artan
toplam yurt içi talep, 2024 yılının aynı döneminde, yerleşik hane halkı
tüketimi ve yatırımlardaki sınırlı yavaşlamanın etkisiyle, yüzde 1,2 oranında
büyümüştür. 2023 yılı ikinci çeyreğinde başta dayanıklı mallar olmak üzere
yerleşik hane halkı tüketimi tüm gruplarda önemli bir artış göstermiş ve yüzde
16 oranında yükselmişti. 2024 yılının aynı döneminde ise dayanıklı mallara
yönelik harcamalar yüzde 7,3 gerilemiş ve hane halkı tüketim harcamaları yüzde
1,6 oranında sınırlı bir artış göstermiştir. 2024 yılı ikinci çeyreğinde inşaat
yatırımları yüzde 8 büyümesine karşın, makine-teçhizat yatırımlarındaki yüzde 5,6
oranındaki gerilemenin etkisiyle, sabit sermaye yatırımları yüzde 0,5 oranında
artış göstermiştir.
2024 yılı Ocak-Haziran döneminde yüzde
3,8 oranında büyüyen GSYH’ya hane halkı tüketim harcamalarının katkısı 3,1 puan,
devletin nihai tüketim harcamalarının katkısı 0,4 puan, sabit sermaye
yatırımlarının katkısı ise 1,2 puan olmuştur. Stok değişimi-istatistiki hatanın
büyümeye katkısı 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde de negatif olmuştur. Yılın
ilk çeyreğinde negatif 4,4 puan olan katkı, ikinci çeyrekte negatif 0,2 puana
gerilemiştir. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde stok değişimi-istatistiki
hatanın büyümeye katkısı negatif 3,4 puan iken, 2024 yılının aynı döneminde
negatif 2,2 puan olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında net ihracatın büyümeye
katkısı pozitife dönüşmüştür. 2023 yılı Nisan-Haziran döneminde net ihracatın büyümeye
katkısı negatif 6,3 puan iken, 2024 yılının aynı döneminde pozitif 1,3 puan
olmuştur (Tablo:2). 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde net ihracatın
büyümeye katkısı negatif 4,9 puandan, 2024 yılının aynı döneminde pozitif 1,4 puana
dönüşmüştür.
2024 yılı Ocak-Haziran döneminde mal ve hizmet
ihracatı reel olarak yüzde 2,1 oranında artarken, mal ve hizmet ithalatı yüzde 4,4
oranında gerilemiştir. 2024 yılında kıymetli taşlar ve altın ithalatı ile
enerji ithalatındaki gerileme net ihracatın büyümeye katkısının pozitife
dönmesine katkı yapmıştır. Ayrıca dış ticaret hadlerinin lehimize gelişmesi de
bu sonuçta etkili olmuştur. 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde mal ve hizmet
ihracatı deflatörü yüzde 61,5 artarken, mal ve hizmet ithalatı deflatörü yüzde 54,9
oranında artış göstermiştir.
Tablo:2-
GSYH Büyümesine Katkılar ve Deflatörler (Yüzde Puan) (1)
|
Ocak-Mart |
Nisan-Haziran |
Ocak-Haziran Deflatör (%) |
|||
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
2023 |
2024 |
|
1. GSYH |
4,53 |
5,31 |
4,62 |
2,49 |
55,5 |
74,2 |
2. Sektörler Toplamı |
3,63 |
4,55 |
3,00 |
1,40 |
57,0 |
73,5 |
Sanayi Sektörü |
-0,02 |
0,88 |
-0,38 |
-0,36 |
35,9 |
57,6 |
İnşaat Sektörü |
0,25 |
0,54 |
0,34 |
0,35 |
72,4 |
77,4 |
Hizmetler Sektörü
Toplamı |
3,48 |
3,07 |
3,07 |
1,28 |
67,7 |
81,0 |
-Ticaret+Ulaştırma+Konaklama (GHI Hiz.) |
3,19 |
1,00 |
2,07 |
0,77 |
52,3 |
65,8 |
3.Ürün Üzerindeki Vergiler ve
Sübvansiyon |
0,91 |
0,76 |
1,63 |
1,08 |
43,2 |
80,0 |
4.Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
11,54 |
5,10 |
10,94 |
1,22 |
57,0 |
70,0 |
5.Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu |
1,07 |
2,30 |
1,35 |
0,13 |
73,0 |
73,2 |
6. Stok Değişimi |
-5,14 |
-4,41 |
-1,96 |
-0,21 |
|
|
7.Net İhracat |
-3,43 |
1,62 |
-6,31 |
1,26 |
|
|
TÜFE (Yıllık Ortalama % Değişim) |
54,3 |
66,8 |
40,4 |
72,3 |
46,8 |
69,6 |
Yİ-ÜFE (Yıllık Ortalama % Değişim) |
74,5 |
47,7 |
44,1 |
54,4 |
57,6 |
51,1 |
(1)
Yuvarlamalar nedeniyle toplamlar
tutmayabilir.
2022 yılı genelinde TÜFE ve Yİ-ÜFE
enflasyonunda gözlenen farklılaşma sektörler ve harcama gruplarının zımni fiyat
deflatörlerine de yansımıştır. 2023 yılında da farklılaşma devam etmiştir. GSYH
deflatörü yüzde 68,2 iken, TÜFE yüzde 53,9, ÜFE yüzde 49,9 artmıştır. Önceki
yıllarda GSYH deflatörü TÜFE ve ÜFE ortalamasına yakın iken, 2023 yılında her
iki endeksin üzerinde artış göstermiştir. Bu eğilim 2024 yılı Ocak-Haziran
döneminde de devam etmiştir. (Grafik:2).
Sanayi sektörü zımni fiyat deflatörü sanayi ürünlerinin fiyatlarından oluşan
ÜFE’den etkilenirken, hizmetler sektörü ve yerleşik hane halkı tüketim deflatörleri
hizmet üretici fiyatları ve TÜFE’den etkilenmektedir. Bu üç endeksin önemli
ölçüde farklılaşması GSYH deflartörünü etkilemekte ve uyumsuzluk yaratmaktadır.
2.
Büyümeyi Etkileyen Unsurlar:
2024 yılı ikinci çeyreğinde, ekonomik
faaliyetlerde bir durağanlaşma gözlenmiştir. Bu dönemde geçen yılın aynı
dönemine göre sanayi üretimi yüzde 2,9,
imalat sanayi üretimi yüzde 4,1, sanayi sektörü istihdamı yüzde 1,8, ticaret
satış hacim endeksi ise yüzde 1,6 oranında gerilemiştir. Ekonomik Güven Endeksi
(EGE) ve bileşenleri geçen yıla göre düşüş göstermiştir. Özellikle tüketici
güven endeksi ve reel kesim güven endeksindeki gerileme daha belirgindir. Perakende
satış hacim endeksinde ise yavaşlama söz konusudur. 2024 yılı ilk çeyreğinde
yüzde 19,5 oranında artan perakende satış hacim endeksi, ikinci çeyrekte yüzde
7,7 oranında artış göstermiştir. Bu dönemde mal ve hizmet ihracat hacminde
durağanlaşma gözlenirken, mal ve hizmet ithalat hacmi reel olarak yüzde 5,7
gerilemiştir. Tüketim malları ithalatı artarken, ham madde ve yatırım malları
ithalatında düşüş söz konusudur.
Tablo:3-Üretim ve Talebi Etkileyen
Unsurlardaki Yıllık Değişim (%)
|
|
2023 |
2024 |
||
|
I |
II |
I |
II |
|
1. Toplam İstihdam |
Yıllık % Değ. |
4,9 |
2,4 |
3,7 |
3,8 |
-Sanayi Sektörü
İstihdamı |
Yıllık % Değ. |
4,3 |
0,8 |
-0,8 |
-1,8 |
-Hizmetler
Sektörü İstihdamı |
Yıllık % Değ. |
6,9 |
5,1 |
4,9 |
5,0 |
2. Fiilen İş Başında Olanlar |
Yıllık % Değ. |
3,7 |
0,1 |
4,9 |
-0,8 |
3. Sanayi Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
-0,6 |
-3,4 |
5,3 |
-2,9 |
-İmalat Sanayi
Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
0,6 |
-2,5 |
5,0 |
-4,1 |
-Elektrik, Gaz, Su Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
-6,2 |
-4,9 |
7,5 |
6,2 |
4. İmalat Kapasite Kul. Oranı (%) |
% |
74,7 |
76,1 |
76,3 |
76,4 |
5. Hizmet Üretim Endeksi |
Yıllık % Değ. |
8,9 |
4,6 |
7,3 |
1,0 |
6. Ekonomik Güven Endeksi |
Endeks |
99,2 |
102,5 |
99,5 |
97,7 |
- Reel Kesim
Güven Endeksi |
Endeks |
103,3 |
105,3 |
102,8 |
102,1 |
- Hizmet Sektörü
Güven Endeksi |
Endeks |
116,8 |
117,8 |
118,6 |
116,5 |
- Perakende Tic.
Güven Endeksi |
Endeks |
122,3 |
116,9 |
114,5 |
112,0 |
- İnşaat Sektörü
Güven Endeksi |
Endeks |
90,5 |
89,8 |
90,4 |
88,3 |
- Tüketici Güven
Endeksi |
Endeks |
80,6 |
87,9 |
79,7 |
79,7 |
7.Ticaret Satış Hacim Endeksi |
Yıllık % Değ |
21,8 |
14,1 |
7,4 |
-1,6 |
-Perakende
Ticaret Satış Hac.En. |
Yıllık % Değ |
29,4 |
29,0 |
19,5 |
7,7 |
8. Finansal Hizmetler Güven Endeksi |
Endeks |
143,0 |
152,3 |
148,5 |
155,7 |
- İş Durumu (Son
3 ay) |
Endeks |
140,8 |
156,0 |
142,9 |
156,0 |
- Hizmetlere Talep (Son3 ay) |
Endeks |
150,4 |
148,0 |
154,1 |
157,0 |
7. Mal ve Hizmet İhracatı (Hacim) |
% Değişim |
-3,4 |
-9,5 |
4,3 |
0,0 |
8. Mal ve Hizmet İthalatı (Hacim) |
% Değişim |
13,5 |
19,7 |
-3,0 |
-5,7 |
Kaynak:
TÜİK, TCMB.
2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı
ve genel seçimler öncesi ve seçim sonrasında uygulanan ekonomi politikaları,
siyah ve beyaz kadar farklılık göstermiştir. Seçim öncesinde TCMB müdahaleleri
ve makro ihtiyatı tedbirler ile döviz kurlarında istikrar sağlanırken, faiz
oranlarının düşük tutulmasına çaba gösterilmiştir (Tablo:4). Seçim
sonrasında göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı, bu politikaları irrasyonel
olarak tanımlamış ve rasyonel politikalara dönüleceğini belirtmiştir. 2023
Şubat ayında yüzde 8,5’e indirilen TCMB politika faizi 23 Haziran’a kadar bu
seviyede kalmış, o tarihte yüzde 15’e yükseltilmiştir. Politika faiz oranı
kademeli olarak artırılarak 20 Aralık 2023 tarihinde yüzde 42,5 olarak
belirlenmiştir. 22 Mart 2024 tarihinde ise politika faiz oranı yüzde 50’ye
yükseltilmiştir.
TCMB politika faizindeki bu yükselişe paralel
olarak, kredi ve mevduat faizlerinde de belirgin bir artış olmuştur. 2023 yılı
ikinci çeyreğinde yüzde 15 olan tüketici kredi faizi 2024 yılının aynı
döneminde yüzde 65’yükselmiştir. Tüketici kredisi faizi yüzde 37’den yüzde 78’e,
3 aylık mevduat faizi ise yüzde 34’ten yüzde 64’e çıkmıştır. Kredi ve mevduat
faizlerindeki bu yükseliş, firma ve tüketicilerin davranışlarını etkileyerek
ekonomide yavaşlamaya neden olmuştur. Önümüzdeki dönemde yavaşlamanın daha
belirgin hale geleceği tahmin edilmektedir. Dış dengedeki iyileşmenin büyük
ölçüde ithalattaki gerilemeden kaynaklanması nedeniyle, iç talepteki bu
daralmanın dış talep ile telafi edilme olasılığı zayıf görülmektedir. Ayrıca
Türk lirasının reel değerlenmesi de bu olasılığı oldukça zayıflatmaktadır.
Tablo:4- Yıllık Ortalama Faiz Oranları, Enflasyon
ve Döviz Kuru (%)
|
2018-20 |
2021 |
2022 |
2023 |
2 0 2 3 |
2 0 2 4 |
||
1.Ç |
2.Ç |
1.Ç |
2.Ç |
|||||
TCMB Ort.Fon.Maliyeti |
16,73 |
17,50 |
12,28 |
23,73 |
8,56 |
12,84 |
51,22 |
51,37 |
Ticari Kredi Faizi |
19,39 |
20,79 |
21,60 |
28,61 |
14,65 |
15,25 |
56,01 |
64,86 |
Tüketici Kredisi Faizi |
22,15 |
23,48 |
30,87 |
44,91 |
29,77 |
37,48 |
66,24 |
78,36 |
Ortalama Mevduat Faizi |
14,94 |
17,14 |
16,40 |
28,69 |
18,99 |
25,13 |
48,22 |
58,55 |
3 Aylık Mevduat Faizi |
15,81 |
18,11 |
19,02 |
35,70 |
26,57 |
33,63 |
53,39 |
63,98 |
DİBS Faizi |
15,80 |
17,80 |
18,45 |
20,63 |
10,60 |
16,20 |
36,56 |
35,87 |
TÜFE Yıllık Ortalama |
14,60 |
19,60 |
72,31 |
53,86 |
54,34 |
40,43 |
66,84 |
72,27 |
Yİ-ÜFE Yıllık Ortalama |
18,92 |
43,86 |
128,47 |
49,93 |
74,53 |
44,13 |
47,68 |
54,38 |
Dolar Kuru Değişimi |
24,48 |
26,07 |
87,47 |
43,04 |
35,37 |
30,83 |
63,71 |
56,40 |
3. Sanayi Sektörü Büyümesi:
Ekonomide büyümenin en önemli
belirleyicisi olan sanayi sektöründe 2024 yılı ikinci çeyreğinde üretim yüzde 3,
katma değer yüzde 1,8, çalışılan saat endeksi ise yüzde 5,5 oranında
gerilemiştir.
Bu gerilemede, uzun Ramazan ve Kurban bayramı tatillerinin 2024 yılı ikinci
çeyreğinde yer alması etkili olmuştur. İkinci çeyrek itibariyle yıllık ortalama
veriler kullanıldığında, geçen yıla göre üretimin yüzde 3,2, katma değerin yüzde
2,7 arttığı, istihdam ve çalışılan saat endeksinin ise gerilediği görülmektedir
(Tablo:5). Sanayi istihdamı ve sanayide çalışılan saat azalmış, saatlik işgücü
verimi ise yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,7 artmıştır. Yıllık ortalama
verilere göre işgücü verimindeki artış
yüzde 3,6 olmuştur. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı 2023 yılı Nisan-Haziran
döneminde yüzde 76,1 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,4 olmuştur.
Tablo:5-Sanayi
Sektörüne İlişkin Göstergeler ve Birim Ücret Endeksi (2021=100)
|
Nisan-Haziran
Dönemi |
Yıllık
Ortalama |
||||
2023 |
2024 |
% Değişim |
2023 |
2024 |
% Değişim |
|
Sanayi
Katma Değer Hacim En. |
224,5 |
220,4 |
-1,8 |
227,1 |
233,3 |
2,7 |
Sanayi
Üretim Endeksi |
101,8 |
98,8 |
-3,0 |
103,9 |
107,3 |
3,2 |
Sanayi
İstihdamı (Bin Kişi) |
6.818 |
6.697 |
-1,8 |
6.751 |
6.687 |
-1,0 |
Çalışılan
Saat Endeksi |
102,0 |
96,4 |
-5,5 |
107,1 |
106,8 |
-0,3 |
Saatlik
İşgücü Verimi |
99,8 |
102,5 |
2,7 |
97,1 |
100,5 |
3,6 |
Saatlik
İşgücü Kazanç Endeksi (1) |
327,7 |
744,7 |
127,2 |
253,6 |
545,5 |
115,1 |
Nominal
Birim Ücret (2) |
328,2 |
726,6 |
121,4 |
262,2 |
543,2 |
107,2 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-TÜFE |
139,9 |
179,8 |
28,5 |
124,3 |
155,2 |
24,9 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-ÜFE |
106,3 |
152,4 |
43,4 |
91,6 |
127,4 |
39,1 |
Reel
Birim Ücret Endeksi-$ |
131,4 |
199,3 |
41,6 |
121,4 |
160,4 |
32,1 |
İmalat
San. Kapasite K.O (%) |
76,1 |
76,4 |
+0,3
puan |
76,1 |
76,8 |
+0,7
puan |
Kaynak:
TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.
(1)İşgücü Kazanç Endeksi, EYT’liler için yapılan kıdem/ihbar tazminatı
ödemelerini kapsamamaktadır.
(2) Nominal
Birim Ücret= Saatlik İşgücü Kazancı/Saatlik İşgücü Verimi.
Not: Reel Ücret
Endeksi-TÜFE= Nominal Birim Ücret/TÜFE Endeksi. Reel Ücret Endeksi-ÜFE= Nominal
Birim Ücret/Yİ-ÜFE.
İşgücü maliyeti göstergesi olan
saatlik işgücü kazanç endeksi 2024 yılı Nisan-Haziran döneminde yüzde 127, işgücü
verimliliği ile düzeltilmiş nominal birim ücret ise yüzde 121 oranında
yükselmiştir. TÜFE bazlı reel birim ücret, 2024 yılı ikinci çeyreğinde yüzde
28,5 oranında yükselmiştir. Sanayi üretim ve ihracatı açısından önemli olan ÜFE
bazlı reel birim ücret endeksi ise yüzde 43,4 oranında artmıştır. Bu dönemde Dolar
cinsi reel birim ücret endeksi ise yüzde 41,6 oranında yükselmiştir (Tablo:5).
Sanayi sektöründe yıllıklandırılmış çalışılan saat
endeksi ile üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2018 yılı ikinci yarısından
itibaren her iki endeksin 2020 yılı son çeyreğine kadar düşüş gösterdiği
görülmektedir. Bu dönemden itibaren her iki endeks önemli bir yükseliş
eğilimine girmiştir. Ancak 2023 yılında çalışılan saat endeksinde tekrar
gerileme gözlenmektedir (Grafik:3). 2015 sonrası dönemde
TÜFE bazlı reel birim ücret endeksinde istikrar gözlenirken, dolar ve Yİ-ÜFE
bazlı reel birim ücret endeksi gerilemiştir (Grafik:4). Özellikle 2015 yılı
3.çeyreğinden itibaren, işgücü verimliliğindeki artışın da katkısıyla, dolar
cinsi reel birim ücret endeksinde hızlı bir düşüş olduğu görülmektedir. Ancak
bu eğilim 2022 yılı ikinci yarısından itibaren tersine dönmüştür. Bu dönemde
işgücü maliyetlerindeki yükseliş, TÜFE, dolar ve Euro cinsi reel birim
ücretlerde artış eğilimini başlatmıştır. 2023 yılında nominal birim ücret
endeksindeki artışın yüzde 100’ü aşması reel birim ücret endekslerinin de hızla
yükselmesine neden olmuş, bu eğilim 2024 yılı ilk yarısında da devam etmiştir.
Bu durumun ithal talebini artırdığı, ihracatı olumsuz etkilediği ve 2021 yılı
sonrasında sanayi üretim endeksi ile çalışılan saat endeksi büyümesinde önemli
bir yavaşlamaya neden olduğu görülmektedir.
Hayat pahalılığı ve geçim sorununun arttığı bir dönemde, reel
birim ücretlerdeki bu yükseliş ekonomide ciddi bir ikilemi de beraberinde
getirmektedir. Bir taraftan ücret artışları baskı altına alınırken, diğer
taraftan döviz kurundaki değerlenme ile enflasyon kontrol edilmeye
çalışılmaktadır. Bu durumun geçim sorununu daha da ağırlaştırması
beklenmektedir.
4. Hizmetler Sektörü Büyümesi:
2020 yılında salgından en olumsuz etkilenen sektör
hizmetler sektörü olmuştur. Salgın nedeniyle 2020 yılı ikinci çeyreğinde geçici
olarak bazı iktisadi faaliyetlerin durdurulması, sokağa çıkma yasakları ve
ulaşım kısıtlarına ilişkin düzenlemeler, hizmetler sektöründe istihdam ve gelir
kaybını da beraberinde getirmişti. 2020 yılında hizmetler sektörü istihdamı,
üretimi ve tüketiminde büyük gerileme olmasına karşın, TÜİK hizmet sektörü
katma değerinde yüzde 0,4 oranında büyüme olduğunu açıklamıştı (Tablo:6).
Tablo:6- Hizmetler
Sektörü Katma Değeri ve Hizmet Tüketimi (Yıllık % Değişim)
|
Toplam Hizmet Sektörü Katma Değeri |
Hizmetler Üretim Endeksi |
Yerleşik Hane Halkı Tüketimi |
Yerleşik-Yerleşik Olmayan Hane Halkı Tüketimi |
Hizmetler Sektörü İstihdamı |
|
Toplam |
Hizmetler |
|||||
2020 |
0,4 |
-7,6 |
3,2 |
-1,9 |
-11,7 |
-5,8 |
14,3 |
20,9 |
15,4 |
18,0 |
21,3 |
6,7 |
|
2022 |
9,5 |
20,4 |
19,0 |
21,4 |
26,5 |
9,2 |
2023 |
5,2 |
5,5 |
13,6 |
12,0 |
6,1 |
4,9 |
2023- 1 |
5,8 |
8,9 |
17,3 |
16,3 |
9,5 |
6,9 |
2 |
5,1 |
4,6 |
16,0 |
13,4 |
8,7 |
5,1 |
3 |
6,1 |
7,0 |
12,3 |
10,7 |
5,3 |
4,6 |
4 |
4,1 |
2,5 |
10,1 |
8,8 |
2,3 |
3,3 |
2024-1 |
4,9 |
7,4 |
6,4 |
6,3 |
7,9 |
4,9 |
2 |
2,1 |
1,0 |
1,6 |
1,5 |
0,8 |
5,0 |
Kaynak:
TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.
2021 ve 2022
yıllarında turizm sektöründeki canlanmanın etkisiyle hizmetler sektörü istihdam
ve katma değerinde yüksek bir artış gözlenmiş ve büyüme süreci 2023 yılında da
devam etmiştir. Ancak 2023 yılı son çeyreğinde hizmetler sektöründe bir
yavaşlama gözlenmiştir. Bu eğilim 2024 yılı ikinci çeyreğinde daha da
belirginleşmiştir. 2024 yılı ikinci çeyreğinde hizmet üretim endeksi yüzde 1,
yerleşik-yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimi yüzde 0,8 ve hizmet sektörü
katma değeri yüzde 2,1 oranında artmıştır. Ancak hizmetler sektörü istihdamı
yüzde 5 artış göstermiştir (Tablo:6). 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde, geçen
yılın aynı dönemine göre, hizmet ihracat gelirleri yüzde 9,5 artarak 47,2 milyar
dolara, turizm gelirleri ise yüzde 12,5 artarak 21,7 milyar dolar olarak
gerçekleşmiştir.
Hizmetler sektörü katma
değer büyümesi ile yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimleri ve
hizmet üretim endeksi karşılaştırıldığında, 2020 yılında büyük bir tutarsızlık
olduğu görülmektedir (Grafik:5 ve 6). 2020 yılında hizmetler sektörü katma
değeri yüksek belirlenmişken, 2022-2023 yıllarında aksi yönde bir eğilim gözlenmektedir.
5. İstihdam Gelişmeleri:
TÜİK verilerine göre, 2024
yılı 2.çeyreğinde işsiz sayısı, geçen yıla göre 231 bin kişi azalmış ve
işsizlik oranı yüzde 8,4’e gerilemiştir. Ancak, alternatif işsizlik oranlarından İşsiz +Zamana Bağlı
Eksik İstihdamdan oluşan işsizlik oranı yüzde 18,8’e, İşsiz +Potansiyel
işgücünün dâhil olduğu işsizlik oranı yüzde 17,6’ya, geniş tanımlı işsizlik
olan Atıl İşgücü Oranı ise yüzde 27’ye yükselmiştir. Resmi işsizlik oranı
gerilerken, zamana bağlı eksik istihdamdaki yükselişin etkisiyle alternatif
oranlar artmıştır.
Salgın sonrası ekonomideki
normalleşme ve büyüme işgücü istatistiklerine olumlu yansımış, salgının zirve
yaptığı 2020 yılı ikinci çeyreğinde 25.853 bin kişiye kadar gerileyen istihdam,
takip eden dönemlerde yükselmiş ve 2024 yılı 2. çeyreğinde 32.696 bin kişi
olmuştur. Geçen yılın 2. çeyreğine göre, nüfus 518 bin kişi, istihdam 1.189 bin
kişi artmış, işgücüne dahil olmayan nüfus 441 bin kişi, işsiz sayısı ise 231
bin kişi gerilemiştir. Geçen yıla göre tarım istihdamı 206 bin kişi, tarım
dışı istihdam da 983 bin kişi yükselmiştir. Geçen yıla göre istihdam, sanayide
121 bin kişi gerilerken, hizmetler sektöründe 905 bin kişi, inşaatta ise 197
bin kişi artmıştır. 2023 yılı 2. çeyreğinde fiilen iş başında olanların
sayısı, geçen yıla göre 227 bin kişi azalmış, ortalama haftalık çalışma süresi
de 42,7 saate gerilemiştir. Bu dönemde haftalık toplam çalışılan saat ise yüzde
2 civarında azalış göstermiştir.
2024 yılı 2.çeyreğinde istihdamdaki yıllık 1.189 bin kişilik
artışın 537 bin kişisi (% 45,2’si) kadın istihdamındaki artıştan
kaynaklanmıştır.
Özellikle ücretli kadın istihdamı bu dönemde belirgin olarak yükselmiştir. 2024
yılı 2.çeyreğinde 738 bin kişilik artış gösteren ücretli istihdamın 360 bin
kişisini (%49’unu) kadınlar oluşturmuştur.
Tablo:7-
Temel işgücü Göstergeleri (15+yaş, Bin Kişi)
|
2022 II.Çeyrek |
2023 II.Çeyrek |
2024 II.Çeyrek |
Yıllık Değişim |
|
2023 II.Çey. |
2024 II.Çey. |
||||
15 ve daha yaştaki nüfus |
64.560 |
65.352 |
65.870 |
792 |
518 |
İşgücü |
34.234 |
34.718 |
35.677 |
484 |
959 |
İstihdam Edilenler |
30.765 |
31.507 |
32.696 |
742 |
1.189 |
Tarım |
4.984 |
4.690 |
4.896 |
-294 |
206 |
Tarım Dışı |
25.781 |
26.817 |
27.800 |
1.036 |
983 |
Fiilen İş Başında Olanlar |
29.709 |
29.725 |
29.498 |
16 |
-227 |
İşsiz (U-3) |
3.468 |
3.211 |
2.980 |
-257 |
-231 |
İşgücüne Dahil Olmayan Nüfus |
30.326 |
30.634 |
30.193 |
308 |
-441 |
Haftalık Ortalama Çalışma Saati |
43,7 |
43,2 |
42,7 |
-0,5 |
-0,5 |
Kayıt Dışılık Oranı (%) |
26,9 |
26,6 |
26,3 |
-0,3 |
-0,3 |
İşsizlik Oranı (%)
|
10,1 |
9,2 |
8,4 |
-0,9 |
-0,8 |
TÜİK-Alternatif
İşsizlik Or.(%) |
|
|
|
|
|
1.İşsiz+Zamana Bağlı Eksik İst. |
14,2 |
16,0 |
18,8 |
1,8 |
2,8 |
2.İşsiz+Potansiyel İşgücü |
17,1 |
16,9 |
17,6 |
-0,2 |
0,7 |
3.Atıl İşsizlik Oranı |
20,9 |
23,1 |
27,0 |
2,2 |
3,9 |
İşgücüne
dahil olmayan “Ev İşleriyle Meşgul” kadın sayısında son iki yılda radikal bir
değişim gözlenmektedir. 2022 yılı 2.çeyreğinde 10.085 bin kadın ev işleriyle
meşgul grubunda yer alırken bu sayı 2024 yılının aynı döneminde 7.714 bin
kişiye gerilemiştir. Geçim koşullarının zorlamasının etkisiyle emekli ve ev
kadını sayılarında düşüş olduğu, bu kişilerin büyük ölçüde zamana bağlı eksik
istihdam ve potansiyel işgücündeki artışa yol açtığı anlaşılmaktadır. Son iki yılda istihdamın kalitesinde
belirgin bir bozulma gözlenmektedir. Tam zamanlı istihdam azalırken, zamana
bağlı eksik istidamda artış söz konusudur (Grafik:8). 2024 yılı 2. çeyreğinde
geçen yıla göre tam zamanlı istihdam 194 bin kişi azalırken, eksik istihdam
edilenlerin sayısı 1.383 bin kişi artmıştır. 2024 yılı 2.çeyreğinde toplam
istihdam 1.189 bin kişi artarken, eksik istihdam nedeniyle toplam çalışılan saat
yüzde 2 civarında gerilemiştir. Hayat pahalılığının devam etmesi emeklilerin
ve ev kadınlarının da çalışmalarını zorunlu hale getirmiştir. Bu durum işgücüne
dahil olmayanlar grubunun yapısının önemli ölçüde değişmesine neden olmuş, ev
kadını ve emekli sayısının önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur.
6. İşgücü Ödemeleri:
Covit-19 ve sonrasındaki ekonomik politika uygulamalarının
etkisiyle, işletme artığının GSYH’daki payı artarken, işgücü ödemelerinin payı
2021 ve 2022 yıllarında belirgin bir düşüş göstermişti. 2023 yılında işgücü
ödemelerinin payında tekrar yükseliş gözlenmiştir. Seçim sürecinde asgari ücret
ve maaşlara yapılan artışlar ile EYT’den emekli olan yaklaşık 2 milyon kişiye yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemeleri işgücü
ödemelerinin GSYH içindeki payının yükselmesini sağlamıştır. Nitekim 2019
yılında işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı yüzde 31,3 iken, bu pay 2022
yılında yüzde 23,6’ya kadar gerilemiş, 2023 yılında ise maaş-ücret ve kıdem-ihbar
tazminatlarının etkisiyle yüzde 28,9’a yükselmiştir. (Tablo:8).
Tablo:8- İstihdam ve
İşgücü Ödemeleri
|
Bin Kişi |
(%) |
Kişi Başı Reel İşgücü Ödemesi (% Değişim) |
||||
Ücretli Çalışan |
T.İstihdam |
Ücretli/ T.İstihdam |
İşgücü Ödemesi/GSYH |
TÜFE’ye Göre |
Deflatöre Göre |
İTO Ücretliler Geç.End.Göre |
|
2019 |
19.216 |
28.042 |
68,5 |
31,3 |
5,6 |
6,8 |
5,0 |
2020 |
18.721 |
26.685 |
70,2 |
29,3 |
0,1 |
-2,2 |
-0,2 |
2021 |
20.152 |
28.827 |
69,9 |
26,8 |
2,2 |
-5,2 |
2,6 |
2022 |
21.722 |
30.725 |
70,7 |
23,6 |
-2,2 |
-14,0 |
-10,5 |
2023 |
22.567 |
31.607 |
71,4 |
28,9 |
35,5 |
24,0 |
22,9 |
2023-1 |
22.194 |
30.856 |
71,9 |
33,4 |
37,5 |
19,3 |
19,9 |
2 |
22.415 |
31.507 |
71,1 |
30,1 |
48,6 |
34,2 |
32,2 |
3 |
22.638 |
32.043 |
70,6 |
28,2 |
34,5 |
23,3 |
23,3 |
4 |
23.021 |
32.020 |
71,9 |
26,1 |
26,6 |
21,1 |
18,4 |
2024-1 |
23.044 |
32.013 |
72,0 |
37,0 |
20,7 |
12,2 |
13,7 |
2 |
23.153 |
32.696 |
70,8 |
35,8 |
17,3 |
18,0 |
13,5 |
Kaynak: TÜİK ve kendi
hesaplamalarımız.
Yıllıklandırılmış verilere göre, ücretli ve yevmiyeli çalışanların
toplam istihdam içindeki payı 2023 yılında yüzde 71,4, 2024 yılı ikinci
çeyreğinde ise yüzde 71,3 olmuştur (Grafik:9). Bu dönemde işgücü ödemelerinin
GSYH içindeki payı ise yüzde 28,9’dan, yüzde 32,1’e yükselmiştir. 2024 yılı
ikinci yarısında memur maaşları yüzde 19 civarında artırılırken, asgari ücrete
artış yapılmamıştır. Asgari ücretin sabit tutulması, özel sektördeki diğer
çalışanlarının ücret artışlarını da oldukça sınırlandırmıştır. 2024 yılının
ikinci yarısında işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payında belirgin bir
gerileme olacağı tahmin edilmektedir.
2022 yılında TÜFE bazlı kişi başı reel işgücü ödemesi yüzde 2,2
oranında gerilemiştir. Ancak GSYH deflatörüne göre kişi başı reel işgücü
ödemesindeki gerileme yüzde 14 olarak hesaplanmaktadır. 2023 yılında kişi
başı reel işgücü ödemesi TÜFE’ye göre yüzde 35,5, GSYH deflatörüne göre ise yüzde
24 oranında artış göstermiştir. Kişi başı reel işgücü ödemesindeki artış
2024 yılı ilk yarısında da devam etmiştir (Tablo:8 ve Grafik:10). 2024 yılı
ikinci yarısında asgari ücretin sabit tutulması reel işgücü ödemelerindeki
artışı yılın ikinci yarısında sınırlandıracaktır.
2022 yılı ve
sonrasında toplumda en çok tartışılan konuların başında TÜFE enflasyon oranları
gelmiştir. TÜFE, ÜFE, GSYH deflatörü ve İTO Ücretliler Geçinme Endeksleri ile
açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar oluşmuş ve TÜFE
enflasyonunun gerçekleri yansıtmadığı algısı yaygınlaşmıştır (Bakınız Grafik:2).
2022 ve 2023 yıllarında TÜİK-TÜFE endeksinde yıllık ortalama artış, sırasıyla,
yüzde 72,3 ve yüzde 53,9 olarak açıklanmıştır. Aynı oranlar, İTO Ücretliler
geçinme endeksinde yüzde 88,0 ve yüzde 69,7 iken, GSYH deflatörü, sırasıyla,
yüzde 96 ve yüzde 68,2 olarak hesaplanmaktadır. 2024 Ocak-Haziran döneminde ortalama
TÜFE enflasyonu yüzde 69,6 iken, GSYH zımni deflatörü yüzde 76,5 yükselmiştir. Daha
kapsamlı olması nedeniyle reel işgücü ödemeleri hesaplanırken GSYH zımni
deflatörünün kullanılmasının daha gerçekçi olduğu düşünülmektedir.
7. Stok
Değişimi-İstatistiki Hata:
2020
yılı son çeyreğinden itibaren 15 çeyrektir stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli
negatif olmuştur.2024 yılı ikinci çeyreğinde stok değişiminin büyümeye katkısı negatif
0,2 puan ile oldukça sınırlı kalmıştır (Bakınız Tablo:9). Cari fiyatlarla stok
değişiminin GSYH’ya oranı ise, uzun yıllar sonra, ilk kez 2023 yılında negatif
olmuş ve bu eğilim 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde de devam etmiştir.
Tablo:9- Stok Değişimi-GSYH İlişkisi
|
Stok Değişimi/GSYH (Cari Fiy.) (%) |
Stok Değişiminin GSYH’ya Katkısı (%puan) |
||||||
|
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
1.çeyrek |
5,2 |
8,2 |
3,9 |
-2,1 |
-1,2 |
-8,8 |
-5,1 |
-4,4 |
2.çeyrek |
2,9 |
4,6 |
-4,4 |
-5,7 |
-5,4 |
-9,9 |
-2,0 |
-0,2 |
3.çeyrek |
2,6 |
8,0 |
-1,3 |
|
-5,7 |
-8,0 |
-3,0 |
|
4.çeyrek |
2,8 |
3,6 |
-4,0 |
|
-7,5 |
-4,9 |
-4,2 |
|
Yıllık |
3,2 |
5,9 |
-1,9 |
|
-5,1 |
-7,8 |
-3,6 |
|
GSYH (%) |
|
|
|
|
11,4 |
5,5 |
5,1 |
3,8 |
1999-2024 dönemi incelendiğinde stok
değişiminin büyümeye pozitif katkısının en yüksek olduğu yılın 2020 yılı olduğu
görülmektedir. 2021-2023 dönemi ise stokların büyümeye katkısının en yüksek
negatif değer aldığı yıllar olmuştur. Negatif katkının yüksek olduğu yıllar,
2001, 2012 ve 2018 yıllarıdır. Bu yılların ortak özelliği genelde büyümenin
negatif veya düşük olduğu yıllar olmalarıdır. Büyümenin rekor kırdığı 2021
yılında stokların katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ve 2022 ve
2023 yıllarında da bu eğilimin devam etmesi farklı bir duruma işaret
etmektedir. 2021 ve 2022 yıllarında cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki
hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine katkısı arasında bir uçurum oluşmuş
bulunmaktadır (Grafik:13).
Bu durumun büyük ölçüde
istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Özellikle, milli
muhasebe hesap sisteminde sabit fiyatlarla hacim değerleri elde etmek için çok
sayıda fiyat endeksleri kullanılmaktadır. Son yıllarda enflasyondaki artışla
birlikte fiyat endeksleri arasında da ayrışma ortaya çıkmıştır. Fiyat endeksleri
arasındaki farklılaşma, milli muhasebe hesap sisteminde hataları da beraberinde
getirmektedir. Mal ve hizmet ihracat ve ithalat
fiyatlarındaki ayrışmaya ilave olarak, hizmetler sektörü üretim, tüketim ve katma
değeri arasındaki uyumsuzluğun (Bakınız Grafik:6) istatistiki hatayı daha da artırdığı
tahmin edilmektedir. Bu nedenle stok değişimi-istatistiki hata verisi
anlamsızlaşmış bulunmaktadır.
Milli muhasebe hesap
sisteminde stok değişimi ve stok düzeltme işlemi önemli bir yer tutmaktadır.
Ekonomideki gelişmeleri daha sağlıklı takip edebilmek açısından, öncelikle stok
değişiminin istatistiki hata hariç ayrı bir kalem olarak açıklanması gerekmektedir.
8. Genel Değerlendirme
2023 yılı Mayıs
ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri iktidarın
başarısı ile sonuçlanmıştır. Cumhurbaşkanı ekonomi yönetiminde değişiklik
yapmış ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı ile TCMB Başkanı atamıştır. Yeni
ekonomi yönetimi seçim öncesi dönemde uygulanan “düşük faiz politikası ve çok
sayıda kredi-mevduat düzenlemelerini içeren” “Yeni Ekonomi Modelinin”
irrasyonel olduğunu ve yeni dönemde rasyonel ekonomi politikalarına dönüş
yapılacağını açıklamıştır. Enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrar
için para, maliye ve diğer ekonomi politikalarında ve bunlara yönelik
düzenlemelerde daha öngörülebilir, tutarlı ve şeffaf bir yaklaşım benimseneceği
ifade edilmiştir. Böylece iki yıl sonra rasyonel politikalara dönüş
yapılmıştır.
Rasyonel
politikalara dönüşün ilk işareti olarak, yüksek iki haneli enflasyona rağmen
yüzde 8,5’e kadar düşürülen TCMB politika faizi 22 Haziran 2023 tarihinde yüzde
15’e, 21 Temmuz 2023 tarihinde de yüzde 17,5’e yükseltilmiştir. Takip eden
aylarda da polika faiz artırımı sürdürülmüştür. 2023 yılı Haziran-Temmuz aylarında politika faiz oranının
enflasyona ve beklentilere göre oldukça düşük kalması, döviz kurlarında ve
enflasyonda yükselişe neden olmuştur. Bu ortamda Temmuz ayında yapılan dolaylı
vergi düzenlemeleri de enflasyondaki yükselişe önemli katkı yapmıştır. Yetersiz faiz artırımının döviz
kurlarını sıçratması ve vergi düzenlemeleri ekonominin tekrar yüksek enflasyon
sürecine girmesine neden olmuştur. Enflasyondaki bu yükseliş eğilimi fiyatlama
davranışlarını bozarken, maaş ve ücret artış taleplerini de güçlendirmiştir.
TCMB 2024 yılı
Mart ayında, politika faiz oranını yüzde 50’ye yükseltilmiştir. 2024 yılı ilk yarısında makro-ihtiyati düzenlemelerin
bir kısmı kaldırılırken, bir kısmı da gevşetilmiştir. TCMB faiz
kararlarına ilişkin yaptığı açıklamalarda, enflasyonun ana eğiliminde belirgin
ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri düşürülene kadar sıkı
para politikası duruşunun sürdürüleceğini belirtmektedir. TCMB, uygulanan para
politikası sayesinde yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel
değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme ile enflasyonun düşürüleceğini
ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğini
belirtmektedir.
2024
yılı ikinci çeyreğinde yurt içi talepte dengelenmenin etkisiyle büyüme hızının
yavaşladığı ve Türk lirasının reel olarak olarak değerlendiği görülmektedir. 2024
yılı ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre GSYH büyüme hızı yüzde 4,6’dan,
yüzde 2,5’e, Yerleşik hane halkı tüketim büyümesi yüzde 16’dan yüzde 1,6’ya, sabit
sermaye yatırımları büyümesi de yüzde 5,3’ten yüzde 0,5’e gerilemiştir. 2024
yılı ikinci çeyreğinde Türk lirasının reel değerlenme süreci belirginleşmiştir.Bu
dönemde Türk lirası, 2024 yılı ilk çeyreğine göre, yüzde 7,7 oranında
değerlenmiştir. 2024 yılı ilk yarısında henüz dezenflasyon sürecinin
başladığına ilişkin bir işaret görünmemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder